Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kadınlar, masalını, yazan

Kendi Masalını Kendi Yazan Kadınlar -1

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kendi Masalını Kendi Yazan Kadınlar -1



Kendi Masalını Kendi Yazan KadınlarYazısı - Hikaye Örneği - Yaşamdan Hikayeler - Yalnızlık Hikayesi - Hayat Hikayeleri


Sabah olmuş,günün peçesi kalkmış,güneş yüzünü göstermeye başlamıştıŞehir uyanıyordu,arabalar,insanlar yolları doldurmaya başlamıştı''Bizim güneşimiz ne zaman doğacak acaba'' diye düşündü Eda;''ne biçim bir iş bu,güneş istedikçe gece oluyor'' Sedef'in gözlerinden akan yaşları görmüştüÇok zordu çaresizlik çokSeslerın sözlerin kifayetsiz kaldığı anlardı bunlarAcı sesle ya da harfle anlatılmıyordu,ancak yaşandığı zaman tanımlanabiliyor,''budur'' denilebiliyorduÖnce Sedef,sonra ben,şimdi de YeşimKısacık bir süre içinde nasıl olmuştu da bütün hayatlar bu derece birbirinin içine girmiştiKim kim için üzülecek,kim kim için ağlacak,kimin gözyaşını kim kurulayacak artık hiç ama hiç belli değildiEn anlaşılmaz olanı da,yıllardır yoları hiç ayrılmayan bu üç arkadaşın,adı ''ihanet'' soyadı ''cinayet'' olan bir isim altında,bir kez daha sımsıkı bir şekilde birbirine kenetlenmek zorunda kalmasıydı''Allahım bari Zeynep bizim yaşadıklarımızı yaşamasın,ne onu koru kolla,çocuklarının yüzü hürmetine ocağını sobasını söndürme,düzenin bozma'' diye dua ettiAllah küsmüşmüydü ona,acaba duymuyor olabilir miydi onu?Bir saniye sonrasında düşündükleri için kızdı kendine,''Eda saçmalama ya,manyak mısın nesin,tövbe et çabuk!''


:HBA:

Saat gece 0330 sıralarıydıOdanın kapısı hızla açıldı,ışık yandıEda panik içinde fırladı yatağındanAnnesi telaşla telefonu uzattı;''Zeynep seni arıyor kızım''



-Alo?

-Efendim Zeynep

-Eda,Yeşim rahatsızlanmış, hastahaneye kaldırmışlar,şimdi aradılar,haber verdilerTelefonun kapalıydı,mecburen ev telefonundan aradımBiz gidiyoruz,haberin olsun

-Nasıl yani?Yeşim ne zaman geldi de ne zaman rahatsızlandı?Ne hastahanesi,ne olmuş nasıl ya!Kaza filan mı geçirdi?Öldü mü yoksa?Allahaşkına doğru söyle!!!

-Bağırma,dur bağırma sakin ol,sakin olKorkma ciddi bir şey değil,ölüm filan yokYani bende fazla birşey bilmiyorum ama

-Zeynep ne olur doğru söyle,bak öldüyse öldü de,alıştırmaya,oyalamaya filan çalışma beni!!!

-Eda yemin ederim ölüm filan yok,ama detayı bende bilmiyorumBir sinir krizi geçirmiş,apar topar hastahaneye kaldırmışlar,bende bu kadar biliyorumHaber vereyim dedim,istersen geçerken seni de alalım?

-Yok git sen,ben babamı kaldırayım hemen geliyorumTelefonunu kapama,bir şey duyarsan da hemen ara beni



''Bu ay ama hasta,ama ziyaretçi olarak buraya kaçıncı gelişim'' diye düşünüyordu Eda karanlıkta hızla hastahanenin giriş kapısına doğru yürürkenEn son 6-7 saat önce şiddetli bir migren atağı yüzünden gelmiştiMuhtemelende şimdi Yeşim'in bulunduğu odada ona iğne yapmışlardıYüzünü buruşturdu;iğnenin yeri hala ağrıyorduSahi başı da ağrıyor muydu ki?Eliyle hafifçe alnına dokundu;ateşi düşmüştü sanki ama ensesinde hala bir dolgunluk hissi vardıBuna da şükür dedi;en azından gözümü açabiliyorun hatta yürüyebiliyorumBabasın sesiyle irkildi;''Edaa,cekedini istiyormusun?''Arkasına dönüp ''Evet'' diye bağırdı ana kapıdan içeriye girerkenBir de ''bu kokudan nefret ediyorum,neden tüm hastahaneler aynı kokuyor ki?Neden farklı bir koku üretmezler ki?''diye düşündü


Kapıdan girer girmez Yeşim'in kardeşiyle burun buruna geldiler''Ne oldu Yasin,Yeşim nerede,nasıl?''demeye kalmadı ki,Yasin sadece yüzüne baktı,belki duymadan,belki de bilerek cevap vermeden kapıdan hızla çıkıp gitti''Yasinn'' diye bağırdı ama dönüp bakmadı bileNe oluyor ya,niye böyle yaptı ki bu çocuk şimdi?Acil kapısına doğru hızla koşmaya başladı


Kapıyı iter itmez,ilk gözüne çarpan Zeynep olduBeti benzi atmıştı,koltuklardan birinde yarı baygın bir halde oturuyorduSedef yanı başındaydıHemşirelerden biri tansiyonunu ölçmeye çalışıyordu,birinin elinde bir bardak muhtemelen de içinde su vardıİyi de ona ne olmuştu,neden bu haldeydi?Yok yok hayırHayır düşündüğüm şey olamazdı,olmamalıydı!Olduğu yerde kalakaldıBirden tüm vucudu titremeye başladıEllerini sıktı,derin bir nefes aldı,gözlerini kapadı,açtı''Allahım ne olur'' dedi,''ne olur ölmüş olmasınO çok genç,çok güzel,çok sevdiği,onu çok seven bir kocası varLütfen ölmüş olmasın,lütfenlütfen bunu yapma,böyle bir acı yaşatma bize,yapma,yapma,yapma!!!''


''Eda,iyimisin kızım?

-Mahir amca,ne olur Yeşim ölmedi de,yaşıyor de,ne olur,ne olurMahir amca,lüt

-Eda sakin ol,sakin ol kızım Yeşim iyi!

-Görecem,görmem lazım,ne olur Mahir amca,nerede o?

-Eda dur,dur iğne yaptılar,yarı baygın

-Göreceğim diyorum ya,çekilin!!!


Evet yaşıyorduUyuyorduÖlmüş olsa müşayede altında tutmazlar,serum takmazlardı değilmi?Serum vardı kolundaEvet evet yaşıyorduŞükürler olsun yaşıyordu



-Sedef itme beni

-Eda yürü dışarı çıkacağız!!

-Ya itmesene,çekme elimi kolumu,ne oluyor!!

-Eda yürü,dışarı çıkmamız lazım,konuşmamız lazım!

-Ama Yeşim?Ben

-Yeşim uyuyor Eda,konuşmamız lazım diyorum, yürü!!

-Tamam ya,tamam!Bağırma,ne oluyorsun!


Aylardan EkimdiGece yorgundu,yıldızlar sessizce uykuya çekilmiştiGün uyanmaya başlamışı;gecenin yerine geçmeye hazırlanıyorduSerin bir rüzgar karşıladı onları hastahanenin kapısından çıkar çıkmaz;bir de rüzgarın nereden getirdiğini bilemedikleri,belli belirsiz gülle karışık yasemin çiçeğinin kokusuDerin derin nefes aldı ikiside;hastahanenin o ağır kokusundan sonra çok iyi gelmişti bu doğrusu


''Uff,hava çok soğukmuş,içim titredi'' dedi EdaSedef cevap vermedi,çantasını karıştırıyordu''Ne arıyorsun'' diye sordu Eda;''çakmak'' dedi''Sen sigarayı bırakmadın mı?Çakmağı ne yapacaksın ki?''''Eda iki dakika sus ne olur,iki dakika hiç bir şey sormadan dur''


Otoparka doğru yürüdülerArabasının içindeki çakmakla sigarasını yakarken,her bir parmağı ayrı ayrı titriyordu SedefinEda gözünü ayırmadan onu seyrediyorduSoğuk olamazdı bunun tek nedeni23 yıllık arkadaşıydı,kendinden bile daha iyi tanırdı onuBelli ki çok sinirliydi SedefSustu,tek kelime etmedi,onun anlatmasını beklediZeynep geldi aklına,''ay kıyamam ya'' dedi kendi kendine;''kesin korkudan tansiyonu düştü onunNeden onu da çağırmayı akıl edemedik ki gelirken,o da hava alsaydı keşke''Bilinmez bir süre,gözleri bilinmez bir noktaya takılı,sessizliğin sessiz nefes alıp verişlerini dinledilerKeşke hiç konuşmasaydı Sedef,keşke hiç bozulmasaydı o sessizlik


''Nereden başlayacağımı bilemedim ama lafı eveleyip gevelemeyeceğim,direk söyleyeceğimMustafa Yeşim'i aldatmışBu yüzden çok ciddi bir sinir krizi geçirdiŞu anda burada olmamızın nedeni de bu''


Roller bir anda değişmiştiŞimdi Sedef onu izliyordu gözünü kırpmadanHafifçe burunu çekmek ve istem dışı oynatmak dışında hiçbir tepki vermedi EdaElleri hala cebindeydi,gözünü ayırmadan boşluktaki bir noktaya bakmaya devam etti


''Evde ne varsa;cam,kapı,tencere tava,masa,sandalye herşeyi fırlatıp atmışAvazı çıktığı kadar bağırıp çağırmışKomşular çok korkmuş,hemen Mahir amcalara haber vermişO da hemen polisi aramışO kadar kendini kaybetmiş ki,kapıyı bile açmamış ay da açamamışKırmak zorunda kalmışlarÇok zor durdurabilmişler,çok zor zaptedebilmişler Yeşimi''


Eda'da hala en ufak bir tepki belirtisi yoktu''Duymuyor olabilir mi ki anlattıklarımı'' diye düşündü Sedefİyide,bunun imkanı yoktu kiUfacık arabanın içinde yan yana oturuyorlardı;ses seda hiçbirşey yoktuİyi de neden bu kadar tepkisizdi bu kız?Sedef usulca dokundu Eda'nın dizine;''iyi misin'' diye sorduEda yavaşça başını çevirdiBirden ürperdi Sedef;tarif edilemez,anlatılamaz bir ''acı'' vardı Edanın güzel yüzündeBomboştu bakışları,anlamsız ve tanımsızdıBuz gibi bakıyordu''İyiyim'' dedi;''üşüdüm ben,klimayı açar mısın?''Hemen arabayı çalıştırdı SedefElini atıp paketten bir sigara aldı''Bana da ver'' dedi Eda


Elbette bu kadar değildiDevamı da vardıSedef anlatmaya korkuyordu bildiklerini''Eda çok akıllı bir kadın,elbet soracaktır,soru-cevap daha kolay olur'' diye düşündüAma o tek kelime sormadan,elinde içmediği ama yanan sigarasıyla,sadece boşluğu seyrediyorduAnlamıştı Sedef;Eda kendi aldatılış hikayesini hatırlamıştı,kimbilir kaçıncı kez kendi filmini seyrediyorduNe diyebilir ki?Derin bir iç çekti,başını arkaya yasladıAynada asılı duran minik kristal parçasına ilişti gözü;''amma da kirlenmiş'' diye düşündüDireksiyonun kenarıyla,anahtarın ucunda ki boncuklarla oynamaya başladıÇok iğrenç,çok sinir bozucu birşeydi sessizlik;hele ki böyle çığlık çığlığa bağırılması gereken bir durumda


Eda sonunda sönmeye yüz tutan sigarasından minik bir nefes çekip ona döndü''Nasıl anlamış aldatıldığını?'' diye sordu''Yakalamış''''Nerede?''diye sordu Eda''İşte başlıyoruz'' diye düşündü Sedef;boynunu hafifçe sağa sola doğru çevirdi;bir ''çıt'' sesi duyulduEdaya döndü ''evinde'' dedi


Eda gülmeye başladıÖnce sessizdi gülüşüSonradan seslendi,kısa bir süre sonra kahkahalara dönüştüBirden avuçlarının terlediğini farketti Sedef;''Allahım sen bana yardım et'' dedi içinden;''biri acilde yarı baygın yatıyor,diğeri burada sinir krizi geçiyor,ne oldu bize böyle Allahım,ne oldu,neden oldu?''


Sedef çok iyi biliyordu bu kahkahaların atılış nedenini,''iyi misin sen?'' diye sormaya bile gerek duymadıGülmek tartışmasız her insana çok yakışırdı ama Eda başka bir güzel oluyordu gülerkenKarşıdakinin canı ne kadar sıkkın olursa olsun,o gülmeye başladığı zaman insanın canı onunla beraber gülmek,hatta kahkaha atmak isterdiNeredeyse 3 aydır hasret kalmıştı onun kahkahalarınaOlaya bak,aylardır ne yaparsak yapalım bırak kahkaha attırmayı bir kere güldüremedik bile,şimdi susmak bilmiyorAcaba gülmesi bitince ağlayacak mı?'' diye düşündü


Dakikalarca güldü ama ağlamadı''Kusura bakma ne olur,birden bire sinirlerim boşaldı,durduramadım kendimi'' dediGülümsedi Sedef,elini tuttu arkadaşının''rahat ol olur mu?Biliyorum neyin neden olduğunu,rahat ol''''Ah,ahh'' dedi içinden,''ah hikayenin tamamını öğrenince de böyle kahkaha atabilecek misin acaba?Ah ne yapacağız biz,kimi nasıl toparlayacağız,nasıl toparlanacağız bilmiyorum ki''


Bir taraftan gülüyor,bir taraftan da söyleniyordu Eda''Allahım yarabbim,bu nasıl iştir?Bu nasıl bir alın yazısı,nasıl bir kaderdir?Arkadaş olmamızı sağlayacağını bildiğin için, kaderlerimizin arasına da kopya kağıdı koyup öyle mi yolladın bizi dünyaya?''Aldatılın kullarım'' dediğin yetmiyor,bir de işi iyice abartıp kendi evimizde,kendi yatağımızda yaptırtıyorsun,bu bize reva mı ya?Kime ne yaptık,kimin günahını ödüyoruz anlamadım ki?Gel de isyan etmeAy neler diyorum ben ya,tövbe tövbe yarabbim,sen affet beni Allahım''''Şiştim ben arkadaşım,daraldım,bunaldımBir çıkayım arabadan,bir nefes alayım''


''Haklı'' diye düşündü Sedef,''isyan etmekte yerden göğe kadar haklı''Başı ağrıyacak gibiydi,alnına masaj yapmaya başladıBir taraftan da,yedi koca sene boyunca flört ettiği,sevmekten ve beklemekten hiç usanmadığı,hangi saatte tuvalete gittiğini,girdiğinde kaç dakika kaldığını,hangi eylemi hangi pozisyonda yaptığına varana kadar öğrendiği,sonunda bir gün''senden de kendimde de çok eminim,seninle yaşlanmak istiyorum'' dediği,evlenmeye karar verdiği,düğününe altı gün kala da,kim olduğunu hala bilemediği yakın(!) bir arkadaşın ''aldatılıyorsun şu anda haberin olsun'' telefonuyla,ucuz bir otelin pislik içinde ki çarşafları üzerinde,''seks işçisi'' bir kadınla zevk denizinde yüzerken bulduğu sözüm ona ''hayatının adamını'' düşündüBurnunun kemiği sızladı,birden bire gözleri doldu,yaşlar ani bir hızla inmeye başladı yanaklarından boynuna doğru Derin derin nefes aldı,''hayır Sedef,şimdi değil,kesinlikle şimdi değil'' dediŞimdi herşeyi anlatmak,sonra da içeri gidip Zeynep'le,Yeşim'le ilgilenmek zamanıydıOfff,lanet olsun ya,hikayenin devamını nasıl anlatacaktı?


Sabah olmuş,günün peçesi kalkmış,güneş yüzünü göstermeye başlamıştıŞehir uyanıyordu,arabalar,insanlar yolları doldurmaya başlamıştı''Bizim güneşimiz ne zaman doğacak acaba'' diye düşündü Eda;''ne biçim bir iş bu,güneş istedikçe gece oluyor'' Sedef'in gözlerinden akan yaşları görmüştüÇok zordu çaresizlik çokSeslerın sözlerin kifayetsiz kaldığı anlardı bunlarAcı sesle ya da harfle anlatılmıyordu,ancak yaşandığı zaman tanımlanabiliyor,''budur'' denilebiliyorduÖnce Sedef,sonra ben,şimdi de YeşimKısacık bir süre içinde nasıl olmuştu da bütün hayatlar bu derece birbirinin içine girmiştiKim kim için üzülecek,kim kim için ağlacak,kimin gözyaşını kim kurulayacak artık hiç ama hiç belli değildiEn anlaşılmaz olanı da,yıllardır yoları hiç ayrılmayan bu üç arkadaşın,adı ''ihanet'' soyadı ''cinayet'' olan bir isim altında,bir kez daha sımsıkı bir şekilde birbirine kenetlenmek zorunda kalmasıydı''Allahım bari Zeynep bizim yaşadıklarımızı yaşamasın,ne onu koru kolla,çocuklarının yüzü hürmetine ocağını sobasını söndürme,düzenin bozma'' diye dua ettiAllah küsmüşmüydü ona,acaba duymuyor olabilir miydi onu?Bir saniye sonrasında düşündükleri için kızdı kendine,''Eda saçmalama ya,manyak mısın nesin,tövbe et çabuk!''


Sedef de inmişti arabadan,yanına gelmişti''Gidelim mi içeriye?Uyanmıştır belki Yeşim,bir göreyim,içim rahat etsinHem söyleyeyim de babam da gitsin eve,dinlensinÖyle bir panikledim ki telefon gelince,adamcağızı nasıl uyandırdığımı bilemedim''Gideriz'' dedi Sedef,''dur anlatacaklarım bitmedi daha''Eda sözünü kesti;''Farkındaysan hiçbir şey sormuyorum çünkü hiçbir detay öğrenmek istemiyorumŞu anda bundan fazlasını kaldırabilecek gücüm yokÖnce şu cenazeyi bir kaldıralım,sonra nasıl öldügünün hikayesini dinler''Cümlesini tamamasına müsade etmemişti;''sana anlatmam gereken şeyler var,iki dakika dinle beni''


''Biliyorsun Yeşim Ankaradaydı ve programına göre bu akşam dönmesi gerekiyorduAma dün sabah ki toplantıda projeyle alakalı çok ciddi bir takım sorunlar çıkmışŞirket ani bir kararla ortaklıktan çekilmiş ve Yeşim'im ekibine ''hemen geri dönün'' demişBunlar da uçağı otobüsü beklemeden valizinlerini topladıkları gibi bir araba kiralamışlar ve dönmüşlerGelir gelmez de hemen toplantıya girmişlerAkşam 9 gibi bana mesaj atmış,''Beni merak etmeyin döndüm ama hiçbirinizi arayamayacamDaha Musti bile bilmiyor geldiğimi,acaip yorgunum,eve gidiyorum,hemen yatacağım'' dediEve gidiyor,Mustafa'yı evde onunla beraber yakalıyor ve sonrasında da olanlar oluyor,kıyamet kopuyor''


Sedef birbirine yakın cümleleri kuruyorsun farkında mısın?Gerizekalı değilim,anladım aldatıldığınıBunun nasıl bir duygu olduğunu,insanın neler hissettiğini,beyninin nasıl uyuşup bedeninin neler yapabildiğini ikimiz de gayet iyi biliyoruzHayır şu an itibariyle bunları bilsem ne olur,bilmesem ne olur?Neyi anlatmaya çalışıyorsun?Önümüzde olayın tüm detaylarını soracak,sorgulayacak,didikleyecek çok zamanımız olacak ama şimdi Haklıydı,lafı daha fazla uzatmanın hiç gereği yoktuBir kez daha cümlesini tamamlamasına fırsat vermedi Sedef;böldü attı harfleri''' Mustafanın bu gece beraber olduğu kişi Ziynet'miş''


Sendeledi Eda,bir anda beti benzi attı''Ne ne ne dedin sen?An anlamadım''Yutkundu Sedef;''bende hala inanamıyorum ama Ziynetle beraberlermiş''''Sedef,benim tanıdığım tek Ziynet var,o da Zeynebin kardeşiO değil değil mi?Değil de lütfen''''O Eda o,aynı kişiden bahsediyoruz,malesef o''


Ağzı açık bir halde arabalardan birinin üzerine yığılıp kalmıştı Eda


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.