Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
garip, misafir

Bir Garip Misafir

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Garip Misafir



Bir Garip Misafir Yazısı - Hikaye Örneği - Yaşamdan Hikayeler - Yalnızlık Hikayesi

Konuşmuyordu,Konuşmıyacak mısın dedimSesim duvardan duvara çarpıp bana tekrar geri geldiCevap alamayacağımı anladıktan sonra yemesi için biraz yiyecek birazda su getirdimNe getirdiklerime baktı nede banaO yüzdende yemesi içinde ısrar etmedimÖylece


:CGCA:

Nerden geliyordu,belli değildiYorgun kentin,karanlık ve ıssız sokaklarından yağmur eşliğinde geçip de gelip durmuştu penceremin önündeBelli ki uzun bir yoldan gelmişti,belli ki yabancıydıBiraz ürkekti ama her şeye rağmen ayakta kalmasını da biliyorduTerkedilmiş gözlerle baktı gözlerimin içine,toprak kokuyordu bakışları,gözünün beyazında kara o karalıkta da ölüm vardıMatem havasındaki sözleri ve sessizliği bir veda busesi gibiydi

Birden irkildim bu görüntü karşısında,korkuyla titredi her yanımKanımım tekrar damarlarımda dolaşması kaç saniye aldı bilmiyorum ama pencereyi araladığımda rüzgar bir tokat gibi patlamıştı eskitmeye çalıştığım anılarla dolu odamın içerisindeBir tokat gibi patladı yüzümün tam ortasında kışın o dondurucu ve acı soğuğu

Cam açıldığında gece tüm serinliği ile odama girmişti sanki,o an soğuk içimi sızlattıBir anlık durgunluktan sonra hemen onu içeri aldımBenden korkmuyordu,belli ki son durağa gelmişti ve belli ki içeride girmek istemiyorduOracıkta kalıp hayatına son vermekte kararlıydıOnu içeri aldıktan sonra apar topar kapattım pencereyi, hemen üzerimde ki hırkayı çıkartıp,sardım ve kaloriferin yanına bıraktım

Konuşmuyordu,Konuşmıyacak mısın dedimSesim duvardan duvara çarpıp bana tekrar geri geldiCevap alamayacağımı anladıktan sonra yemesi için biraz yiyecek birazda su getirdimNe getirdiklerime baktı nede banaO yüzdende yemesi içinde ısrar etmedimÖylece karşısındaki koltuğa oturup hiç sesimi çıkarmadan sadece onu izledimKonuşmaya çalışsam da karşılık alamayacağımı biliyordum,o yüzdende yeniden konuşmayı denemedim bileBir süre sonra uyuya kalmışımTa ki sabah saatin sesiyle uyanan kadar

Sabah olmuştu, yine işe geç kalacağım diye düşündümsonra günlerden Pazar oluğunu anımsadımKendime bir fincan kahve yaptıktan sonra birde sigara yaktımO ara gazeteler gelmiş olmalı diye düşündüm ve doğru kapının önündeki gazeteleri aldımDalgın gözlerle okumaya çalışırken gazeteleri minik puntolarla yazılmış bir haber takıldı gözümeHaberde şöyle diyordu ;’’Eski sevgilisinin evlendiğini duyan genç hayatına son verdi ’’O an dün gece ki misafirim geldi aklıma,hemen yanına koştumOracıkta cansız bedeni duruyorduUzun süre pişmanlık ve şaşkınlıkla baka kaldım sonra yüreğimin neden diye sitem dolu seslenişi dışarı vurduNEDEN ? Esasında ona değil kendime kızgındım,çünkü belki de kurtara bilirdim onuSonra dün geceki gözleri geldi aklıma o kararını vermiştiŞimdi biliyordum kendimi kandırmak değildi bu o çoktan ölümü seçmiştiBiliyordumÇünkü gözleri öyle söylüyordu,çoktan ölümü seçmişti Bu düşünceler beynimin içinde dolaşırken,bir gün önceki aynaya yansıyan gözlerim geldi aklımasonra direnişim geldi sana ve hayataArtık biliyordum o seçmişti yolunu ne yapsam kurtuluşu yoktu

Üzerime bir şeyler giydikten ve komşudan da küreği aldıktan sonra bahçeye indimHer yer ıslaktı ,belli ki dün gece onu içeri aldıktan sonra da epey yağmur yağmıştıŞimdi hava soğukta olsa Aralık ayına yakışır cılız bir kış güneşi vardıHemen Akasya ağacının oraya yöneldimArası odamın penceresinden rahatlıkla görebildiğim bahçedeki tek yerdiSonra ağacın dibine doğru derince bir çukur kazdım ve bahçede bulduğum birkaç tahta parçasını çukurun içine yerleştirdim, burada işim bitmiştieve gidip onu dün gece üzerine sardığım hırkayla alıp gelmem iki dakikamı bile almamıştı,ve o hırkayla birlikte kazdığım çukura bırakıp üzerini toprakla örtüm , ardından da ince , sivri yüzlü bir taş parçasını baş ucuna bıraktımBaş ucunda birkaç dakika kaldıktan sonra eve gitmek için geriye döndüğümde camdan bana bakan komşunun haylaz çocuğunun bakışlarıyla kendime geldimHırka ? onun hırkası,onun hırkasını da kuşla birlikte gömmüştümO hırka ondan bana kalan tek somut hatıraydı ve şimdi kuşla birlikte toprağın altındaydıÇocuğun gözleriyle tekrar karşılaştığımızda şimdi bana gülüyorduBelli ki oda anlamıştı şaşkınlığımıBir an hırkayı oradan çıkarmalıyım diye düşündüm fakat nedense vazgeçip,çocuğa gülüp doğruca eve gelip, dün gece uyuya kaldığım koltuğa oturdum,her tarafım çamur içindeydi

Kaç saat orda kaldım bilmiyorumŞimdi telefon çalıyordu zorda olsa yerimden kalktımTelefonu açtığımda telefon yüzüme kapandıNe kadar uzun zamandır, meçhul ziyaretçilerim vardı telefonun hatları üzerindeMeçhul ve korkak ziyaretçilerDııtdııtdııt diye kulaklarımı çınlatan telefonun avizesini yerine koyduktan sonra,kalktığım koltuğa yeniden yöneldim,o an aynadan yansıyan görüntümAman Allah’ım her tarafım çamur içindeydi,yinede hiç gücüm yoktu üzerimi değiştirmeyeTekrar koltuğa oturdum,saatler geçmişti belliydi ,akşam kışa haz tüm erkenciliği ile örtmüştü penceremiBir sigara yaktım,daha bir nefes bile almamıştım ki zihnim bir anda yeniden boyandı sana,zaten kaç zamandır her boş anımda yanımda bitiyordunNeden bilmiyorum ağlamam gerekiyor diye düşündüm ama nedense uzun zamandır bir türlü ağlayamıyordumSigaramın yanan izmaritinin kokusu ile yeniden kendime geldimUsul usul ayağa kalktıktan sonra üzerimdekileri çıkartıp bir duş aldım ve bilmediğim bir sebepten yatağıma yöneldimYatağa uzanır uzanmaz uyuya kalmışımOysa uzun zamandır,seni düşünmekten,bizimle ilgili hayaller kurmaktan bir türlü uyuyamıyordum

Pazartesi günleri sabah erken inerdi şehre,o günde öyle olduSaatlerce uyumama rağmen yataktan zor doğruldumTuhaf bir his vardı içimde Elimi yüzümü yıkar yıkamaz,bahçede Akasya ağacının dibinde buldum kendimi,hava oldukça soğuktu,asıl kış şimdi gelmiştiSivri yüzlü taşı yerinden kaldırdıktan sonra dün kapattığım mezarcığı ellerimle kazdımİlk önce hırkanın ucu gözüktü sonra tamamı,hırkayı aldım,içini açtığım da içinde kuş yoktuÇukuru iyice kazdım,tahtaları buldum içinde kuş yoktuİlk önce komşunun haylaz çocuğunun kuşu aldığı düşündüm ama sonra anladım ki zihnim bana oyunlar oynamıştıKuş yoktu ve belki de dilim varmıyor ama hırkayla birlikte senden de kurtulmak istemiştimÇukuru öylece bırakıp,hırkayı alıp hemen eve gitmek için geri dönmüştüm ki,yine komşunun camdaki haylaz çocuğu ile karşılaştımGüldü,güldümEl salladı,bende ona el salladıktan sonra yürüyüp devam ettimİşe geç kalmıştım,alelacele temizlenip,giyinip,hırkayı da bir poşete koyarak arabaya geldim

Lanet olsun yine trafiğin keşmekeşliği içinde kaybolup,birde üstüne üslük geç kalacaktımTrafik yine kitlendi,bir sigara yaktım,sonra radyoyu açtımÇalan müzik beni başka yerlere götürdüTrafik bir türlü açılmak bilmiyordu ve işe gitmeden önce halletmem gereken bir iş daha vardıHırkayı kuru temizlemeciye verecektimAraçlar yavaş yavaş ilerlerken geçirdiğim tuhaf hafta sonu,geldi durdu yeşil ve sarının üstüneBeynim bir türlü geçit vermiyordu yaşadıklarımı anlamlandırmaya,kırmızıya ışık takılmış ve bende orda çakılı kalmıştımZorda olsa ite kalka trafik açıldıArabayı kuru temizlemecinin biraz gerisine park ettimbu saatte park yeri bulmak oldukça zorduHırkanın içinde bulunduğu poşeti alıp,kuru temizlemeciye yöneldimDükkan açılmamıştı ve belli ki açılmayacaktıKapının üzerinde cenaze dolayısıyla iki gün kapalıyız yazıyorduBir elimdeki hırkaya baktım,birde kapıdaki yazıya,sonra hafta sonu olanlar şimşekler eşliğinde kafamdan geçtiKuşun ölüm kokan gözleri,benim ayna da yansıyan gözlerim,gazetedeki minik puntolarla yazılmış haber hepsi bir anda şimşekler halinde gelip geçtiHırkaya bir daha baktım ve sonra ilerdeki çöpe atıp hızla arabama atlayıp oradan uzaklaştım

İşe geldiğimde her kez yüzüme tuhaf tuhaf bakıyordu,her kez hafta sonu sana ne oldu diyorduyüzüne renk gelmiş ,nedense bu gün çok iyi gözüküyorsun gibilerinden laflar ediyorlardıÇok şaşırmıştım,Patron daha gelmemiş herhalde siz kendinize eğlence arıyorsunuz dedimSonra aynaya yöneldimGerçekten de yüzümde tuhaf bir ışık vardıAnladım şimdi artık özgürdümEvet özgürdüm ama kendime bir an önce bir hırka almalıydımMalum kış şimdi yeni başlıyorduGün nasıl geçti bilmiyorumUzun zaman dır sabahki trafiği saymazsak böyle eğlenceli bir pazartesi günü geçirmemiştimİş çıkışında hemen yılbaşına hazırlanan ışıl ışıl vitrinlerin olduğu alışveriş merkezinin yolunu tuttumKendime bir hırka almalıydımHemen hemen tüm vitrinleri dolaştım,ama nasıl bir hırka alacağımı bilmiyordumOysa sadece basit bir hırka alacaktım ama bir türlü karar veremiyordumUzun zamandır tek başıma alışveriş yapmamıştım ve bir türlü alacağım hırkayı beğenemememin tek sebebi galiba buyduTam hırkadan vazgeçecektim ki birkaç keredir önünden geçtiğim yüncü dükkanı ilgimi çektiKendime kucak dolusu hırkalık yün alıp doğruca annemim evinin yolunu tuttumÇünkü biliyordum bu saatten sonra o hırkayı sevgisiyle bıkmadan ilmek ilmek örecek tek kişi oyduHiç bir hazır hırka onun öreceği hırka kadar değerli olamazdı ve ondan hiçbir zaman kurtulmak istemeyecektim

Annemin kapısını bir sürü tün yumağı ile çaldığımda,Annem her zamanki sevecenliği ile kapıyı açtıyünleri görünce ,bu ne evlat dediBende gülerek bana hırka öreceksin dimi Annecim dedimBunu duyunca oda güldüNiye gülüyorsun dedimO da tama öreriz ama önce sen şunu bir dene bakalım dedi, ve içeriden çok şık bir el örgüsü hırka getirdiGecen kışın sonlarında başlamıştım anca bitirdi bende bunu sana yılbaşında verecektim dedi

Beraberce yemek yedik,çay içtik ve o esnada da ben de hafta sonu olanları anlattımAnnem kendine has yorumlar yaparken tam kısmetlerimden bahsedeceği sıra anne ben kalkayım biliyorsun yarın işe gideceğim ,bunları sonra konuşuruz dedim ve hemen kalktımGiderken de bak hırkamı güzel ör demeyi de ihmal etmedim

Yolda arabanın radyosunda çalan müziğe eşlik ederek eve geldimKapıdan içeri girer girmez kağıt ve kaleme koştum ve beyaz sayfalara şu satırlar döküldü;


Her kez kendi yolunu kendi çizer

Yazık bu hayatta yollarımız bir daha hiç kesişmeyecek

Çünkü ben artık biliyorum,

Senle yaşayamadığım gibi sensiz de yaşanmıyor

Senin için yaşayan bir ölü olmaya değmezmiş

Yazık ki bunu çok geç anladım


Ve o gece geçmiş gecelere inat hiçbir şey hayal etmek zorunda kalmadan bebekler gibi mışıl mışıl uyudum


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.