Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kadirilik

Kadirilik Nedir ?

Eski 07-05-2012   #1
ertunc_58
Varsayılan

Kadirilik Nedir ?



(Kadiriye), Abdulkadir Geylanî olarak ünlenmiş Muhyiddin Ebû Muhammed b Ebû Salih b Zengi-Dost (d 1077 Geylan-ö 1165 Bağdat)’u öncü kabul eden tarikat Bağlılarınca Gavsu’l-Azam, Kutub, Bâzullah, Sultanu’l-Evliya, Ayetullah gibi lakablarla anıları Abdulkadir Geylânî, öğrenimini tamamladıktan sonra başladığı ders ve vaazlarını kesip yirmi beş yıl kadar süren uzlet hayatı sürdüğü bilinen bir husustur Tasavvuf alanındaki mürşidi Ebu Saîd el-Mübarek b Ali el-Mahzûmî idi Tarikat silsilesi el-Mahzûmî, Ebu’l Hasan Ali İbn Muhammed bYusuf el-Kureşi, Ebu’l-Ferec Yusuf el-Tarsusî, Abdu’l-Aziz et-Temimî, Ebubekr Şiblî, Cüneyd Bağdâdî, Sırriyü’s-Sakatî ve Maruf el-Kerhî aracılığı ile Ehl-i Beyt imamlarından Ali el-Rıza’ya, ondan da Musa el-Kâzım, Cafer es-Sâdık, Muhammed el-Bâkır, Zeyne’l-Abidin ve Hüseyin b Ali aracılığı ile Hz Ali’ye dayanır
Bugünkü kadiriye tarikatında izlenen birçok yol ve inanılan birçok hususun Hz Ali ile hiç bir ilgisi olmadığı gayet açık olmasına rağmen her nedense bu tarikat silsilesi ona dayandırılmıştır Hz Ali’yi tanıyan ve bilen herkes onun böyle inanmadığını ve bu gibi davranış, amel ve inançları reddettiğini de bilmektedir Ancak bu tarikatta görülen bir çok bid’at ve hurafenin sonradan İslam’a mal edildiği ortaya çıkmaktadır Bu bid’at ve hurafelerin yanısıra Kadirilik’te zühd ve takvaya dayalı ameller de mevcuttur Kadirilik’e göre tasavvuf seha, rıza, sabır, işaret, gurbet, seyahat, fakr ve suf (yün elbise) giyinmek üzerine kuruludur Geylani’ye göre bir mürid önce bir çile dönemi yaşayarak zâhitliğe tamamiyle alışmalı, sonra uzaklaştığı dünyaya yeniden dönerek haz ve nasibini ala ala başkalarını irşad etmeli, aydınlatmalıdır Ancak dünya ve ahiret nimetlerinin insan ile Allah arasında bir perde olduğu unutulmamalı, mutasavvıf bu nimetleri değil, Allah’ın zatını kendine amaç edinmelidir Bunun için üç konuya özen gösterilmelidir: Allah’ın emirlerini yapmalı, yasaklarından kaçınmalı ve kadere boyun eğmelidir Mürid öncelikle farz görevlerini yerine getirmeli, bunları bitirdikten sonra vacib ve sünnetleri yapmalı, daha sonra da nafile ibadetlerle uğraşmalıdır Nafile ibadetlerin en önemlisi ise zikirdir
Kadirilik’e giriş “Mübayaa” denilen bir törenle gerçekleşir Bu tören sırasında şeyh önce üç kere Fatiha’yı, arkasından mübayaa âyetini okur ve üç kere “Estağfirullah el-azim ve etubü ileyh” der Sağ eliyle adayın sağ elini tutar ve “Ben Allah’a, meleklerine, peygamberine şehadet ederim Şüphesiz ben Allah ve Rasûlüne bütün günahlarımdan dolayı tevbe ve Rasûlünün emirlerine imtisal, yasaklarından ictinabla Hakk’a ibadete gayret ediciyim Takatım nisbetinde fakir ve düşkünlerin hizmetine koşmanın en büyük vazife olduğuna inancım tamdır Abdulkadir Geylanî Hazretleri dünya ve ahirette bizim şeyhimiz olsun Bu ikrarımıza Cenab-ı Hak şahittir” diyerek telkinde bulunur Telkinin son bölümü bir ahitleşmedir: “El şeyhimizin elidir Sizin örnek tutacağınız zat Seyyid Şeyh Muhyiddin Abdulkadir Geylanî’dir Ahid Allah ve Rasûlü iledir” Bu sırada mürid dizleri üzerine çöker ve gözlerini kapar Şeyh üç kere kelime-i tevhidi tekrar eder, mürid de onu takip eder Daha sonra bir makas getirilerek müridin alnından bir miktar saç kesilir Bu, müridin masiva ile kalbî bağlarının kesildiğini simgeler Daha sonra hep birlikte kıbleye yönelerek üç kere tekbir getirirler Tören şeyhin duası, Hz Peygambere salat ve selam, Hz Peygamber’in, bütün peygamberlerin, ashabın, geçmiş velilerin, Abdulkadir Geylanî’nin ve tarikat büyüklerinin ruhlarına okunan Fatiha ile sona erer
Kadirilere göre Mübayaa’nın her harfinin özel bir anlamı vardır Bu anlamlar, bir bakıma Kadirilik’in esaslarını belirtir Buna göre: Mim, Allah’ın bâkî, nefsin fânî ve mürşidin kemal sahibi olduğunu bilmektir Be, Kalbin Allah ile, cesedin ibadet ile, zatın mürşide hizmetle, ayağın İslam’a uymakla beka kazanmasıdır Elif, mirac ile ruhun saflaşması, her zaman verilen sözü yerine getirme, mürşidin söz ve davranışlarına içten inanmadır Ye, sebat, bütün hallerde ihlâsın kaynağı bulunduğu intibaını uyandırmaktır Ayn, himmet yüceliği, başkalarına uymama ve sağlam bir kalbe sahip olmadır Te, doğruluk, tevekkül, tahakkuk ve tahkik ehli olmaktır Kadirilik’te zikir açık olarak ve çok defa topluca yapılır Zikir sırasında oturulabileceği gibi ayakta da durulabilir Zikir ayakta yapılacaksa halka biçiminde dizilen müridler ellerini birbirlerinin omuzları üzerine koyarak hep bir ağızdan zikre başlarlar Genellikle “Hu” diyerek yapılan zikir sırasında gözler kapatılır; baş, kelime-i tevhidi temsil edecek biçimde sağa-sola sallanır Kadirilerin ayrıca her sabah namazından sonra ya da günün uygun bir vaktinde okumak zorunda oldukları virdleri vardır Allah’a hamd, Hz Peygamber’e salat ve selam ile dualardan oluşan bu virdler Arapça olarak okunur Kadiriye tarikatı İslam dünyasında en yaygın tarikattır Tarikat merkezi Bağdat’taki dergahtır ve halen Geylânî’nin soyundan geldiği kabul edilen birisi tarafından yönetilir Kadirilik’i Anadolu’ya ilk getiren kişi Eşrefoğlu Rûmî’dir (ö 1469) Eşrefoğlu Rûmî’nin kurduğu Eşrefiye kolu, Kadirilik’in tanınmasında önemli bir rol oynamıştır Eşrefiye’nin daha çok Bursa ve çevresinde yayılmasına karşılık, Kadirilik’i İstanbul’da tanıtan İsmailiye ya da Rûmiye denilen kol olmuştur Bu kolun kurucusu İsmail Rûmî (ö 1631) Anadolu ve Rumeli’de kırk kadar Kadiri tekkesi açmıştır Anadolu Kadiriliğinin merkezi de İsmail Rûmî’nin İstanbul Tophane’de yaptırdığı Kadirihane’dir Fas’tan Endonezya’ya kadar çok sayıda üyesi bulunan Kadirilik, kendisinden sonra zok sayıdaki kollar aracılığı ile güç ve etkinliğini arttırmıştır Bu kolların başlıcaları Esediye, İseviye, Yafiiye, Hilaliye, Garibiye, Halisiye, Eşrefiye ve Rûmiye’dir Kadiriler, mühr-i Kadiri denilen bir külah (sikke), çok süslü bir tac, değerli kumaşlardan yapılan kolları geniş ve belden bir kuşakla bağlanan haydariye ya da cübbe ve şalvardan oluşan özel giysileriyle diğer insanlardan ve tarikat üyelerinden ayrılırlardı Türkiye’de varlığını günümüzde de sürdüren Kadirilik, üyelerinin “burhan gösterme” adını verdikleri şiş kaplama, kızgın fırına girme, ateşle oynama gibi gösterileri bugün de büyük ilgi çekmektedir Ancak bu gibi gösterilerin Hz Peygamber, sahabe ve tabiin devrinde görülmemiş bir takım bid’atler olduğu görülmektedir Silsilesinin Hz Ali’ye dayalı olduğunu iddia ettikleri bu tarikatta görülen şiş vurma, ateşe girme vb davranışların Hz Ali ile ilgisinin olmadığı ve bütün bunların sonradan uydurulduğu gayet açıktır


Kaynak İslam viki

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.