Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinema, Müzik & Online Videolar > Radyo, Sinema ve Tiyatro

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
haremde, kadın

Haremde Dört Kadın

Eski 06-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Haremde Dört Kadın



Haremde Dört Kadın Filmi - Haremde Dört Kadın Filminin Konusu - Haremde Dört Kadın Film Oyuncuları - Film Tanıtım - Nostaljik Filmler


Yönetmen Halit Refiğ
Yapımcı Özdemir Birsel
Senarist Kemal Tahir
Halit Refiğ
Oyuncular Cüneyt Arkın
Ayfer Feray
Tanju Gürsu
Nilüfer Aydan
Pervin Par
Sami Ayanoğlu
Müzik Metin Bükey
Stüdyo Birsel Film
Türü Dram
Yapım yılı 1965, Türkiye
Süre 108 dakika
Dil Türkçe

Haremde Dört Kadın, 1965 senesinde gösterime giren siyah-beyaz çekim bir Türk filmi Halit Refiğ'in yönetmenliğini yaptığı drama türündeki eserin seneryosu Kemal Tahir'e ait olup Türk Sineması'ndaki parlak örneklerden biridir

Osmanlı'nın son dönemlerindeki kimi olayların konak hayatı ve bir harem üzerinden anlatıldığı film, senaryosu kadar oyunculukları ile de dikkat çeker Türk Sineması'ndaki kanıksanmış genel kalıplardan farklı olarak; derin ve gerçeğe yakın karakterler, ustaca kurulmuş diyaloglarla hissettirilen bir gerilim içerisinde entrikalarını sürdürür Haremde Dört Kadın, aslen bir dönem filmi olup Atıf Yılmaz'ın yönettiği İki Gemi Yanyana (1963) ile beraber Türk Sineması'ndaki ilk lezbiyen ilişki karelerini içerir


Sadık Paşa cahil, zevkine düşkün, bir o kadar da dindar geçinen bir Osmanlı paşasıdır Varlık içerisindeki konak hayatında üç eşiyle beraber yaşar Özel olarak yapılan macunlara rağmen çocuğu olmamaktadır ve bir oğlu olmamasının nüfuzunu etkilediğine inanır

Haremindeki kadınlardan Mihrengiz, paşanın jön Türk yeğeni Dr Cemal'e aşıktır Geri planda kalan silik bir cariye olan Gülfem ise köşk içerisindeki önemini artırmak için Paşa'nın asker yeğeni Rüştü'den çocuk peydahlamaya çalışmaktadır ve akıl hocasıyla birlikte bunun hazırlıklarını yapar Şevkidil (en büyük cariye) güçlü, entrikacı, köşkü ve ahalisini tek başına yönetebilecek kapasitede, afet-i devran bir kadındır Mihrengiz ile arasındaki sevgi giderek bir lezbiyen ilişkiye dönüşür Her şey, Sadık Paşa Ruşan'ı dördüncü eş olarak almak istediğinde karışmaya başlar Dizi halinde gelişen bu yasak aşklar sonucunda Cemal, amcasının kıskanç karılarından biri tarafından öldürülür Saf kızı oynayan ve sevdiği genç tarafından da sevilen Ruşan ise, çevresindeki olaylar üzerinde hiçbir etkisi ol(a)mayınca sadece kendisine biçilen rolü oynamaya başlayan bir piyon olmaktan öteye gidemez

Tıbbiye öğrencisi olan ve eğitimi sırasında Sadık Paşa’dan destek alan Cemal, Jön Türk adı verilen Osmanlı aydınlarına mensuptur Amcası başta bunu bilmemektedir ancak zamanla kendisinden kuşkulanmaya başlar Cemal; hürriyet, yer yer sosyalizm, Anadolu ve Anadolu insanının kendi kaderine terk edilmişliği gerçeği üzerine ve halkını onurlandıran konuşmalarıyla ilerici bir kişiliği yansıtmaktadır Bir Jön Türk'le saltanat ve padişah yanlısı paşa arasındaki diyaloglar ve yaşadıkları zıtlaşma Osmanlı’nın son zamanlarından ve dahi günümüzden bir portre sunmaktadır aslında

Hainlik olgusu da filmde Paşa'nın yeğeni Rüştü karakteri ile kendine yer bulur Rüştü güvenini ve desteğini kazanmışken, bir taraftan da kendisini öldürüp haremine ve konağına el koyma ve rütbesini artırma hayalleri kurmaktadır

Köşk yaşantısını iyi yansıtan kareler içerisinde, başta Mihrengiz karakteri olmak üzere kadın cinselliğinin varabileceği en uç boyutlar şekilleniyor Zaten filmdeki en etkileyici sahnelerinden biri de, aşkına karşılık vermediği için Cemal'i öldüren Mihrengiz'in çevresine kalabalık toplaştığında ağlayarak "Bir Jön Türk'ü öldürdüm, padişahım çok yaşa!" nidasında bulunması



Cüneyt Arkın bu filmdeki iyi oyunculuğuyla filmografisinde kendisine isim getiren ilk işlerinden birini yapmış oldu
"Harem yaşamının cinselliğiyle, kıskançlık çatışmalarıyla ve baskılarıyla, dönemin siyasal atmosferi içinde gelişen film, katıldığı Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde bazı olaylara neden oldu Gösterim sırasında bir grup milliyetçi gencin saldırısına uğradı Tepkinin nedeni Osmanlı paşasının dört karılı olmasıydı" (Agah Özgüç'ün 100 Filmde Türk Sineması kitabından)
İlk kez bu festivalde politik olgular su yüzüne çıkmış, kimi gruplar, kendi ideolojilerine uygun olmayan filmleri protesto etmişlerdir Bu grupların kara listeye aldığı Haremde Dört Kadın gösterilirken olaylar çıkmış, filmin gösterimi engellemek istenmiştir Olaylar sırasında sahneye çıkan Antalya Emniyet Müdürü, "Endişenize mahal yok Çünkü jüri sizin protesto ettiğiniz filmi birinci seçmez" demek zorunda kalmıştı Aynı grubun seçilmesinde sakınca gördüğü diğer filmler Ben Öldükçe Yaşarım, Muradın Türküsü ve Toprağın Kanı idi Sonunda jüri,, tüm bu dış baskılara boyun eğerek Haldun Dormen'in yönettiği Bozuk Düzen filmini birinci seçti


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.