Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
paradokslar, tarihden

Tarihden Paradokslar

Eski 06-27-2007   #1
ERen
Varsayılan

Tarihden Paradokslar



Tarihten Paradokslar

Her alanda olduğu gibi tarihte de çok sayıda paradoksal olay olmuştur

Fatih Sultan Mehmet'ten:

Bilindiği gibi Fatih, genç yaşta padişah olmuştur Yaşı gençtir ama zekası ve inançları çok kuvvetlidir Yeni sultan olduğu yıllardır Birgün bir sefere gidilecekken ordunun başında babasının olmasını ister Ancak babası bu teklifi kabul etmez Fatih'in maksadı babasının ilminden ve tecrübesinden yararlanmaktır

-"Eğer sen padişahsan geç ordunun başına Yok eğer ben padişahsam emrediyorum ordunun başına geçeceksin!"

Babası Sultan Murat, başka çare bulamaz ve orduya komutanlık yapar



Osman Yüksel Serdengeçti'den:

Osma Yüksel'in milletvekili olduğu yıllardır Birgün meclis kürsüsünde kendisine laf atan vekillere dayanamaz ve:

-"Bu meclistekilerin yarısı eşektir!" der ve iner kürsüden

Bunun üzerine meclis karışır ve herkes kendisinden sözünü geri almasını ister Arkadaşlarının da ricası ile tekrar kürsüye çıkar ve zekasını gösteren ve vekilleri rahatlatan şu sözleri söyler:

-"Bu meclistekilerin yarısı eşek değildir!"



Kant'tan:

Ünlü Alman eğitimci Emmanuel Kant'ın bir sözü:

-"Her ne kadar ben inanmasam da bir tanrının var olduğunu kabul etmek gerekir"



Yaşanmış bir olay:

1974'teki Kıbrıs çıkarmasına katılan bir asker anlatıyor:

"Çok şiddetli bir taarruz vardı Mermiler kulağımızın dibinden geçiyordu Siperde daha önce hiç görmediğim bir asker yanıma yaklaştı Belli ki bizim birlikten değildi Bir zarf çıkardı ve:
-"Memlekete dönünce bu zarfı, üzerindeki adrese bırakır mısın?"
-"İkimiz de döneriz inşallah" dedim

Israrla kendisinin dönemeyeceğini, benim ise memleketime ve aileme kavuşacağımı söylüyordu Biraz isteksiz de olsa zarfı aldım Ancak o çatışma sırasında birbirimizi kaybettik Taarruz bitip memlekete döndüğümden bir-iki yıl sonra eski eşyaları karıştırırken o zarfı buldum Unuttuğum görevi, geç te olsa yerine getirmek için İstanbul'a gittim Üzerindeki adres, Aksaray'da eski bir eve götürdü beni Kapıyı yaşlı bir amca açtı

-"Merhaba amca Ben Kıbrıs'ta savaşan oğlunuzdan bir mektup getirdim Belki kendisi de gelmiştir"
-"Bizim Kıbrıs'ta savaşan bir oğlumuz yoktu"

Beni içeri davet ettiler Eşi, bir fotoğraf albümü ile geldi Fotoğrafları gösterip:

-"Sana zarfı bu genç mi verdi?"
-"Evet Çok iyi hatırlıyorum Buydu" ve işte o an beni şok eden ve hala aklımı başımdan alan şu cevabı verdi:

-"Bu çocuk benim oğlumdu Fakat onu 15 sene önce Kore harbinde şehit verdik" "



Yunus Emre'den:

"Ete kemiğe büründüm
Yunus diye göründüm"

"Bir ben vardır bende, benden içeru"

"Yedi kere dolup boşalan dünya değil misin?"



Kanuni Sultan Süleyman'dan:

Süleymaniye Camiinin inşaası sırasında bir ermeni usta, yanlış duvar yapması sonucu, Kanuni tarafından cezalandırılır Ermeni usta, sultandan şikayetçi olur Kadı, ikisini de huzuruna çağırır Kanuni ve usta, kadının karşısında ayakta beklemektedirler Karar açıklanır: "Kısas!" yani Kanuni de aynı şekilde cezalandırılacaktır Ermeni usta, adalete hayret eder ve:
-"Madem dininiz bu kadar adil, hem davamdan vazgeçiyorum hem de müslüman oluyorum"

Davadan sonra Kanuni, kadıya:
-"Eğer ben padişahım diye benim lehimde bir karar verseydin, seni bu kılıcımla öldürürdüm"

Kadı, oturduğu minderin altından bir hançer çıkarır ve :
-"Sultanım siz de eğer 'ben padişahım' diye kararıma itiraz etseydiniz ben de bu hançeri sizin kalbinize saplardım"



Bir Derviş:

Garip dervişin biri büyük bir köşkün önünden geçerken evin 'av meraklısı ve zalim' olan beyi, yardımcıları ile ava gitmek için evden çıkıyorlardır Dervişle selamlaşırlar Aksilik bu ya o gün hiç birşey vuramadan dönerler Bey çok sinirlidir:

-"Sabah ava giderken karşılaştığımız o dervişi bulun çabuk! Onun yüzünden işlerim ters gitti Uğursuzu getirin bana!"
Yardımcıları hemen dervişi bulup beyin huzuruna çıkarırlar Bey kükrer:

-"Bre uğursuz adam! Senin yüzünden elimiz boş geldik! Hiçbir şey vuramadık! Tiz vurun kellesini!"

Derviş, beye şöyle der:
-"Beyim sabah selamlaştık Siz hiçbir şey vuramadınız Ben ise kellemi kaybediyorum Siz söyleyin, hangimiz daha uğursuzuz?"



Kanuni Sultan Süleyman'dan:

Kanuni, şehzadelerini muhteşem bir törenle sünnet ettirir Kısa bir süre sonra da veziri İbrahim Paşa'nın oğlu sünnet olur Törene Kanuni de davetlidir Birara Kanuni, vezirine der ki:

-"Söyle bakalım İbrahim Paşa Senin tören mi daha muhteşem, benimki mi?"
-"Elbette benimki sultanım"

Kanuni şaşırır Sebebini sorar Vezir:
-"Benim oğlanın düğününe koskoca cihan padişahı davetliydi ve geldi Sizinkinde böyle bir davetli var mıydı?" der

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 06-27-2007   #2
angelesdream
Varsayılan


-"Eğer sen padişahsan geç ordunun başına Yok eğer ben padişahsam emrediyorum ordunun başına geçeceksin!"

Babası Sultan Murat, başka çare bulamaz ve orduya komutanlık yapar
harika!
eli
ne sağlık erençok güzel olmuş

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 08-19-2007   #3
mir@ge
Varsayılan


hepsi çok güzelmiş ellerine sağlık
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.