06-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Belirsizlik İlkesi
BELİRSİZLİK (KESİNSİZLİK) İLKESİ
1927´de Werner Heisenberg tarafından belirsizlik (indeterminacy) ya da kesinsizlik (uncer-tainty) ilkesi adıyla ortaya atılan bu ilke hareket halindeki bir elektronun hem konumunun, hem de hızının aynı zamanda belirlenmesinin imkansız olduğunu ifade eder Hans Plendi bunu gerçekleştirmeye çalışan fizikçileri karanlık bir odada hareket eden bir bilardo topununun konumu belirlemeye çalışan birisine benzetir, bu kişi topa (ya onu durdurmak, ya da onu yeni bir yönde döndürmek suretiyle) dokunduğu an onun konumunu değiştirir ve hızını da etkiler Kesin ölçüm imkansızdır; başka deyişle gözlemci İle gözlemcinin araçları herhangi bir ölçüm işlemi sırasında fenomenin bir parçası olduklarından onun değişikliğe uğramasına neden olurlar Bİr termometreyi ısısını ölçmek amacıyla sıcak suyun içine sokarsanız, suyun ısısını düşürmüş olursunuz, çünkü ölçüm için suya soktuğunuz araç (termometre) ölçeceği şeyin ısısından bir kısmını alır ve ısıda düşmeye neden olur Daha büyük ve daha gelişmiş termometreler de bir İşe yaramaz; Lincoln Barnett indeterminizmin insanın olgunlaşmamış biliminin değil, doğanın onun önüne koyduğu nihai engelin bir belirtisi olduğunu İfade etmektedir Aslında Kuan-tum mekaniğinin bir sonucu olan bu ilke şunu ifade eder: Katı biçimde sınırlanmış bir kesinlikten başka bir şeyle bir parçacığın momentu-munu (kütlesiyle hızın çarpımı) ve konumunu aynı zamanda ölçmek imkansızdır Bu sonuç dalga-parçacık ikiliğinden doğar: Diyelim ki, bir elektron ışınının konumuna, onun yolundaki daha dar bir yarıkla müdahale edilmek suretiyle dondurma yolundaki bir girişim difraksiyona, yani ışının yanlara taşmasına yol açacaktır Bu onun yönünü eski duruma çevirecek ve bu durumda onun momenti kesinliğini yitirecektir Bu bakımdan belirsizlik İlkesi, bütünlc-yicüik ilkesinin özel bir halidir
1925 Mayıs´ında Heisenbcrg, klasik mekanikten Kuantum mekaniğine geçişe imkan verecek bir yöntem bulur Atom´un yapısını açıklayacak bir teoride, deney dışı olguları bir tarafa bırakıp, sadece gözlemlenebilir özellikleri verecek olgular kullanılması gerektiğini düşünen Heisenberg, sözkonusu amacı gerçekleştirmek için matris hesabından yararlanmaya yönelir Konum, momentum gibi dinamik değişkenleri yer değiştirmez operatörlerle, yani matrislerle göstermeyi dener Born ve Jor-dan´ınyardımlarıyla da Kuantum mekaniği doğar Fakat İngiltere´de de aynı konu üzerinde çalışan Dirac, Kuantum mekaniğinin daha soyut bir yorumuna bu sırada ulaşır Bundan kısa bir süre sonra atom kuramına ilişkin çalışma sonuçlarını yayımlayan Avusturyalı Fizikçi
Schrödİnger, Heisenberg, Born ve Jordan´m yönetimindeki matrik cebiri yerine analiz kullanmak suretiyle aynı sonuca varmayı başarır Burada SchrÖdingcr elektronun atom içindeki hareketini bir dalga fonksiyonu olarak göstermekteydi Fakat Schrödİngcr´İn dalgası, enerjisi ve moment umu olan fiziksel bir dalga değildi; sonuçta konu fizikçiler arasında değişik açılardan uzun süre tartışmaya açıldı Nihayet bu dalgaların, elektronun atom içindeki hareketini açıklayan bir olasılık dalgası olduğunu, dalganın yoğun bulunduğu yerde elektron bulunma olasılığının arttığını açıklayan Born´un yorumu fizikçilerce de kabul edildi Böylece Schrödİnger, Heisenberg -Jordrm? Born teorisiyle kendi teorisinin aynı olduğunu matematiksel yoldan ispatlamış oldu
İşteSchrÖdİnger´in dalga mekaniğini uygulayarak 1926 yılında önce orto ve parahelyum sırrını çözen Heisenberg, bir yıl sonra bu dalga hareketinin fiziksel anlamından yürüyerek "belirsizlik İlkesi"nc ulaştı Atom fiziği yanında, maddenin ve doğanın yorumlanmasında da temci olacak yeni ve önemli olan ünlü belirsizlik ilkesi, bir atomun aynı zamanda genel olarak bir sistemin harekelini belirleyen tüm büyüklüklerin aynı anda aynı kesinlikle tesbit edemeyeceğini ileri sürüyordu Özellikle atom parçacıklarında, hız ve konum gibi birbirini devamlı etkileyen değişkenler açısından bu İmkansızlık daha belirgin olarak ortaya çıkmaktaydı Bir elektronun konumuna ait bilgiler ne kadar kesinlik arzederse, hızının tcsbitİ o oranda zorlaşmaktaydı Zaman ve enerjinin bir arada ölçülmesinde de aynı güçlük sözkonusu olmaktaydı Kısacası belirsizlik ilkesine dayanan Kuantum fiziği, determinist özellik taşıyan klasik fizikden oldukça değişik bir mahiyet kazanmış oluyordu Nitekim Heisen-berg´e göre, matematikle ifade edilen fizik yasaları doğanın nasıl olduğunu değil, tersine doğayı insanın nasıl görmeye şartlandırıldığını anlatmaktadır Kuantum mekaniğinin oluşumunda katkıları olan Planck, Einstein, de Broglie, Schrödİnger, Von Laue bu kuramın etki ve önemini Jaima vurguladılar
Fizikteki belirsizlik ilkesinin diğer etkinlik alanlarına mecazen uygulanması yolunda sınırsız imkanlar vardır Sözgelimi Birleşik Devletler gibi büyük bir ülkedeki bir seçim olayının televizyondan verilişini düşünelim Doğuda seçimler biter ve bir partinin başarılı olduğu haberi Batı´ya ulaşır; orada seçimlerin bitmesine daha iki saat vardır Bu haberler seçimi kaybetme durumundaki batılı taraftarlar kesimi üzerinde bîr toparlanma sağlar mı, ya da onları, oylarının anlamını kaybettiği duygusuna mı sürükler Her iki şekilde de, fenomenin ölçümü, fenomenin kendisini değiştirmiştir Bu görsel anlatımın ortaya koyduğu gibi, sorun gözlem sorunudur
|
|
|