![]() |
Coğrafi Keşiflerin Karanlık Yüzü |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Coğrafi Keşiflerin Karanlık YüzüAtlas Okyanusu’nda epeyce ümitsiz günler geçirdikten sonra nihayet Ümit Burnu’nu (Cape Good Hope) dolaşarak Hint Okyanusu’nun enginliğine açılan Portekizli kâşif Vasko Da Gama’nın gemileri, 1498 yılında yıpratıcı bir yolculuk sonunda Hindistan’ın Kalküta limanına yanaşmayı başarmıştı ![]() Bu cıvıl cıvıl, rengârenk, hayat ve envai türlü mal dolu Şark limanında düzinelerce ırk ve dinden insanın yanında Tunuslu bir Müslüman tüccarla karşılaşması, Avrupa şehirlerinin fakir piyasalarını bilen Vasko Da Gama için bir şans olmuştur der tarihler ![]() ![]() ![]() ![]() Bu rastlaşmadan şu pek de sorulmayan ters soru uç veriyor galiba: Acaba 15 ![]() ![]() ![]() Batılı sözde kâşifler gittikleri yere dinlerini de hakim kılmak için halkı zorla Hıristiyanlaştırıyorlardı ![]() Resimde Brezilya’da zorla toplu olarak Hıristiyan yapılan halk, din değiştirme töreninde görülüyor ![]() Bu hurda bir ayrıntı gibi görünen nokta, aslında bizi tarihin derinlerine çekecek kurşun gibi ağır bir soruyu sormaya kışkırtır: Kitaplarımızda o yere göğe sığdırılamayan Keşifler Çağı, kimin keşifleridir Allah aşkına? Bir Hintli, bir Madagaskarlı veya bir Kuzey Amerika’da yaşayan Kızılderili için “keşfedilmek” hangi komik anlamı taşır? Keşfedilmek(!) onlar için çok da anlamlı, onur verici ve hatta etraflarında yeni barbarlar görmekten öte ilginç bir boyut içermeyeceğine göre, Avrupa kıtasının 15 ![]() Merak buyurmayalım ![]() ![]() Sonuçta bu keşifler ancak Avrupalı beyaz özne açısından değerli ve anlamlı eylemler değil midir? Bizi, olsa olsa adına “Avrupa” denilen emperyalist maskeli bir uygarlığın doğuş öyküsü olarak ilgilendirmelidir; daha fazla değil ![]() ![]() Öyle ya, bu merakımız sahici bir merak, yani bilinmeyenleri keşif gibi beşerî bir merak olsaydı, dünyanın en uzun mesafe kat etmiş gezgini unvanına sahip İbn Battuta’yı, Hindistan’da akıl almaz maceralara atılan Seydi Ali Reis’i, haritalarını uzaydan bakan bir gözle yapmayı nasıl başardığına akıl sır erdirilemeyen Piri Reis’i de merak eder ve okul kitaplarımızda onlara da insanlığa katkı yapanlar arasında hak ettikleri yeri ayırırdık ![]() Avrupalı kâşiflerin bir uygarlık atılımı gibi gösterilen keşifler sonucunda işledikleri sayısız suçtan sadece birisi (denizde damla kabilinden) ![]() Amiral Cortez, altın madeninin yerini söylemeyen Ronaldo’nun atalarının ayaklarını böyle kestirmişti ![]() Solda kütüğün yanında kesik ayaklar görülüyor ![]() Bence asıl sorgulanması gereken husus, zihinlerimizin çıkarıldığı bu “deplasman” (displacement) mantığıdır ![]() ![]() Velhasıl, işgal edilen yöreler askerle, edilemeyenler de zihnen esir alınmış, bu iş de beyinlerimizi doğululaştırarak becerilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Mesela Zenge Ho adlı Çinli bir Müslüman (Moğol) amiralin 1421 yılında doğudan batıya doğru muazzam boyutlardaki gemilerle (bu gemiler o denli iri cüsseliydiler ki, yanlarında Kristof Kolomb’unkiler tam anlamıyla gemi maketi gibi kalıyordu) gerçekleştirdiği büyük keşif yolculuğunu neden okuyamıyoruz kitaplarımızda da, Macellan’ın tersinden, yani batıdan doğuya doğru giriştiği yolculuğun ‘inanılmaz’ öyküsünü, cerci hocaların gittikleri köylerde belledikleri klişeleri tekrarlamaları gibi papağan gibi sıralıyor, daha da kötüsü, bundan hemen hiç gocunmuyoruz? Bunun sebebi ne olabilir? Üzerinde biraz düşünelim ![]() ![]() ![]() Benim cevabım şu 4 maddede toplanıyor ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() İşte bilim tarihini yazanlara göre, coğrafî keşiflerin arkasında yatan temel güdülerden birisi, Doğu’da yaşadığı bilinen ama cismi bir türlü bulunamayan(!) bu güçlü Hıristiyan Kralı bulmak, kendisiyle temasa geçtikten sonra ondan gücünü Batı’daki Hıristiyanlarla birleştirmesini istemekmiş ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle bir hurafeyi bizim tarihimiz için anlatsak, memleketimizin güzide akl-ı evvelleri anında üzerine çullanır ve ‘Zaten bu kafa yüzünden geri kalmadık mı?’ teranesine yeni bir melodi daha eklemenin zevkiyle sarhoş olurlardı ![]() ![]() İçinizde hala İstanbul’un fethiyle önü kapanan ve sıkışan Avrupalıların kendilerine bir çıkış yolu bulmak için keşiflere koyulduğunu düşünenler varsa coğrafya tarihi konusunda çok sayıda eseri bulunan G ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mesela Crone der ki, Akdeniz’de baharat ticaretinin azalması, keşiflerin sebebi değil, tam tersine, sonucudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sebebi sonuç, sonucu sebep yapan ve bütün hikayeyi Avrupa cephesinden yazan bir tarihçilikle nereye kadar gidebileceğimizi görelim artık ![]() ![]() ![]() ![]() John M ![]() ![]() ![]() Bunu kim mi söylüyor? Cambridge Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Batı Uygarlığının Doğulu Kökleri” (The Eastern Origins of Western Civilisaton, 2004) adlı kitabında John M ![]() ![]() Batı uygarlığının evrenselliğini sorgulamak isteyenlere duyurulur… Kaynak:Haber7 |
![]() |
![]() |
|