Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Bebek & Çocuk

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anne, olmak

Anne Olmak

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Anne Olmak



Anne Olmak
Hamileliğe hazırlanmak - Bebek sahibi olma - Anne olmak için doğru zaman - Bebeğe hazırlanmak







Hamileliğe hazırmısınız?

Artık kendinizi anne olmaya hazır hissediyorsunuz Peki hamilelik ten önce dikkat etmeniz gereken faktörler olduğunu biliyor musunuz? Gebelik döneminde olduğu gibi öncesinde de anne ve bebek sağlığı açısından bilmeniz gereken noktalar var Biz de konu ile olarak Ferti – Jin Kadın Sağlığı Merkezi’nden Op Dr Murat Taşdemir ile söyleştik

Soru: Hamile kalmaya karar veren kişiler yaşam tarzlarında bir değişikliğe gitmeli mi?

OpDr Murat Taşdemir: Günümüzde gebeliğin ilk haftalarının önemi daha iyi anlaşılmıştır İlk 12 haftada bebeğin organları oluşur Birçok kadın henüz gebe olduğunu anlamadan bebeğin birçok organı gelişmiştir Anne adayının yaşam şekli gelişmekte olan bebeği etkiler Bu nedenle çocuk sahibi olmaya karar veren çiftler yaşam tarzlarını gözden geçirip düzenlemelidir

soru: Sigara, alkol, kafein gibi alışkanlıkları hamilelik öncesinde bırakmak gerekir mi?

OpDr Murat Taşdemir: Sigara içen kadınlarda bir yıl içinde gebe kalabilme olasılığı sigara içmeyenlere göre % 25 daha düşüktür Sigara yumurta kalitesini bozar, yumurtanın döllenmesini ve döllenen yumurtanın rahme tutunmasını zorlaştırarak gebeliği önler

Sigara içen kadınlarda dış gebelik ihtimali de artar Bu nedenlerden ötürü gebeliğe hazırlık dönemi sigarayı bırakmak için uygun bir zamandır Oysa sigaranın zararlarını bilmesine rağmen birçok kişi sigara içmeye devam ediyor Ancak en azından gebelik süresince sigara kesinlikle bırakılmalıdır Sigara anne adayının beslenmesini bozarak, vücuttaki C vitamini seviyesini düşürür Bebeklerin düşük doğum ağırlıklı doğma riskini artırır Gebeliğe hazırlık e gebelik sırasında alkol tüketiminden de kaçınmak gerekir Aksi takdirde doğumsal anomalilere neden olabilir Kafein de gebelik döneminde uzak durulması gereken bir madde Kahve, çay, kola gibi kafein içeren ürünlerin tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalıdır

Soru: Gebelik öncesinde beslenme alışkanlıklarında dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?

OpDr Murat Taşdemir: Dengeli ve sağlıklı beslenme sağlıklı çocuk sahibi olabilmek için çok önemlidir Çiftlerin sağlıklı beslenmesi yumurta ve sperm kalitesini ve döllenmeyi etkiler Gebelik öncesi dönemde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi ve bunların gebelik süresince devam ettirilmesi çok önemlidir Düzenli beslenme alışkanlığı anne adayına, ailesine ve gelişecek bebeğin sağlığına katkıda bulunur Gebelik öncesi dönemden itibaren temel besin gruplarının hepsinden her gün alınmasına, günde 3 öğün yemek yenmesine ve kalsiyum, demir, folik asit gibi önemli vitamin ve mineralleri içeren besinlerden yeterli miktarlarda alınmasına dikkat edilmelidir İdeal diyet şöyle olmalıdır:

Protein: 4 porsiyon

Süt ve süt ürünleri: 4 porsiyon

Tahıl: 4 porsiyon

Yeşil sebze: 4 porsiyon

Sebze ve meyveler: 4 porsiyon

C vitaminli meyveler: 1 porsiyon

Soru:Hamilelik sırasında alınması zorunlu olan folik asit gebelik öncesinde de alınmalı mı?

OpDr Murat Taşdemir: Folik asit döllenmeden hemen sonra omurilik ve sinir sisteminin gelişmesinde önemli rol oynar Gebelikten önceki 3 aylık dönemden itibaren günde 400 mg folik asit takviyesi nöral tüp bozukluklarının oluşmasını engeller Folik asit narenciyede, yeşil yapraklı sebzelerde, fındık, badem ve baklagillerde bulunur Gebelik öncesi dönemden itibaren doğal besinlerle alınan folik asit yanında 400 mg folik asit içeren multivitaminler ve folik asit tabletlerini almak gerekir

soru: Hamilelik öncesinde ilaç kullanılmasında dikkat edilmesi gereken kriterler var mıdır?

OpDr Murat Taşdemir: Hamilelik dönemi ve öncesinde reçeteli veya reçetesiz satılan tüm ilaçları kullanmadan önce bu dönemde kullanılıp kullanılmayacaklarının araştırılması gerekir Gebelik dışında kullanıldığında hiçbir yan etkisi olmayan ilaçlar bile gebelik sırasında bebeğe zarar verebilir Herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmayan bir kadın menstural siklusunun ikinci yarısında gebe olduğunu düşünerek gerekli önlemleri almalı ve kendine zarar verebilecek şeylerden kaçınmalıdır




Bebek sahibi olmaya hazırmısınız

Hamilelik, bebeğin ilk kalp atışlarının, ilk tekmelerinin sevinciyle gelen gerçek anlamda özel bir dönem; aynı zamanda çok da zahmetli! Vücut kendini bir bebeğin doğumuna hazırlarken, hormonlarda meydana gelen değişiklikler hem fiziksel hem de duygusal değişimlere yol açıyor Elele Çocuk ve Aile Psikolojik Danışmanlık, Gelişim ve Eğitim Merkezi Psikolog ve Özel Eğitim Uzmanı Bihter Mutlu Gencer anne olmaya hazırlananlara önerilerde bulunuyor

Hamilelikte birçok fiziksel değişiklik yaşanır Tad ve koku alma duyularının farklı çalışmasıyla mide bulantıları başlar Ancak bedensel değişimler kadar duygusal iniş çıkışlar da görülür, mizaç değişiklikleri oluşur “İyi bir anne olabilecek miyim?” sorusu ise her anne adayı için hatırı sayılır bir endişe kaynağıdır B,hter Mutlu, “Yaşanan bu değişimler kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir, hatta apayrı uçlarda olabilir Bazı kadınlar oldukça mutlu ve enerjik iken, bazılarında sürekli bir yorgunluk hissi hakim olur Bazı kadınlar otobüste kendisine yer verilmesi, elindeki paketlerin taşınması gibi davranışlar karşısında son derece mutlu olurken, bazıları tersine kendilerini aciz ve güçsüz hissedebilirler Bu sürecin duygusal olarak nasıl geçirileceği anne adayının ve eşinin bir bebek sahibi olmaya, bu dönemin getireceği fiziksel değişimlere ve duygusal iniş çıkışlara ne kadar hazır olduğuyla elbetteki doğrudan ilişkisi var Yine de hamileliğin getirdiği bütün bu değişimlerle başetmeye çalışırken bebek için duygusal olarak hazırlanmak oldukça güçtür” diyor

Bebeğe hazırlanmak ne demek?

Bu sorunun yanıtını Bihter Mutlu şöyle veriyor: "Bir danışanım, 'bebeğe hazır olduğumu düşünürdüm hep, hiç te hazır olmadığımı o doğduğu zaman anladım; bebek dediğin yatırırsın uyur, yedirirsin yer, giydirirsin, saçını tarayıp kurdele takarsın, ben böyle sanırdım' demişti Elbetteki bu süreçle ilgili kitaplar okumak, seminerlere katılmak gibi aktiviteler kişileri bebeğe hazırlamaya yardımcı olur Ancak “bebeğe hazırlanmak" konusu için yapılacak en yararlı işlerden biri eşlerin bebekle ilgili iletişimidir

Bebeğe hazırlanmak genellikle evin bir odasını bebek için değiştirmek, duvar kağıdı, mobilya seçimleri, bebek giysileri, bebek arabası gibi ihtiyaçlar için alışverişe çıkma gibi algılanır Tüm bunlar zevkli ve heyecanlı hazırlıklar, ancak anne baba adaylarının aynı zamanda psikolojik olarak ta hazırlık yapmaları, bu hazırlığı da birlikte yapmaları çok önemlidir Çiftlerin bebekle ilgili beklentileri, bebek geldiğinde değişecek olan hayatlarıyla, edinecekleri yeni rol tanımlarıyla, işbölümü ve sorumluluklarla ilgili yapılması gereken gerçekçi konuşmalar genelde atlanır Peki bunun için ne yapmak gerekir? Sorunun yanıtını Bihter Mutlu şöyle veriyor: “Eşler öncelikle neden çocuk sahibi olmak istediklerini birbirlerine sormakla konuşmaya başlayabilirler Bu çocuğu aynı nedenlerle mi istediklerini tartışabilirler Ayrıca, bebek deyince akıllarında hangi imajın oluştuğunu konuşabilirler Akıllarında mama sandalyesinde bir bebek mi yoksa bir okul çocuğu imajı mı oluşuyor? Bazen eşlerden birinde henüz bir çocuk sahibi olmaya karar verme aşamasında bile çocukla ilgili planlar akılda oluşmuş olabiliyor “Ata mı binse, baleye mi gitse yoksa piyano mu çalsa acaba? Hangi yuvaya, sonra da hangi özel okula gitse? Diğer eşin ise bu tip bir plan aklına bile gelmemiş olabiliyor Eşlerin çocuklarını yetiştirme yöntemleri, vermek istedikleri değer yargıları nelerdir? İşte bu ve buna benzer soruların cevapları arasındaki uçurumlar, hamilelik sırasında ve bebek doğduktan sonra ilişkileri olumsuz etkiliyor Cevaplar tıpatıp aynı olmasa bile böyle bir iletişimle birlikte anne baba adaylarının akıllarındaki bebek ve çocuk imajları paralel bir duruma ulaşabilir Böylece, sağlıklı ve gerçekçi bir platformda, artık 'aynı çocuk' için heyecanlanmaya ve plan yapmaya başlayabilirler Bebekleriyle sağlıklı bir iletişim kurabilmenin de adımlarını sağlam atmış olurlar"


Anne olmak için doğru zaman

Annelik her kadının tatmak istediği bir duygu Fakat yoğun iş hayatı ve kadınların sorumluluklarının hızlı artışı ileri yaşta anne olmayı beraberinde getiriyor Annelik için doğru zaman hangisi? Geç yaşta anne olmanın yararları ya da zararları nelerdir? Bu soruların cevabını yazımızda bulacaksınız

Bir kadın öncelikle bebek sahibi olmak isteyip istemediğine tam olarak karar vermelidir Biyolojik saat çalışmaktadır ve zaman geçtikçe bu saatin tik tak''ları daha da yükselmektedir Karar vermek sadece duygusal açıdan değil aynı zamanda sağlık açısından da zor olabilir Yaş ilerledikçe artan riskler ve genetik faktörler, doğumun zor olup olmayacağı ve bütün bu soruların sonunda bekleyen ``Ya hiç anne olamazsam ''''korkusu

Günümüzde ileri yaşta anne olmanın giderek yaygınlaştığını görüyoruz Özellikle pek çok ünlü isim geç yaşta anne olmayı tercih ediyor Patricia Hodge 42 yaşında anne olurken, Madonna ise 40 yaşında kızını dünyaya getirdi Yoğun geçen sahne hayatları onların genç yaşta anne olmasını engellemişti Bu kişilerin röportajlarını okuduğumuzda ise, hiçbirinin durumdan şikayetçi olmadıklarını ve olgun yaşta anne olmanın daha avantajlı olduğunu söylediklerini görüyoruz Erken yaşta anne olmak ile ileri yaşta anne olmak arasında şimdiye kadar pek çok araştırma yapılarak her iki durum kıyaslanmış; yapılan arıştırmalar günümüzün değişen koşullarında pek çok kadının geç yaşta anne olmayı tercih ettiğini göstermiştir

Umutsuz Omayin


Geç yaşta anne olmanın olumlu yanları ele alınacak olursa aslında durum hiç de düşünüldüğü kadar kötü değil Bu annelerin doğumdan sonraki bir yıl içerisinde bebeklerini daha kolay ve bilinçli bir şekile emzirdikleri gözlenmiş Ayrıca hamilelik süresince annelerin görünüşlerinden yana fazla bir şikayetleri olmadığı ve hamile vücutlarını daha kolay kabullenebildikleri de ortaya çıkmış, sekse karşı olan ilgilerinde ise bir azalma görülmemiş Genç anneler ve ileri yaştaki anneler arasında yapılan araştırmaya göre, doğum sonrası duygusal depresyon ve kendini iyi hissetmek arasında bir fark yok Her iki gruptaki anneler de doğum sonrasındaki bu zorlu duygulara karşı eşit şartlarda dayanıklılar Doğum şekline gelince sezaryen ya da normal doğum olsun herhangi bir sorun yaşanmıyor ve duyulan ağrıda da bir fark yok Peki geç yaşta anneliğin riskleri neler olabilir? Geç yaşta anne olmaya karar veren kadınların çoğunun en büyük düşüncesi genetik risklerin artacağı korkusudur Genetik risklerin ileri yaştaki gebeliklerde artacağı doğrudur, fakat bunun dışında her doğumda olabilecek risklerde bir artış görülmez Anormallik riski 20''li yaşlarda 2000´nde 1, 35 yaşlarında 365´te 1, 40´lı yaşlarda ise yüzde 1 şeklinde görülür Sonuç olarak 40 yaşındaki bir annenin Down sendromlu bir çocuk sahibi olma riski yüzde 1´dir Bu durumdan da anlaşılacağı gibi çocuğun sağlıklı doğma olasılığı ise yüzde 99´dur ve bu da hiç de az bir rakam değildir Yine yapılan araştırmalar göstermektedir ki 30´lu yaşlardaki kadınların gerek sosyal gerekse psikolojik yönden daha güçlü olmaları bebek sahibi olduktan sonra hayatlarını daha güvenli ve bilinçli bir şekilde sürdürmelerini sağlar Ayrıca bu yaşlardaki kadınların kendilerine olan güvenleri daha fazla olduğundan bebek sahibi olmaya daha rahat bir şekilde karar verebilirler

Geç anne olanlar daha mı uzun yaşıyor?

"Geç yaşta anne olmak ömrü uzatır mı?'' bu sorudan yola çıkan Harvard Sağlık Okulundan bir grup öğrenci aynı yıl doğan kadınlar üzerinde bir araştırma yapmışlar Bu araştırmaya göre 40´lı yaşlarda doğum yapan kadınların daha erken yaşta doğum yapanlara göre daha uzun yaşadıkları ortaya çıkmış Bunun açıklaması ise şöyle yapılmış; 40´lı yaşlarda anne olan kadınlar daha geç yaşta menopoza giriyorlar ve daha uzun yaşama şansları olabiliyor Bu kadınların östorojen hormonu çalıştığından, yaşa bağlı olan hastalıklara, kalp problemlerine karşı da daha dayanıklı oluyorlar

Bu durum halen tartışılabilirliğini koruyor Erken ve geç yaşta anne olmakla ilgili bir başka tartışılan konu ise, genç annelerin daha hareketli ve enerjik olması ile ilgili Genç anneler çocuklarıyla birlikte pek çok fiziksel aktiviteyi rahatlıkla paylaşabildiklerini, çocuk büyütmekle ilgili yorgunluklara daha rahat katlanabildiklerini anlatıyorlar Sonuç olarak şartlar ve yaş ne olursa olsun önemli olan kadının kendisini bu sorumluluğa karşı hazır hissetmesi ve annelik duygusunu yaşamak istemesi

"Bebeğinizi beklerken sizi neler bekler" kitabından alınmıştır




Ne kadar zamanda hamile kalabilirim?

Çiftler genelde hamile kalmamak için büyük çaba sarf ederler ve çeşitli yöntemlere başvururlar Ancak bir bebek sahibi olmaya karar verdikleri anşaşırtıcı gerçekle karşılaşırlar Bu şudur; aslında bir aylık adet periyodunda hamile kalacabileceğiniz zaman 4 gün kadar kısa bir zaman dilimidir Bu kısazaman dilimi döllenmeye hazır olgun bir yumurtanın yumurtalığınızdan atılarak tüplerden rahme geçişine kadar olan zaman dilimini kapsar Eğer bu 4günlük kısa dönemde yumurta döllenmezse adet kanamanız başlar

Bu sebepten dolayı hamilelik şansınızı arttırmak için tam bu kısa yumurtlama döneminde ilişkiye girmeniz gerekir Peki siz bu döneminizi nasılbelirleyebilirsiniz? Bunun için değişik metotlar vardır İlk olarak adet günlerinizin tarihini kaydederek kendi adet takviminizi oluşturabilirsiniz Özellikle düzenliadet gören hanımlarda bu çok işe yaramaktadır Normalde kadınların adet dönemleri 24-36 gün arasında değişmektedir Bir sonraki adet döneminintahmini başlangıcından 14 gün evveline gidildiğinde iki gün öncesini ve iki gün sonrasını alarak bu dört günlük zaman dilimini bulursunuz Bu dört güniçinde bulunduğunuz adet döneminin ortalarına denk gelir

Doğum kontrol yöntemi kullanmayan ve haftada 2-3 kez düzenli ilişkiye giren çiftlerin ilk yıl içinde hamilelik başarı oranları %80’dir%10-15’i ise ikinciyılda başarıya ulaşırlar Ancak ilk bir yıl içinde hamile kalamayanların kısırlık açısından tetkik edilmesi doğru olur



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.