Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Bebek & Çocuk

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beslenme, gebelikte

Gebelikte Beslenme

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gebelikte Beslenme



Gebelik döneminde ortaya çıkan bazı sağlık sorunlarında beslenme planını yeniden gözden geçirmek, bazı değişiklikler yapmak gerekiyor İşte bunlardan en önemlileri:
SABAH BULANTILARI NASIL ÖNLENECEK?
Fazla baharat ve bulantıya sebep olabilecek ağır ve aşırı kokulu besinlerden uzak durun
Kolay, sindirilen, kolay hazmedilen besinleri tercih edin
Aşırı yağlı besinlerden uzaklaşın
Yemeklerinizi oturarak, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketin
Yatmadan önce hafif ve yağsız bir ara öğün alın
Küçük porsiyonlar halinde beslenmeye çalışın
Sabah uyanınca kızarmış ekmek, tahıl gevrekleri, kraker gibi nişastalı yiyecekler tüketin
Bulantı olduğunu düşündüğünüz yiyeceklerden uzak duran
Bu sorunun genellikle gebeliğin ilk 3 ayında oluştuğunu ve bir süre sonra hafifleyeceğini unutmayınSORUNUNUZ KABIZLIKSA
Kabızlık anne adaylarının en çok rahatsız oldukları problemlerdendir Gebelik döneminde salgılanan değişik hormonlar bağırsak hareketlerinde yavaşlamaya yol açmaktadır Kabızlık ve bununla ilişkili hemoroit sorununun anne adaylarının canını sıkması bundandır Kabızlık sorununu hafifletmek için:
Daha fazla su-sıvı tüketin
Yürüyün
Fiziksel aktivitenizi yükseltin
Bağırsak çalışmasını hızlandıran besinlerden -kuru kayısı, kuru erik, incir- gibi besinlerden istifade edin
Posa zengini sebze ve meyveleri, bakliyat ve tahılları ihmal etmeyin
MİDE EKŞİMESİNİ NASIL AZALTMALISINIZ?
Eğer hamilelik süreciniz mide yanma, ekşime ve kazınmalarıyla tatsız bir hale gelmişse:
Daha sık aralıklarla beslenmeye, küçük porsiyonlar halinde besinler tüketmeye çalışın
Yağlı, kremalı, soslu besinlerden uzaklaşın
Size dokunduğunu düşündüğünüz yiyecekleri belirlemeye çalışın
Yüksek yastıkta yatın
Karnınıza basınç yapacak besinler giymeyin
Yemek sonralarında hafif yürüyüşler yapın
SORUN AYAKLARINIZIN ŞİŞMESİYSE
Ayak şişmelerinin en sık görüldüğü dönem hamileliğin ilk üç aylık periyodudur Bu dönemde alabileceğiniz basit tedbirlerle ayak şişmelerinizi azaltabilirsiniz
Sık giysiler, iç çamaşırları kullanmayın
Rahat ve geniş ayakkabılar giyin
Uzun süre ayakta kalmayın
Uzun süre oturmayın
Fırsat buldukça ayaklarınızın ayaklarınıza bir destek alın ve onları yükseğe kaldırın
İstirahat ederken vücudunuzun sol yanına yatmaya çalışın
Gebelik dönemi özel bir beslenme planı gerektirir mi? Evet! Gebelerin beslenmelerinde bazı değişimler yapmaları gerekiyor Bunun nedeni annenin normal metabolik düzeninin üzerine bebek gelişiminin eklediği değişikliklerdir Yapılan araştırmalar yeterli ve dengeli beslenen annelerin daha sağlıklı bir bebek dünyaya getirdiğini gösteriyor İyi beslenen annelerin gebelik sürecinde olaşabilecek problemlere karşı daha fazla direnç kazandıkları belirtiliyor Bebeğin doğum ağırlığı, beyin ve beden gelişimi de annenin beslenmesiyle yakından ilişkili Rahim içinde ölüm, erken doğum ve gebelik zehirlenmesi gibi sorunlarda da annenin gebelik dönemindeki beslenmesi etkili oluyor
İhtiyaçtan az beslenme diş çürüklerine, kansızlıklara, ağırlık kaybına, kemik zayıflamasına yol açıyor İhtiyacından fazla kalori tüketen anneleri ise; hipertansiyon, gebelik diyabeti, kilo artışı, ödem gibi sorunlar beklemektedir
FAZLA KALORİ GEREKİR Mİ?
Gebelik döneminde günlük enerji ihtiyacı biraz değişiyor Gebe annenin enerji ihtiyacı hesaplanırken yaşı, fiziksel aktivitesi, boyu-kilosu gibi faktörler dikkate alınmalı, gebeliğin ilk 3 ayında günlük kaloriye ortalama 100-200, 2 ve 3 üç aylık dönemlerde ise 200-350 kalori civarında kalori ilavesi yapılmalıdır Bu değerler belirlenirken annenin beden kitle indeksi dikkate alınabilir Annenin gebelik süresince ek proteine de ihtiyaç vardır Anne ve bebeğin gebelik sürecinde depoladıkları protein miktarı yaklaşık 900 gr civarındadır Bu da ortalama 3-4 gr protein depolaması demektir Genel olarak anne adaylarına gebelik süresince normal gereksinimlerine ek olarak günde 20 gr daha protein verilmesi önerilmektedir
VİTAMİN MİNERAL EKLEYELİM Mİ?
Gebelerin vitamin ve mineral ihtiyaçları da farklıdır Anne adaylarının özellikle demir, iyot ve kalsiyum gibi mineral eksikliklerine karşı korunmaları şarttır Gebe kadınların günlük kalsiyum ihtiyacı 1000 mgr civarındadır Gebelikte tüketilen süt veya yoğurt miktarının 500 gr civarında tutulması ve 50-60 gr kadar peynir tüketilmesi bu ihtiyacı çoğu kez karşılamaktadır Yeterince kalsiyum alamayan annelerde vejetaryen beslenenlerde ilave kalsiyum desteği verilebilir
DEMİR EKSİKLİĞİNE DİKKAT!
Anne adaylarının demir ihtiyaçlarını karşılamak çok önemlidir Kırmızı yağsız et, derisi alınmış kümes hayvanları, yumurta, balık, tam tahıllar, baklagiller, koyu yeşil sebzeler ve balık en önemli demir kaynaklarıdır Gebe annelerde işi şansa bırakmamaları, hayvansal kaynaklı demir tüketimini arttırmaları öneriliyor Bir gebenin ortalama olarak günde 15-20 mg civarında ek demire ihtiyacı vardır Gebelik sürecinde meydana gelen bu ek ihtiyacı sadece diyetle karşılayabilmek genellikle mümkün olmamaktadır Bu nedenle anne adaylarının demir içeren destekler kullanmaları tavsiye edilmektedir Bizim düşüncemiz gebelerin demir eksikliği yönünden dikkatle izlenmeleridir Bu hem annenin, hem de doğacak çocuğun sağlığı için çok önemlidir Biz kalsiyum içeriği yüksek demirden zengin besinlerin öğünlerde sık sık yer almasını istiyoruz Demir emilimini arttıran C vitamininde zengin meyve çiğ sebzelerin demirden zengin hayvansal ürünlerle birlikte tüketilmelerini tavsiye ediyoruz Demir emilimini engelleyen çay, kahve gibi içeceklerin sınırlanmasını öneriyoruz
Gebelik süresince bütün annelerin tuz -sodyum tüketimini dikkatle izlemek gerekiyor ama eskisi kadar katı bir sınırlama bugün pek gerekli görülmüyor Aşırıya kaçmadan orta düzeyde bir tuz veya sodyum tüketiminin daha sağlıklı olduğu belirtiliyor

D VİTAMİNİ VE ÇİNKOYU UNUTMAYIN
Gebeleri yakından ilgilendiren bir mineralde çinkodur Çinko vücudun yeni dokular yapması, yeni ve kaliteli hücreler üretmesinde önemlidir Beyin gelişiminde çinko ciddi görevler üstlenmektedir Güçlü bir bağışıklık sistemi için de çinkoya ihtiyaç vardır Kısacası gebe annenin de karnında büyüyen bebeğin de yeteri kadar çinko almaları şarttır Çinko en çok kırmızı et, kümes hayvanları ve deniz ürünlerinde bulunmaktadır İmkan olduğu takdirde demir kadar çinko ihtiyacının da giderilmesine çalışılmalıdır
Anne adaylarının vitamin ihtiyaçları da çok önemlidir Gebelikte D vitamini ihtiyacının yerine konması önemlidir Artan kalsiyum ihtiyacına bağlı olarak D vitamini ihtiyacı da yükselmektedir D vitamini ihtiyacını gidermek için süt ve süt ürünleri çoğu kez yeterli görülmemekte, anne adaylarının güneş ışığından da faydalanmaları, diğer hayvansal proteinlerle D vitaminleri ihtiyaçlarını gidermeleri önerilmektedir
FOLİK ASİT ÇOK ÖNEMLİ
C vitamini gereksinimini yerine koymak daha kolaydır Her gün sabah kahvaltısında tüketilen bir bardak portakal suyu bile bir gebenin C vitamini ihtiyacını karşılayabilmektedir Eğer yeteri kadar sebze-meyve tüketiyorsa gebelerde C vitamini eksikliğine bağlı bir sorun genellikle görülmemektedir Gebelerin ihtiyaç duyduğu çok önemli bir B vitamini vardır: Folik Asit Folik asit anne adaylarına özellikle ilk üç ayda çok lazımdır Gebeliğin ilk üç aylık döneminde vücudunda yeteri kadar folik asit bulunduran annelerde omurilik bölgesinde oluşan Spina Bifida gibi doğumsal defektli bir bebek doğurma riski azalmaktadır Folik asit gereksinimi yerine koymak için en garantili yol gebe kalmaya karar vermeden 4-5 öncesinden itibaren her gün 400 mikrogram folik asit kullanmaktır Gebeliği takiben bu miktarın günde 600 mikrograma yükseltilmesi önerilmektedir Folik asiti doğal yoldan karşılamak için anne adayları daha fazla koyu yeşil yapraklı sebze, turunçgil, yağlı tohumlar ve kuru baklagil tüketmeleri tavsiye edilmektedir Gebelik süresince alınan çoklu vitamin-mineral desteklerinin içinde folik asit bulunup bulunmadığına dikkat etmek gerekmektedir
OMEGA 3 İÇİN BALIK VE CEVİZ
Biz anne adaylarının hamilelik sürecince sık sık balık, ceviz ve diğer omega-3 kaynağı besinleri tüketmelerini tavsiye ediyoruz Bedeninde yeteri kadar omega-3 yağ asiti bulunduran annelerin çocuklarının beden ve özellikle beyin gelişimlerinin daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz Yeteri kadar Omega-3 yağları kullanan annelerin daha sağlıklı bebekler doğurduklarını gösteren çalışmaların sayısı oldukça yüksek Haftada 2-3 gün taze ve doğal balık tüketimi yeterli görülüyor
Gebelik döneminde ne kadar su tüketelim? Su herkes için önemli bir besin unsurudur ama anneler için daha fazla önem kazanmaktadır Anne ve bebeğin günde ortalama 2,2,5 litre sıvı tüketimine ihtiyaç vardır Belirli bir miktar su tavsiyesi yerine, susadıkça bol bol su içmek bir hamile için yeterli olmaktadır Vücudu susuz bırakmamak hamileler için daha önemlidir
Hamilelik-beslenme ilişkisi sadece bebek ve annenin sağlığının korunması için değil, hamilelik süresince ortaya çıkan bazı sağlık problemlerinin azaltılması veya önlenmesi yönünden de gereklidir Sabah bulantıları, kabızlık, şişmeler, mide yakınmaları bir hamilenin nasıl beslendiği ile yakından ilişkilidir Hamilelik döneminde ortaya çıkan bazı sağlık sorunlarında nasıl bir beslenme planı uygulayacağınızın yanıtını yarın vereceğiz
BEBEĞİNİZİ SÜTÜNÜZLE BESLEYİN
Emziklilik döneminde uygulanan beslenme planı hem annenin hem de büyüyen bebeğin sağlığı bakımından çok önemlidir Hemen belirtelim! Anne sütünün miktarını ve kalitesini etkileyen üç önemli etken var: Annenin tükettiği yiyeceklerin yeterli, dengeli ve çeşitli olması, hamilelik döneminde kazanılan yedek besin deposunun miktarı ve annenin psiklojik durumu…
Salgılanan sütteki besleyici unsurların önemli bir kısmı annenin yediklerinden sağlanır Bu dönemde besinlerle alınan kalorinin tümü süt için harcanmamakta, vucüdun diğer ihtiyaçları için de kullanılmaktadır Süt veren annelerde besinle alınan toplam enerjinin %80′ini süt yapımı için kullanılır Sağlıklı bir annenin günde ortalama 800 ml kadar süt salgıladığı dikkate alındığında emziklilik döneminde annelerin günlük enerji tüketimlerine 750 kalori kadar ilave gerekir Bu miktarın 500 kalorisini annenin gün boyunca yediklerinden, 250 kalorisi ise gebelik döneminde kazanılan depolardan sağlanacaktır Kısacası emziren bir annenin günlük kalori ihtiyacına 500 kalori kadar bir ilavenin yapılması gerekir
BUNLAR ÇOK ÖNEMLİ!
Emzikli annelerin daha iyi ve düzenli süt verebilmeleri için özel bir şey yapmaları pek gerekmez İşte en önemli köşe taşları
Emziren anne iseniz:
Sütü arttırmak için enerji miktarı yüksek (tatlı, çikolata, kek, pasta, şerbetler …) besinlerden tüketmenize gerek yoktur Şekerli besinler sütü arttırmaz Tatlı ihtiyacı mümkün olduğu kadar sütlü tatlılardan karşılamalısınız
Günde 3-4 porsiyon kalsiyumdan zengin besinler (süt, yoğurt ve peynir) tüketilmelisiniz
Sebze ve meyveleri mutlaka her öğünde tüketilmeye özen göstermelisiniz
Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş ürünlerin içerdikleri katkı maddesi nedeni ile tüketimi önerilmemektedir
D vitamini sadece güneşin doğrudan cilde yansıması ile sağlanır, besinlerde bulunan bir vitamin olmadığı için emzikli anne güneşten mutlaka faydalanmalıdır
Yemeklerde iyotlu tuz kullanılmalıdır
Kuru meyvelerin tüketimi ek kalsiyum ve demir desteği sağlar (1 porsiyon meyve = 4 adet kuru kayısı)
Kansızlığı önlemek için çayın yemeklerden yarım saat önce ve sonra içilmesine özen gösterilmelidir İçecek olarak ıhlamur, nane, papatya gibi bitki çayları tercih edilebilir
Bu dönemde su metabolizmasında artış vardır Süt miktarının değişmemesi için annenin sıvı alımını arttırmak gerekir Günlük alınan sıvı miktarı yaklaşık 3 litre olmasına özen gösterilmelidir Bu miktar pratik ölçülerle 12 su bardağı su , süt, ayran, hoşaf, komposto, taze sıkılmış meyve suları ve bitki çayları şeklinde önerilmektedir Çay ve kahve gibi içeceklerin süt verimini azalttığı bilinmektedir
Doktora danışılmadan ilaç veya ek herhangi bir vitamin kullanılmamalıdır
Daha detaylı bir beslenme bilgisi için deneyimli diyet uzmanlarından, doktorlardan, hemşirelerden yararlanmalısınız Hamilelik döneminizde emzirme ve beslenme, emzirme ve egzersizler, emzirme ve psikolojik etkileri konularında bilgilenmeye çalışmanızda yarar var
YAPMAYIN…
1-2 fincan kahve içebilirsiniz Fazlası ile sütünüzle bebeğinizi gereğinden çok kafein yüklersiniz
Alkol içmemelisiniz İçtiğiniz alkol doğrudan anne sütüne ve bebeğinize geçer Eğer 40 yılda bir bardak alkol oranı düşük bir içki alırsanız (1 bardak şarap veya bira) hoşgörülebilir Siz yine de emziren bir annenin alkol kullanmaması gerektiğini unutmayın!
Nikotin doğrudan anne sütüne geçer Gebelikte bıraktığınız sigarasız yaşam alışkanlığını emzirirken de sürdürün Hala içiyorsanız hiç olmazsa bebeğinizin yanında içmeyin, onunla aynı odada sigara tüttürmeyin, onu zehirlemeyin Emzirmeye başlamadan en az 2,5-3 saat önce sigaranızı söndürmüş olun!
Kullandığınız hemen her ilacın sütünüzle bebeğinize de geçebileceğini unutmayın Reçeteli veya reçetesiz bir ilacın bebeğinize geçip geçmiyeceğini doktorunuz veya eczacınızdan başkası bilemez, onlara danışın!
YAPIN…
Kalsiyumdan zengin bir beslenme planı yapın: Süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler
Magnezyum, demir ve çinkoyu unutmayın: Kurubaklagiller, fındık, tam buğday, yeşil yapraklı sebzeler, et, balık
B-12 ve D Vitamini alımınızı arttırın: Balık, yumurta, kümes hayvanları, et
Folat-Folik asit desteği alın: Gebelik ve emzirme döneminde günde 400-500 mcg Folata ihtiyacınız var
Günde 10-12 bardak su için
Çoklu bir vitamin desteği ve omega-3 kapsül ve şurubu desteği kullanın
KEYİFLİ YORGUNLUKLARDA VAR!
Yorgunluğun keyiflisi olur mu demeyin! Duygusal veya psikolojik kökenli yorgunlukların şaşırtıcı olanları da var: Eğer tatiliniz sizi yeterince dinlendirememiş, bedensel ve ruhsal bagajınızı umduğunuz kadar hafifletememişse bırakın yorgunluk azaltmayı ilave yorgunluklara bile yüklenilse tatil sonrası bitkinlik ve enerjisizliği normaldir Özellikle tatile giderken işini de yanında götürenlerde rahatlamayı ve huzur bulmayı tatilde bile beceremeyenlerde veya çıkacakları tatili gereğinden çok önemseyenlerde de bu sendroma daha sık rastlanmaktadır Sonbahara hazırlandığımız bu günlerde bahar yorgunluğu riskinizin olmadığını düşünüp sevinebilirsiniz Bahar yorgunluğuna ilişkin görüşlerimizi sonraya bırakabiliriz Ama kış aylarında görülen uzun, güneşsiz ve kasvetli günlerin etkisi ile oluşan mevsimsel depresyona karşı uyanık olmanız gerektiğini de hatırlatalım Özellikle uzun ve karanlık kış günlerinde eğlenmeye, dinlenmeye ve egzersize daha fazla vakit ayırmanız gerektiğini unutmayalım!
Kaynak: Hürriyet

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.