|
|
Konu Araçları |
osmaniye, resimleriosmaniye, tarihi, turistik, yerleri |
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik YerleriOsmaniye iline 15 km uzaklıktaki Kesmeburun köyü ve Bahçe köyü sınırları içinde kalan, yörede Bodrum Kale olarak anılan Hierapolis-Kastabala (Ören Yeri ) MÖ 1yy'da yerel bir kral olan Tarkondimotes'un krallık başkentiydi Tarkondimotes, Octavianus'a karşı savaşan Marcun Antonius'un tarafında Actium deniz savaşında ölmüştür Octavianus'un Roma imparatorluğunu kurmasından sonra kent halkı affedilmiş ve Auguston'un ölümünden önce de kent imparatorluğa dahil edilmiştir Merkezi Kastabala' da bulunan ana tanrıça Artemis kültü ve bu kültün tapınağı nedeni ile kent antik devir din tarihinde büyük rol oynadı Her yıl düzenlenen kült törenlerine Ceyhan nehri (Pyrames) kıyısında bulunan bir çok kent katılmaktaydı Bu kült törenlerinin en önde gelen özelliği rahibelerin kor haline gelmiş kızgın kömürler üzerinde çıplak ayaklarıyla yürümeleriydi Kent, imparator Valerian döneminde Hierapolis-Kastabala ya da "Pyramen" kenarındaki "Hierapolis" adıyla da anılmaktaydı MS 260 yılında Sasani kralı 1Şapur tarafından ele geçirildi Erken Bizans devrinde Kastabala'lı akrobatların ün saldığı bilinmektedir 5yy başlarında Bizans İmparatorluğuna baş kaldıran İsauralı Balbines tarafından ele geçirilen kent, kısa bir süre sonra Anazarbos (Anavarza) metropolüne bağlandı Kent 431'de Efes'te yapılan konsile katıldı MS 525 ve 561 yıllarında meydana gelen iki şiddetli depremden önemli ölçüde etkilendi Müslüman Arap ve Türk akınlarıyla bir kaç kez el değiştiren ve orta çağda yalnız kalesinde oturulan Kastabala, 14yyda Ramazanoğullarının eline geçtiği zaman tamamen terk edilmiş durumdaydı 1978 yılında müze uzmanlarınca sütunlu yol ve tiyatroda yapılan temizlik çalışmaları esnasında tiyatronun orkestra ve cavea kısımları meydana çıkarıldı Halen düzenlenmesi yapılmamıştır Kastabala' nın oldukça iyi durumda günümüze ulaşan antik yapı kalıntıları arasında en önemlisi hiç şüphesiz sütunlu caddesi ve 5000 seyirci kapasiteli tiyatrosudur Bunun yanı sıra 6yy Bizans dönemine tarihlenen ve Roma yapılarından devşirme malzeme ile inşa edilmiş olan çokgen apsisli iki kilise, 13 yy da Haçlı seferleri esnasında yapılmış olan kale, Roma hamamı, stadyumu, kentin dört bir yanını çevreleyen nekropolleri (Kaya oyma ve anıt mezarları) kentin yaklaşık 5 km kuzey - doğusunda Ceyhan nehri üzerindeki akuadük (su kemeri) kalıntısıyla Kastabala, Osmaniye'nin ve yörenin en önemli ören yerlerindendir |
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik YerleriOsmaniye - Karatepe Aslantaş Müzesi Kadirli İlçesi, Kızyusuflu köyü sınırları içerisinde, 638 rakımlı, Karatepe’nin kuzeyindedir Kadirli’nin güneydoğusunda olup ilçeye, 22 km, Osmaniye’ye 30 km, Adana’ya ise 130 km uzaklıktadır Karatepe Geç Hitit Çağında (MÖ 8 yy) Adana Ovası Hükümdarı Asativatas tarafından, krallığını kuzeydeki vahşi kavimlere karşı korumak üzere, bir hudut kalesi olarak yaptırılmıştır Kurucusundan dolayı Asativadaya adını alan bu yer MÖ 725-720 tarihlerinde Asur kralı 5 Salamonsor veya MÖ 680 yılında Asarhaddon tarafından ele geçirilmiş, yıkılıp yakılmıştır Yıkılan kale sur duvarlarının kalınlığı 2 ila 4 m genişliğinde, kalenin iç ve dış duvarları ise 4 ila 6 m yüksekliğindedir Kuru, harçsız yapılan çift duvar arasındaki boşluk taş, moloz ve toprakla doldurulmuştur Kalenin doğu-batı çapı 196 m, kuzey-güney çapı ise 376 metredir Kale 18-20 m aralıklarla tespit edilebilen 28, tespit edilemeyen 6 olmak üzere 34 adet dikdörtgen burçlarla tahkim edilmiştir Tepenin zirvesinde, saray olduğu tahmin edilen iki tane yanmış bina harabesi ve zahire kuyuları mevcuttur Kalenin biri güneybatısında, diğeri kuzeydoğusunda olmak üzere iki kapısı vardır Güneybatısındaki giriş kapısında kırık parçalarla ekli iki aslan heykeli vardır Sağ ve sol yan odacıklarda esmer ve açık sarı, sert taneli bazalt taş bloklar üzerinde duvar kaplaması niteliğinde, o günün inanç ve yaşayışını sergileyen çeşitli figür rölyefleri (taş kabartmalar) ve aynı metin olmak üzere, karşılıklı Finike (çivi) ve Hitit hiyeroglif yazıları mevcuttur Kapı içinde ise yaklaşık üç metre boyunda fırtına Tanrısının heykeli bulunmaktadır Kuzeydoğu kapısında insan başlı, aslan gövdeli, karşılıklı iki sfenks vardır Sağ ve sol odacıklarda Güneş Tanrısı rölyefi ve diğer çeşitli rölyefler ile karşılıklı aynı metin olmak üzere, Finike (çivi) ve Hitit hiyeroglif yazıları mevcuttur Karatepe 1946 yılına kadar bilim aleminin meçhulü olan bir yerdi Saimbeyli’den koyun otlatmaya gelen çobanlarca tesadüfen bulunmuş ve öğretmen Ekrem KUŞCU tarafından Adana Müzesi Müdürü Naci KUM’a bildirilmiştir 1946 yılının ilkbaharında Alman arkeolog Bossert başkanlığında kazı çalışmalarına başlanır Halen bu çalışmalar Halet ÇAMBEL tarafından yürütülmektedir Yıkılan kale duvarlarının bir örneği doğu-batı istikametinde yeniden inşa edilmiştir Buradaki Finike (çivi) yazıları sayesinde, önceleri tam çözülememiş olan Hitit hiyerogliflerinin okunmasına imkan sağlayan bir anahtar ele geçmiştir Dünya üzerindeki Hitit yazıları ilk defa burada okunmuştur Bu yazılarının çözülmesiyle Anadolu’da MÖ 2000 yılına kadar giden hiyeroglif yazıların tamamı okunmuştur Karatepe-Aslantaş’daki eserler, mimari bir bütünün parçaları oldukları için yerlerinden sökülüp kapalı bir müzeye taşınmamıştır “Açık Hava Müzesi” kurularak eserlerin burada sergilenmesi yoluna gidilmiştir Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi’nin bulunduğu yer, Anadolu’daki diğer ören yerlerinden çok farklıdır Burası, Aslantaş Barajının yapılmasıyla üç tarafı baraj gölüyle çevrili olup baraj gölü ve Andırın Ovası’na hakim bir tepede bulunmaktadır Müze, bir yarımada şeklindeki burun üzerinde ve etrafı ormanlarla kaplıdır Karatepe, Çukurova’yı Andırın-Göksun üzerinden İç Anadolu’ya bağlayan ve “Akyol” (Ağyol-Kocayol) diye anılan tarihi kervan yolunun üzerindedir Bu yol ; Hititlerden önce, Hitit döneminde ve haçlı Seferleri sırasında kullanılmıştır Yakın zamanlara kadar Yörüklerin göç yolu da olmuştur Yerli halk, aslan heykellerinden dolayı buraya “Aslantaş” demektedir Fakat ülkemizin diğer yerlerinde de pek çok Aslantaş vardır Diğerlerinden ayırt edilmesi için, örene en yakın topografik noktanın Karatepe olmasından dolayı buraya, Karatepe-Aslantaş denmesi daha uygun görülmüştür Ceyhan ırmağının doğu sahilindeki Domuztepe de Geç Hitit Çağına ait bir yerleşim alanıdır Müzenin iki km kuzeyindeki Kum Kalesi Haçlılar tarafından yaptırılmıştır Kale bugün baraj gölünün suları altında kalmıştır Buradaki yazılardan kısa bir örnek : “Adanava kralı ben Asitivadas’ım Güneş İlahı’nın adamı, Fırtına Tanrısı’nın kulu, Avarikos’un büyük yaptığı Adanava memleketini, doğusuna, batısına genişlettim Komşu krallarla iyi geçindim Karşı gelenleri ayağımın altına aldım, ezdim Bolluk ettim Açları doyurdum, huzur ve güveni sağladım Silahlı erkeklerin gezemediği bu yerlerde genç ve güzel kadınların yalnız başlarına kirmen eğirerek huzur ve güven içinde gezmelerini sağladım Kim, benim yaptığımın bu kaleyi ve kapıyı yıkar, bu nizamı bozarsa Tanrı belasını versin Yalnız benim adım ölümsüzdür, güneş ve ay gibi” |
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik YerleriOsmaniye - Karaçay Şelalesi Şehir merkezine 4 km mesafede bulunan Karaçay 7 km uzunluğunda,çam ve çınar ormanlarının bulunduğu vadi içerisine uzanmıştır Karaçay deresi dik yamaçlardan aşağıya inerken 30 m lik yükseklikten aşağı dökülürken eşsiz güzellik ve manzara arz eden Karaçay Şelalesi buraya ayrı bir güzellik vermektedir Karaçay Şelalesine ulaşım belli bir mesafe arabayla gidildikten sonra, ancak patika yolla ulaşılabilen bakir bir doğa harikasıdır Hafta içi veya hafta sonu her zaman piknik yapan insanların bulunduğu, Çukurova’ya has doğal bitkilerin yetiştiği bir mekan aynı zamanda günübirlik mesire ve trekking alanıdır İhtiyaca cevap veren küçük çaplı lokantalar bulunmaktadır Ulaşımı, minibüs ve taksilerle yapılmaktadır |
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik YerleriOsmaniye - Karaçay Deresi Şehir merkezine 4 km mesafede bulunan Karaçay 7 km uzunluğunda,çam ve çınar ormanlarının bulunduğu vadi içerisine uzanmıştır Karaçay deresi dik yamaçlardan aşağıya inerken 30 m lik yükseklikten aşağı dökülürken eşsiz güzellik ve manzara arz eden Karaçay Şelalesi buraya ayrı bir güzellik vermektedir Karaçay Şelalesine ulaşım belli bir mesafe arabayla gidildikten sonra, ancak patika yolla ulaşılabilen bakir bir doğa harikasıdır Hafta içi veya hafta sonu her zaman piknik yapan insanların bulunduğu, Çukurova’ya has doğal bitkilerin yetiştiği bir mekan aynı zamanda günübirlik mesire ve trekking alanıdır İhtiyaca cevap veren küçük çaplı lokantalar bulunmaktadır Ulaşımı, minibüs ve taksilerle yapılmaktadır |
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik YerleriOsmaniye - Hemite Kalesi Ceyhan Nehri kenarında aynı adı taşıyan köydedir Ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Osmaniye’nin 20 km kuzey batısında bulunan Hemite kalesi, il merkezine asfalt yol ile bağlıdır Yılan kale ve Toprakkale gibi iki ünlü kalenin görüş ve kontrol alanı içerisindedir İkişer katlı 20 burçtan ibaret surlar 8-10 metre yükseklikte ve 1500 metre uzunluğundadır Romalılardan kalan tiyatro, tapınak ve hamam dış surların içindedir |
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik YerleriOsmaniye - Bodrum Kalesi Bazil Osmaniye İl merkezinin 12 km kuzeyindeki Ceyhan Nehrinin kuzeybatıya döndüğü kıvrımın içinde, Kesmeburun ile Bahçeköy arasında bulunan ovaya hakim olan bir kaya çıkıntısı üzerinde Bodrum Kalesi adını taşıyan 13 yy dan kalma bir kale yükselmektedir Osmaniye’den Cevdetiye, Kesmeburun üzerinden Karatepe-Aslantaş ören yerine ulaşan yolun doğusunda bulunan kalenin eteklerinden başlayarak kalıntıları çepeçevre birkaç km²’lik alanı kaplayan Kastabala Ören Yerini ilk kez 1875 yılında İngiliz diplomat EJ Davis ziyaret etmiş ve ayrıntılı olarak tanımlamıştır Kentin antik devirdeki diğer bir adının da Hierapolis olduğu ancak 1890 yılında İngiliz araştırmacı Th Bent tarafından burada bulunan antik yazıtlar sayesinde anlaşılmıştır Çeşitli uluslara mensup gezgin ve araştırmacıların Kastabala’nın anıtları, yazıtları ve sikkeleri hakkında 20 yy da yaptıkları araştırmalar sayesinde antik kent tarihinin karanlıkta kalan bazı noktalarını aydınlatmak mümkün olabilmektedir |
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik YerleriÇardak Kalesi Osmaniye'nin doğusunda ve 6 km'lik uzaklıktadır Kale, Çardak köyünün üst tarafında 200 metrelik sarp bir tepe üzerindedir Çardak köyünden yaya olarak gidilebilir Kale, dikdörtgen biçimin-de ve 10 burçludur Romalılardan kalma bir kaledir Babaoğlan Kalesi Ovada, aynı adlı köyün hakim bir tepesi üzerindedir ''Ata binmiş süvari'' Kabartması nedeniyle kalenin Hierapolis-Kastabala kentinin kurucusu ve kralı Tarkondimotos tarafından MÖ39'da yaptırıldığı sanılmaktadır Diğer Kaleler Osmaniye - Çem Kalesi Sumbas ilçesi Mehmetli beldesine 4 km mesafede, yüksek kayalıkların üzerine kurulmuş, ortaçağ kalelerindendir A - Kötü Kale : Gebeli mahallesinde, doğuda 1 km uzaklıktadır B - Dereobası Kalesi : Dereobası köyü merkezinde, güneyinde küçük bir kale ve doğusunda ikinci bir kale vardır C - Mitisin Kalesi : Zorkun merkezine yaklaşık 2 km uzaklıkta ve kuzeydedir Mitisin yay lasından sonra yürüyerek gidilir D- Fenk Kalesi : Zorkun yolunda, Olukbaşı yaylasını geçince, sol tarafta yaklaşık 3 Km uzaklıktadır Her türlü araçla gidilebilir E- Karakışla Kalesi : Osmaniye şehrinin güneydoğusunda, eski Hurma köy yerine 6 Km uzaklıktadır F- Kırıklı Kalesi : Osmaniye merkezinin doğusunda ve Kırıklı köyündedir Korsan Kenti Nur dağlarında, Küllü Köyünün batısında tek çıkışı olan çok sarp ve geniş bir tepenin üzerindedir Çok sayıda sarnıç olması nedeniyle halk arasında buraya sarnıç denilmiştirKilikya valisi Çiçeron'un verdiği bilgiye göre Roma İmparatorluğunun kuruluş yıllarında MÖ 1 yyde kendilerine (Özgür Kilikyalılar) adını veren Selefkos korsanlarının kurduğu kenttir Adına da (pindenissium)denilmiştir Antik devirde İsos limanına gelen gemileri soyan korsanlar sonra da buraya kaçıyor ve saklanıyorlardı Kentin nekroholü 3 km güneyindeki(Gavurören)adı verilen kaya oyma mezarlardır Sarnıç'a ve Gavurörene Küllü'den sonra yaklaşık 2 km kadar bir patika yoldan ulaşılmaktadır Yaylaları Çukurovada ve Osmaniyede yaylacılık geleneği ve buna bağlı olarak yayla trizmi çok yaygındır Yaz aylarında 40C'yi geçen hava sıcaklığı nedeniyle halk 2100m'ye kadar ulaşan yükseklikdeki doğa güzelliği ve zenginliği nedeniyle (Botanik bahçesi) gibi olan dumanlı dağlara, Torosların Çukurova'ya bakan yamaçlarındaki yaylalara çıkarlar Osmaniye- Karatepe - Aslantaş Geç Hitit Kalesi Karatepe-Aslantaş; Adana (bugün Osmaniye) İli, Kadirli İlçesi sınırlarında MÖ 8 yüzyılda, yani Geç Hitit Çağında, kendisini Adana Ovası hükümdarı olarak tanıtan Asativatas tarafından, kuzeydeki vahşi kavimlere karşı bir sınır kalesi olarak kurulmuş, Asativadaya diye adlandırılmıştır Kalenin batısında, güney ovalardan Orta Anadolu yaylasına geçit veren bir kervan yolu, doğusunda Ceyhan Irmağı (Pyramos), bugün ise Aslantaş baraj gölü yer almaktadır Yüksek kulelerle donatılmış T-biçimli anıtsal iki kapı binası kale içine açılıyordu İki kule arasından, üstü açık bir geçitten sonra bir eşiğin arkasında bazalttan mil yatakları içinde dönen anıtsal ahşap bir kapı aşılarak bir sahanlığa, bunun yanında iki yan odaya, gene sahanlıktan da kale içine giriliyordu Güneybatı kapı binasının iç tarafındaki kutsal alanda çifte boğa kaidesi üstünde Fırtına Tanrısı'nın boy heykeli yer alıyordu Kapı binalarının iç duvarları bazalt bloklara işlenmiş arslanlar, sfenksler, yazıtlar ile günün inanç ve yaşayışını sergileyen kabartmalardan oluşan duvar kaplamaları ile donatılmıştır Bugüne kadar bilinen Fenike ve Hiyelogrif (Luvca) yazı sistemlerindeki en uzun çift dilli metin birer kere her iki kapı binasına; Fenikece 3 bir örneği de kutsal heykel üzerine işlenmiştir Böylelikle, Fenike metninin okunabilmesi sayesinde, henüz tam anlamıyla çözümlenmemiş olan, Anadolu'da MÖ2bin yılının başlarına kadar geri giden hiyerogliflerin nihai çözümüne olanak sağlayan bir anahtar ele geçmiş oldu İşte bu yüzdendir ki Karatepe-Aslantaş yazıtları Mısır hiyerogliflerinin okunmasını sağlayan ünlü Rosetta taşına benzetilmiş, uluslararası bir üne kavuşmuştur MÖ 2 bin yılda Anadolu'ya hakim olan, başkenti bugünkü Boğazköy (tarihsel Hattuşaş) olan Hitit İmparatorluğu MÖ 1200 yıllarında "deniz kavimleri" baskını sonucunda parçalanıp dağıldıktan sonra, Torosların güneyinde Malatya, Sakçagözü, Maraş, Kargamış, Zincirli gibi bazı krallıklar kurulmuş, bunlar daha sonra, çeşitli aşamalarda Asurluların eline geçmiş yağmalanmışlardır Asativatas'ın hükümdarlığı işte bu döneme rastlar Kurduğu kale de büyük olasılıkla Asurlular tarafından MÖ 720 sıralarında Salmanasar V, ya da MÖ 680 yıllarında Asarhaddon tarafından yakılıp yıkılmış ve terkedilmiştir Astivatas'ın Seslenişi Ben gerçekten Asativatas'ım Güneşimin adamı, Fırtına Tanrısı'nın kulu Avariku'sun büyük kıldığı, Adanava hükümdarı Beni Fırtına Tanrısı Adanava kentine ana ve baba yaptı ve Adanava kentini ben geliştirdim Ve Adanava ülkesini genişlettim, hem gün batısına, hem de gün doğusuna doğru Ve benim günümde Adanava kentine refah,tokluk, rahatlık tattırdım, ve Pahara depolarını doldurdum Ata at kattım, kalkana kalkan orduya ordu kattım, herşey Fırtına Tanrısı ve Tanrılar için,çalımlıların çalımını kırdım Ülkede kötü olanları ülke dışına attım Kendime bey konakları kurdum, soyumu rahata kavuşturdum ve baba tahtına oturdum, bütün krallarla barış kurdum Krallar da beni ata bildiler, adaletim, bilgeliğim, ve iyi yüreğim için Bütün sınırlarımda güçlü kaleler kurdum, kötü kişilerin, çete başlarının bulunduğu sınırlarda; Mopsos evine boyun eğmeyenlerin hepsini ben , Asativatas, ayağımın altına aldım Buralardaki kaleleri yok ettim, kaleler kurdum ki Adanavalılar rahat ve huzur içinde yaşaya Gün batısına doğru benden önceki kralların alt edemediği güçlü ülkeleri alt ettim Ben Asativatas, bunları alt ettim, kendime kul ettim ve onları ülkemin gündoğusuna doğru, sınırlarımın içine yerleştirdim Ve günümde Adanava sınırlarını gün batısına, gerekse gün doğusuna doğru genişlettim Öyle ki, önceleri korkulan yerlerde, erkeklerin yola gitmekten korktukları ıssız yollarda, günümde kadınlar kirmen eğirerek dolaşmaktadır Ve benim günümde bolluk, tokluk, rahat ve huzur vardı Ve Adanava ve Adanava ülkesi huzur içinde yaşıyordu Ve bu kaleyi kurdum ve ona Asativadaya adını vurdum, Fırtına Tanrısı ve tanrılar beni buna yönelttiler, ta ki bu kale Adana ovasının ve Mopsos evinin koruyucusu olsun Günümde Adana ovası topraklarında bolluk ve huzur vardı, Adanava'lılardan günümde kılıçtan geçen kimse olmadı Ve ben bu kaleyi kurdum, ona Asativadaya adını vurdum Oraya Fırtına Tanrısı'nı yerleştirdim ve ona kurbanlar adadım; yılda bir öküz, çift sürme zamanı bir koyun, güzün bir koyun adadım Fırtına Tanrısını takdis ettim, bana uzun günler, sayısız yıllar ve bütün kralların üstünde büyük bir güç bahşetti Ve bu ülkeye yerleşen halk öküz, sürü, bolluk ve içkiye sahip oldu, dölleri bol oldu, Fırtına Tanrısı ve tanrılar sayesinde Asativatas'a ve Mopsos evine kulluk ettiler Ve eğer krallar arasında bir kral, prensler arasında bir prens, hatırı sayılır bir insan Asativatasan'ın adını bu kapıdan siler, buraya başka bir ad yazar, bunun ötesinde bu kente göz diker ve Asativatas'ın yaptırdığı bu kapıyı yıkar, yerine başka bir kapı yapar ve ona kendi adını vurursa, aç gözlülük, kin ya da hakaret amacıyla bu kapıyı yıkarsa, o zaman Gök Tanrısı, Yer Tanrısı ve Evrenin Güneşi ve bütün tanrıların gelen kuşakları bu kralı, bu prensi ya da hatırı sayılır kişiyi yeryüzünden sileceklerdir Yalnızca Asativatas'ın adı ölümsüzdür, sonsuza dek, Güneşin ve Ayın adı gi |
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri |
06-26-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye Resimleri-Osmaniye Tarihi ve Turistik YerleriOsmaniye Resimleri Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri Kültür ve Turizm Osmaniye; görülmeye değer tarihi, arkeolojik ve turistik yerleri ile, E –5 ve D-400 Devlet Karayollarının kesiştiği, Haydarpaşa-Bağdat Demiryolunun üzerinde önemli bir konuma sahiptirAynı zamanda Akdeniz’e 20 Km, en uzak yaylaya ise 25 Km uzaktadır Osmaniye il sınırları içinde, MÖ 312 yılarında Selefküsler tarafından kurulmuş olan Bodrum kalesi Kastabala (Hierapolis) şehri ile Romalılardan kalma Hemite Kalesi bulunmaktadır Ören yerleri olarak; Kınık şehri (Öranşar Kalıntıları), Akyar köyünde Romalılardan kalma susuz bir kuyu, Fakıuşağı köyünde 50 kadar mağara, Osmaniye’nin ilk kuruluş yerinde eski iskana ait bina kalıntıları, Samseki civarında Teknetaş öreni, Ürün yaylasında Arap çukuru, Delitop’ un kurulduğu yer olan Karatepe (Milli Park alanı içerisinde ve açık hava müzesidir), Yarpuz merkezinde Issızca Kalesi, tarihi hamam kalıntıları, Domuz dağının tepesinde Cafer-i Tayyar Türbesi, Tüysüz köyünde curuf kalıntıları ve gözenekli leçelik bulunmaktadır Osmaniye iline 15 km uzaklıktaki Kesmeburun köyü ve Bahçe köyü sınırları içinde kalan, yörede Bodrum Kale olarak anılan Hierapolis-Kastabala (Ören Yeri ) MÖ 1yy'da yerel bir kral olan Tarkondimotes'un krallık başkentiydi Tarkondimotes, Octavianus'a karşı savaşan Marcun Antonius'un tarafında Actium deniz savaşında ölmüştür Octavianus'un Roma imparatorluğunu kurmasından sonra kent halkı affedilmiş ve Auguston'un ölümünden önce de kent imparatorluğa dahil edilmiştir Merkezi Kastabala' da bulunan ana tanrıça Artemis kültü ve bu kültün tapınağı nedeni ile kent antik devir din tarihinde büyük rol oynadı Her yıl düzenlenen kült törenlerine Ceyhan nehri (Pyrames) kıyısında bulunan bir çok kent katılmaktaydı Bu kült törenlerinin en önde gelen özelliği rahibelerin kor haline gelmiş kızgın kömürler üzerinde çıplak ayaklarıyla yürümeleriydi Kent, imparator Valerian döneminde Hierapolis-Kastabala ya da "Pyramen" kenarındaki "Hierapolis" adıyla da anılmaktaydı MS 260 yılında Sasani kralı 1Şapur tarafından ele geçirildi Erken Bizans devrinde Kastabala'lı akrobatların ün saldığı bilinmektedir 5yy başlarında Bizans İmparatorluğuna baş kaldıran İsauralı Balbines tarafından ele geçirilen kent, kısa bir süre sonra Anazarbos (Anavarza) metropolüne bağlandı Kent 431'de Efes'te yapılan konsile katıldı MS 525 ve 561 yıllarında meydana gelen iki şiddetli depremden önemli ölçüde etkilendi Müslüman Arap ve Türk akınlarıyla bir kaç kez el değiştiren ve orta çağda yalnız kalesinde oturulan Kastabala, 14yyda Ramazanoğullarının eline geçtiği zaman tamamen terk edilmiş durumdaydı 1978 yılında müze uzmanlarınca sütunlu yol ve tiyatroda yapılan temizlik çalışmaları esnasında tiyatronun orkestra ve cavea kısımları meydana çıkarıldı Halen düzenlenmesi yapılmamıştır Kastabala' nın oldukça iyi durumda günümüze ulaşan antik yapı kalıntıları arasında en önemlisi hiç şüphesiz sütunlu caddesi ve 5000 seyirci kapasiteli tiyatrosudur Bunun yanı sıra 6yy Bizans dönemine tarihlenen ve Roma yapılarından devşirme malzeme ile inşa edilmiş olan çokgen apsisli iki kilise, 13 yy da Haçlı seferleri esnasında yapılmış olan kale, Roma hamamı, stadyumu, kentin dört bir yanını çevreleyen nekropolleri (Kaya oyma ve anıt mezarları) kentin yaklaşık 5 km kuzey - doğusunda Ceyhan nehri üzerindeki akuadük (su kemeri) kalıntısıyla Kastabala, Osmaniye'nin ve yörenin en önemli ören yerlerindendir Karatepe - Aslantaş Kalesi Karatepe-Aslantaş kalesi ( Ören Yeri ), Son Hitit döneminde, MÖ 8 yy' da kendisini Adana Ovası Hükümdarı olarak tanıtan Asativatas tarafından, Andırın ovasına (Bugünkü Aslantaş baraj gölü) hakim, doğal bir tepe üzerine kurulmuştur Altı , taş temel, üstü kerpiç, burçlarla donanmış bir kale du-varı ile çevrilmiştir Kale içinde hükümdarın yazlık av köşküne, hizmetlilere, askerlere, atlara ait binalarla, depolara ait taş temel kalıntıları açığa çıkartılmıştır MÖ 720 ya da 680'de Asur saldırısına uğramış, yakılıp yıkılmış, toprak ve bitki örtüsü altında kalmıştır Toprakkale Kalesi İlk yapıldığı tarih bilinmeyen Toprakkale, Abbasiler döneminde Harun Reşit'in Çukur-ova'yı fet-hinde (786) Haruniye kalesi ile birlikte siyah taş kullanılarak yeniden yapılmıştır Abbasiler "Al-Kenisa-Tüs Savda:Kara Kilise", Hamdaniler (10 yy)"Tel-Hamdün adını vermişlerdir kaledeki beyaz taş dekorasyon ve yuvarlak formlu mazgal delikleri Memlük dönemi mimarisi üslubundadır Kale 1517'den sonra Osmanlı döneminde bir süre kışla olarak kullanılmış ve terk edilmiştir Kale yığma tepe üzerine inşa edilmiştir Osmanlılar "Kınık Kalesi" demişlerdir Toprakkale;Çardak, Bodrumkale, Hemite, Anavarza ve Tumlu kalelerinin görüş ve kontrol alanı içindedir Bu kale, Osmaniye'ye 7 km'lik asfalt yolla bağlıdır 1960'lı yıllarda restore edilmiş ve çevresi kıs-men ağaçlandırılmıştır Kaypak (Savranda) Kalesi Osmaniye'nin doğusunda, Kaypak yolu üzerinde 30 km'lik asfalt yol ile bağlıdır Kalecik barajının yanında yer almaktadır Kalenin çevresi 800 metredir Dikdörtgen biçiminde olup surları 7-10 metre, burçları ise 8-10 metre yüksekliktedir 12 burcu ve kulesi vardır Kale Romalılardan kalmadır Osmaniye'den Gaziantep' e giden transit yolun 30 kmden sağa sapıp Kaypak bucağına giderken yolun kenarında tatlı bir eğimle akan Kaypak çayının güney sırtlarında inşa edilen kalenin çevresi 800 metre kadardır Araziye uydurularak dikdörtgen biçimde kurulmuştur Güney doğu-kuzey ve batı yönlerini Kaypak çayının keskin yamaçlarına, doğusunu sert kalkerli kayaların dikleşen böğrüne dayayarak o taraflardan gelecek tehlikeleri bu şekildeki tabii sütrelerle önlemiş bulunmaktadır Bütün gücünü gü-neydeki bir noktaya veren Savranda kalesi bu yöndeki sur ve burçları aşılması güç denecek derecede yükseltilmiştir Bu sebeple kaleye açık bulunan tek kapısından girilir Tabandan itibaren kayalar üzerin-den oyulan merdivenler bu kapıya kadar yükselir Etrafında müdafaa suru veya hendeği yoktur Kale içerisindeki düzlük çam ağaçları ile kaplıdır Kale meydanında su sarnıçları, bina kalıntıları vardır Güneyden kuzeye doğru girişin devamı olan ince bir yol uzanır Kuzeye bakan surun dibinde 2 metre tabii sütreli bir geçit, Kaypak çayına kadar iner Burçların içleri boş, ikişer katlıdır Hepsinin altından kale meydanına açılan kapılar bulunmaktadır Surun üzerinden geçen yol, burç-ları birbirine bağlamıştır Çamların arasından fışkırırcasına yükselen kale, tabiat güzellikleri ortasında görülmeye değer bir durumdadır Ortaçağ kalelerindendir Bir çok defa yenilenmiştir Hemite Kalesi (Gökçedam Köyü) Osmaniye'nin 20 km kuzey batısında bulunan Hemite kalesi, il merkezine asfalt yolla bağlıdır Ceyhan nehrinin kenarında, sarp bir tepe üzerinde kurulmuştur Üç kemerli, yontma taştan yapılmıştır İkişer katlı 20 burçtan ibaret surlar; 8-10 metre yükseklikte ve 1500 metre uzunluğundadır Romalılar dan kalan tiyatro, saray, tapınak ve hamam kalıntıları dış surların içindedir |
|