06-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Didim / didim hakkında...
DİDİM-YENİHİSAR
Didim antik Didyma kentinin bulunduğu ören yerinin sahil kesiminde gelişti Altınkum denilen uzun ve geniş kumsalı, sığ denizi ile iç ve dış

turizmin ilgi gösterdiği tatil merkezlerinden birisi Aşırı yapılaşmadan nasibini aldı Doğası pek yeşil olmayan Didim çok sayıda otelin yanına bir de yazlık konuk furyası eklenince eski sakin havasını biraz yitirdi
Didim’e 15 km uzaklıktaki Akbük sonradan gelişen tatil merkezi Koy özellikle deniz sporları için uygun Beş yıldızlıdan pansiyona kadar her nitelikte otel bulunan Akbük’ün plajı da ilgi çekiyor Burada haremlik -selamlığı olan bir 5 yıldızlı otel de var
Didim’de tatil sadece deniz, güneş, kumdan ibaret değil Çevrede büyük bir tarihi zenginlik var Bu nedenle Didim’de kalmasanız da yolunuz yakınlarından geçiyorsa mutlaka uğrayın Antik Çağ’ın üç büyük kenti Priene, Didyma ve Miletos’u görmek için yolunuzda bir değişiklik yapmaya değer
DIDYMAİON
Yenihisar’dan Didim’e giderken yolun sağında göreceğiniz Didymaion Apollon Tapınağı ülkemizdeki iyi korunmuş eserlerden biridir Her

gün açık ve 08 00 - 19 30 arası gezilebiliyor Oradan geçiyorsanız ve zamanınız azsa durup dışarıdan da bakabilirsiniz İyisi mi elinizdeki kitabın serisinden yayınlanan Türkiye’nin Antik Kentleri kitabından bir tane edinin Yol boyunca bir balıkçı barınağı ve Tavşanburnu Orman İçi Dinlenme Kampı’nı göreceksiniz Yaz sıcaklarında biraz dinlenmek için uygun bir yer Ama yemek de yemek isterseniz Apollon Tapınağı’nın karşısındaki lokantaları öneririz Burada Aşık ve Kamacı adlı lokantalarda mola verebilirsiniz Orta fiyatlı iyice lokantalardır Lokantaların yan tarafındaki halen kullanılan cami eskiden kiliseydi, sonradan camiye çevrildi Dikkatle baktığınızda hemen belli oluyor

Milet ilk İon kentlerinden bile eski tarihlidir Biliciler (kahinler) kenti olarak ünlenmişti Geleceklerini öğrenmek isteyenler, bir savaşa karar vermeden önce krallar, hep buraya gelirlerdi
Didyma Milet kentinin kutsal yeriydi İki yanında heykeller bulunan kutsal bir yolla Milet’e bağlanıyordu 1863-1874 yılları arasında kutsal kentte kazılar yapan ingiliz Wood yol kenarındaki rahip, rahibe, kral, kraliçe ve yatan aslan heykellerini ülkesine götürdü Brankhit denilen bu eserler halen British Museum’dadır Araştırmalar ilk tapınağın MÖ VIII yy’ın sonlarında yapıldığını, MÖ 560 yılında ise büyük bir tapınak haline getirildiğini gösteriyor Milet’te sözettiğimiz Pers yıkımından Apollon Tapınağı

da nasibini aldı İskender’in MÖ 334’de Persleri yenmesiyle bağımsızlığını kazanan kent tapınağı tekrar yaptı Büyük tapınağın yapımı MÖ III, ve II yy boyunca sürdü Bir bölümü ancak Roma Dönemi’nde tamamlanabildi MÖ 300 yılında Suriye Kralı Seleukos Perslerin götürdüğü Apollon heykelini tapınağa hediye etmiştir Efesli mimar Paionios ve Daphnis’in eskisinden daha büyük olarak yaptıkları tapınak Efes ve Sisam’dan sonra en büyük kutsal yapıydı
Prof Ekrem Akurgal çevrede bulunan parçalarla tapınağın bütünüyle ayağa kaldırılabileceğini söylüyor
|
|
|