06-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. İsa 'nın ölümü ve Ashab-ı kiram
Hz İsa'nın (a s ) Ölümü ve Ashab-ı Kiram
Hz İsanın (a s ) ölümü hususundaki gerçek 1300 yıldır bütün Müslüman âlimlerce bilinmiyor muydu? Yalnız siz mi bunun farkına vardınız? diyerek bizle alay ederler Ancak, bizimle alay edenler, Kuran-ı Kerimin ilk müfessirlerinin ashab-ı kiram olduğunu unutuyorlar
Peygamberimizden sonra İslâmî inançları dünyaya ilk olarak açıklayan onlardır Ashab ise İsanın ölümü konusunda bizimle hemfikirdir Zaten Peygamber Efendimize (sav) hakaret mahiyetinde olan böyle bir düşünceye sahip çıkmalarına imkân yoktu
Ashab-ı kiram yalnız bizimle hemfikir olmakla kalmamış, elbirliği (icma) ile kararlaştırdıkları ilk resmi beyanla Hz İsânın (a s ) ölümünün doğruluğunu tasdik etmişlerdi Ashab-ı kiramın ilk icmasıyla İsa�nın ölümü üzerine mühür basılmıştır
Zira, hadis ve tarihi kitaplara göre, Peygamber Efendimiz (sav) öldüğü zaman ashabı kederden şaşkına dönmüşlerdi Bazıları yürüyemez hale geldiler Bir kısmının ağzından ise tek kelime çıkmıyordu Bazıları ayrılık ızdırabına dayanamayıp birkaç gün içinde fani âleme veda etti Hz Ömer ise Peygamber Efendimizin (sav) öldüğünü kabullenemedi
Kılıcını kınından çıkararak, kim Peygamberin öldüğünü söylerse boynunu vuracağını ilân etti Peygamber Efendimiz�n (sav) tıpkı Hz Musa (a s ) gibi, aralarından geçici bir müddet için ayrıldığını söylemeye başladı Hz Musa (a s ) ümmetine kırk gün sonra dönmüştü Peygamber Efendimiz (sav) de aynı şekilde geri gelecekti Geri döneceği zaman kendi hakkında yakışıksız söz söyleyenleri ve münafıkları öldürecek veya çarmıha gerdirecekti Hz Ömer (r a ) ciddi ve kararlı idi Sahabelerden hiçbiri onun söylediğini reddetmeye veya ona karşı gelmeye cesaret edemedi Hatta bazıları Hz Ömerin ifadesinin doğruluğuna kanaat getirmişler
Onlar da Peygamber Efendimizin (sav) ölmediğini düşünmeye başlamışlardı Böylece, onların kederi sevince dönmüştü Bu sevincin belirtileri onların yüzlerinde görülüyordu Kederden boynu bükülmüş olanların başları tekrar dimdikti Durumun farkına varan, ashaptan bazı basiretli ve ferasetli kişiler içlerinden birisini Hz Ebu Bekiri (r a ) çağırmak için göndermişlerdi Peygamber Efendimiz (sav) öldüğü vakit Hz Ebu Bekir (r a ) Medinede bulunmuyordu Çünkü Peygamber Efendimiz(sav)in hastalığı iyileşmiş gibi göründüğünden, Hz Ebu Bekirin (r a ) gitmesine müsaade etmişti
Hz Ebu Bekire yollanan sahabe şehirden çıkıp yola koyulur koyulmaz onun gelmekte olduğunu gördü Hz Ebu Bekire yaklaşınca, kendini tutamadı, gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı Söz söylemeye lüzum yoktu Hz Ebu Bekir (r a ) ne olduğunu anladı ve sahabeye Peygamber Efendimiz (sav) öldü mü? diye sordu Sahabe verdiği cevapta, kederli haberi onaylamakla kalmayıp aynı zamanda Hz Ömerin (r a ) Kim Peygamber öldü derse boynunu vururum dediğini de anlattı Hz Ebu Bekir (r a ) bunu işittiğinde, hemen Peygamber Efendimizin (sav) mübarek naaşının yattığı yere koştu Üzerinden örtüyü kaldırınca ölmüş olduğunu hemen anladı Sevgili dostu ve önderinden ayrılmanın acısıyla gözleri nemlendi Eğilip Peygamber Efendimizi (sav) alnından öptü ve: Vallahi, sen birden fazla ölüm görmeyeceksin Senin ölümünle insanlığın uğradığı kayıp, öteki peygamberlerin ölümü ile uğradığı kayıptan daha fazladır Senin methedilmeye ihtiyacın yok
Hiçbir matem, ayrılığın ızdırabını dindiremez Senin ölümünün önüne geçmek elimizde olsa, bunu hayatlarımız pahasına yapardık dedi Hazret-i Ebu Bekir (r a ) bunları söyledikten sonra Peygamber Efendimizin (sav) yüzünü örttü, ondan sonra Hz Ömerin (r a ) sahabelere nutuk irat etmekte olduğu yere gitti Hz Ömer (r a ) onlara Peygamberin ölmediğini ve sadece geçici bir müddet için ortadan kaybolduğunu söylüyordu
Hz_Ebu Bekir (r a ), Hz Ömerden bir an için sözünü kesmesini ve topluluğa hitap etmesine imkân vermesini istedi fakat Hz Ömer (r a ) sözünü kesmeyip konuşmasına devam etti Hazret-i Ebu Bekir (r a ) sahabelerden bazısına doğru döndü Onlara Peygamber Efendimizin (sav) gerçekten öldüğünü söylemeye başladı
Öteki sahabeler de Hz Ebu Bekire (r a ) doğru döndüler ve onu dinlemeye koyuldular Bu durumda Hz Ömer (r a ) de dinlemeye mecbur oldu Hz Ebu Bekir(r a ), Kuran-ı Kerimden şu ayetleri okudu:
Muhammed (sav) bir peygamberden başka bir şey değildir Ondan önce gelen bütün peygamberler ölmüştür Eğer o da ölürse veya öldürülürse, sizler geri mi döneceksiniz? [1]
Sen (Ey Muhammed) muhakkak öleceksin ve onlar (kâfirler) da muhakkak ölecekler [2]
Bu ayetleri okuduktan sonra sözüne devam ederek şöyle dedi: Ey insanlar! İçinizden kim Muhammede (sav) tapıyorsa bilsin ki Muammed (sav) öldü Kim Allaha (c c ) tapıyorsa bilsin ki Allah yaşıyor ve ölümsüzdür [3]
Hz Ebu Bekir Kuranın ayetlerini okuyup açıklayınca ashab-ı kiram olayın mahiyetini anladı Peygamber Efendimiz (sav) gerçekten ölmüştü Ağlamaya başladılar Rivayete göre, Hz Ömer, Hz Ebu Bekirin okuduğu ayetlerin manasını birdenbire kavradığı vakit bu ayetler ona sanki o gün, o anda nazil olmuş gibi geldi Bacakları artık gövdesini taşıyamaz oldu, sendeledi ve ******li bir keder nöbeti içinde yere yıkıldı Peygamber Efendimizin (sav) ölümü üzerine sahabeler arasında neler geçtiğini anlatan bu rivayet üç önemli şeyi ispat ediyor:
(1) Peygamber Efendimiz (sav) öldükten sonra sahabelerin icma halinde yani elbirliğiyle verdikleri ilk karar Peygamber Efendimizden (sav) önce gelen bütün peygamberlerin öldüğü yolundaydı Bunun istisnası yoktu Sahabeler daha evvelki peygamberlerden bazısının ölmediğini düşünmüş olsalardı, ortaya çıkıp bu istisnalardan bahsedeceklerdi
Hiç olmazsa Hz İsanın (a s ) 600 seneden beri gökte hayatta olduğunu ileri sürüp yukarıdaki ayet-i kerimeye dayanarak Hz Ebu Bekirin (r a ) çıkardığı neticenin yanlış olduğunu beyan edeceklerdi
(2) Sahabelerin daha önce gelen peygamberlerin ölümüne iman etmeleri şahsi görüşlerinin neticesi değildi Onların bu görüşü Kuran-ı Kerim�e dayanmaktaydı Eğer sahabelerin bu inancı Kuran-ı Kerim�e dayanmayıp, sadece şahsi görüşten ibaret olsaydı o zaman Hz Ebu Bekir (r a ) sözü geçen ayeti okuduğu vakit, ashabın: �Evet bütün peygamberlerin vefat ettiği doğrudur Ama okuduğun ayetten çıkardığın netice yanlıştır Çünkü bu ayetten bütün peygamberlerin vefat ettiği ispat edilemez demeleri gerekirdi Hz Ebu Bekir (r a ) okumuş olduğu ayetten geçmişte gelen bütün peygamberlerin istisnasız vefat ettiği neticesini çıkarmıştı Bütün ashap ise çıkardığı neticeyi kabul etmekle kalmayıp, bundan bir haz ve sevinç duymuşlardı Hatta sokak ve caddelerde dolaşırken bu ayeti dillerinden hiç düşürmüyorlardı Bütün bunlar bu ayetten çıkarılan neticede ashabın Hz Ebu Bekirle aynı düşünceyi paylaştığını göstermektedir
(3) Ashab-ı kiram (r a ) başka peygamberlerin öldüğüne ister inanmış ister inanmamış olsun Hz İsanın (a s ) gökte hayatta bulunduğu hakkında hiçbir fikirleri yoktu Bütün sahih hadis ve itibarlı rivayetlerden bu mesele besbellidir Hz Ömer (r a ) dahi heyecanın en ******li anında Peygamber Efendimizin (sav) öldüğünü söyleyecek olanları ölümle tehdit ederken, sadece ümmeti arasından kırk gün kaybolan Hz Musa (a s ) ile benzerlikten bahsetmiş fakat Hz İsanın gökte berhayat olduğundan hiç söz etmemişti Sahabeler Hz İsanın (r a ) gökte olduğu inancını taşısalardı, Hz Ömer (r a ), ve onun gibi düşünen sahabeler düşündüklerinin doğruluğunu ispatlamaya çalışırlardı Hz Musadan (a s ) bahsedip, Hz İsadan (r a ) hiç söz etmemeleri, bu konuda en ufak bir fikre sahip olmadıklarını açıkça göstermektedir
[1] Al-i İmran Suresi; Ayet 145[2] Zümer Suresi; Ayet 31[3] Buhari; Kitab-ül Menakib, Menekib-i Ebu Bekir Faslı[4] Buhari; Kitab-ül Magazi, Marad-ün Nebiy Babı
|
|
|