Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kitaptır, kuran

Kuran Neden Son Kitaptır?

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuran Neden Son Kitaptır?



Kuran Neden Son Kitaptır?


Kur'an'dan önce gelen ve bugün elde mevcut bulunan İlâhî Kitabların hiçbiri, Allah'ın Peygamberlerine indirdiği semavî kitabların orijinali değildir Bunların zamanla asıl nüshaları kaybolmuş, insanlar tarafından yeniden yazılmışlardır Bu yüzden de içlerine hurafeler ve bâtıl inançlar karışmıştır Meselâ Tevrat'ın, Hz Musa'dan sonra uzun asırlar esir ve sürgün hayatı yaşayan, hattâ bir ara inançlarını bile kaybedip putperestliğe düşen Yahudiler tarafından muhafaza edilemediği; bugün elde olan nüshanın Hz Musa'dan çok sonra bâzı din adamları tarafından yazıldığı, fakat Tevrat'ın aslı imiş gibi yeniden din kitabı olarak kabul edildiği bilinen tarihî gerçeklerdendir Böyle uzun ve karışık bir devreden sonra ortaya çıkarılan bir kitabın Hz Musa'ya indirilen Tevrat'ın aynısı olamayacağı açıktır Bu yüzdendir ki, içinde peygamberlere yakışmayacak isnad ve iftiralar yer almakta; tevhid dîninin ruhuna aykırı düşen hükümler bulunmaktadır

Davud'a (AS) gelen Zebur da, Tevrat'ın mâruz kaldığı akıbetten kurtulamamıştır
İncil'e gelince, Hz İsa (AS) kendisine gelen vahiyleri yazdırmamıştı Çünkü 30 yaşında peygamber olmuş, 33 yaşında da peygamberlik vazifesi son bulmuştu Üç sene gibi kısa bir süre içinde de köyden köye, şehirden şehire dolaşıp, halkı irşâd için uğraşmıştı Son zamanlarında ise, zaten Yahudilerin kışkırtmasıyla Romalı idareciler tarafından sürekli takip altında idi Bu durumda incil'i yazdırmak için ne zaman, ne de imkân bulabilmişti Nitekim bugün elde mevcut olan İnciller, müelliflerinin adıyla anılmakta ve içinde Hz İsa'nın havarilerine verdiği vaazlarını, ders ve irşadlarını ihtiva eden bir siyer kitabı görüntüsünü taşımaktadırlar Üstelikde bunları yazanlar Hz İsa'nın havarileri olan ilk mü'minler değil, onları görüp Hz İsa'ya gelen İlâhî sözleri onlardan dinleyenlerdir

Eldeki mevcut İncillerde bir takım muhteva ve anlatış farkları görülmektedir Aslında bu İnciller, MS 325 tarihinde İznik'te toplanan bin kişilik bir ruhanî konsülün kararı ile kabul edilmiştir Bu hey'et, yüzlerce İncil'i incelemişler, 318 üyenin ittifakı ile aralarından Hz İsa'nın ulûhiyet tarafı olduğunu ileri süren bugünkü 4 İncil'i kabul edip diğerlerini yakıp imha etmişlerdir

Görüldüğü gibi, Hz İsa'nın (hâşâ) Allah'ın oğlu olduğu prensibi, Hz İsa'dan yıllar sonra bir meclis kararı ile kabul edilmiştir Hattâ bu karara bâzı Hıristiyan kiliseleri uymamışlardır Bu bakımdan bugünkü 4 İncil'in, Hz İsa'ya indirilen İncil'in aslına uygun olduğunu söylemek mümkün değildir

Kur'an'ın Dışındaki İlâhî Kitablar Tahrif Edildiklerine Göre, Bunlara İman Nasıl Olur?

Biz Müslümanlar, Hz Musa, Hz Dâvud ve Hz İsa Aleyhimüsselâm'a Tevrat, Zebur ve İncil adını taşıyan İlâhî kitablar gönderildiğine ve bu kitabların hak ve tevhid dînine aykırı hiçbir hüküm taşımadığına inanırız Fakat ne var ki, bu kitablar sonradan muhafaza edilemeyerek asılları kaybolmuştur

Bugün Yahudi ve Hıristiyanların ellerinde bulunan kitabların içinde, peygamberlere indirilmiş olan vahiylerden hiçbir şey yoktur diyemeyiz Fakat, içine hurafe ve bâtıl itikadlann karıştığı da bir vakıadır Bu sebeble, bu kitablara karşı ihtiyatlı davranırız İçinde bulunan Kur'an'a uygun hükümlerin, vahiy mahsulü olduğunu kabul ederiz Kur'an'a zıd düşen hükümlerin ise, sonradan o kitablara ilâve edildiğine ihtimal veririz O kitabların Kur'an'a uygunluk veya zıd düşme durumu söz konusu olmayan haberlerinde ise, sükût ederiz Ne kabul, ne de reddederiz Çünkü onların vahiy eseri olma ihtimali olduğu kadar, olmama ihtimali de vardır
Bu hususta Ebû Hüreyre (RA) şöyle demiştir: «Ehl-i Kitab, Tevrat'ı İbranice (metni) ile okurlar, Arab diliyle de Müslümanlara tefsir ederlerdi Bu hususta Resûlüllah (ASM)
ashabına şöyle buyurdu:

«— Siz ehl-i kitabın sözlerini ne tasdik, ne de tekzib ediniz Ancak deyiniz ki: "Biz Allah'a, bize indirilen Kur'an'a; İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yâkub ve torunlarına indirilenlere; Musa'ya ve İsa'ya verilenlere ve (bütün) peygamberlere Rabları katından gönderilen (kitab ve âyetler)'e îman ettik Onlardan hiçbirini (kimine inanmak, kimini inkâr etmek suretiyle) diğerlerinden ayırdetmeyiz Biz (Allah'a) teslim olmuş Müslümanlanz" (Bakara, 136)»

Kur'an Tahriften Nasıl Uzak Kalmıştır?

Allah'ın son mukaddes kitabı, bütün insanlığa İlâhi fermanı olan Kur'an, 23 senede âyet âyet, sûre sûre nazil olmuştur Peygamber Efendimiz kendisine nazil olan âyet ve sûreleri yanında bulunan sahabelerine okur, sahabeler de onu ezber ederler, bir kısmı da yazardı Bundan ayrı olarak, Peygamber Efendimizin vahiy kâtipleri vardı Bunlar nazil olan âyetleri ve sûreleri özel olarak yazmakla vazifeli idiler Gelen âyet ve sûrenin nerede yer alacağı, Kur'an'ın neresine gireceği de bizzat Peygamberimize Cebrail (AS) vasıtasıyla bildiriliyor, o da vahiy kâtiplerine tarif ederek, gerekeni yaptırıyordu Böylece Hz Peygamberin sağlığında Kur'an'ın tamamı yazılmış, nereye neyin gireceği belli olmuştur Aynca Cebrail (AS) her Ramazanda gelir, o güne kadar nazil olmuş âyet ve sûreleri Peygamberimize yeni baştan okurdu Efendimizin vefatından evvelki son Ramazanda Hz Cibril yine gelmiş, ancak bu sefer Kur'an'ı Peygamberimizle iki sefer okumuşlardı Birinci sefer Hz Cibril okumuş, Peygamberimiz dinlemiş; ikinci seferde ise Peygamberimiz okumuş, Hz Cibril dinlemişti Böylece Kur'an son şeklini almıştı

Bununla beraber, Hz Peygamber'in sağlığında Kur'an, henüz müstakil bir cilt hâlinde bir araya toplanmış da değildi Sayfalar halinde Sahabeler arasında dağınık olarak bulunuyor, hafızalarda ezberlenmiş halde duruyordu Fakat neyin nereye gireceği gayet
kesin ve net şekilde bilinmekteydi

Nihayet Hz Ebû Bekir'in hilâfeti zamanında görülen lüzum üzerine Zeyd bin Sâbit'in başkanlığında vahiy kâtiplerinden ve kuvvetli hafızlardan müteşekkil bir komisyon kuruldu Kur'an'ın bir cilt hâlinde bir araya toplanma işi, bu komisyona havale edildi Ashabdan herkes, elinde yazılı bulunan Kur'an sayfalarını getirip bu komisyona teslim ettiler Hafızların ve vahiy kâtiplerinin elbirliği ile çalışmaları sonunda sayfalar, sûre ve âyetler Peygamberimizin tarif ettiği şekilde yerli yerine kondu Böylece Kur'an, Mushaf adıyla tek kitab hâline getirilmiş oldu

Artık Kur'an için unutulma, kaybolma, tahrif ve tebdile uğrama diye bir şey söz konusu olamazdı Zira aslı, Hz Peygambere gelen şekliyle eksiksiz ve noksansız şekilde tesbit edilmişti

Hz Osman zamanında görülen lüzum üzerine, bu Mushaftan yeni nüshalar çoğaltılıp çeşitli memleketlere gönderildi

Bugün elde mevcut olan Kur'anlar, işte bu Kur'an'dan çoğaltılmıştır
Kur'an tesbit edilişindeki sağlamlık itibariyle, diğer ilâhi Kitablardan farklı olarak, hiçbir tahrifat ve değişikliğe uğramadan vahiy mahsulü olan şekliyle tesbit edilip ortaya konmuş; 1400 senedir de muhafaza edilerek gelmiştir Bunda, Kur'an'ın edebî icaz ve i'câzının, yani, ezberleme kolaylığının hiçbir insan sözüne benzememesinin ve söz olarak hiçbir taklidinin yapılamamasının, edebiyatve belagatına erişılememesinin ve zaptında a'zamî titizlik gösteril-mesinin büyük rolü olduğu kesindir Fakat asıl sebeb, Kur'an'ı Cenâb-ı Hakk'ın hıfz ve himayesine alması, onu kıyamete kadar lâfızve mânâ bakımından bir mu'cize olarak devam ettirmeyi taahhüd etmesidir Nitekim Kur'an'da şöyle buyurulur: «Muhakkak ki bu Kur'an'ı biz indirdik ve onu koruyacak, muhafaza edecek, devam ettirecek de biziz:» (Hicr, 9)

Bugün yeryüzündeki bütün Kur' anlar aynıdır Hiçbir farklılık ve değişiklik yoktur Ayrıca milyonlarca hafızın ezberinde bulunmakta, her an milyonlarca dil ile kırâet edilip okunmaktadır Bu özellik, Kur'an'dan başka herhangi bir beşeri kitaba nasib olmadığı gibi, semavi kitablardan hiçbirine dahi nasib olmamıştır Allah'ın son kelâmı, hükmü kıyamete kadar baki ezelî fermanı olan Kur'an'ın, böyle eşsiz bir makam ve ulvi bir şerefe nail olması da, elbette zaruri ve lüzumludur

Kaynak: Mehmed Dikmen, İslam İlmihali, Cihan Yayınları, İstanbul, 1991, ss 94-97



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.