Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
görünmeyen, inanma, islamda, olay, varlıklara

İslamda Görünmeyen Olay Ve Varlıklara İnanma

Eski 06-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İslamda Görünmeyen Olay Ve Varlıklara İnanma



İslamda Görünmeyen Olay Ve Varlıklara İnanma


(Melek, cin, şeytan gibi varlıkları göremiyoruz Görülmeyen şey yoktur) sözü, çok basit, çok yanlış, ilme aykırı bir sözdür

Dünya, bir imtihan yeridir Allahü teâlâ, Bekara suresinin başında gayba imanı, yani görmeden inanmamızı emretmiştir İyi ile kötünün, inananla inanmayanın ayırt edilmesi için bir imtihan gerekir Allahü teâlâ imtihan etmeden de kullarının ne yapacağını, suç, günah işleyeceğini bilir Fakat, henüz suç işlemeden cezalandırılsa, Suçum yokken, imtihan edilmeden, beni cezalandırmanız doğru değil diyebilir İşte bunun gibi sebeplerle, insanlar imtihan için dünyaya getirilmiştir Söz dinleyenle, dinlemeyen, suç işleyenle işlemeyen belli olsun diye, bazı yasaklar konmuş, bazı ibadetleri yapma mecburiyeti getirilmiştir Mesela (domuz eti veya besmelesiz kesilen kuzu eti niye haram) diye soruluyor Etin mutlaka bir zararı olduğu için değil, emri dinleyenle dinlemeyen belli olsun diye de haram edilmiş olamaz mı?

Bu öyle bir imtihan ki sorular da, cevaplar da bellidir Kabirde ne sorulacak, ahirette ne sorulacak hepsi bellidir Ben soruları ve cevapları bilmiyordum diye itiraz edilemeyecektir

Cin, şeytan, nazar, Cennet, Cehennem gibi şeylerin görülmemesi de bir imtihandır Görüldükten sonra imtihanın ne önemi kalır?

İyi ile kötünün, bilenle bilmeyenin, çalışkanla tembelin, inananla inanmayanın ayırt edilmesi için bir imtihan gerekmez mi?

Melek, cin, şeytan gibi varlıkları göremiyoruz Bunların var olduğu Kur'an-ı kerimle ve hadis-i şeriflerle sabittir Peki, göz tek başına her zaman bir ölçü olabilir mi? Göz neleri görür, neleri göremez?
Görünüşe aldanmamalıdır Akıl, çok zaman gözün yanlışını çıkarır Göz ile pencereden güneşe baktığımız zaman, güneşin, bir tepsi kadar olduğunu zannederiz Fakat, akıl, güneşin dünyadan büyük olduğunu söylüyor Gözümüzün aldandığı açıktır Meleğe, şeytana, cine, nazara inanmayanlar, elbette, (Biz gözümüzün gördüğüne inanırız Güneş, top kadar küçüktür) diyemezler Diyemediklerine göre, göz her zaman ölçü olamaz Görmedikleri şeye yok diyemezler

Gözle görülmeyen şeylerin yok olduğunu söylemek, akla değil, his uzuvlarına tâbi olmak demektir Hayvanlar his uzuvlarına tâbi olur, insanlar ise, akla tâbi olurlar İnsanların his uzuvları, hayvanlarınkinden daha geridedir Köpek çok kuvvetli koku alır İnsan, bu kadar koku alamaz, gecenin zifiri karanlığında yarasa gibi hareket edemez, kedinin gördüğü gibi karanlıkta göremez

Mıknatısın magnetik gücünü gözümüzle göremiyoruz Fakat demiri çekmesinden mıknatısta bir güç olduğunu anlıyoruz Kumanda âleti ile, TV'yi açıp kapatıyoruz Kumanda âletinde gözümüzle görmediğimiz bir güç, bu işleri yapıyor

Uzaktan kumandalı bir âletle, otonun kapılarını açıp, arabayı çalıştırabiliyoruz Fakat bu işi yapan gücü gözümüzle göremiyoruz O halde, hisse değil, akla değer vermek lazımdır

Lazer ışınları ile çeşitli ameliyatlar yapılıyor Demir bile kesiliyor Bu ışınları, magnetik dalgaları gözümüzle göremiyoruz Göremediğimize yok demek akla, ilme uygun değildir

Bir teldeki elektrik akımını gözümüzle göremiyoruz Fakat yaptığı işlerden, mesela elimizi dokunduğumuz zaman, bizi çarpmasından, içinde cereyan olduğunu anlıyoruz Göz ile görmediğimiz için cereyanı inkâr etmek mi gerekir?

Yer çekimini de gözümüzle göremeyiz Fakat cisimlerin havaya doğru değil de yere doğru düşmesinden yerde bir çekim kuvvetinin olduğunu anlıyoruz Karanlıkta göremediğimiz gibi, çok kuvvetli ışıkta da göremeyiz

İnsandaki ruh denilen bir varlığı göremiyoruz Ancak insanları ayakta tutup hareket etmesini sağladığı için ruhun varlığını anlıyoruz

İyiyi kötüden ve hakkı bâtıldan ayıran insana akıllı diyoruz Halbuki aklı da göremiyoruz Görülemeyen şeyi inkâr etmek ilme aykırı bir ahmaklıktır

Gözle görülmediği halde, mevcut olduğu akılla anlaşılan çok şey vardır Bazı kimseler, bir şeye bakıp beğendikleri zaman gözlerinden çıkan şualar, canlı cansız şeylerin bozulmasına sebep oluyor Fen, belki bir gün, şuaları ve tesirlerini daha iyi açıklayacaktır Nazar gözle görülmez ama, diğer tesir eden şeyler gibi neticesinden anlaşılır Toplumda, nazarı değen insanlar vardır Nazarın, kadınlara ve çocuklara daha çok tesir ettiği tecrübelerden anlaşılmıştır

Akıl, göze değil, göz akla bağlıdır
(Cin ve şeytanı gözümüzle görmüyoruz Görülmeyen şeylere inanmayız) sözünü ancak cahiller, akılsızlar ve bazı dinsizler söyler Fenden haberi olan, normal düşünebilen ve akıl sahibi bir kimsenin, yalnız gözüne göre konuşması, karar vermesi mümkün değildir

Akıl, göze değil, göz akla bağlıdır Göz her şeyi göremez Mesela tecrübeler neticesinde havanın içinde çeşitli gazlar bulunduğunu biliyoruz Gözümüzle havayı ve içindeki gazları göremiyoruz Göremediğimiz için, aklımızı göze tâbi kılarak, (Hava ve gaz diye bir şey yoktur, olsaydı görürdük) demek aklı, tecrübeyi hiçe saymak olur

Bugün fen yolu ile suyun, oksijen ve hidrojen denilen iki gazdan meydana geldiğini biliyoruz Bu gazların biri yakıcı, diğeri de yanıcıdır Suya baktığımız zaman ne oksijeni, ne de hidrojeni görmemiz mümkün olmaz Hatta su renksiz olduğu için ağzına kadar dolu bir şişedeki suyu bile göremeyiz Aklı göze tâbi kılarak, (şişede su, suda da gaz yoktur) diyebilir miyiz?
Aklın önemi, insanlığın şerefi, gözün görme kuvvetiyle ölçülseydi, kedinin insandan daha şerefli olması gerekirdi Çünkü insan, ışık olmadan, karanlıkta göremediği halde kedi görebiliyor O halde göze değil, akla göre karar vermek lazımdır

Bazı zehirli gazlar, renksiz ve kokusuz olduğu için görülemez ve varlığı anlaşılamaz Tüpteki bir gazın çıkıp da odadaki insanları zehirlememesi için gaza koku katılmaktadır Bu sayede bir odadaki gazı gözümüzle görmediğimiz halde, kokusundan dolayı anlarız

İki biberin birinin tatlı, diğerinin acı olduğunu gözümüzle anlayamayız Gözün vazifesi bu değildir Göz, belli bir uzaklıktan sonraki ve belli bir büyüklükten daha küçük olan cisimleri göremez Küçük mikroplar görülemediği gibi, çok uzaktaki koca bir insan da görülemez Göremediğimiz için bunların yokluğunu iddia edemeyiz

Göz her şeyi göremediği gibi, kulak da her sesi işitemez Sağlam bir kulak, belli bir frekans ve belli bir uzaklıktaki sesleri işitebilir Şu anda Ankara'da insanlar konuştukları halde, biz onları duyamıyor, göremiyoruz Biz duyamıyoruz diye onların konuşmadığını iddia edebilir miyiz? Evimiz içinde çeşitli frekansta sesler bulunduğu halde, bir radyo olmadan bu sesleri duyamıyoruz Biz bu sesleri duyamıyoruz diye varlıklarını nasıl inkâr edebiliriz?

Bu bakımdan fenne inanan bir insan, göremediği şeyi inkâr edemez Aslen var olup da göremediğimiz şeyleri akıl reddedemez

Bazı gezegenlerin varlığından haberdar değiliz Bugünkü fen, bunları anlayamadığı için başka gezegenlerin yokluğu iddia edilemez Canlıları ayakta tutan ruhu da göremiyoruz, ama inkârı mümkün değildir

Misalleri çoğaltmak mümkündür Fenden anlayan bir dinsiz, sadece, (Gözümle görmediğim için, cin, şeytan, melek gibi varlıklar vardır diyemem ve inceleme alanına girmediği için yoktur da diyemem) derse, daha insaflı hareket etmiş olur

Gözle görülmeyen şeylerin yok olduğunu söylemek, akla değil, his uzuvlarına tâbi olmak demektir Hayvanlar his uzuvlarına tâbi olur, insanlar ise, akla tâbi olurlar



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.