|
|
Konu Araçları |
canlılar, suyun, yaşamsal, üzerindeki, önemi |
Suyun Canlılar Üzerindeki Yaşamsal Önemi Nedir? |
06-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Suyun Canlılar Üzerindeki Yaşamsal Önemi Nedir?Suyun Canlılar Üzerindeki Yaşamsal Önemi Su, bilinen tüm yaşam biçimleri için gerekli ve vazgeçilmez olan tatsız ve kokusuz bir maddedir Su, canlıların yaşaması için hayati bir öneme sahiptir Canlılık için gereken tüm fiziksel olaylar hep suyun özellikleri ile gerçekleşebilmektedir, bu nedenle biyologlar suya "yaşam sıvısı" adını vermişlerdir Su, küçük miktarlarda çıplak gözle bakıldığında renksizdir Dünya üzerinde farklı şekillerde bol miktarda bulunur Birleşmiş Milletler Çevre Programı, Dünya'da 1,4 milyar km³ su olduğunu söylemektedir Hayatta kalma mücadelesinde su kadar önemli başka bir şey yoktur Vücudumuzun % 70 sudur Bir insan düzenli ve minimum miktarda su almaz ise, o insanın hızlı ve verimli olmasını bekleyemezsiniz Bir insanın iklime, doğadaki aktivitesine ve ortam ısısına bağlı olarak minimum hergün 25 lt su içmesi gerekmektedir İçtiğimiz su dışkı, idrar, vücuttan ve akciğerlerden çıkan nem sonucu kaybedilmektedir Bu miktar her gün tekrar tamamlanmak zorundadır Yemek yemeden bitkin vaziyette 30 gün dayanabilirsiniz ama su içmeden (bu süre ortama bağlı olarak) 7- 10 gün dayanabilirsiniz Bu süre sonunda ölüm kaçınılmazdır Aşağıda sıralanan önerileri su temin edinceye kadar (vücudumuzda mevcut suyu korumak için) uygulamalısınız 1- Su kaybını önlemek ve güneşten yanmamak için vücut derimizi örtmemiz gerekmektedir 2- Günün en sıcak saatlerinde aşırı çalışmadan kaçınınYürümeniz zorunlu ise bunu acele etmeden yapın 3- Suyunuz yoksa yemek yemeyin Konuşarak ağzınızın ve boğazınızın kurumasına neden olacağınızdan bundan sakının 4- Mevcut suyunuzu akşam serinliğinde veya gece küçük yudumlarla için 5- Çevrenizde deniz suyu veya içilmez su varsa elbiselerinizi ıslatın Bu işlem sizi serin tutar ve terlemenizi engeller 6- Alkol ve sigara içmeyiniz Canlılar açısından suyun önemi Hidrojen bağı yaklaşık 3 mikron dalga boyundaki kızılötesi ışınları etkin şekilde absorbe eder Öte yandan su molekülleri tarafından uzun dalga boylu (10-30 mikron) termal ışınlar da güçlü bir şekilde soğurulmaktadır Bu durum atmosferde bulunan su buharı ya da bitkilerde bulunan su tarafından ışınım ısı enerjisinin absorbisyonunda büyük bir önem taşır Kızılötesi ışın, elektromanyetik spektrum üzerinde kırmızı renkli ışık halini alır, absorbe edildiği için kırmızı rengin küçük bir kısmı görünür Bu nedenle, göl ve deniz gibi büyük su kütleleri içindeki saf su, mavi olarak görünür Bu mavi renk, temiz bir okyanus veya gölde bulutlu bir hava altında da kolaylıkla görünebilir, bu da mavi rengin, gökyüzünün yansıması olmadığını gösterir Pratikte suyun rengi, içindeki katkı, kirlilik vb etkenlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir Kireçtaşı, suyu turkuaz rengine çevirirken, demir ve benzeri maddeler kırmızı/kahverengi renge döndürmektedir, bakır ise mavi alev rengi oluşturur Suyun içindeki yosunlar, suyu yeşil renkli olarak gösterir Su, eriyebilen birçok madde için çok iyi bir (solvent) Bu tip maddeler (hidrofilik maddeler olarak da bilinir) iyice karıştırılmak sureti ile su içinde erirler (örneğin; tuz) Su ile karışmayan maddeler ise (örneğin; yağ) hidrofobik maddeler olarak bilinirler Bir maddenin su içindeki erime kabiliyeti, maddenin su molekülleri arasına çekilme kuvvetinin durumuna bağlıdır Eğer maddenin su içinde erime (çözülme) kabiliyeti yoksa, moleküller su molekülleri arasından dışarı itilir ve çözülme olmaz Su iyi bilinen bir çözücü olmasından dolayı özel bir maddedir Aslında birçok madde su içinde, diğer sıvılar içinde çözündüğünden daha iyi çözünür Bu suyun polar bir molekül olmasından kaynaklanır Yüklü gruplar içeren hemen tüm maddeler bu nedenle su içinde çözünme eğilimindedir Bu da hücre içi met@bolik reaksiyonların devam edebilmesinin en önemli sebeplerinden birisidir Pek çok maddenin organizmaya alınabilmesi suda çözünebilmesine bağlıdır Örneğin, solunum için gerekli olan O2’nin vücuda alınabilmesi için suda çözünmesi gerekir Bu nedenle tüm solunum yüzeyleri nemlidir Su kohezyon kuvvetine sahip bir maddedir, yani kendi molekülleri arasında çekim kuvveti sayesinde dağılmadan kalabilir Moleküllerin dipol olması nedeniyle su, birçok maddeye yapışabilir, suyun ıslatma özelliği burdan gelmektedir Su aynı zamanda adhezyon (farklı iki maddenin molekülleri arasındaki çekim kuvveti) kuvveti yüksek bir maddedir Hidrojen bağları nedeniyle su molekülleri birbirlerini de çekerler yani su molekülleri arasında kohezyon gücüde çok yüksektir Suyun kohezyon ve adhezyon yetenekleri, suyun belirli kılcal yapılar içinde kopmadan yükselmesine ve taşınmasına yardımcı olur Bu da bitkilerin karada yaşamlarını sürdürmeleri açısından önem arz eder Örneğin; civanın dağılmamasıdır 1 gram buzu eritmek için 0 0C'de 80 kalori gerekir Ergime ısısının yüksek olması suyun donmasını geciktirir, böylece biyolojik sistemler düşük sıcaklıklara dayanıklı olabilen özelliklerini kazanırlar Suyun hacmi, bilinen tüm sıvıların aksine, belirli bir sıcaklığa (+4 0C'ye) düşene kadar azalır, daha sonra tekrar artmaya başlar Donduğunda ise hacmi sıvı hale göre daha fazladır Bu nedenle suyun katı hali, sıvı halinden daha hafiftir Bu yüzden buz, suyun dibine batmayıp su üstünde yüzer Suyun bu özelliği yaşamın kış aylarında ya da her zaman soğuk olan bölgelerde sudaki yaşamın devam etmesine olanak tanır Deniz, nehir ve göllerin üst kısmı donar, buz üst kısımda kaldığı için su içindeki canlılar yaşamlarını sürdürmeye devam edebilirler İçme suyunun nitelikleri:- Su; kokusuz, renksiz, berrak ve içimi hoş olmalıdır - Sularda fenoller, yağlar gibi suya kötü koku ve tat veren maddeler bulunmamalıdır - Su tortusuz ve renksiz olmalıdır - Su; hastalık yapan mikroorganizma ihtiva ermemelidir - Suda bulunan vibrio cholera, salmonella typhi, hepatit virüsü gibi mikroorganizmalar sudan geçerek hastalığa sebep olurlar İçme sularının kesinlikle bakteriyolojik kirlilik taşımaması gerekir - Suda sağlığa zararlı kimyasal maddeler bulunmamalıdır Bazı kimyasal maddeler zehirli etki yapabilir Arsenik, kadmiyum, krom, kurşun, civa gibi Bunun yanında baryum, nitrat, florür, radyoaktif maddeler, amonyum, klorür gibi maddeler sınır değerlerinin üzerinde sağlığa olumsuz etkileri olan maddelerdir Aynı zamanda bazıları suya kirli suların karıştığının göstergesidir - Sular kullanma maksatlarına uygun olmalıdır - İçme suyu ve sanayide, kullanma sularında demir, manganez ve sertlik değerleri önemlilik arzeder - Sular agresif olmalıdır - Suların agresifliği, serbest karbondioksit ( CO2 ) ile bikarbonat ( HCO3-) iyonunun dengede olmasından ileri gelir Suların agresifliği boruların korozyonuna sebebiyet verir Ayrıca boruların aşınması halinde borudan ayrılan elementler su kalitesinin bozulmasına sebep olur Suyun vucuttaki görevleri ve önemi - Sıcaklığın düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynar - Derinin nemlenmesinde, toksinlerin atılmasında ve vücudun temizlenmesinde temel bir görev üstlenir - Böbreklerin çalışmasını kolaylaştırır - Çözücü rolüyle vitaminleri ve mineralleri hem taşır, hem de vücutta çözülmesini sağlar - Kayganlaştırıcı bir madde olması nedeniyle birçok organın gerektiği gibi çalışmasını sağlar |
Suyun Canlılar Üzerindeki Yaşamsal Önemi Nedir? |
06-25-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Suyun Canlılar Üzerindeki Yaşamsal Önemi Nedir?Suyun Canlılar Üzerindeki Yaşamsal Önemi Nedir? Suyun vücudumuzdaki bulunma yerleri ve oranları şöyledir: Vücut hücreleri %55 Lenf %20 Kan plazması%75 Kemikler %75 Vücut organlarını ayıran, koruyan Destek doku %75 beyin, omurilik sıvısı %25 Vücudumuzda lazım olan suyun büyük bir kısmı yiyecek içeceklerle alınırBundan başka organik maddelerin vücudumuzda yanması ile de bir miktar su meydana gelir Su kaybı ise idrarla, terle, solunum ve dışkıyla olur Organizmada su kaybı % 10?u bulduğu zaman hayati tehlike başlar Vücutta su azaldığı zaman dengenin sağlanması için önce ciltten su çekilir, kanda su azalır, kanın yoğunluğu artar ve sonunda insan ölür |
|