| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Cern Nedir? Cern Laboratuarı Neden Kurulmuştur? 
 
               Cenevre?deki CERN laboratuarını, 1954?de 12 Avrupa ülkesi (Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsviçre, İsveç, İtalya, Norveç, Yugoslavya, Yunanistan) bir araya gelerek kurmuşlardır Yugoslavya daha sonra ayrılmıştır  Yarım asır önce, ABD karşısında güçlü olabilmek için kurulan bu Avrupa bilimsel birliğine bugün üye olan 20 Avrupa ülkesi (yukardaki ülkelere ek olarak: İspanya, Avusturya, Portekiz, Finlandiya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovak Cumhuriyeti, Bulgaristan), bilimsel araştırmalara ayırdıkları kaynaklarla ortak araştırmalar yapmaktadırlar  Üye ülkeler CERN bütçesine GSMH?ları oranında katkıda bulunurlar  Türkiye CERN üyesi olursa, katkı payı 10 milyon dolar civarında olacaktır  Türkiye 1961'den bu yana gözlemci statüsünü sürdürmektedir  Gözlemci olan ülkelerin hak ve yetkileri, konseyin açık toplantılarına katılmak, bu toplantıların gündem ve dokümanlarını temin edebilmek, ve Başkan'ın daveti ile müzakerelere katılabilmektir  Gözlemci ülkenin oy hakkı yoktur  
 
 
 Üye ülkelerin yanında ABD, Rusya, Japonya, İsrail, Çin gibi ülkelerden de projeler bazında büyük katkılar alınmaktadır
  Son yıllarda Hindistan, Pakistan, İran gibi ülkeler de CERN ile üst düzey bilimsel işbirliği anlaşması imzalamış ve burada yapılan araştırmalara etkin bir şekilde katılmaktadırlar  Atomları oluşturan parçacıkların bölünmesi ve yepyeni parçacıkların yaratılmasını konu alan deneysel Yüksek Enerji Fiziği araştırmalarının, nükleer tıp ve radyoterapi, tıpta görüntüleme, nükleer enerji ve yeni enerji kaynakları, telekomünikasyon, işaret algılama ve işleme, görüntü algılama ve işleme, otomatik kontrol ve kumanda, lazer fiziği, plazma fiziği, nanobilim, malzeme bilimi, moleküler biyoloji, bilişim teknolojisi (yazılım geliştirme, bilgisayar mimarisi, bilgisayar ağ bilimi ve saire), istatistik, savunma sanayi, elektronik, inşaat, makine ve deprem mühendisliği gibi çeşitli dallardaki yeni gelişmelerin lokomotifi olması, bu bilim dalının Türkiye?nin geleceği için de ne derece önemli ve stratejik olduğunun bir göstergesidir  
 
 
 |