Prof. Dr. Sinsi
|
Buğday Buğday Hakkında Bilgi
Buğday, Weizen, Triticum Aestivum
Familyasi; Buğdaygillerden, Süssgraeser, Poaceae
Droglar; Buğday Çimi: Tritici germania
Buğday Çimtagi: Tritici germania oleum
Buğday Nisastasi: Tritici amylum
Buğday Kepeği: Tririci furfures
Genelikle Buğday Kepeği, nadirende Buğday çimi, Buğday çimyağı ve Nisasta Natürelilaç veya Evilçı olarak kulanılır
Botanik: Buğday dünyanın hemen her bölgesinde yetişen bitki olup ayrıca yetiştiği iklime, bölgeye ve toprağa görede oldukca çok türleri mevcuttur Uzun ince içi boş narin saplar üzerinde dört köşeli Başakları vardır ve Başakları küçük Çiçekciklerden oluşur Yapraklar uzun ince şerit şeklinde, kenarları bütün, ucu sıvrı açık yeşil veya grimsiyeşil renklidir
Birleşiminde: Buğdaykepeğinin birleşiminmdeki maddeleri
şöyle sıralıya biliriz Buğdayın % 83’ ü nıþasta ve % 17 sıde kepekten (dıþkabuk) oluşur Kepek ıse % 15 Protein, % 10 Su, % 5 Yağ ve % 63 Karbonhidratlar ise %8 Lignin ve %7 Vitamin ve Minerallerden oluşur
a-) Karbonhidratlarda: %25-30 pentozlar, %20-22 sellulozlar ve %9-12 nişastadan oluşur Pentozların %7-8 çüzülen pentozlar ve %20-22 çözülmeyen pentozlardan oluşur Pentozların ıse; D-Xylozlar, L-Arabınozlar ve az miktarda D-Glukozlardan oluşur
b-) Minerallerden; başta %1 potasyum % 0,5 magnesium, demir, sodyum, kükürt, kobalt, bakır, çinko ve az miktarda selen içerir
c-) Vitaminlerden başta E-Vitamini, B10-Vitamini (H-Vitamini, Biotin veya Bio-H-tin isimi ile anılır), B9-Vitamini (Folikasit), B3-Vitamini (Niacin), B1, B2 ve B6-Vitaminleri ile Provitamin A içerir
d-) Ayrıca az miktarda phytinasidi içerir
Araştırmalar :
1-) Almanyada yapılan bir araştırmada kepeksizunun E-Vitamini ve Provitamin A içermediği ve diğer vitaminlerdende çok az içerdiği tesbitedilmiştir Kepeksizun (Beyazun) B1-Vitamini %86, B2-Vitamini %69, B3-Vitamini (Niacin) %86, E-Vitamini %100, Provitamin A %100, bakır %75, manganı %71, magnesiumu %52 ve potasyumu %76 oranında daha aza içerdiğini tesbitetmişlerdir Buda beyaz ekmekle beslenenlerde çeşitli hastalıklarınortaya çıkacağına iþarettir (Nh 7 95 371) ve bunların başında vitaminyetersizliği, mineralyetersiziği, sindirimbozukluğu, derihastalıkları, hafızazafiyeti, cinselyetersizlik vBulletin  saya biliriz
2-) WEINREICH ve ekibi 1978’de divertikül hastası üzerinde buğdaykepeği ile 2-4 hafta süren tedavi denemesi yapmışlardır Hastalara günde 2 defa 12-14g buğdaykepeği verilmliş ve bunlardan 62 sinin iyileştiği tesbitedilmiştir ( P P 165)
3-) WICKS ve ekibi 1978’de ve KASPER ve ekibi 1980’de divertikül hastaları üzerinde tedavi yapmışlar ve hastalarına günde 2 defa 15g buğdaykepeği vererek tedavidenemesi yapmişlar ve hastalarının iyileştiğini tesbitetmişlerdir ( P P 165)
Tesirşekli: Buğday kepek ve çimi cinselgücü artırıcı, kalp ve kandolaşımını kuvvetlendirici, cildi güzelleştirici ve bağırsakları çalıştırıcıdır
Kullanılması: a-) Araştırmalara göre buğdaykepeği başta divertikül (Bağırsakta oluşan körkese), kalınbağırsakiltihaplanması (Morbus Crohn) ve kronik kabızlığa (Obstipatsyon) karşı kulanılır Gökçek İksiri daha etkilidir
b-) Halkarasında buğdaykepeği; divertükül, kabızlık, kalınbağırsakiltihaplanması, ağrılı, sancılı ve kramplı karınağrılarına karşı kulanılır Ayrıca cinselgücü artırır, deriyi güzelleştirir ve vücudun vitamin ve mineral ihtiyacını karşılar
Yeme: Buğday Kepeğinden günde 2-3 defa 15-40g yenir Bu çorba, müsli veya sade olarak yeme şeklinde olabilir
Buğdaylapası: 400-500g Budag akşamdan yeterince suya konarak ıslanır sabahleyin ocakta 1-2 Saat kaynatıldıtan sonra buna su ilave edilerek 5-6 saat düşük derecedeki ateşdeki ateşle kaynatmaya devamedilir Bu süre sonunda koyulaşarak yapış yapış olan lapa soğuduktan sonra günde 3-5 portsionda (parcada) yenir ve buna 1-4 hafta devam edilir Buğdaylapası ile yapılan kür sırasında başka yemek yenmez ve sadece tatlı meyveler yenebilir ve meyvesularý içilebilir Bu kür esnasýnda ilk iki gün baþağrısı yapabilir Buğdaylapası bağırsakmukazasına yapşan artıkmadelerin sökülerek dışarı atılmasını sağlar
Açıklama:
1-) Kepek safra yapısını değiştirerek iyileşmesi yani kaliteli safra üretilmesini sağlar, çünkü safra birleşimindeki Desoxycholasidin oranı azalırken Chenodesoxycholin-asidin artığı isbatlanmıştır
2-) Buğday Kepeğinin birleşimindeki phytinasidin demir, potasyum, çinko ve magnesiyum gibi minerallerle birleşerek onları faydasız halle getirdiği ve minerallerin absorbesini önlediğine dair görüşlerin doğu olmadığı yapılan ilmi araştırmalarla ispatlanmışır Alman beslenme teşkilatı (Deutschen Gesllschaft für Ernaehrung ) tarafından 1995’de Fulda şehrinde yapılan açıklamada phytinasidin antioksidatif olduğu ve bu özeliği nedeniyle bağırsak kanserini dahi önleyici olduğu belirtilmiştir
3-) Buğday çimi başta E-Vitamini, B-Vitaminleri, doymamış yağasitleri ve mineraller içermesi nedeniyle oldukca büyük değer içerir Buğday tohumlarını çimlendirmek için Almanyada çimlendirme çanakları (Keimschalle) yapılmıştır Buğday tohumları bu çanaklara bir sıra konur ve üzerine su doldurulur, fazla su çanaklardan dışarı atılacağından tohumları nemli kalır ve 4-5 gün içinde çimlenirler Bu çimler taze olarak yendiği ğibi yıkandıktan sonra döğlerek ğrimsi beyaz çimsütü eldeedilir ve bu süt buzdolabında bekletildikten sonra içilir Çim veya çimsütündeki vitamin ve mineralleri başka hiç bir bitkide bulmak mümkün değildir Peygamber Efendimizin misafir ve torunları için buğdayçiminden uhud adı verilen özel bir yemek yaptığını biliyoruz
4-) Türkiyede kendi değerlerimiz untulmuş ve insanlar beyaz undan yapılan pide ve francalı ekmek yeme hastalığına kapılmışlardır Peygaber Efendimiz “Unun kepeğini birlikte kulanınız” diyerek asırlarca evvel müslümanları uyarmştır Peygamber Efendimizin bu sözlerine Avrupalılar büyük orada uymuşlardır ve Almanyada genelikle kepekli ekmek tüketilir vede 272 tür ekmek mevcuttur Un beyazlaştıkca değerini kaybeder ve nihayet bu yanlış beslenme neticesinde insanlarda mineral-, ve vitaminyetersizliği ortaya çıkar ve bunun sonucu çok çeşitli hastalıklar ortaya çıkar Bu hastalıkların başında cinsiyetyetersiliği (İkdidarsızlık), damarsertliği, kalpenfaktürüstü, tansiyonyükselmesi, derihastalıklarından; ekzeme, kaşıntı, allerjik, sulu ve kabuklu yaralar, kemiğin-yoğunluğunu kaybetmesi ve karaçiğerin enzim yapmada yetersiz kalması gibi hastalıklar ortaya çıkar
5-) Kanadanın Otowa şehrindeki Carleton Universinden Prof Dr Keith U İngold ve ekibi E-Vitamini ile yaptıkları tedavi denemeleri yapılmıştır Bitkilerden eldeedilen E-Vitaminin sentetik E-Vitaminine göre vücut tarafından daha uygun yerlerde kulanıldığı ve daha tesirli olduğunu vede daha çok kanda kaldığını tesbitetmişlerdir E-Vitaminin romatizmalı ağrıları azaltığı, bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği (İmmun Sistemi) ve kalbi kuvvetlendirdiği tesbitetmişlerdir (Nhp 3 97 457) Buğday kepeğinde yüksek aranda E-Vitamini olması kepeğin öneminide artırmıştır
Na: Buğday kepeğinden yapılan bir çok doğal ilaç mevcuttur
Yantesirleri: Sürekli beyaz unmamuleri (Pide, Francalı Ekmek, Makarna, Mantı   ) tüketilmesi halinde kişide aminoasit-, vitamin-, ve mineralyetmezliği (-eksikliği) ortaya çıkar ve uzun vadede saymakla bitiremeyeceğim oranda hasatlığın ortaya çıkmasına neden olur Finlandiyada prostatbüyümesine karşı hastalara sentetik E-Vitamini verilmiş ve bunun prostatkanserine sebep olduğu ortaya çıkmıştır Oysa bitkisel E-Vitaminin herhangi bir yantesirinin olmadığı bilinmektedir
Alıntıdır
|