Anne Baba Okulu(Çocuklar Büyürken) hakkında bilgi

Babası gibi, Halil farklı olmayı sever; babasının renkli kravatlarını ve gömleklerini ödünç alır ve saç stilini sık sık değiştirme yoluna giderdi Birçok hobisi olan duygulu ve itinalı bir delikanlı olarak, hayvanları çok severdi Son zamanlarda bir tavşan, bir köpek, alev karınlı bir kara kurbağası ve bir tarantula büyüttü Onun yerel veteriner gönüllü çalışmaları bir part-time işe dönüştü ve bunu "yabani hayvanlar" için gönüllü olarak çalışma ve veterinerlikte okuma düşüncesi takip etti Okulun ortalarında o özellikle müzik temsillerinden, hoşlanıyordu ve kolej şarkı gruplarının değerli bir üyesiydi Klasik çalışmaları geniş yer tutsa da, onun iş ile doğal bir bağı vardı Yaz tatilinde bir gayri menkul yatırımcısında çalıştığı zaman O'na ofiste ulaşabilmişim ve bana şakayla "sadece telefonu aç ve yetkiliye sor" demişti İnsan sadece ümit edebilir

Fatma: Benim çocuklarım sanki aynı yüzün üç ayrı versiyonu gibi başladılar hayata Onların bebeklik resimlerini tanımak başlı başına bir ev içi sporuydu Dördüncüsü, babasının kopyası gibiydi; ona çok benziyordu

Ahmet, en büyükleri, doğduğu zaman, Hüseyin hastanedeki çocuk odasından aceleyle döndü ve "buna inanmayacaksın" dedi nefes nefese, "diğer bütün bebekler uyurken, Hüseyin uyanık ve cin gibi etrafa bakıyor" Bu bir başlangıç cümlesiydi Dünyayla ilgilenme noktasında Hüseyin, her zaman meraklı ve kararlıydı Ne ile karşılaştıysa onu hatırlayan, "sünger" gibi emici bir yeteneğe sahipti Dokuz yaşındayken, bodrum katında eski bir kimya ders kitabı buldu ve onu tekrar tekrar okudu Her zaman yeni fikirleri sevdi, Onun artistik yeteneği ve yazmaya olan ilgisi, yedi yaşında başlayan olağandışı mizahî kitap kreasyonlarıyla birleşti Onun müyk sevgisi sekiz yaşından itibaren artık belirgindi îlk piyano dersinden bir hafta önce onu tuşların basında bir müzik kitabına çalışırken buldum "Anne" diye açıkladı "Hiçbir şey bilmeden piyano derslerine başlayamazdım" Kolejdeyken sayısız ilgileri arasında seçim yapmaya çalıştığında, Hüseyin şair ve edebiyat eleştirmeni olmaya karar verdi Çünkü bu alanda çalışacağı konular sınır sızdı Şimdi felsefe doktorluğuna aday biri olarak, özellikle öğrencilerindeki edebi yetenekleri keşfetmekten hoşlanıyor Fakat buna rağmen mektuplarında bilimsel olmakla birlikte, o halde benim annem ve babama zarfın üzerine "Büyükanneciğim veya büyükbabacığım" diye yazar

"Mısraların ateşinde renk" Hasan’ın söylediği bir söz Yaratıcı, özgür bir ruh, Hasan her zaman başkalarının gözden kaçırdığı ihtimalleri görebildi Genellikle müzik ve sanat yoluyla kendini ifade etti Yeteneğiyle, seyircilerine ve dinleyicilerine olağandışı ve farklı bakış açıları sunabildi Lisedeyken elektrikli gitar, violin ve piyano çalabilmesine beste yapmayı da ekledi Hüseyin kolej için gider gitmez, ailenin piyanosunun vesayeti ona kaldı Hasan, kolejden mezun olduğu zaman, müdür yardımcısı yakınıyordu: "Şimdi bilemiyorum biz burada, müzik üzerine ne yapabileceğiz?" Onun insanlara olan duyarlılığı, yaratıcı yazılarında, videografi ve fotografçılığında görülür Grubuyla turda olmadığı zamanlarda, kurs çalışmaları vasıtasıyla kendini diğer sanat alanlarında geliştirmeye devam etti Hasan, aynı zamanda küçük kardeşinin hangi filmler üzerine yatırım yapabileceğini söyleyen bir sinema eleştirmeniydi

Yaratıcı ve teknik olanların ikisinde de oldukça hırslı olmasıyla birlikte, Yusuf her zaman ilginç dengeli eylemleri yönetti Hasan kolej için ayrıldıktan sonra, Yusuf, sessizce piyano başında yerini aldı ve besteye başladı Müziği; dünyasının yoğurduğunu, nezaketini ve ruhi teslimiyetini yansıtır Onun yaşayan şeylere olan sevgisi, balıkları insancıl oltalarla avlamaktaki ısrarı (ki her zaman balıkları tekrar suya bırakırdı) ve nesli tehlikede olan ve çiftliklerde yetişmeyen türleri yemeyi reddetmesiyle su yüzüne çıkar Uçmanın ve hareketin mekaniğiyle deliye dönen Yusuf, mekanik ve matematiksel terimleri muhakeme ediyor O, orijinal tasarımlarını mükemmelleştirmek için saatlerini harcayabilir Onun ikilemi, mezun olmamış bir öğrenci olarak, harç ödemeleri bitmeden önce, nasıl müzik ve mühendislik derslerinin hepsini alabileceği idi

Onun ilk kelimelerine, eminim Şerife "dava edebilir miyiz?" demeye çalışıyordu Doğuştan delege biri olarak, her zaman bir hadisenin alt bölümlerine birçok açıdan baktı ve çözüm bulmakta hep çok hızlıydı İnsanların ve uluslararası meselelerin üzerine coşkuyla eğiliyor ve daha on üç yaşında seyahati seviyordu Yüksek hedefler ve güçlü bir yönlendirmeyle, ilgi duyduğu her şey e doymak bilmez bir iştahla sarılıyordu "Anne" dedi dört yaşındayken "Bu öğleden sonra okumaya öğrenmeye ihtiyacım var Bana öğrettiğin birkaç kitabı yanımda getirdim" Ailedeki dördüncü müzisyen olarak, müzik aletine bilinçli olarak ve kendi bakış açısıyla baktı ve mutlulukla klasik gitarı seçti Üç ağabeyiyle, devlerin şirketinde oldukça rahat, özellikle halledilecek bir mesele, arabuluculuk varsa

Hepsi de birbirinden çok farklı olmakla birlikte, bizim yedi genç adamımız kendi kendilerini motive ettiler Kendi istikametlerini takip ederek, sık sık kendilerini -hatta bizi de- yeni ve eğlenceli olanları keşfetmeye çıkardılar Oğullarımız yetişirlerken ilk kolej tezlerinden; şiirde, tıpta ve edebi eleştiride kariyer yaparlarken yapmış oldukları yayınlara kadar, bir yandan bizi de eğitmeye çalıştılar Onların hepsini okuduk ve bazılarım, üçüncünün sözleşme görüşmelerim ve sonuncusunun belki hukukî davalarını görmek için ileriye bakıyoruz Nüansları ya da bütün bu sanat çalışmalarının demek istediği şeyleri yakalayabilelim veya yakalayamayalım, ümit ediyoruz ki oğullarımız her ne yaparlarsa bunun bizim için her zaman önemli olacağı fikrini anlayabileceklerdir Bütün bunlardan sonra, onlar bize en önemli kariyerimizi veriyorlar Anlattığımız bazı hikayeler onlarındır fakat çoğu, diğer çocuklar hakkındadır Özel hayata saygımızdan dolayı, bazen hikayelerdeki isimleri değiştirdik

Bu "yedili" kendi yollarını mükemmel bir şekilde bulmasına rağmen ebeveynler olarak bizim öğrendiğimiz, bütün çocukların yetenekli ve hepsinin potansiyelinin olduğudur Bütün ebeveynlerin olduğu gibi Mesele, her çocuğa uygun olanı belirlemek ve destek olmaktır Bir çocuğun saatlerini mahallede basketbol oynayarak harcaması veya her yaz basketbol kamplarına gitmesi; okul bandosunda klarnet çalması veya özel olarak müzikle ilgilenmesi, teşvik ile her çocuğun daha iyiyi yapabileceğini gösterir

îyi ebeveynlik paraya bağlı değildir Çocuğun ihtiyacı olan ilgili yetişkinler olup hayatındaki olayların pek fazla önemi yoktur Bir ebeveyn, çocuğunu en iyi bilendir Ebeveynlik, sihir değildir; her şeyi ondan beklemememiz lazım