Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anadolu, kadınları, kadının, modern, mutsuzluğu

modern kadın'ın mutsuzluğu ve anadolu kadınları

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

modern kadın'ın mutsuzluğu ve anadolu kadınları



Modern Kadınlar Mutsuzmudur,Modern Kadın nedir?Nasıl modern Kadın olunurAcaba Küçümsedikleri Anadoludaki çok çocuk doğuran Kadınlardan dahamı mutludur Modern Kadın?

Hamdi Kalyoncu bu sorulara cevap arıyor


Modern Kadın'ın Mutsuzluğu ve ''DOKUZ DOĞURAN'' Anadolu Kadınları

Dr Hamdi Kalyoncu





Bir iki saat sonra kalk, alelusul toz al Bir şeyler hazırla, atıştır Ya komşuya git, ya onlar gelsin Biraz kadın programlarına takıl, laklak et





“Ev kadınlığının standardı yok ‘Dünyanın en karlı ve kolay mesleği nedir’ diye sorsalar, kesinlikle ‘ev kadınlığı’dır derim Nasıl olsa çocuk kreşte Pahalıymış! No’lacak, Kocası kazanıyor, ödesin!


Sen dilediğin saatte kalk Canın sıkılmasın; çağır komşunu ya da sen git

Rahat rahat kahvaltını yaparsın Dedikodusu yapılacak birileri vardır nasıl olsa! Olmazsa kocalarınızı çekiştirirsiniz Onlara isteklerinizi nasıl yaptırdığınızı biraz da nispet olsun diye ballandıra ballandıra anlatırsınız Sonra gelsin kahveler, kahve falları Arkasından diziler



At bulaşıkları makineye! Oh, ne rahat!



Bizim piyasada anamız dinimiz ağlarken, sen buzdolabından buz gibi meşrubatları iç Ve yat uyu öğlen üzeri



Bir iki saat sonra kalk, alelusul toz al Bir şeyler hazırla, atıştır Ya komşuya git, ya onlar gelsin Biraz kadın programlarına takıl, laklak et



Akşam yaklaşınca da kocana telefon et, ‘Hayatım bugün kendimi iyi hissetmiyorum Yemek filan yapamadım İstersen sen gelirken bir şeyler al, olur mu hayatım?’



Ne ala hayat, ne ala memleket!



Bir çocuk daha yapalım, dünyanın bin türlü hali var!’ diyorum ‘Olmaz!’ diyor Bakamazmış Bu zamanda çocuk yetiştirmek kolay mıymış İleride düşünürmüşüz



Yok kardeşim! Böyle olmaz Ana babamız bize 20-25 yaşlarına kadar bakıyor; sonra bir el kızı alıyoruz, biz de ömür boyu ona bakıyoruz



Öyle bakıyoruz ki, kendimize zaman ayırmaya hakkımız yok En ufak bir ihmal en ağır suç oluyor Anne babamıza aldığımız küçük bir hediye bile problem!



Bir de böyle zaman zaman psikiyatriye gitmek ister Sıkılıyormuş, gece uyuyamıyormuş, mutsuzmuş!



Afedersiniz ama, doktor bey! Bence bunların işi doktorluk değil



Rahat battı, rahat! Ne isterlerse alırız İstedikleri yere tatile götürürüz Bir günden bir güne içten bir teşekkürlerini de duyamayız İstekleri bitmez, hiç de memnun olmazlar



Annelerimiz ormana oduna gider, tarlada iş yaparlardı Eski elbiselerden kesip dikerek yaptıkları çocuk bezlerini derede yıkarlardı O zaman kırk çeşit deterjan yoktu Derede çeşmenin yanında, kara kazanın altında çalı çırpı yakarak su ısıtır Sepete doldurduğu kirli çamaşırların, üzerine bir tülbent koyar Onun da üzerine yanan ateşin küllerini doldurur Külün üzerine de kaynar suyu dökerlerdi



Öylece kirlerin yumuşamasını beklerlerdi



Kirleri iyice çıksın diye de, sepetten ‘haşlı, haşlı’ elleri yanarak çıkardığı çamaşırları, kolları koparcasına tokmaklardı benim anam!



Zavallı annem böyle kaç çocuk doğurdu biliyor musunuz? Dokuz!



İşte, biz bunlara dokuz doğurtmuyoruz Ne dokuzu, iki ya da üç bile doğurtamıyoruz Neymiş? Bu zamanda olmazmış Bakamazlarmış!



Allah’tan korksunlar!



Ben anamı, babamın aleyhine konuşurken bir kere görmedim Bizimki, daha 3 yaşındaki yavruma, hem de benim yanımda; ‘Şu senin baban var ya! Bizi hiç düşünmüyor, hep kendini düşünüyor!’ diyor Çocukları babalarından soğutan, hatta düşman eden anneler az mı? Hak ediyor mu babalar bunu?!



Odun taşıyan, derede bez yıkayan, o zamanlar buz dolabı olmadığı için, o kadar işin arasında her öğün yemek pişiren ve bir kere babama, ‘yemek yok!’ demeyen anam!



O bunlardan çok daha mutluydu Hiç şikayet etmezdi Ne sitem, ne şikayet duymazdık onun ağzından!


Biz erkekler bütün bunları fazlasıyla hak ediyoruz Kadın olmak varmış! Bulursunuz bir zengin enayi İşi gücü iyi, hali vakti yerinde! Ömür boyu baktırırsın kedine! Olur da bir gün hizmeti aksatırsa; ‘Bu böyle olmayacak; anlaşamıyoruz, ayrılalım!’ dersin Mallarının yarısını sana vermeden de kurtulamaz elinden Kanun var nasıl olsa! Hey gidi anam benim! Bana hakkını helal et olur mu! Elleri öpülesi, ayağı yıkanıp suyu içilesi anam! Anam aklıma düşünce hep şöyle demek gelir içimden; “Anne! Sonsuz şükürler olsun ki, sen benim eşime hiç benzemezsin! Eğer öyle olsaydın, ne ben olurdum, ne de benden sonraki kardeşlerim! Çünkü ben senin dördüncü evladınım İnanıyorum, Cennet senin gibi annelerin ayağının altında! Ben senin ayağının toprağına kurban olurum Bana hakkını helal et anne! Ne olur, helal et!”

Psikiyatrist DrHamdi KALYONCU




İtibar Haber




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.