Benim için tevbe yolu varmı? |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Benim için tevbe yolu varmı?TEVBE Fakih anlatıyor: -Rahmetlik babam (senedi saydıktan sonra) Hz Ali b Ebî Talib (r a ) şöyle dediğini anlattı: -Resûlüllah (s a v), müslümanlar arasında kardeşlik bağı kurdu Bu çeşitten olmak üzere, Said b Abdullah ile Sa'lebe Ensarî arasında bir kardeşlik bağı kurdu Bu sırada , Resûlüllah(s a v ) , Tebük gazasına çıkmıştı Said b Abdullah gaza niyeti ile yola çıktı Yerine kardeşi Sa'lebe'yi çoluk çocuğunun işi için vekîl bıraktı Sa'lebe odun taşıyor; su getiriyor Bütün bunları yaparken, sevabını Allahu Tealadan diliyordu Bir gün dönüşünde eve girdi İçeri girince ona iblis geldi: - Şu perdenin arkasına bak, deyince , Sa'lebe, perdeyi kaldırdı ve kardeşinin güzel hanımını gördü Dayanamadı; yanına girdi onu okşadı Kadın şöyle dedi: - Ey Sa'lebe! Allah yolundaki kardeşinin bizim için sana bıraktığı hakkı koruyamadın ![]() Bunun üzerine Sa'lebe : - Eyvah, mahvoldum! Diye bağırıp yola düştü Bir dağa çıktı![]() Yüksek sesle şöyle yalvarıyordu: - İlahi Sen Sen'sin: ben de benim Sen mağfiretle karşılayansın Ben ise, günahlarla, hatalarla huzuruna geldim![]() ![]() Resûlüllah (s a v ) gazadan döndükleri zaman, herkes kardeşini karşılamaya geldi Ama, Said'in kardeşliği gelmedi Said evine gitti; hanımına sordu: - Allah yolunda kardeş olduğumuz Sa'lebe nerede? Kadın şöyle anlattı: -O kendini hatalar denizine attı; dağa doğru çıkıp gitti Said kardeşini aramak üzere yola çıktı; gidip buldu Sa'lebe yüzüstü düşmüştü Başını iki eli arasına almıştı Yüksek sesle şöyle diyordu:- Zillet makamım ne kadar düşük! Rabbine âsi olan kimsenin makamı nasılsa öyle ![]() ![]() Said ona şöyle dedi: - Kalk ey kardeşim, bu gördüğüm hâl nedir? Sa'lebe şöyle dedi: - Seninle gelemem Ancak, şu şekilde gelebilirim: Elimi boynuma bağlamalısın Zelil bir kul, efendisinin kapısına nasıl götürülürse öyle götürmelisin Said onun dediğini yaptı Sa'lebe'nin Hamsane adında bir kızı vardı Gelip babasını aldı; Hz Ömer (r a)'in kapısına götürdü Evden içeri girdiler Sa'lebe , Hz Ömer(r a )'e şöyle dedi: - Allah yolunda gazaya çıkan kardeşimin hanımına dokundum Benim için tevbe yolu varmı? Hz Ömer (r a ) şöyle dedi:- Git yanımdan, saçlarından tutup seni ezmek istiyorum Buradan çık, git; benim yanımda sana yer yok Buradan çıkınca , Hz Ebû Bekir (r a )'in yanına gitti; şöyle dedi:- Allah yolunda gazaya çıkan kardeşimin hanımına dokundum Benim için tevbe yolu varmı? Hz Ebû Bekir (r a ) şöyle dedi:-Git buradan ; benide kendi ateşini yakma; Bana göre , senin için hiçbir tevbe yoktur Oradan çıktı; Hz Ali (r a )'nin kapısına gitti Şöyle dedi: - Allah yolunda gazaya çıkan kardeşimin hanımına dokundum Benim için tevbe yolu varmı? Hz Ali (r a ) şöyle dedi:- Çık git buradan Bence, senin için bir tevbe yoktur Buradan çıkınca, şöyle dedi: - Ey kardeşim! Ey kızım! bu üç kişi beni ümitsiz bıraktı Ümidim o ki, Resûlüllah (s a v ) beni ümitsiz bırakmaz Bunun üzerine kızı, onu Resûlüllah (s a v )'ın yanına götürdü![]() Resûlüllah (s a v ) onu görür görmez şöyle dedi: - " Cehennemin zicirlerini ve bukağılarını, bana hatırlattın " Resûlüllah (s a v )'a şöyle dedi:- Yâ Nebiyyallah! Allah yolunda gazi kardeşimin karısına dokundum Benim için tevbe yolu varmı? Resûlüllah (s a v ) şöyle buyurdu:- "Çık buradan ; bana göre hiçbir şekilde senin tevben yoktur " Oradan böyle çıktıktan sonra kızı ona şöyle dedi: - Ey baba, Muhammed (s a v ) ve ashabı senden razı oluncaya kadar; sen benim babam değilsin; ben de senin kızın değilim Bunun üzerine Sa'lebe yüksek sesle: - Yâ Rabbi! Ömer'in kapısına gittim; beni dövmek istedi Hz Ebû Bekir'e gittim; beni azarladı, tahkir etti Hz Ali'nin yanına gittim; beni kovdu Peygambere gittim; beni ümitsiz bıraktı Ey Mevlam! Benim için sen ne yapmayı istiyorsun Bu duâma "evet" diyecekmisin? yoksa cevabın "hayır" şeklinde mi olacaktır? Bunun üzerine semadan bir melek geldi; Resûlüllah (s a v )'a şöyle dedi: -Allahu Teala soruyor: Halkı sen mi yarattın, yoksa ben mi? Resûlüllah (s a v ), Allahu Teala'yı murad edip, şu cevabı verdi: -"Sen, ey efendim!" Bunun üzerine melek şöyle dedi: -Allahu Tealâ şöyle buyuruyor: -Kuluma müjdele; onu bağışladım Bunun üzerine Resûlüllah (s a v ) ashabına sordu: - "Sa'lebe'yi kim bana getirecek?" Hz Ebû Bekir (r a ) ve Ömer (r a ) kalktılar: - Biz getiririz, Yâ Resûlallah! Dediler Hz Ali (r a ) ve Selman (r a ) da kalktılar: - Ya Resûlallah! Biz getiririz, dediler Resûlullah (s a v ) Hz Ali (r a ) ve Selman (r a )'a izin verdi![]() Sa'lebe'nin yolunu tutup gittiler Yolda Medine çobanlarından birine rastladılar Hz Ali (r a ) ona sordu:- Resûlullah'ın ashabından birini gördünmü? Çoban şöyle dedi: - Galiba siz cehennemden kaçan birini arıyorsunuz? - Evet,i onu arıyoruz Bizi onun yanına götür, deyince çoban şöyle dedi:- Gece basınca, şu dereye gelir gider, şu ağacın altına oturur Sonra Yüksek sesle şöyle der: - Rabbine âsi olanın makamı ne kadar düşüktür! Orada beklediler Gece olunca Sa'lebe geldi; o ağacın altına gidip oturdu Sonra ağlayarak secdeye kapandı Selman onun ağlamasını duyunca, ona doğru yürüdü ve şöyle dedi: - Yâ Sa'lebe kalk Âlemlerin Rabbi seni bağışladı Bu sesi duyunca sordu: -Habîbim Muhammed nasıldır? Allah'ı ve seni seviyor, dediler Bilâl namaza kalktığı zaman, Sa'lebe'yi mescide getirdiler Safın son kısmında durdular Resûlüllah (s a v ) namazda :- "Çoklukla övünmek sizi oyaladı" (Tekâsür sûresi, âyet:1) âyetini okuduğu zaman, bir bağırırş bağırdı - "O kadar ki; kabirleri ziyaret ettiniz" (Tekâsür sûresi, âyet:2) âyetini okuyunca bir daha bağırdı;dünyadan ayrıldı Resûlüllah (s a v ) namazı bitirince Sa'lebe'nin yanına geldi -" Ey Selman, onun üzerine su serp " Selman: - Yâ Resûllallah, o dünyadan ayrıldı Sonra kızı geldi; Resûlüllah'a şöyle dedi: - Yâ Resûlallah, babam nerede? Ona hasret kaldım Resûlüllah (s a v ) ona:- " Mescide gir " dedi Mescide girince, babasını ölmüş buldu Elini başına götürdü - Ah perişan halim, ah babacığım, senden sonra bana kim bakacak? Demeye başladı Onun bu haini gören Resûlullah (s a v ) şöyle buyurdu:-" Ey Hamsane! İstermisin: Ben, senin baban olayım; Fatımada kardeşin?" Buna karşılık şöyle dedi: - Olur Yâ Resûlallah! Resûlullah (s a v ) Sa'lebe'nin cenazesine gitti Kabrin kenarına geldiği zaman, parmak uçlarına basarak yürüdüğü görüldü Döndükleri zaman, Hz Ömer (r a ) şöyle sordu:- Yâ Resûlallah! Kabrin başında parmak uçlarına basarak yürüyordun; nedendir? Resûlullah (s a v ) şöyle buyurdu:- "Yâ Ömer! Meleklerin çokluğundan, ayağımın tabanını basacak yer bulamadım " FAKİH der ki: - Yukarıdaki hikâye çeşitli lafızlarla anlatılmıştır Söylendiğine göre şu âyet-i kerime o sahabe hakkında nâzil olmuştur - " O kimselerki: Bir kötülük işledikleri, ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı anarlar; günahlarının bağışlanmasını isterler Günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir? Bir de onlar, günaâh üzerinde bile bile ısrar etmezler Bunlara rablerinden mağfiret vardır; altından ırmaklar akan cennetler vardır Orada ebedî kalırlar Böyle yapanların mükâfatı, ne kadar güzeldir " (Âl-i İmrân sûresi, âyet: 135-136) |
|
|
|