Bir Misafir |
06-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Misafirİşte yine bir akşam güneşi Medine tepelerinde gurub etmiş, Mescid-i Nebi’de ihtimal Yatsı namazı da kılınmıştı Akşam vaktinin hareketliliği neredeyse azalmıştı ki, Allah Rasulü’nün huzuruna Suffe ashabının ileri gelenlerinden Ebu Hureyre ra geldi Allah Rasulü’nün yanına kadar yaklaştı ve: -Ya Rasulallah! Üç günden beri bir lokma bir şey yiyemedim Üst üste aç olarak oruç tutmaktayım Artık dayanamıyorum, dedi Rahmet Peygamberi sav’in nurlu nazarları cemaatin üzerinde dolaştı ve sordu: -Bu şahsı bu gece evinde kim misafir edebilir? Ebu Talha ayağa kalktı: -İzin verirseniz onu ben misafir edeyim, dedi Sonra Ebu Hureyre’yi alıp evine ***ürdü Hanımı birazcık çorba pişirmişti, onu da çocuklarına içirmeyi düşünüyordu Ne var ki, çocuklar açlıklarında çok ısrarcı olmamışlar, ihtimal oyun onlara daha tatlı gelmişti Ebu Talha hanımına: -Bu gece çorbayı Allah Rasulü’nün misafirine ikram edelim Biz nasıl olsa bugün aç olarak oruç tutabiliriz Çocukları da uyutalım, sabah olunca bir yolunu buluruz Allah’ın izniyle, dedi, Sofrayı kurup hep birlikte oturdular Ancak, gecenin karanlığından yararlanarak kendileri kaşıklarını çorba kâsesine daldırmadılar Misafire ise bunu hiç hissettirmediler Kalplerindeki Rasulullah sav sevgisi ve O’nun hatırının heyecanı onlara yetmişti Gece olup misafir istirahata çekildiğinde, Ebu Talha ve hanımı, gözlerinin ve gönüllerinin önünden hiç gitmeyen Kainatın Biriciği’nin misafirini ağırlamanın huzuru içinde sabahladılar Gözleri uyudu belki ama gönüllerindeki cömertlik Yüceler Yücesi’ne çoktan ulaşmıştı İşte o gecenin sabah namazıydı Nur-u Muhammedî’nin ışıl ışıl aydınlattığı Mescid-i Nebi’de, namazın ardından o Rahmet Peygamberi sav’in nurlu nazarları cemaatin üzerinde dolaşıyordu Kutlu nazarlar Ebu Talha ve Ebu Hureyre ra’ın üzerinde yoğunlaştı Gönülden gözlere yansıyan memnuniyet öylesine ışıldıyordu ki, Gönüller Sevgilisi’nin neredeyse mübarek dişleri görünecekti İşte Allah’ın Son Elçisi, Kainatın Övüncü tebessüm ediyordu Ve onlara şöyle diyordu: -Bu gece ne yaptınız ki, hakkınızda: “Kendileri zaruret içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir” (Haşr, 9) ayeti indirildi? Onların o geceki davranışları, esasen her zamanki halleri idi Allah ve Rasulü’nün, bir de mümin kardeşlerinin isteklerini kendi isteklerine tercih etmek Aç iken doyurmak, ihtiyaç sahibi iken giydirmek Can bedende iken, ten ülkesini Sevgili’ye feda etmek Ve Sevgili tebessüm ederken, kendini O’nunla birlikte hissetmek İşte bu halin adı “îsar” idi ve hakiki müminlerin sıfatıydı Bu sıfatın adını En Yüce Sevgili koyuyordu, Cenab-ı Mevlâmız koyuyordu Bu sıfat, “onları kendilerine tercih ederler” (Haşr, 9) ayetinde ifadesini buluyordu |
|