Prof. Dr. Sinsi
|
Fransa - Fransa Kültürü Nüfusu Ekonomisi Tarihi
Fransa - Fransa Kültürü Nüfusu Ekonomisi Tarihi
Fransa resmî olarak Fransa Cumhuriyeti anakara toprakları batı Avrupa'da bulunan ancak dünyanın pek çok bölgesinde denizaşırı toprakları olan bir ülke Kıta Fransası, güneyde Akdeniz'den kuzeyde Manş Denizi ve Kuzey Denizi'ne, doğuda Ren Nehri'nden batıda Atlas Okyanusu'na kadar yayılan topraklarda yer alır Fransızlar, ülkelerini topraklarının biçiminden ötürü Altıgen (Fransızca: L'Hexagone) olarak adlandırırlar Fransa, yönetimde yarı-başkanlık sisteminin uygulandığı üniter bir devlettir Ülkenin başlıca ilke ve ülküleri İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nde açıklanmıştır
Fransa'nın Avrupa kıtasındaki komşuları Belçika, Lüksemburg, Almanya, İsviçre, İtalya, İspanya, Monako ve Andorra'dır Akdeniz'de İtalya'ya ait Sardinya adasından sadece 12 km uzaktaki Korsika adası da Fransa'ya aittir Sahip olduğu denizaşırı illerde de, Fransız GuyanasıBrezilya ve Surinam'a, Saint Martin Adası aracılığıyla da Hollanda Antilleri'ne sınırı vardır Fransa, Manş Denizi'nde deniz yüzeyinin altından geçen Manş Tüneli'yle Birleşik Krallık'a bağlanmaktadır aracılığıyla
Fransa, 17 yüzyılın ikinci yarısından bu yana dünya genelinde uluslararası ilişkiler alanında önde gelen ülkelerden olmuştur 18 ve 19 yüzyıllar arasında, Fransa dönemin en büyük sömürge imparatorluklarından birini kurmuştur Bu dönemlerde Fransa'nın sınırları batı Afrika'dan, güneydoğu Asya'ya kadar uzanmış, etki ettiği bölgelerdeki toplumların kültür ve siyasetlerinde belirgin izler bırakmıştır Fransa, dünya sıralamasında altıncı sırada bulunan nominal gayrisafi yurtiçi hasılası ve sekizinci sırada yer alan satın alma gücü paritesi ile ileri bir ekonomiye sahiptir ve gelişmiş ülkeler sınıfında yer almaktadır İş gezileri için gelenler dâhil, ülkede yirmi dört saatten az kalanlar hariç tutulmak üzere, yıllık olarak ağırladığı yaklaşık 82 milyon turistle Fransa, dünyada en çok ziyaret edilen ülkedir [2] Fransa, Avrupa Birliği adlı siyasi ve ekonomik örgütlenmenin kurucu üyelerinden biridir ve birlik üyesi ülkeler içinde yüzölçümü en büyük olanıdır Ülke, bunun yanında Birleşmiş Milletler'in de kurucu üyelerinden, Frankofon'un, G8 Zirveleri'nin, Latin Birliği'nin ve NATO'nun da katılımcılarındandır Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş sürekli üyesinden biridir 360 etkin savaş başlığı ve 59 nükleer santraliyle tanınmış bir nükleer güçtür
Fransa adının kökeni
"Fransa" adı, Frankların yurdu anlamına gelen Francia sözcüğüne dayanır Ancak frank sözcüğünün kökeniyle ilgili pek çok farklı iddia vardır Bunlardan biri, bu sözcüğün kökeninin ön Germen dillerinde cirit, kargı, mızrak gibi anlamlara gelen frankona dayandığı yönündedir
Bir başka köken varsayımı da frank teriminin eski Cermen dillerinde özgür anlamına gelen freifranc biçiminde hâlâ yaşamaktadır ve 2000 yılında Avro Fransa'nın resmî para birimi olana dek Fransa'da kullanılan parayı adlandırmak için de kullanılmıştır Çağdaş Almancada Fransa bugün bile Frankreich (Türkçe: Frank Krallığı) olarak adlandırılır Ancak bunu Şarlman'ın Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'ndan ayırt edebilmek için eski olan krallığa Frankenreich denir sözcüğünden geldiğidir Frank sözcüğü çağdaş Fransızcada
Frank sözcüğü Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden Orta Çağa kadar daha az yaygın biçimde kullanılagelmiş ancak Hugh Capet'in Fransa Kralı olarak taç giymesinin ardından yaygın biçimde, gelecekte Fransa olarak anılacak Fransa Krallığı'nı anlatmak için kullanılmaya başlanmıştır
Fransa tarihi
Roma egemenliğinden devrime
Günümüz Fransa'sının sınırları hemen hemen eskiden Kelt Galyalıları tarafından yurt edinilen antik Galya'nın sınırlarıyla aynıdır Galya, İ Ö 1 yüzyılda Roma İmparatoru Julius CaesarRoma diliniFransızcanın temellerini oluşurdu Fransa topraklarında Hıristiyanlık ilk olarak İ S 2 ve 3 yüzyıllarda görüldü ve sonraki iki yüzyıl içinde öylesine hızlı yayılma olanağı buldu ki, Aziz Jerome yazılarında Galya'nın "sapkınlıktan kurtulmuş" olan tek bölge olduğunu yazdı tarafından ele geçirilince Galya halkları yavaş yavaş Roma kültürünü ve benimsediler Daha sonra zamanla bu dil kendi içinde değişerek çağdaş
İ S 4 yüzyılda, Galya'nın Ren Nehri kıyısındaki doğu sınırları Germen boyları tarafından yönetiliyordu Bu topluluklar içinde en etkili olanı, Fransa'ya antik Francie adını da veren Franklardı Günümüzde kullanılan Fransa adıysa Paris dolaylarında bulunan Capet krallarının yönettiği derebeyliğin bulunduğu bölgenin adından gelir Roma İmparatorluğu'nun düşüşünden sonra, Avrupa topraklarında yayılan Germen boyları içinde Franklar, Aryanizm'e değil de, Katolikliğe giren ilk topluluklardı Bu nedenle Fransa'ya “Kilisenin en büyük kızı” (La fille ainée de l’Église) sıfatı verilmiş, Franklar da buna dayanarak kendilerini “Fransa'nın en iyi Hıristiyanları” olarak adlandırmışlardır
Ayrı bir ülke olarak Fransa tarihinin başlamasıysa 843 tarihli Verdun Antlaşması uyarınca Karolenj İmparatorluğu'nun Doğu Frank Krallığı, Batı Frank Krallığı ve Orta Frank Krallığı olarak üçe ayrılmasıyla başladı Batı Frank Krallığı hemen hemen bugünkü Fransa topraklarını kaplıyordu ve nitekim çağdaş Fransa'nın temelleri bu krallık üzerine kuruldu
Karolonj Hanedanı Fransa'yı 987 yılında Fransa Dükü ve Paris Kontu Hugh Capet'nin, Fransa kralı olarak taç giymesine kadar yönetti Onun soyundan gelenler ile Valois ve Bourbon hanedanları da aşamalı bir dizi savaşla ülkede birliği sağladılar Krallık yönetimi 17 yüzyılda ve kral XIV Louis'nin döneminde doruğa ulaştı Bu süreçte Fransa, Avrupa kıtasının en kalabalık ülkesi hâline geldi ve Avrupa kültürü, politikaları ve ekonomisi üzerinde en etkili güçlerden biri oldu Fransızca dönemin diplomasi dili oldu ve uzun süre bu niteliği koruyarak kaldı Aydınlanma18 yüzyılda büyük bilimsel buluşların altına imzalarını attılar Ayrıca Fransa bu dönemlerde Afrika, Amerika ve Asya kıtalarında birçok denizaşırı toprak edindi çağı da büyük ölçüde Fransız entelektüel çevrelerinde gerçekleşti Fransız biliminsanları
Krallıktan cumhuriyete
Fransa'da cumhuriyet sistemi 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi'ne dek hüküm sürdü Fransız Devrimi sırasında dönemin Fransa kralı XVI Louis, onun eşi Marie Antoinette ve onlara yakınlığı olduğu düşünülen yüzlerce Fransız vatandaşı öldürüldü Kısa süreli bir dizi yönetim denemesinden sonra Napolyon Bonapart 1799'da cumhuriyetin kontrolünü ele aldı ve kendini önce Birinci Konsül, daha sonra, günümüzde Birinci İmparatorluk (1804–1814) adıyla anılan devletin imparatoru ilan etti Napolyon Savaşları olarak bilinen bir dizi savaşın ardından, Bonaparte ailesinin yardımıyla Napolyon kıta Avrupasının büyük bölümünü ele geçirdi Yeni elde edilen bu topraklara daha sonra Bonaparte ailesinin üyeleri Fransa'ya bağlı krallar olarak atandı
1815 yılında yapılan Waterloo Savaşı'nda Nopolyon'un son yenilgisinden sonra Fransa'da krallık yönetimine geri dönüldü Ancak bu kez kralın yetkilerine anayasal kısıtlamalar getirldi 1830 yılında çıkan bir sivil ayaklama olan Temmuz Devrimi'yle Bourbon Hanedanı tümüyle kaldırılarak anayasal krallığa dayanan Temmuz Monarşisi getirldi Bu yönetim biçimi 1848 yılına dek sürdü Bu aralarda kurulan İkinci Cumhuriyet oldukça kısa süreli oldu ve 1852 yılında III Napolyonİkinci İmparatorluğu kurunca yıkıldı 1870 yılında başlayan Fransa-Prusya Savaşı'nda yenilen III Napolyon bunun üzerine tahttan indirildi ve bu yönetim rejimi de Üçüncü Cumhuriyet'in kurulmasıyla fesholdundu
Fransa 17 yüzyıldan başlayarak 1960'lara dek bir sömürge devleti kimliğiyle var oldu 19 ve 20 yüzyıllarda dünyanın dört bir yanında edindiği sömürge topraklar Fransa'yı İngiltere'den sonra ikinci büyük sömürde imparatorluğu hâline getirdi 1919 ve 1939 yılları arasında gücünün doruklarındayken Fransız Sömürge İmparatorluğu'nun yüzölçümü 12 347 000 kilometrekareye erişti Fransa'nın Avrupa'daki toprakları da işin içine katılınca 12 898 000 kilometrekareye ulaşan Fransız egemenlik sahası dünya topraklarının %8 6'sını kaplar durumdaydı
I Dünya Savaşı'ndan da, II Dünya Savaşı'ndan da galip taraf olarak çıkmasına karşın Fransa büyük bir insan kaybına ve maddi zarara uğramış, Avrupa'daki toprakları her iki savaşta da yer yer ya da tümüyle Alman güçlerince işgâl edilmiştir Fransa'da 1930'lu yıllara Halk Cehpesi Hükûmeti'nin yaptığı toplumsal yenilikler damgasını vurmuştur II Dünya Savaşı'nın sonrasında Dördüncü Cumhuriyet kurulmuş ve Fransa'nın dünya siyasi ve ekonomik politikalarında etkili bir güç olarak kalabilmesi için ülkenin mevcut durumunun korunmasına çalışılmıştır Fransa o zamana dek elinde bulundurduğu sömürge topraklarını korumaya çalışmışsa da daha sonra bu konuda sorunlar yaşamıştır 1946'da Çinhindi'nin yönetimini yeniden ele geçirmek için yapılan harekât Birinci Çinhindi Savaşı'nın çıkmasına neden olmuş ve 1954 yılında Dien Bien Phu Çarpışması'nda Fransız güçleri bölgesel güçlere karşı yenilerek bölgeden çekilmişlerdir Bundan yalnızca birkaç ay sonra, Fransa Cezayir halkının başlattığı bağımsızlık savaşında yine, hatta daha sert bir direnişle karşı karşıya kalmıştır
O dönemde Pied-noir adı verilen milyonlarca Avrupa kökenli sakini olan Cezayir'in kontrolünü bırakıp bırakmamak konusunda Fransa'da büyük tartışmalar yaşandı ve ülke bir iç savaşın eşiğine gelmiştir 1958 yılında istikrarsız ve zayıf durumda bulunan cumhuriyetin yerine, yeni bir anayasa oluşturulmasını öngören ve cumhurbaşkanının yetkilerini arttıran ve günümüzde de hâlâ süren Beşinci Cumhuriyet'in kurulması kararına varılmıştır Kurulan bu son cumhuriyetin başkanlığına Charles de Gaulle gelmiş ve Gaulle Cezayir'deki savaşı bitirecek önlemleri alırken ülkeyi de birlik içinde tutmayı başarmıştır Cezayir Bağımsızlık Savaşı ve Fransa İç Savaşı, Cezayir'in başkenti Cezayir'de yapılan barış görüşmeleriyle 1962'de çözümlenmiş ve bu olay Cezayir'in bağımsız bir ülke olmasıyla son bulmuştur
Son yarım yüzyıl içinde Fransa'nın Almanya'ya karşı yürüttüğü barışçıl tutum ve iş birliği ilişkileri Avrupa Birliği'nin ekonomik bütünleşmesinde esas teşkil etmiştir Bu olumlu havanın en önemli sonucu ocak 1999'da avronun birlik üyesi ülkeler arasında ortak para birimi olarak kabul edilmesi olmuştur Avrupa Birliği'nin önde gelen güçlerinden olan Fransa'da seçmenler Avrupa Birliği Anayasası oluşturmak için hazırlanan antlaşmayı halkoylamasında reddetmişse de, bu anayasa taslağının kapsadığı hükümleri bir antlaşma içinde uygulmaya sokmayı öngören Lizbon Antlaşması, şubat 2008'de Fransız Parlamentosu'nda kabul edilmiştir
Yönetim
Fransa Cumhuriyeti, yarı başkanlık sistemiyle yönetilen, köklü bir demokrasigeçmişine sahip üniter bir devlettir Beşinci Fransa Cumhuriyeti olan günümüz Fransasının anayasası 28 Eylül1958 yılında yürütülen bir halkoylaması sonucu onaylanmıştır Bu anayasa parlamentoya oranla devletbaşkanının yetkilerini arttıran yasalar içerir Fransa'da devlet yönetiminin iki kanadı vardır: Fransa Cumhurbaşkanı ve Hükûmet Ülkenin cumhurbaşkanı ülke çapında 18 yaşını doldurmuş ve oy kullanma hakkı olan tüm seçmenler tarafından beş yıllık dönem için (eskiden yedi yıl) seçilir Hükûmet ise cumhurbaşkanı tarafından atanan bir başbakan tarafından yönetilir
Fransız Parlamentosu iki meclisli bir yasama organıdır: Fransa Ulusal Meclisi (Assemblée Nationale) ve Senato (Sénat) Ulusal meclisteki milletvekilleri geldikleri yerel seçim bölgesini temsil ederler ulusal seçimlerde 5 yıllık süre için seçilirler Seçilen 577 milletvekili Bourbon Sarayı'nda toplanır Ulusal meclisin bakanlar kurulunu düşürme yetkisi vardır bu nedenle partilerarası koltuk dağılımı hükûmetin kararına doğrudan etki eder 331 senatör ise tüm Fransa çapında halk tarafından seçilmiş olan belediye meclisi üyelerinden, il (département) yerel meclis üyelerinden, Bölge (Région) yerel meclis üyelerinden oluşan seçmenler tarafından dokuz yıllık bir süre için seçilir Senato seçimleri her 3 yılda bir yapılır ve her seçimde senatonun üçte biri yenilenir 2010'dan itibaren senatörler 6 yıllık bir süre için seçilecektir ve yine her üç yılda bir yapılan seçimlerde yarısı yenilenecektir Senato Lüksemburg Sarayı'nda (Palais du Luxembourg) toplanır Senato'nun yasama gücü sınırlıdır: Senato ile ulusal meclis arasında anlaşmazlık olması durumunda son söz ulusal meclis'e aittir Meclisin gündemini belirlemede hükûmetin büyük etkisi vardır Ulusal meclis ve senato birlikte, Versailles şatosunda toplanıp Fransa Parlamentosunu oluştururlar Yalnızca anayasa değişikliğiyle ilgili olarak ve uluslararası bazı anlaşmaları onaylamak amacıyla toplanırlar
1997 yılının Aralık ayında Fransa Louvre'nin De Suheyli kasabasında iktidar aleyhtarı bazı ayaklanmalar olmuştur Yapılan araştırmalar sonucu ayaklanmaya neden olan Sueyli Montogronova ve Davidski Ceddrenicova adlı iki Polonya asıllı göçmen idam edilmiştir Bu duruma sinirlenen İzmir'in Uçanlar ilçesi vatandaşları Fransa alyehtarı protesto gösteriri yapmışlar fakat bu gösteri sırasında 12 creep skor saglanmıştır
Fransa politikaları iki ana politik görüş çevresinde şekillenir: sol görüşlü politikacılar Fransa Sosyalist Partisi etrafında, sağ görüşlü politikacılar Halk Hareketi Birliği partisi etrafında örgütlenmişlrdir Meclisin yürütme kanadında Halk Hareketi'ne mensup vekiller çoğunluktadır
Coğrafya
Fransa, Batı Avrupa'da kuzeyinde Lüksemburg, Belçika ve Manş Denizi, batısında Atlas Okyanusu ve Biskay Körfezi, güneyinde İspanya ve Akdeniz, doğusunda da İtalya, İsviçre ve Almanya ile çevrilidir Ülkenin coğrafi konumu "46 00 Kuzey enlemi, 2 00 Doğu boylamı"dır Yüzölçümü 547,030 km² olan ülkede toplam kara sınırı 2,889 km kadardır Ülkenin sınır komşuları arasında Andorra (56 6 km), Belçika (620 km), Almanya (451 km), İtalya (488 km), Lüksemburg (73 km), Monako (4 4 km), İspanya (623 km) ve İsviçre (573 km) yer almaktadır Ülkenin sahil şerit uzunluğu 3,427 km kadardır Ülkede Ilıman İklim görülmektedir Ülkenin kuzeyinde kışlar soğuk, yazlar yağmurlu geçmektedir Güneyde ise Akdeniz İklimi hakimdir Ülkedeki en düşük rakımlı bölge - 2m ile Rhone Nehri deltası'dır Aynı şekilde en yüksek rakımlı bölge ise 4,807 m ile Blanc Dağı zirvesidir Ülkenin doğal kaynakları kömür, demir, boksit, çinko, potas, kereste, balık şeklinde sıralanmaktadır Ülke topraklarının %33 46'sı tarıma elverişlidir Bunlardan 26,000 km²'lik alan düzenli sulanmaktadır
Askeriye
Fransa askeriye konusunda dünyanın ve Avrupa'nın en gelişmiş ülkelerindendir Ikinci Dünya savaşından önce askeri gücünün doruğunda olan Fransa nazi işgaline girdikten sonra askeri gücünü kaybetmiş bir dönem dünyanın en güçlü ülkesi gözüyle bakılan Fransa 6 haftalık bir mücadele sonra düşmüştür ve aynı zamanda bu olay mütefiklerinide korkutmuştur Günümüzde Fransa, A B D , Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti'nden sonra dünyanın en büyük dördüncü nükleer gücünü elinde bulundurmaktadır Fransa 350 bin kişilik bir askeri personele sahiptir Cumhurbaşkanı Sarkozy orduda reform planlamaktadır
Ulaşım
Fransa'da ulaşım gelişmiştir Avrupa'nın kavşaklarından olan Fransa'daki demiryolları uzunluğu 29,085 km kadardır Buna karşılık ülkede 956,303 km'lik bir karayolu ağı mevcuttur Ülkedeki su yolları 8,500 km'yi bulmaktadır Ülkedeki boru hatları önemli hatlara sahiptir, bu boruların yaklaşık 3,059 km kadarı ham petrol; 4,487 km kadarı petrol ürünleri; 24,746 km kadarı doğal gaz taşımaktadır 2006 verilerine göre ülkede 477 adet havalimanı mevcuttur Ülke ayrıca deniz taşımacılığında da ön sıralardadır
Ekonomi
Fransa, Avrupa'nın iktisadi açıdan güçlü ülkelerinden olmakla birlikte, yakın dönemde uygulanmaya başlanan iktisadi dünya pazarına uygulama siyasetinde güçlüklerle karşılaştığını 1971-1976 dönemi arasında ticaret bilançosunun 1986 yılı dışında sürekli açık vermiş olması da kanıtlamaktadır Bu olumsuz nokta bir yana bırakılırsa Fransa, tarım ürünleri bolluğu ve çeşitliliği ile Avrupa Ekonomik Topluluğu içinde birinci sırada, süt ürünleri açısından da dünyada dördüncü sırada (nitekim Fransa tarım- besin sanayi ürünleri dışsatımında dünya ikincisidir) yer almasının yanı sıra, sanayisi de çok güçlü bir ülkedir
Endüstri, ülke gelirinin çeyreğini ve ticaret kazancının %80`inden fazlasını karşılar Devlet 1990ların başından beri Fransa Telecom, Fransız Havayolları ve bankalar gibi diğer endüstrilerdeki hisselerini elden çıkarmaya başlamıştır Yüksek orandaki işsizlik hala Fransa için sorun işgal etmektedir Fransa, geniş refah imkânlarını ve muazzam devlet bürokrasisini kesmekten kaçınmış ve bütçe açığını kapatmak için savunma harcamalarını kesmeyi ve vergileri yükseltmeyi tercih etmiştir Fransa, 1 Ocak 1999`daki Euro sistemi referandumuna diğer on Avrupa ülkesi ile birlikte katılmıştır
Ülkedeki satın alma gücü paritesi 1 871- trilyon $ olup, reel büyüme oranı %3 1'dir Ülkenin %3 3'ü tarım, %26 1'i sanayi, %70 6'sı hizmet sektöründe çalışmaktadır Enflasyon oranının tüketici fiyatlarında %2 3 olduğu ülkede iş gücü 27 88 milyon civarındadır Ülkedeki işsizlik oranı %9 1'dir Bununla beraber sanayi, makine, kimyasal ürünler, otomobil, ****lürji, uçak, elektronik, tekstil, gıda ürünleri, turizm üzerine dayalıdır Sanayinin büyüme oranı yaklaşık %1 5'tir Ülkedeki tarım ürünleri buğday, tahıl, şeker pancarı, patates, üzüm, sığır, sütbalık gibi alt bölümlere ayrılmaktadır ürünleri,
Ülkede ihracat miktarı 490 milyar $ olup, ülke; makine ve taşımacılık araçları, uçak, plastikdemir - çelik, meşrubat gibi ürünler satmaktadır Ülkenin en çok ihracat yaptığı ortakları, Almanya %14 7, İspanya %9 7, İtalya %8 7, Birleşik Krallık %8 3, Belçika %7 1, ABD %7 1 şeklindedir Aynı şekilde ülkedeki ithalat miktarı 529 1 milyar $ olup, ülke; makine ve parçaları, araçlar, ham petrol, uçak, plastik ürünler, kimyasal ürünler almaktadır Ülkenin ithalat ortakları Almanya %18 9, Belçika %10 7, İtalya %8 3, İspanya %7, Hollanda %6 6, Birleşik Krallık %5 9, ABD %5 1 şeklindedir Ülkenin dış borç tutarı 3 461 trilyon $ kadardır Para birimi Avro olan ülkenin mali yılı takvim yılına göre hesaplanmaktadır ürünler, kimyasallar, eczacılık ürünleri,
Nüfus bilgleri
Ülke nüfusu 62,752,136 olup, ülke nüfusu her yıl %0 35 oranında artmaktadır Ülkede her 1000 kişiden 0 66'sı mültecidir Ülkede ortalama yaşam süresi yaklaşık 79 73 yıldır Ülkede her kadına 1 84 çocuk düşmektedir Ülkede okur yazar oranı %99'dur Ülkede Fransızca konuşulmaktadır Ancak ülkede Oksitanca, Bretonca, Felemenkçe, Almanca, Valonca, İspanyolca ve Katalanca konuşan kesimler yer almaktadır
Ülkede din değişkenlik gösterdiği gibi, nüfusun çoğunluğu Katoliktir Aşağıda ülkedeki dinlerin oranı yer almaktadır
- Katolik %83-88
- Protestan %2
- Musevi %1
- Müslüman %5-10
- Ateist %4
Kültür
Spor
Fransa'da spor ilgi odağındadır Özellikle futbol, ülkede en çok tercih edilen spor dalıdır FIFABrezilya'nın hemen ardında, ikinci sırada yer almaktadır
Ülke bu sporun dışında hemen hemen her türlü sporda gelişmiştir Örneğin ragbi, özellikle ParisMillî ragbi takımı her Ragbi Dünya Kupası'na katılmış ve Altı Ulus Şampiyonası'na katılmaktadır Fransa millî takımı on altı tane Altı Ulus Şampiyonası'nı kazanmış ve Ragbi Dünya Kupası'nda bir kere finala ulaştı Ekim 2007'de 2007 Ragbi Dünya Kupası Paris'te sunuldu
Dünyanın en önemli bisiklet yarışlarından biri olan Tour de France (Fransa Bisiklet Turu) da Fransa'da yer almaktadır, ve bu bisiklet turu Fransa'nın en çok izlenen sporlarından biridir
Fransa - Wikipedia
|