Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
değeri, dünyadaki, olan, tarihi, yerler

Dünyadaki Tarihi Değeri Olan Yerler

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dünyadaki Tarihi Değeri Olan Yerler



Mancu Picchu Antik Kenti - Peru



Machu Picchu (1460-1470), Peru

Inka İmparatoru Pachacutec 15 yüzyılda Manchu Picchu olarak bilinen dağda bulutlar içinde bir şehir inşa ettirmiştir Bu muhteşem yerleşim merkezi And platosundan başlayarak balta girmemiş Amazon ormanlarının Urubamba Nehrine kadar uzanmaktadır İnkalar tarafından çiçek hastalığı salgınından dolayı terkedilmiştir İspanyolların İnka İmparatorluğu’nu ele geçirmelerinden sonra şehir 300 yıl boyunca “kayıp” olarak kalmış ve 1911 yılında Hiram Bingham tarafından tekrar bulunmuştur

- - - - -

Cusco’dan dünyaca ünlü Machu Picchu’ya gitmek için bir kaç gün önce tren bileti almak gerekiyor Oldukça fakir olan ülkenin en önemli gelirini İnkaların izlerini sürmeye gelen turistlerin bıraktığı dövizler oluşturuyor Bu nedenle kayıp kente Machu Picchu’ya gitmek oldukça pahalı (170 dolar ile 400 dolar arasında değişiyor)

Andların yüksek dağlarında bulunan bu antik kente ulaşmak için önce Cusco’daki San Pedro İstasyonu' ndan kalkan turist trenine binmek gerekiyor Fakat bir çok gezgin arkadaşla birlikte trende yer bulamadığımız için özel bir minbüsle iki saatlik bir yolculuğun ardından Urubamba Vadisi’ndeki tarihi İnka kentlerinden biri olan Ollantaytampo’ya varıyoruz Burası 2800 metre yüksekliğinde, taş bloklarla teraslamanın en güzel örneklerinin görülebileceği bir başka İnka kenti Kısa bir mola’nın ardından Cusco’dan gelen Machu Picchu trenine biniyoruz

Virajlı yollardan ilerleyerek karlı And Dağları manzarası eşliğinde bir saat daha gidip son durak olan termal kaplıcalarıyla ünlün Aguas Calientes’e ulaşıyoruz Dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin kayıp kente bir an önce ulaşmak için duydukları heyecan yüzlerinden okunuyor Ancak yolculuk henüz bitmedi Etrafta mahşeri bir kalabalık var Tüm rehberler kendi gruplarını bir köşede tamamlayıp çıkışa hazırlıyorlar Machu Picchu’yu görmeye gelenlerin hepsi öncelikle buraya gelmek zorunda Buradan sonra kayıp kente ulaşmanın iki yolu var Bunlardan ilki “İnca Trail” denilen ve yerel bir acenteden alınan profesyonel destekle üç ile beş gün arasında değişen 88 km’lik bir yürüyüş yoluyla kamplar kurarak tepeler, dağlar, bayırlar çıkıp kayıp kente ulaşmak İkincisi ise bizim de tercih ettiğimiz şekilde geri kalan yolu otobüslerle çıkıp Machu Picchu’yu günübirlik ziyaret etmek

Gençlik Dağı anlamına gelen Machu Picchu, Urubamba Vadisi’nin yamaçlarında, 2 bin 430 metre yükseliğindeki bir tepenin tam sırtında bulunuyor 1450 yılında inşasına kral Pachacuti zamanında başlanan kent 1493'te tamamlanmış Anlatılanlara göre İspanyol işgali sonucu şehirlerini peş peşe kaybeden İnka liderleri 1536 yılında etraflarındaki az sayıda insanla birlikte bu gizemli kente yerleşir ve ülkeyi 30 yıl daha buradan idare eder İnkalar, kaleleri 16 yüzyılda işgalci İspanyollardan korunmak amacıyla kullanırlar Saklı kent adıyla da bilinen yapı, İnkalar tarafınan işgale direnmenin bir sembolü olarak da kabul ediliyor Şehrin tam olarak hangi nedenle yapıldığı ise hâlâ bilinmiyor

Rivayete göre Güneş Tanrısı İnti'ye daha yakın olabilmek için, ya da tanrılar ve seçkin insanlar için inşa edildiği ysöyleniyor İşgalci İspanyollar bir efsane olarak duydukları bu büyülü şehri bulmak için çok uğraşmışlar ama başarılı olamazlar 50 yılda binlerce işçi tarafından inşa edilen bu kentte güneşin çocukları sadece yüz yıl kadar yaşarlar Son seçkin İnkalı'nın da ölümüyle şehir hala tam olarak bilinmeyen nedenle büyük bir sessizliğe gömülür Yıllar, yüzyıllar birbirini kovalarken, bu arada saklı kentin üzeri, And Dağları'nın zirvelerinde yavaş ama sabırla gelişen orman tarafından sessizce örtülür İnsanlık tarihinin gizemli medeniyetlerinden biri olan İnkaların en görkemli şehrinin bu sessiz bekleyişi tıpkı Mısır’ın gizemli piramitleri, Kaboçya’nın efsane Angkor’u, Java’ın ünlü Borabodur’u, Ege’nin Efes Antik Kenti, Batı Anadolu’nun Truvası gibi yüzyıllar süren bir yeraltı uykusuna yatar Ta ki 1911 yılında bölgeye gelen Amerikalı tarihçi Profesör Hiram Bingham a kadar Profesör Bingham, İnkaların İspanyollara karşı son savaşlarını verdikleri Vilcabamba kentini ararken Machu Picchu’yu tesadüfen bulur Hem de 9 yaşındaki küçücük bir çocuğun yardımıyla

Bingham; dünyanın en önemli arkeolojik keşiflerinden birini gerçekleştirdiğini hemen farkeder Ancak yaklaşık 500 yıllık bitki örtüsünü temizleyecek ne malzemeye ne de adama sahip olmadığı için çevrenin fotoğraflarını çekip ABD'ye geri döner ve ertesi yıl tam teçhizat ve çok sayıda işçiyle gelerek arkeoloji tarihte yeni bir sayfa açmayı başarır ve tüm dünyaya İnkaları tanıtır 1983’te UNESCO tarafından “Dünya Mirası” kapsamına
alınır ve çevre düzenlemesi yapılarak ziyarete açılır

Bir dünya gezgini olarak geç de olsa nihayet Amerika kıtasının en gizemli mekanına ayak basıyorum İnkalar’ın Güneş Tanrısı İnti’nin bir etkisi mi yoksa sadece 2430 metre yüksekliğinden mi olacak, müthiş bir sıcaklıkla karşılıyor bizi Machu Picchu Her yerde olduğu gibi yine Japon turistler herkesten önce gelip makinalarındaki pozları yarılamışlar bile (Sadece Yogyakarta’daki Prambanan Tapınağı’na onlardan önce girmeyi başarmıştım)

İnsanların bir çoğu henüz gitmemiş olsa da fotoğraflardan ya da belgesellerden aşina olduğu Andların yüksek kesimlerindeki efsane kent Machu Picchu’nun bir lamanın yüküyle ancak sığabileceği şekilde yapılmış giriş kapısı İnti Punktu’dan (Güneş Kapısı) içeri giriyoruz Hepimiz bu büyüleyici görüntüyü hafızalarımıza kazımak için bir süre dış dünyayla bağlantımızı kesiyoruz Etrafı büyük taş bloklu sularla çevrili ve her birinin önünde kendi bahçesi bulunan yüze yakın saray ve tapınak kalıntılarıyla karşılaşıyoruz Yapıların büyük bir bölümü tek tarafı açık, gökyüzüne doğru giderek daralan büyük taş bloklardan oluşuyor Şimdilerde hepsinin çatısı açık olsa da eskiden göğe yükselen bu sivri çatıların bitkilerle kapatıldığı söyleniyor Kral Pachacuti’nin yaptırdığı bu efsane kentte hanedan ailesi ile onun yakınları ile hizmetkarlarından oluşan bin kişiye yakın bir nüfusu barındırdığı söyleniyor Hiç bir teknik kullanmadan sadece kas gücüyle bu kadar çetin ve ücra bir arazide böylesi bir saltanat malikanesi inşa etmenin olağanüstü bir ustalık gerektirdiği ilk bakışta anlaşılıyor

Antik kenti çevreleyen surların dışındaki eğimli araziler saray çalışanları tarafından taş duvarlar örülerekteraslara dönüştürülmüş Bu teraslarda küçük tarlalar oluşturularak kentin gıda ihtiyacını karşılamak amacıyla patates, mısır ve çeşitli şifalı bitkiler yetiştirilmiş Bu terasların hiç brinde en ufak bir bozulma olmamış, hepsi hala kullanıma hazır bir şekilde sapa sağlam duruyor Dağ başındaki bu kentin su ihtiyacını karşılamak için oyma taşlarla yapılmış su kanallarıyla daha yüksekteki dağlardan su getirmeyi başarmışlar İnkaların burayı daha çok bir ibadet yeri olarak kullandığı düşüncesi hakim Güneşe taptıkları için Yüksek kayalıklara yerleştirdikleri elips şeklinde altından yansıtıcılarla astronomik gözlemler yapmışlar ve önemli tarihleri kutlamayı ihmal etmemişler Güneşin yıllık döngüsünü inceleyip, en büyük törenlerini yaz gündönümü olan 21 Haziran tarihlerinde büyük şenliklerle kutladıkları tespit edilmiş

Kutsal kent Machu Picchu için öne sürülen en önemli teorilerden biride buranın Güneşin Bakireleri için inşa edildiğidir İnkalar için kutsal olan Azize, bakire Morena anısına bu tapınaklarda da “Güneşin Bakireleri” adında kızlar bulunurmuş Saraylarda, İnka hükümdarlığı altındaki dört bölgeden getirilen kızların kaldığı güzel döşenmiş birçok oda varmış Güneş Tanrısının hizmetine seçilen bu güzel kızların bakireliklerinin bozulmaması için çok sıkı korunan bir yerde hep beraber yaşarlardı Sadece iki kişi birlikte dışarı çıkabilirlerdi ve genellikle bekçiler tarafindan takip edilirlerdi

Bu kızlar, kurban törenleri sırasında mayalanmış mısır içkisi chicha’yı hazırlar ve kumaş dokurlardı Bunlar yeni bir imparatorun başa geçmesi, İnka’da salgın bir hastalığın olması, deprem gibi önemli olaylarda tanrılara kurban edilirdi Sadece kızlar değil çocuklar ve savaş esirleri de bozulan evrensel düzenin yeniden kurulması için kurban edilirlerdi

Dört bir yana açık olan ve kentin en yüksek noktasında yer alan güneş gözlemlerinin yapıldığı ve hala bir güneş saatinin bulunduğu İntivatana sırtına çkıp bir süre oturdum ve etrafı seyrettim Bu sırada bir kaç lama biz misafirlerine karşı umursamaz bir halde antik kentin meydanındaki çimlerde otluyordu Birden Pablo Neruda bu büyülü kent için yazdığı mısralarını bu kez kutsal sütunların arasından haykırdı:

Taş setlerin yüksek kenti, insan uygarlığının yalçın kalesi, çökmüş krallık işgallere ve asırlara rağmen hala dimdik ayakta

Güneş Tanrısı İnti’nin öğle vakti kasıp kavuran sıcağından kendimi biraz olsun korumak için antik evlerden birinin göneş görmeyen odalarından birine sığınmak zorunda kaldım Yılda beş milyona yakın turistin ziyaret ettiği Machu Picchu’nun bir grup Uzakdoğulu ziyaretçisi antik kentin tam ortasındaki çimlerin üzerine sırt üstü yatmışlar ve el ele tutuşarak bir birinden aldıkları doğu felsefesinin mistik enerjisini buradaki kutsal güneş enerjisiyle birleştirerek Nirvana’ya ulaşma telaşı içindeydiler Diğerleri ise dünyada ulaşılması çok zor olan bu mekana gelebildikleri için kendilerini adeta hacı olmuşcasına mutlu sayıp bu kutsal mekandan ayrılmadan önce onlara burayı hatırlatacak küçük bir çakıl taşı, ve yahut bir bitki ya da toprak parçası almayı ihmal etmiyorlardı Hatta çıkışta pasaportuna “Machu Picchu’yu gezmiştir” diye damga vurduranlar bile vardı

Gizemli Maya Sarayı - Guatemala



2000 yıl önce Kuzey Guatemala'daki Cancuen Sarayı'nda oturan Maya kralları, ülkeyi buradan yönetirlerdi Ancak Maya Krallığı MS 840 yılında ekonomik çöküşe bağlı olarak yıkıldığı zaman, yağmur ormanları, krallığın bulunduğu bölgenin üzerini örterek yüzyıllarca uygar dünyanın açgözlü yağmacılarından gizledi



Arkeologlar, bu bölgede orman dokusunun altında Maya Krallığı'nın bulunduğunu 1905 yılından beri biliyorlardı, ancak kazılarda çok önemli bir kalıntı bulacakları hiç akıllarına gelmiyordu

Vanderbilt Üniversitesi'nden arkeolog Arthur Demarest'in liderliğinde bir grup bilim adamı, Guatemala'daki Universidad del Valle'nin yardımlarıyla üç katlı, 170 odalı, 11 avlulu bir sarayı ortaya çıkarttıklarını duyurdu Bu saray bugüne dek bulunan en iyi korunmuş Maya sarayı

''Saray, o kadar büyüktü ki herkesi bunun gerçek olduğuna inandırmakta zorluk çektik'' diye konuşan Demarest, aralarında törenlerde kullanılan pirit aynalar, obsidyen bıçaklar, yeşimden yapılmış tabakların olduğu Maya Uygarlığı'na ilişkin çok değerli eserler bulduğunu açıkladı


Alıntı Yaparak Cevapla

Dünyadaki Tarihi Değeri Olan Yerler

Eski 06-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dünyadaki Tarihi Değeri Olan Yerler



TULAU EVLERİ- ÇİN



12 ve 20 yüzyıllar arasında inşa edilen 46 evden oluşan, Çin’in Fuji bölgesinin güneybatısındaki 120 kilometrelik alana yayılan bu ev dizisi, her biri 800 kişiyi barındıracak şekilde inşa edilmiş
Ortak bir avluya bakan, az pencereli, tek girişli bu evlerin esas yapım amacı, bulunduğu alanı savunmak olarak belirlenmiş Tüm bir kabileyi içine alabilen bu evler, adeta küçük birer şehir olarak ün salmış

Evlerin dışı ne kadar sade ve süssüzse, içleri de o kadar konforlu ve süslü Farklı türde bir komün yaşamın ve alışılmadık bir savunma mekanizmasının örneği olan evler, birbirlerine ve çevrelerine uyumuyla, insan yerleşmeleri arasında özel bir yere sahip


RHAETIAN DEMİRYOLU - İSVİÇRE



İsviçre Alplerini arşınlayan iki tarihî demiryolu, bu bölgede buluşuyor 1904’te açılan Albula hattı, 67 km boyunca uzanarak alanın kuzeybatısını kapsıyor 61 kilometrelik Bernina geçişinde ise 13 tünel, 52 viyadük bulunuyor Tren toplam 383 köprü, 84 tünel ve 196 viyadükten geçiyor Her iki hattın da bölgenin sosyo-ekonomik gelişimine ve yaşam standartlarına büyük etkisi olmuş Aynı zamanda teknik, mimarî, mühendislik ve doğayla bütünleşme isteği, alanın her yerinde göze çarpıyor


SURTSEY ADASI - İZLANDA



İzlanda’nın güney kıyılarından 32 km uzaklıkta bulunan bu volkanik ada, 1963-1967 tarihleri arasında yaşanan patlamalarla oluşmuş İnsan yaşamının bulunmadığı ada, bitkilerin ve hayvanların kendilerine nasıl bir yaşam alanı kurabileceğini kanıtlaması açısından da görülmeyi hak ediyor Adayı 1964’ten bu yana inceleyen araştırmacılar, okyanus akıntılarıyla taşınmış kökler, mantarlar, bakteriler ve küflerle karşılaşmış Surtsey’de ayrıca kaydedilmiş 89 ayrı kuş türü bulunuyor


BAHAİ KUTSAL MEKANI- İSRAİL



Baha’i’nin güçlü hac geleneğini ve yoğun bir kutsallığı birleştiren bu mekânlarda, 26 bina, tarihî eserler ve alanlar bulunuyor Bahá’u’lláh Türbesi ve Báb Mozolesi, yapıtlar arasında en çok göze çarpanları olarak kabul ediliyor Bu mekânlarda, aynı zamanda konutlar, bahçeler, neoklasik modern yapılar ve bir de mezarlık bulunuyor

BAHAİLİK: 1800'lerde İran'da Mehdi inancının uzantısı olarak doğan bir dindir Bahai Tarihi, 1844'te Bab'ın (Seyyid Ali Muhammed) yeni bir çağın gelmekte olduğunu ve yeni bir Peygamber'in geleceğini ilan etmesiyle başlar Bahailiğin kurucusu, lakabı Bahaullah olan Mirza Hüseyin Ali'dir 21 Nisan 1863'te Bağdat'ta sürgünde iken peygamberliğini ilan etmiştir
Bahai Dünya Merkezi İsrail'in Hayfa şehrindedir


AL- HİJR ARKEOLOJİ ALANI- SUUDİ ARABİSTAN



Al-Hijr, Suudi Arabistan’ın ilk kültür mirası olma özelliğini kazanan mekânı oldu Alanda, MÖ 1 yüzyıldan kalma, iyi korunmuş, süslü cepheli mezarlıklar bulunuyor Aynı zamanda 50 kadar eski belge ve mağara resimlerine de ulaşmak mümkün Al-Hijr, Nabatean kültürüne ve uygarlığına ışık tutan 111 adet mezarlığa, su kemerlerine ve diğer Nabatean mimarî eserlerine evsahipliği yapıyor


SAN MARİNO ŞEHİR MERKEZİ ve TİTANO DAĞI



Avrupa'nın en küçük devletlerinden biri olan San Marino'daki 55 hektarlık alana yayılan, Titano Dağı’nı da içine alan şehir merkezi, 13 yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip Şehir merkezinde tarihî surlar, geçitler ve mahzenlerin yanı sıra, 19 yüzyıldan kalma bir bazilika, 14 ve 16 yüzyıldan kalma rahibe manastırları ve 19 yüzyılda inşa edilmiş Palazzo Publico bulunuyor


AHŞAP KİLİSELER- SLOVAKYA



Karpat Dağları’nın Slovakya tarafındaki ahşap kiliseler 2 Katolik, 3 Protestan ve 3 Yunan Ortodoks Kilisesi olarak 16 ve 18 yüzyıllar arasında inşa edilmiş Yerel dinî mimarînin en önemli örneklerinin görülebildiği bu alanda, Latin ve Bizans kültürleri bir araya geliyor


İSKENDERİYE FENERİ - MISIR



Mısır'da İskenderiye Limanı'nın karşısındaki Pharos Adası üzerine yapılmıştı Romalılar Mısır'ı ele geçirdikten sonra burada Ptolemaios (Batlamyus) olarak anılan bir devlet kurmuşlardı İnşaası MÖ 285-246 yılları arasında süren Fener, bu devletin ilk iki kralı Ptolemy-Batlamyus-Soter ve Ptolemy tarafından yaptırılmıştı

Kaidesi ile birlikte 135 metre yüksekliğinde olan fener, beyaz mermerden yapılmıştı Tepesinde bulunan, tunçtan yapılmış büyük bir ayna 70 kilometre uzaklıktan görülüyor ve limana giren gemilere rehberlik ediyordu

Üç bölümden oluşan fenerin mimarı Knidos'lu Sostratus'tur Alt bölümü dikdörtgen şeklinde ve yaklaşık 55 metre yüksekliğindeydi Orta bölüm, yukarıya doğru giden rampası olan bir silindir şeklindeydi Yaklaşık 27 metre yüksekliğindeydi Üst bölüm ise silindir şeklindeydi ve üzerinde alevin bulunduğu bir odası vardı

İskenderiye Feneri, antik çağın yedi harikası içinde günlük yaşam için kullanılan tek eserdir Ayrıca yedi harikanın ve gelmiş geçmiş deniz fenerlerinin en yüksek olanı da bu fenerdir

Üst kısmı MS 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir depremde yıkıldı 1500 yılında ise bu yapıya ait kalıntılar tamamen yokoldu

Üzerinde inşaa edildiği adadan dolayı Pharos olarak anılmış ve bu kelime bir çok dile yerleşmiştir İspanyolca, Fransızca ve İtalyancada Pharos, deniz feneri anlamına gelmektedir Yıkılmadan önce yapılan resimleri, dünyadaki deniz fenerlerine yüzlerce yıldan beri örnek olmuştur



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.