Prof. Dr. Sinsi
|
Rus Edebiyatı
Rus Edebiyatı
- Klâsik Dönem Rus Edebiyatı
Kantemir (1708-1744) ve Lomonosov (1711-1765) şiir türünde, Krilov (1768-1844) fabl türünde, Fonvizin (1744-1792) de komedya türünde bu akımı Rusya'da temsil etmişlerdir
- Romantik Dönem Rus Edebiyatı
Hemen hemen her edebî türde eser vermiş olan Puşkin (1799-1837), en önemli romantik Rus sanatçısıdır Puşkin, romantizmi (coşumculuk) Rus halkının yaşamından yerel renkler alarak zenginleştirmiştir Ayrıca canlandırdığı kişilikleri eleştirel bir tutumla vermesi; insanın bencilliğini, çıkarcılığını, insan ile toplum arasındaki ilişkiyi anlatması nedeniyle gerçekçiliğin hazırlayıcısı sayılmıştır En ünlü eserleri Bahçesaray Çeşmesi, Çingeneler, Yüzbaşının Kızı, Maça Kızı'dır
- Gerçekçi Dönem Rus Edebiyatı
Realizm akımı Fransız edebiyatından sonra en önemli sanatçılarını Rus edebiyatından yetiştirmiştir
Nikoloi Gogol (1809-1852) özellikle yergi üslûbuyla toplumunun kokuşmuş, bozulmuş yöntemlerini eliştirmiştir Müfettiş adlı oyunu ve Ölü Canlar adlı romanı ünlüdür
Fiodor Mihayloviç Dostoyevski (1822-1881) ise toplumdan çok, birey olarak insanın ruh dünyasını hem tabiî hem de sosyal çevresi içinde en ince ayrıntılarına kadar sergiler Psikolojik tahlilleri oldukça başarılıdır Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler, Ölü Bir Evden Anılar en ünlü romanlarıdır
Bir başka önemli realist yazar Lev Nikoleyeviç Tolstoy (1828-1910), özellikle köylülerin dünyasını yazmıştır Başlıca romanları: Harp ve Sulh, Anna Karenina, Hacı Murat
Anton Çehov (1860-1904) daha çok hikâye ve tiyatro türlerinden ürün vermiştir Hikâye türünde "Çehov tarzı hikâye" denilen bir çığır açmıştır Bu tarz hikâyede giriş, gelişme, sonuç gibi kronolojik bir düzenlemeye itibar edilmiz; bir anı, bir durumu, ortamı, hayatın bir kesitini, olayların en çarpıcı yanını etkili bir şekilde vermeyi amaçlar Üslûpta şiirsellik ve deneme türünü andıran bir anlatımı vardır "Olay" yerine "durum" ögesine ağırlık verilir Hikâyelerinden seçmeler 4 cilt hâlinde MEB'da yayımlanmıştı En önemli oyunlari ise Vişne Bahçesi, Vanya Dayı ve Martı'dır
Diğer önemli Rus realist yazarlar arasında İvan Turgenyev (1818-1883) ve Maksim
Gorki (1868-1936) sayılabilir
- 20
Yüzyıl Rus Edebiyatı
Fütürüzmin Rus edebiyatındaki önemli temsilcisi Mayakovski (1893-1930) olmuştur Şiirde Pasternak (1890-1960); hikâye ve romanda ise Zoşçenko (1895-1958), Şolohov (1905) ve Soljenitsin (1918) önde gelen sanatçılar arasında yer alırlar
ORKESTRA ŞEFİ HAKKINDA
Lokantada elektrikten hava kızıla döndü
Koltuklara kadınların yumuşaklığı yayılmıştı
Ortaya birdenbire incinmiş orkestra şefi fırlıyarak
Müzisyenlere ağlama emri verdi
İri bir som balığı parçasını
sakalına tatlı tatlı götürenin
boru yağlı suratına
bir avuç madeni gözyaşı fırlattı
Hıçkırıklar arasında altın dişlerinden
çığlığa basmağa vakit bulamadan,
oradakiler trombonların, zurnaların hırpalamasıyla
üstüne basarak geçtiler
Sonuncu, kapıya varmadan,
yanağı sos tabağında ölünce
orkestra şefi büsbütün çıldırdı,
müzisyenlere hayvanlar gibi ulumalarını emretti
Sonra sarhoş bir gövdenin dişleri arasına,
boruyu bakırdan bir simit gibi soktu;
üflüyor, göbeğin içinde
hıçkırıkların çılgınca uğuldamasını dinliyordu
Ertesi sabah patron öfkesinden aç acına,
hesabını kesmeye gelince
orkestra şefi mosmor olmuş
avizenin üstünde sallanıp daha da çok morarıyordu
VLADİMİR MAYAKOVSKİ
(Çeviren: Nihal Layaza Talay)
Rus Edebiyatı, 11 yüzyılda Rusların Hıristiyanlık'ı benimsemesinden sonra yazılan yapıtlarla başlar Doğu Slav toplulukları ilk kez 10 yüzyılın hemen başında Kiev'de merkezi bir yönetim altında bir araya gelmişlerdi Aynı yüzyılın sonlarında Kiev prensi tarafından benimsenen Hıristiyanlık'ın halkın arasında yayılmasıyla okuryazarlık gelişebilme olanağı buldu Bu yeni dinle birlikte Rusya'ya Yunanca ya da Slavca dinsel yapıtlar girdi Yunanca'dan çeviriler yapdmaya başlandı
Rus edebiyatı 11 yüzyıldan 13 yüzyıl sonlarına kadar uzanan bu ilk döneminde dinin ve dinsel konuların etkisi altında kaldı ve sınırları dince belirlendi Bu dönemde Hıristiyan dünyasının Bizans ve Roma merkezleri arasında ikiye ayrılması ve Rusya'nın Katolik batıya karşı Ortodoks Bizans'ın yanında yer alması da onu Latin dünyasından ve kültüründen kopardı
11 ve 12 yüzyıllarda dinsel yapıtların yanı sıra başka konuları işleyen yapıtlar da yazılmaya başlandı Bu tür yapıtlara "İskendername"ler, bir Yahudi tarihçinin "Kudüs'ün Yıkım Tarihi" adlı yapıtı ile "Kahraman Diogenes'in Yaptıkları" adlı Bizans romanının çevirisi örnek olarak gösterilebilir
11 yüzyılın ortalarında çeviri ya da uyarlamaların yanında özgün Rus edebiyatının da ilk ürünleri ortaya çıkmaya başladı Rus manastır başrahiplerinin yaşamöyküleri bu alandaki ilk önemli adımlardı Mağaralar Manastırı'nın başrahibi Feodosius'un yaşamıyla, öldürülen kardeş prensler "Boris ve Gleb'in Yaşamı" bunların ilk örnekleridir Ayrıca aynı yüzyılın ilk yıllarında yazılmaya başlanan vakayinameler bu dönemin önemli yapıtlarıdır 12 yüzyılda rahip Nestor tarafından derlendiği varsayılan "Geçmiş Yılların Öyküsü" adlı vakayiname bu türün en ilginç örneğidir
O dönemlerde gelişmekte olan bu yazılı edebiyatın yanında sözlü edebiyat da oldukça zengindi Köylü ozanlarca söylenen kahramanlık destanları çok yaygındı Bu destanlardan yazıya aktarılan "İgor Alayı Destanı" günümüze kadar ulaşmıştır Destanda Novgorod Severski Prensi İgor Svyatoslaviç'in Kıp-çaklar'a karşı düzenlediği ve yenilgiyle biten seferi anlatılır
13 yüzyılda Tatar istilasından sonra bölgesel konuları işleyen yapıtlar yazılmaya başlandı Bunlardan, Moğollar'ı 14 yüzyılda yenilgiye uğratan Prens Dimitri Donskoy'u öven Zadonşeina adlı yapıt sürmekte olan destan geleneğinin örneklerindendir Ayrıca, 14 yüzyılda dönemin savaşlarını ve merkezi yönetim kurma çabalarını anlatan "Mamay Bozgunu" ile Konstantinopolis'in (bugün İstanbul) Osmanlılar'ca aîınması ve Bizans'ın yıkılması nedeniyle kaleme alınmış olan "Çargrad' ın Alınışı" dönemin ilgi çeken yapıtlarıdır
15 yüzyılın sonlarında Rusya'nın Tatar istilasından kurtulmasıyla başlayan dönemde Moskova siyasal ve kültürel yaşamın merkezi durumuna geldi ve kültürel yaşamda yeniden bir canlanma başladı 16 yüzyılda ilk matbaa kuruldu ve ilk olarak Apostol adlı kitap basıldı Bu dönemde Moskova Prensliği'nin siyasal varlığını öne çıkartan yazılar ile dinsel propaganda kitapçıkları egemen durumdaydı 15 yüzyılın sonunda yazılmış olan, İran ve Hindistan'ı gezen bir tüccarın anlattıklarından oluşan "Üç Denizde Yolculuk" adlı gezi kitabı Rus edebiyatında siyasal ve dinsel çevrelerin etkisinden uzak ilk yapıtlarından biridir
17 yüzyılın başında bu kez de İsveç ve Polonya ordularının işgaline uğrayan Rusya yeniden bir kültürel gerileme sürecine girdi Ama bu dönemin ardından dindışı öğelerle sözlü halk geleneği öğeleri edebiyata girmeye başladı Artık dinsel konuların yanı sıra gülmece ve yergi yapıtları da yazılıyordu 17 yüzyılın ortalarında başpapaz Avvakum Pet-roviç'in kaleme aldığı ve Rus edebiyatının ilk düzyazı yapıtlarından biri olan Hayatım basıldı Bu sıralarda Moskova'da ilk tiyatro denemeleri de başlamıştı
Batı Avrupa'nın Etkisi
Çar I Petro'nun 18 yüzyılda gerçekleştirdiği reformlar eskinin dışa kapalı, dindar Rusya' sında köklü değişimlere yol açtı Bu reformlar sonucu kültür üzerindeki dinsel baskılar önemli ölçüde kalktı Rus soylular ve aydınlar kendilerine tümüyle yabancı Batı Avrupa kültürüyle tanışma olanağı buldular Modern Rus edebiyatı da bu reformlardan sonra 18 yüzyılda Klasikçilik ile birlikte başladı Rus yergi edebiyatının kurucusu ve dindışı şiirin ilk örneklerini veren Antioh Dmitriyeviç Kantemir; ilk büyük dil reformcusu, şair ve bilim adamı Mihail Vasilyeviç Lomonosov; masallar ve yergiler yazan ve yazarlığı meslek olarak seçen ilk Rus soylusu olan, ilk Rus trajedisi Horev'in yazarı Aleksandr Petroviç Sumarokov; geliştirdiği vurgulu hece dizisiyle Rus şiirini yeniden biçimlendiren şair ve filozof Vasili Kirilloviç Trediakovski edebiyattaki bu gelişmenin öncüleri oldular Rus Klasikçiliği' nin önde gelen bu adları batı edebiyatının büyük ölçüde etkisi altındaydılar Ayrıca özellikle 18 yüzyılın en dikkate değer ve özgün Rus şairi Gavrila Romanoviç Derjavin; soyluların kültür alanındaki özenticiliğini alaylı bir dille yeren oyun yazan Deniş İvanoviç Fonvizin dönemin önemli yazarlarındandılar
18 yüzyılın sonlannda Rusya'da köylü ayaklanmalan Rus edebiyatında siyasal ve duygusal temalan öne çıkardı Yazarlar yoksulluk içindeki köylülerin yaşamına, Rusya'da yaygın olan toprak köleliğine ve yarattığı toplumsal ilişkilere ilgi duymaya başladılar Bunlardan, toprak sahiplerinin köylüleri ezmesine karşı çıkan ve toplumsal yergileriyle adını duyuran Nikolay İvanoviç Novikov ile Rus edebiyatında devrimci geleneği başlatan Aleksandr Nikolayeviç Radişçev yazdıklarından ötürü II Katerina tarafından Sibirya'ya sürülmüşlerdi Radişçev "Petersburg'dan Moskova'ya Bir Seyahat" (1790) adlı yapıtında düşsel bir yolculuk çerçevesinde toplumsal adaletsizlik, yoksulluk ve vahşet örneklerini yansıtmıştı
18 yüzyılın sonlarında Klasikçilik'in aşılmakta olduğunun ilk işaretlerini duygulu tarihsel destanlanyla ünlenen Mihail M Keras-kov verdi Avrupa'nın Romantizm öncesi dönemiyle çakışan bu yeni duygusal edebiyatın önde gelen temsilcisi olan tarihçi ve yazar Nikolay M Karamzin, kilise Slavca'sını yazı dilinden çıkararak konuşma diline dayanan daha yalın bir edebi üslup yarattı Şiiri duygunun anlatımı olarak kabul ederek Klasikçilik'in aklı ve kuralı öne çıkarmasını eleştirdi Karamzin'in ünlü "Zavallı Liza" (1792) adlı öyküsü duygusal yaklaşımın ilk örneklerindendir Bu akımın bir başka ünlü adı da şair ve çevirmen Vasili Jukovski'ydi Eski Yunan, İran ve Hint destanlarından Rusça'ya başarılı çeviriler yapan Jukovski, Alman ve İngiliz edebi akımlarının etkisinde çok güzel yapıtlar kaleme almıştır Jukovski, ağıt türünde duygulu ve ezgili şiirler yazan şair Konstantin Nikolayeviç Batyuşkov'la birlikte Puşkin'in öncülü sayılır
Puşkin ve Sonrası
19 yüzyılda Rus edebiyatı en parlak dönemini yaşamıştır Bu dönemin en büyük adı, Rus ve dünya edebiyatının önemli kilometre taşlarından biri ve tam anlamıyla ilk klasik Rus yazarı olan Aleksandr Sergeyeviç Puşkin'dir Avrupa'daki Romantizm hareketinin Rus edebiyatına girmesini sağlayarak özgün bir Rus Romantizmi yaratan Puşkin, Yevgeni Onegin (1833) adlı romanıyla Rus Gerçekçilik Akımı'nı da başlatmıştır Puşkin'in ölümü üzerine yazdığı şiirle tanınan ve gene onun gibi genç yaşta bir düelloda ölen bir başka Romantik Rus şairi de Mihail Lermontov'dur Puşkin'in ardılı ve Rus edebiyatının en önemli şairlerinden biri olan Lermontov, Zamanımızın Bir Kahramanı (1840) adlı romanı ile kendinden sonraki Rus yazarlar üzerinde derin bir etki yaratmıştır Rus edebiyatında felsefi şiirleriyle ünlü Yevgeni Abramoviç Baratinski ve köy yaşamını betimleyen şiirleriyle tanınan Aleksey Vasiliyeviç Koltsov bu dönemin şiir alanında son temsilcileridir
19 yüzyılın ortalarına gelindiğinde Rus edebiyatında Gogol'dan başlayarak roman birincil yeri almaya başladı Rus edebiyatı dünya ölçeğinde en önemli yapıtlarını roman türünde vermiştir Romanın böylesi bir gelişme göstermesinde 1825'te çara karşı girişilen başarısız ayaklanmanın ardından gelen baskı ve teröre dayanan yönetimin de etkisi vardır Sansür toplumsal sorunların açıkça tartışılmasına izin vermiyordu Bu nedenle de reform sorunları, zararsız kabul edilen ve denetimden kolayca geçebilen edebi yapıtlarda yer alabiliyordu Böylece tüm düşünsel etkinlik roman türünde yoğunlaştı
Rus edebiyatında toplumsal konular başlangıcından beri önemli bir yer tutmuştur Rus romanında ele alınan siyasal reform sorunu da bu geleneğe bağlı olarak toplumsal bir içerik taşır Yazarlar yapıtlarında küçük insanları, yoksulları, acı çekenleri, ezilenleri, binbir güçlük içinde yaşama mücadelesi verenleri ele almışlardır Rus romanındaki bir başka önemli konu da dinsel sorunlardır Birçok yazarın yapıtında dinsel ve toplumsal sorunları birbirinden ayırmak hemen hemen olanaksızdır
Nikolay Gogol 1836'da sahnelenen Müfettiş adlı oyunuyla adını duyurdu (bak gogol nikolay) Gogol'un yaşadığı dönemin yaşam tarzını, yönetimi ve yöneticileri, soyluları sergileyen yapıtları yalnızca Rus edebiyatını değil aynı zamanda Doğu Avrupa edebiyatındaki kara gülmece anlayışını da etkiledi Başyapıtı sayılan Ölü Canlafâa (1842) Gogol Rusya'daki sertlik düzeninin ve toplumdaki adaletsizliğin doğurduğu acı gerçekleri yer yer gülünç bir anlatımla dile getirdi Kendinden sonra gelen yazarları büyük ölçüde etkileyen Gogol, Rus Gerçekçiliği'nin öncülerindendir
Gogol'un ardılı ve gerçek mirasçısı Fyodor Dostoyevski salt Rus edebiyatının değil dünyanın en önemli yazarlarından biridir (bak dostoyevski Fyodor) Rus toplumundaki sıradan insanı ele alan Dostoyevski sonraları toplumsal sorunlara yönelmiştir Dostoyevski yapıtlarında insanın iç dünyasının gizli kalmış yönlerini büyük bir ustalıkla yansıtmıştır 19 yüzyılın ortalarına doğru Rus aydınlar, Batıcılar ve Slavcılar olarak iki ana akım çevresinde kümelenmişti Avrupa'nın ilerici düşüncelerini Rusya'ya getirmeyi amaçlayan Batıcılar'a karşı Dostoyevski'nin de içinde olduğu Slavcılar Rus Ortodoks dinini, su katılmamış Rus yaşamını ve kültürünü yüceltiyorlardı Dosto-yevski'ye göre çağdaş insan eski insanlardan daha mutsuzdu, çünkü inancını yitirmişti Yazar Budala (1868-69), Suç ve Ceza (1866) ve Karamazov Kardeşler (1879-80) adlı yapıtlarında bu görüşlerini yansıtır
19 yüzyılın ortalarında Rusya'da edebiyat siyasal düşüncelerin egemen olduğu bir alana dönüşmüştü Dostoyevski gibi kilise ve çarlık yönetimi yandaşı yazarların karşısında aydınlanmayı ve siyasal devrimi savunan yazarlar da vardı Bunlardan, çağdaş Rus edebiyat eleştirisinin temellerini atan Vissarion Gregoryeviç Belinski edebiyatın, henüz oluşma aşamasında bulunan Rus ulusunun gelişmiş bir uygar toplum durumuna gelmesine adım adım katkıda bulunması gerektiğini savunuyordu İlerici düşüncelerin en güçlü savaşçılarından Aleksandr İvanoviç Herzen ise köylülüğü siyasal yaşamda birincil yere koyan, Rusya'ya özgü bir sosyalizm geliştirmeye çalışmaktaydı Herzen Rus düzyazısının en büyük yapıtlarından sayılan "Geçmişim ve Dü-şüncelerim"de (1861-67) yaşamını anlatmıştır Genç Rus aydınları üzerinde Nasıl Yapmalı (1863) adlı yapıtıyla son derece etkili olan Nikolay Çernişevski de batılılaşmayı savunan sosyalist yazarlardandı Bu akımın içinde yer alan Nikolay Dobrolyubov ile Dimitri Pisarev etkileri daha sonraki kuşaklara ulaşan eleştirmenlerdi
Rus aydınlan içinde Batıcılık'ın önde gelen temsilcisi İvan Sergeyeviç Turgenyev'dir Rus edebiyatında Gerçekçilik Akımı'nın İvan Gonçarov ile birlikte en önemli temsilcilerinden olan Turgenyev, kuşaklar arasındaki ça-tışmalan ele aldığı Babalar ve Oğullarda (1862) babalannın duyarlılığından uzaklaşan, şiir yerine doğa bilimlerini seçen, uyanık, nesnel, devrimci oğullan ya da bir başka deyişle yeni insanı betimlemiştir Ama Tur-genyev'in romanında yarattığı bu tip Rus aydınlannca kendilerinin kötü bir kopyası olarak kabul edilmiş ve yazar büyük bir tepkiyle karşılaşmıştır Rus Gerçekçiliği'nin öbür büyük temsilcisi Gonçarov ise Oblomov (1859) adlı romanındaki kahramanıyla yalnızca Rus edebiyatında değil, dünya edebiyatında da en başanlı tipleme örneklerinden birini yaratmıştır Oblomov adındaki bu genç ve cömert soylu, kararsızlığın ve aylaklığın örneğidir 19 yüzyıl Rus toplumunun gericiliğini, uyuşukluğunu ve boşluğunu dile getirdiği kadar, bütün dünyada bu tür insanı simgeleyen "Oblomovluk" terimi bu karakterden türetilmiştir Fırtına (1829) adlı oyunuyla geniş bir ilgi gören gerçekçi oyun yazarı Aleksandr Nikolayeviç Ostrovski ise oyunlarında, romanlarda ele alınmayan toplumsal tabakaları, tüccarları ve kentlileri betimlemiştir Bu dönemde yoksul köy çevrelerinin şairi Nikolay Alekseyeviç Nekrasov, halkçı İvan Saviç Nikitin ile ince ve duyarlı Fyodor İvanoviç Tyutçev gibi şairler de yetişmiştir
19 yüzyıl Rus edebiyatının en büyük isimlerinden biri de Lev Tolstoy'dur Soylu bir aileden gelen kont Tolstoy başyapıtı Savaş ve Barış'ıa (1865-69) Napolyon Savaşları sırasında Rusya'nın genel bir görünümünü verirken insanın, zamanın, ölümsüz sanılan her şeyin küçüklüğünü, gelip geçiciliğini de anlatır Anna Karenina (1875-77) Tolstoy'un yaşama daha karamsar baktığı bir başka başyapıtıdır Yazar yaşlılığında yazdığı Diriliş'te (1899) ise din ve ahlak görüşlerini sergiler
19 yüzyılın sonuna gelindiğinde Rus edebiyatı dünya edebiyatı içinde özgün yerini almıştı 20 yüzyılın başlarını da kapsayan bu yıllarda Rusya'daki baskıcı çarlık yönetiminin doğurduğu karamsar hava edebiyata da yansıdı Bu dönemin iki büyük yazarı, ün kazandığı oyunları kadar öykü gibi güç bir edebi türün de en büyük ustalarından olan Anton Pavloviç Çehov ile 1917 Ekim Devrimi'nin hazırlanmasına yapıtlarıyla katkıda bulunan Maksim Gorki'dir Çehov yapıtlarında, içinde yaşadığı ortamın karamsarlığını yansıtır Yapıtlarında, beklenmedik büyük olaylar geçmez Doğalcılık ve Gerçekçilik akımlarının Rus edebiyatında en önemli temsilcilerinden olan Gorki ise yapıtlarında toplumun en yoksul kesimlerini ele almıştır 20 yüzyılın başlarında Rusya'da gelişmeye başlayan sosyalist hareket içinde de yer alan Gorki öykü ve romanların yanı sıra oyunlar da yazdı
20 yüzyılın başlarında Rus şiiri uzun süren durgunluğundan sıyrılarak en parlak dönemini yaşadı Sembolist (Simgeci) anlayışın egemen olduğu bu dönemin şiirinde Vladimir Solovyov, Andrey Beli, Valeri Bryusov ve şiirinde Toplumsal Gerçekçilik'e de yer veren Aleksandr Blok önde gelen adlardı Sembolist anlayışa karşı olan bir başka şairler topluluğu da somutluğu ve kesinliği savunuyordu Nikolay Gumilyov, Anna Ahmatova da bu akımın anılmaya değer şairleriydi
1917 Sonrası Rus Edebiyatı
Rus toplumunda siyasal, ekonomik, toplumsal değişimi ve yepyeni bir toplum biçimlenmesini beraberinde getiren 1917 Ekim Devrimi edebiyatı da derinden etkiledi Devrimin ilk yıllarında edebiyat alanında kendini duyuran akım Gelecekçilik'ti Vladimir Mayakovs-ki ve Velimir Hlebnikov geçmişin tüm edebiyat değerlerini reddediyorlardı Bu iki şair edebiyat tekniklerinde devrimcilikle siyasal yaşamda devrimciliği uzlaştırmaya çalışıyorlardı
Devrimin ilk yıllarında işçi sınıfı kültürünün gelişmesine olanak sağlayacak bir sanatın yaratılması amaçlandı Bu yıllarda o güne kadar görülmemiş bir sanatsal hareketlilik yaşanmaktaydı SSCB'nin değişik yörelerinden ve toplumsal kesimlerinden gelen çok sayıda yeni şair ve yazar edebiyat dünyasına girdi Yapıtlarında ağırlıklı konu devrimden sonra çıkan iç savaştı İsaak Babel'in Kızıl Süvariler ı (1926), Aleksandr Fadeyev'in Partizanları (1927) bu tür yapıtların önde gelen-lerindendir Bu dönemde devrimci gelişmeye yakınlık duyan, ama onunla düşünsel olarak bütünleşmeyen Konstantin Fedin, Vsevolod İvanov, Boris Pilnyak, Leonid Leonov ve Aleksey Tolstoy gibi yazarlar devrimin en şaşırtıcı ve özgün yönlerini yakalayıp betimlemeye çalıştılar Nikolay Kuzmin, Mihail Ro-zanov, Leonid Andreyev, Dimitri Merejkovs-ki gibi yazarlarsa devrimin kitleselliğine ve maddeciliğine karşı bireyi önemseyen bir edebiyatı savunmaktaydılar
Lenin'in ölümünün ardından SSCB'de yönetimi Stalin'in ele almasıyla birlikte öbür kültür alanlarında olduğu gibi edebiyatta da baskı ve denetim duyulmaya başlandı Yazarlar ve bağımsız edebiyat çevreleri önce Rus Proleter Yazarlar Birliği, daha sonra Sovyet Yazarlar Birliği içinde toplandılar Bu dönemde edebiyata Sosyalist Gerçekçilik ya da Toplumcu Gerçekçilik adıyla anılan akım egemendi Nikolay Os-trovski'nin Ve Çeliğe Su Verildi (1932-34), Fyodor Vasiliyeviç Gladkov'un Çimento (1925) adlı romanları bu akımın en tipik örnekleridir Mihail Şolohov'un iç savaşı konu alan Ve Durgun Akardı Don (1928-40) adlı romanı ise ülkede oluşturulan bürokratik yönetimi örtük bir biçimde eleştirmekteydi Bu dönemin öbür yazarları ise, İlya Ehrenburg, Konstantin Simonov, Olga Berggolts ve Vera İnber'di
II Dünya Savaşı (1939-45) sırasında propaganda amacı güden savaş edebiyatının yanında, ulusal direnişte kişisel çabaların katkısını vurgulayan yapıtlar da kaleme alındı Simonov'un Günler ve Geceler (1944), Silah Arkadaşları (1952), İnsan Asker Doğmaz (1964) adlı romanları savaşı gerçekçi bir üslupla anlatan yapıtlardı Ayrıca Ahmatova, Nikolay Thinov, Aleksandr Tvardovski gibi şairler de savaş yıllarının kişisel ve ulusal acılarını dile getirdiler
Stalin'in ölümünden sonra edebiyatın üzerindeki baskılar da hafiflemeye başladı Vera Panova'nın "Mevsimler" (1953), Ehrenburg' un Buzların Çözülüşü (1954) adlı romanları Rus edebiyatındaki yön değişikliğinin ilk belirtileriydi Bu arada daha önce suçlanan Babel gibi yazarlara onurları geri verilmiş, Anna Ahmatova gibi yazarlara yapıtlarını yayımlama hakkı yeniden tanınmıştı Vera Panova, Viktor Platonoviç Nekrasov, Yuri Pavloviç Kazakov gibi yazarlar ise kuşak çatışmalarını, ahlaksal sorunları konu edinen yapıtlar vermeye başladılar Ama 1958'de Doktor Jivago (1957) adlı romanıyla Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Boris Pasternak SSCB'de tepkiyle karşılanınca ödülü reddetmek zorunda kaldı 1962'de Aleksandr Soljenitsin'in İvan Denisoviç'in Hayatında Bir Gün (1962) adını taşıyan ve Stalin dönemi toplama kamplarını anlatan romanı ülke dışında yayımlanınca edebiyata yönetimce gösterilen hoşgörü de sona erdi Bu dönemde SSCB'nin şiir alanındaki önemli adlan Yevgeni Yevtuşen-ko, Arşeni Tarkovski, İosif Brodski, Andrey Voznesenski ve Bella Ahmadulina'ydı
|