![]() |
Türkologlar III |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkologlar IIIProf ![]() ![]() ![]() Hayatı Öz Geçmişi 1941′de Bitlis’te doğan Hamza Zülfikar, Bitlis’in yerlisi olup bu ilin eski ve köklü bir ailesi olan Zülfikarlar’dandır ![]() Öğrenimi İlk ve orta öğrenimini Bitlis’te tamamladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türk Dil Kurumunun açmış olduğu memurluk sınavını kazandı ve burada bir yıl çalıştıktan sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde açılan asistanlık sınavında başarılı görüldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doçentlik sınavının bütün aşamalarını başararak 28 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Askerlik 16 aylık askerlik görevini Ekim 1971 - Ocak 1973 tarihleri arasında Sarıkamış’ta yerine getirdikten sonra Fakültedeki işine geri döndü ![]() Yurt İçi Görevleri Fakültedeki asistanlık görevinin yanında Ankara Üniversitesine bağlı Türkçe Kursunda yabancı uyruklu öğrencilere ders verdi ![]() ![]() ![]() ![]() Millî Eğitim Bakanlığının çıkardığı bu ansiklopedinin tamamlanıp ortaya konmasında yardımcı oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eskişehir’de bulunan Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinin Türkçe ders kitabını hazırlamakla görevlendirildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugüne kadar 15 öğrencinin yüksek lisans, 10 öğrencinin doktora tezini yönetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmlâ Kılavuzu çalışmalarına katıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son taramalarla kelime sayısı 80 binin üzerine çıkmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hamza Zülfikar 2001 yılında Türk Dil Kurumundaki bütün görevlerinden istifa edip ayrılmış, şimdi ise yalnızca Türk Dil Kurumunun bilim kurullarının toplantılarına katılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üye Olduğu Kuruluşlar Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) üyesi ![]() Türk Dil Kurumu Asli Üyesi Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı kurucu üyesi Yurt Dışı Görevleri 1975′te Universty of California’nın davetlisi olarak 10 ay süreyle Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti ve adı geçen üniversitede Türkçe dersleri verdi ![]() ![]() 1985-1986 ders yılının ilk yarısında, Hollanda Hükûmetinin davetlisi olarak bu ülkeye gitti ![]() ![]() ![]() ![]() 2-10 Haziran 1991 tarihleri arasında görevli olarak Arnavutluk Tiran Üniversitesini ziyaret etti ![]() ![]() 19-27 Temmuz 1992 tarihinde Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Özbekistan’a gitti ![]() ![]() ![]() ![]() 1998′de Kırgızistan’daki Manas etkinliklerine katıldı ![]() 1999′da Azerbaycan’da Dede Korkut etkinliklerine katıldı ![]() İran’daki Türk büyük elçisinin düzenlediği Yunus Emre Sempozyumu’na Prof ![]() ![]() ![]() Eserleri Kitaplar Yabancılar İçin Türkçe Dilbilgisi (1980 ) Yüksek Öğretimde Türkçe Yazım ve Anlatım (1985 ) Türkçede Ses Yansımalı Kelimeler Anayasa Sözlüğü (1985) Türk Dili II (1987) Türk Dili I (1987) Türkçe Sözlük (1988) Okul Sözlüğü (1994) Bitlis-Muş Yörelerinde Halk Kültürü (1992) Türk Dili ve Kompozisyon Bilgileri (1990) Terim Sorunları ve Terim Yapma Yolları (1991) Devlet Memurları İçin Ders Notları Terim Sözlükleri Bibliyografyası Makaleler “Müştak Baba” (1967) “Karamanoğlu Mehmet Beg” (1968) “Abdullah Tukay (1886-1913)” (1967) “Bitlis Halk Ağzından Derlenmiş Atasözleri, Alkış Kargış ve Bilmeceler” (1968) “Ahmet Yesevî’den Hikmetler” (1973) “Cumhuriyet Döneminde Yurdumuzda Yapılan Türk Dili İle İlgili Kaynak Metinleri “Çağatayca Bir Kuran Tefsiri” “Van Gölü Çevresi Ağızlarının Özellikleri” ![]() “Cümle Yapılarından Bir Örnek” “Terimleri Açısından Teknik Dil”, Türk Dili, 404 (1985), 60-64 ![]() ![]() “Atatürk, Muş ve Bitlis’in Geri Alınması” “Atatürk ve Gambos Dağı” “Mehmet Akif Ersoy’un Şiir Dili Üzerine” “Mehmet Akif’in Şiirinde Söz Varlığı” “Kadın, Hanım ve Benzeri Adlar Üzerine” “70 Yıl Sonra Doğu’da Savaş Alanları” “Günümüz Spor Terimlerine Bir Bakış” “Ata Sözü Terimi, Kaynağı ve İmlâsı” “İsa Savaş Spor Sözlüğü, Terimler ve Açıklamaları” “Yeni Bir Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü Dolayısıyla” “Eş Anlamlılık ve Ziya Gökalp’in Eş Anlamlılık İle İlgili Düşünceleri” “Kültür Bakanlığınca Yapılan I ![]() “Hamza Eroğlu, Türk İnkılâp Tarihi “Günümüz Türkçesinden Bir Kesit” “Arap Harflerinden Yeni Türk Harflerine” “İmlâmızın Geçirdiği Evrelerden Örnekler” “Konuşlandırmak Sözü Üzerine” “Bankacılık Terimleri Üzerine” “Değerlendirmeler-Mustafa Acar Sosyal Bilimler Sözlüğü” “Türk Dili Kurultayı” “Türk Dil Kurumu Uluslararası Türk Dili Kurultayı” “Doğu Anadolu Ağızlarında Zaman Kavramı Taşıyan -ıp / -ı Eki” “Özbekistan’da Lâtin Harflerine Geçiş Süreci” Prof ![]() ![]() “Uluslararası İlişkiler Sözlüğü” “İslamî Terimler Sözlüğü” “Türk Cumhuriyetlerinde Lâtin Harfleri ve Yayımlanan Kitaplardan Örnekler” “Terimleri Açısından Askerlik Mesleği” “Aziz Çalışlar-Tiyatro Kavramları Sözlüğü” “Atatürk ve Harf İnkılâbı İçinde Tekirdağ’ın Yeri” “Tekirdağ’da Harf İnkılâbının 65 ![]() “Prof ![]() ![]() “Faks” Gözlem Altına Almak Sözü Üzerine “Bir Yazım Kılavuzu Dolayısıyla” “İmlâ ve Terim Birliği” “Okul Sözlüğü’nün Eleştirisi Üzerine” “Doğu Kökenli Kelimelerin Son Hecelerindeki Uzun Ünlülerin Kısalması” “Girişik Cümle Sorunu” “Takısız Ad Tamlaması Sorunu” “Bainbridge, M ![]() “Bişkek’te Uluslararası Manas 1000 Kutlamaları” “Türk Dil Kurumunca Önerilen Karşılıklarla İlgili Görüşler” “Dilde Yozlaşma I” Türk Dili “Çağdaş Irak Türkmen Şiiri” “Doğu Kökenli Kelimelerin İlk Hecelerindeki Uzun Ünlülerin Kısalması” “Yabancı Kökenli Kelimelerde Uzun Ünlü Aşınması veya Oluşması” “Doğu Kökenli Kelimelerde Kalın K Sesinden Kaynaklanan Söyleyiş Sorunları” “Yer ve Millet Adlarına Dayanan Sözlerin Leksik Değerleri” “Ömer Seyfettin Kültür-Sanat Haftası İstanbul ve Gönen’de Yapıldı” “Karaman’da “Tarih Boyunca Türk Dili Bilgi Şöleni Yapıldı” “Dil Bayramı Bilkent Üniversitesinde Kutlandı” ![]() “Türkiye Bilişim Derneğinin Örnek Davranışı” ![]() “İbadet Dili Olarak Türkçe ve Atatürk’ün Bu Konudaki Düşünceleri” Saraybosna (Sarayevo)da Çıkmış En Eski Türkçe Gazete Türk Cumhuriyetleriyle Kurulması Beklenen Ortak Dil Üzerine II “Doğru Yazalım Doğru Okuyalım” (Türk Dili dergisi yazıları…) “Kalın “K” Ünsüzünün Okunuşundan Kaynaklanan Sorunlar” “Hocam Prof ![]() ![]() “Prof ![]() ![]() “Sözlü ve Yazılı Basının Türkçe Karşısındaki Tutumu” “Irak Türkmen Türkçesi ve Sorunları” |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkologlar III |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkologlar IIIProf ![]() ![]() Belgin Tezcan Aksu’nun Efrasiyap Gemalmaz ile yaptığı söyleşiden… 8 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Türkçe sizce yazıldığı gibi okunan bir dil midir? Türkçeyi öğrenenlere, doğru telaffuz ve doğru imla kazandırmak için, önce, Türkçe öğretiminde düstur hâline getirdiğimiz “Türkçe yazıldığı gibi okunur ve söylendiği gibi yazılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Türkçe, fiil veya isim köklerine ekler getirerek yeni kelimeler oluşturma imkânı tanıyan eklemeli bir dildir ![]() Diller insanların haberleşme ihtiyacını karşılamak üzere oluşturulmuş birer avadanlık, birer alet takımıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkçenin ilkokul ve orta öğretimde gerektiğince öğretilemeyişinin nedenleri müfredatın yetersizliği mi, öğretmenin yetersizliği midir? Müfredatın da, öğretmenin de yetersizlikleri olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -İnsanın ufkunu açmak, eğitmek, onu duyan, düşünen bir insan yapmak gibi amaçları olan edebiyat ile sosyal hayatın birbirinden ayrılması mümkün değildir ![]() ![]() Gerekçenize katılmamam mümkün değil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Çocuğu okumaya alıştırma ilk etapta ailelerin kültür seviyesine daha sonra öğretmenlerinin yönlendirmelerine bağlıdır ![]() Ben soruyorum: “Neden çok okuyalım? Okumak bir işe yarıyor mu? Okuyup bir şeyler öğrenip; sonra da sağda solda sarf edip başımıza iş mi açalım? Ülkemizde düşünen, düşündüğünü, özellikle aykırı düşüncesini ifade eden insanlarımızın sonu pek iyi olmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Yabancı dil öğrenimi konusunda düşündükleriniz nelerdir? Dil, bence ana dili bile, amaçlı olarak öğrenilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Atatürk dil devrimi ile dilimizi yabancı kökenli söz ve tamlamalardan kurtarmayı amaçlamıştır ![]() ![]() Toplumların kültürlerini tanımak için dillerinden yararlanırız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Aydınlarımız arasında ancak matematik gibi kuralları olan bir dilin bilim dili olabileceği konusunda bazı düşünceler var ![]() Bilim dili olmak, her konuda en çok ve en yetkin telif ve tercüme bilim eserini bulunduran dilin hakkıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Bilgisayar teknolojisinde Türkçenin kullanımı konusunda düşünceleriniz nelerdir? Teknoloji, özellikle bilgisayar yazılımlarının Türkçeleştirilmesi konusunda hâlâ işimizi zorlaştırıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Fransa’da bir süre görev yaptığınızı biliyoruz ![]() Tanıdığım, Türkçe ile ilgilenen yabancılar, her şeyi olduğu gibi Türkçeyi de amaçlı olarak öğrenirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Standart Türkiye Türkçesi konusuna niçin ilgi duyduğunuzu anlatabilir misiniz? Dillere hep hayatımızı kolaylaştıran alet takımlarından biri olarak baktım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ters Sözlük hakkında bize biraz bilgi verdikten sonra kullanım alanı konusunda düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız? Sözlüklerimiz gibi, dil bilgisi kitaplarımız da, çok kere başka dillerin dil bilgisi kitaplarına benzetilerek, aklımıza geldiği gibi yazılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi adını hatırlayamadığım bir yabancının güzel bir sözü var; anlamca şöyle: “Bir dilin, bütün bir dil bilgisi değil; belki her ögesinin kendine özel bir dil bilgisi vardır” ![]() ![]() ![]() Ters sıralanmış bir sözlük, bize, uyak arama dışında kelime sonlarında hangi harflerin, dolayısıyla seslerin bulunduğu ve kelimelere ekler getirildiğinde, kelime sonlarında ve ek başlarında hangi harflerin, dolayısıyla seslerin değiştiği; hangi eklerin, ne türlü kelimeler türettiği konularında bilgimizi denetlememizi; dilimizin, eklemeyle ilgili kurallarını daha incelikli belirlememizi; varsa kural dışı örneklerin, hemen eksiksiz bir listesini oluşturmamızı sağladığı gibi, söz dizimi konusunda da, düz sıralanmış sözlükte tamlayanlarına göre verilmiş birleşik yapılara, tamlananlarına göre de ulaşmamızı sağlar ![]() -Genel ağ sayfamızda kullanıma açtığımız Güncel Türkçe Sözlük ve yapısı konusunda neler düşünüyorsunuz? Eleştiri ve katkılarınızı söyler misiniz? Yaklaşık on yıl önce İnternetle ilk tanıştığımda, yabancı dillerdeki sözlükler dikkatimi çekmiş; standart Türkiye Türkçesinin de en az bir sözlüğünün İnternette bulunmasını istemiş; bu dileğimi Türk Dil Kurumunun bilim kurulu toplantılarında zaman zaman dile getirmiştim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Türk Dil Kurumunun diğer çalışmaları konusunda neler söylemek istersiniz? Bugünkü durumuyla Türkçe; İngilizce, Rusça, Çince, Japonca, Fransızca, Almanca, Arapça ve benzerleri kadar fen bilimleri ve sosyal bilimler alanlarında yaygın yararlanılan bir bilim dili değil ![]() ![]() -Sayın Gemalmaz, değerli düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkologlar III |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkologlar IIIHüseyin Namık Orkun ![]() H ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1930 yılında yurda döndü ve Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü tarih öğretmenliğine atandı ![]() ![]() ![]() Hüseyin Namık Orkun ilmi araştırmaları ile de Türklüğe çok değerli hizmetler sunmuştur ![]() ![]() 1944-1945 yıllarında bu öğretim ve araştırmalarına ara vermek zorunda kaldı ![]() ![]() ![]() Hüseyin Namık Orkun, Türk Milliyetçiler Derneği’ne destek olmuş, 1951′de Türk Ocağı Ankara Şubesi’nin açılmasını, Dr ![]() ![]() H ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkologlar III |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkologlar IIIProf ![]() ![]() ![]() 1935′te doğan Sinanoğlu, 1953’te Atatürk tarafından 1928 yılında kurulmuş TED Yenişehir Lisesini burslu olarak okudu ve birincilikle bitirdi ![]() ![]() ![]() 1957’de Massachusetts Institute of Technology ‘ yi ( MIT ) 8 ayda birincilikle bitirerek Yüksek kimya Mühendisi oldu ![]() ![]() 26 yaşında iken atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile “associate professor” (doçent) ve 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırdı ve “full professor” ( profesör ) ünvanını aldı ![]() ![]() 1964’te ODTÜ’ye danışman profesör oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki defa Nobel’ e aday gösterildi ![]() ![]() ![]() 26 yaşından beri devam ettiği Yale Üniversitesinde Moleküler biyoloji ve kimya olmak üzere iki kürsüde profesör ve son 7 senedir görev yaptığı Yıldız Teknik Üniversitesinde ise Kimya dalında olmak üzere bir kürsüde Profesör olarak görevini sürdürüyor ![]() Türkçenin Yazılışı, Okunuşu… Eskişehir’e indim; Porsuk Çayı’nın orda, dükkânın adı “Lavash” ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kademeler şöyle: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dili İngilizce olan okullarda çocuklara okuma yazma öğretmek çok zordur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıda, bir dizi abuk sabuk, mantıksız gibi görünen olayların, yapılanların arasında nasıl bir temel bağıntı, nasıl bir düşman hedefine doğru adım adım yürüyüş olduğunu göstermeye çalıştık ![]() ![]() Şimdi Türkçe’nin yazısı konusundaki ilkelerimizi şöyle sıralayabiliriz: a ![]() ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() ![]() c ![]() ![]() Tabii bütün bunların olabilmesi için her düzeydeki eğitimi düzenleyen devlet kuruluşları artık kesinkes yabancı “danışman”lar hâkimiyet ve güdümünden kurtarılmalı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkologlar III |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkologlar IIIHüseyin Nihal ATSIZ İtalyan faşizmine sempati duyulduğu, Alman nazizmine methiyeler yazıldığı, Rus komünizmine kur yapıldığı bir dönemde ortaya koyduğu Türkçü mücadele ile bir kahramanlık destanı yaratan Hüseyin Nihal ATSIZ, mahkemeler, tabutluklar, zındanlar, sürgünler ve mahrumiyetlerin süslediği âbidevî hayatıyla yakın çağın Türkçülük tarihinde bir Ulu Türk Bilgesi olarak yarınki Türk nesillerinin sonsuza uzanan yollarını aydınlatacaktır ![]() ![]() Şuna eminiz ki, Türklüğün ölümsüz efsanesi ATSIZ ATA, şimdi Tanrı Dağı’nda, Türk Atalarının kutlu tinlerinin toplandığı Tanrıkut otağında, çok sevdiği Kür Şad ile beraber Türk Elleri’ni izleyerek bütün Türklerin Bozkurt başlı sancak altında birleşeceği günü bekliyor… Hüseyin Nihâl Atsız, 12 Ocak 1905′te İstanbul Kadıköy’de doğdu ![]() Atsız Beğ’in babası Gümüşhane’nin Torul kazasının Midi köyünün Çiftçioğulları ailesinden Deniz Güverte Binbaşısı Mehmet Nail Bey, annesi Trabzon’un Kadıoğulları ailesinden Deniz Yarbayı Osman Fevzi Bey’in kızı Fatma Zehra Hanım’dır ![]() ![]() ![]() ![]() Çiftçioğulları ailesinin tesbit edilen ceddi 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahmet Ağa’nın üçüncü çocuğu olan Hüseyin Ağa (1832 - 1894 ) ise 1850-1852 şıralarında Deniz eri olarak Istanbul’a gelmiş, okumayı ve yazmayı asker ocağında öğrenmiş, askerliğinin nihayetinde de teskere bırakarak Osmanlı Donanması (Donanma-yı Hümayün) ‘da kalmış ve makina önyüzbaşlığına (çarkçı ( -Makine) Kolağalığı)’na terfi etmiştir ![]() Hüseyin Ağa’nın eşi Emine Hayriye Hanım’dır ![]() ![]() ![]() ![]() Mehmet Nail Bey’in ilk eşi 1903 yılında Yüzbaşı iken evlendiği Fatma Zehra Hanım (1884 - 1930)’dır ![]() ![]() ![]() Mehmet Nail Bey’in ilk eşinden üç çocuğu olmuştur ![]() ![]() 1930 yılında ilk eşinin damar sertliğinden vefatı üzerine Mehmed Nail Bey, 1931 yılında yeniden evlenmiştir ![]() ![]() ![]() Türkçülük fikrinin ilk kıvılcımları Atsız‘ın gönlünde, o daha 7-8 yaşında iken tutuşmaya başladı ![]() ![]() ![]() Atsız, yükseköğrenim çağına gelip Askeri Tıbbiye’ye kaydolunca, komünizm ve azınlık milliyetçiliği peşinde koşan Türk düşmanı kişilerle karşılaştı ![]() ![]() ![]() ![]() Bu olaydan sonra üç ay kadar Kabataş Lisesi’nde yardımcı öğretmenlik yapan Atsız, daha sonraları Deniz Yolları’nın Mahmut Şevket Paşa adlı vapurunda kâtip muavini olarak çalışmış ve bu vapurla İstanbul-Mersin arasında bir kaç sefer yapmıştır ![]() 1926 yılında İstanbul Dârülfünûnu’nun Edebiyat Fakültesi’nin “Edebiyat Bölümü”ne ve İstanbul Dârülfünûnu’nun yatılı kısmı olan Yüksek Muallim Mektebi’ne kaydolan Atsız, bir hafta sonra askere çağırılmış, tecil isteği kabul edilmeyen Atsız askerliğini 9 ay olarak 28 Ekim 1926-28 Temmuz 1927 tarihleri arasında İstanbul’da Taşkışla’da 5 ![]() ![]() Ahmet Naci adlı arkadaşı ile birlikte hazırladığı Anadolu’da Türklere Ait Yer İsimleri adlı makalenin Türkiyat Mecmuası’nın ikinci cildinde yayınlanması ile hocası olan M ![]() ![]() ![]() ![]() Atsız’ın sınıf arkadaşları arasında Tahsin Banguoğlu, Ziya Karamuk, Orhan Şâik Gökyay, Pertev Nâilî Boratav, Nihad Sâmi Banarlı gibi isimleri sayabiliriz ![]() Mezuniyetinden sonra Edebiyat Fakültesi Dekanı olan hocası Prof ![]() ![]() ![]() ![]() Atsız, yine 1931 yılında Dârülfünûnun felsefe bölümünden mezun olan ilk eşi Mehpare Hanım ile evlenmiş, ancak 1935 yılında ayrılmıştır ![]() Atsız, 15 Mayıs 1931′den 25 Eylül 1932 tarihine kadar Atsız Mecmua (17 sayı)’yı çıkarmaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() Atsız, kendini tanıtmaya başlayan ilk yazılarını (H ![]() ![]() ![]() ![]() 1932 Temmuzunda Ankara’da toplanan Birinci Türk Tarih Kongresi esnasında, Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 19 Eylül 1932′de Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üniversiteden çıkarılmasından birkaç gün sonra Atsız, Edebiyat Fakültesi’nin Dekanı’nı Tokatlıyan’daki bir çayda yakalayıp yüzlerce kişinin önünde tokatlamıştır ![]() ![]() Üniversite asistanlığından çıkarılan Atsız, Malatya Ortaokulu’na Türkçe öğretmeni olarak tayin edilmiştir, Malatya’da kısa bir müddet (8 Nisan 1933-31 Temmuz 1933) Türkçe öğretmenliği yapan Atsız, Edirne Lisesi edebiyat öğretmenliğine tayin edilmiştir ![]() ![]() ![]() Atsız, Edirne’de iken Atsız Mecmua’nın devamı mahiyetindeki “Aylık Türkçü Dergi” olan Orhun (5 Kasım 1933-16 Temmuz 1934, sayı 1-9)’u yayımlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Dokuz ay bakanlık emrinde kalan Atsız, 9 Eylül 1934 tarihinde Kasımpaşa’daki Deniz Gedikli Hazırlama Okulu’na Türkçe öğretmeni olarak tayin olunmuştur ![]() Şubat 1936 tarihinde ikinci eşi olan Bedriye Hanım ile evlenen Atsız’ın bu evlilikten 4 Kasım 1939 tarihinde Yağmur ve 14 Temmuz 1946 tarihinde de Buğra adlı iki oğlu olmuştur ![]() ![]() Atsız, Kasımpaşa’daki Deniz Gedikli Hazırlama Okulu’nda Türkçe öğretmeni olarak 4 yıl kadar çalışmış ve 1 Temmuz 1938 tarihinde bu görevinden ihraç edilmiştir ![]() Bunun üzerine Özel Yüce-Ülkü Lisesi’ne geçen Atsız, burada 1937 yılından 1939 yılının Haziranının sonuna kadar edebiyat öğretmenliği yapmıştır ![]() ![]() Atsız, Boğaziçi Lisesi’nin Türkçe öğretmeni iken Orhun Dergisini (1 Ekim 1943-1 Nisan 1944, sayı:10 ile 16 arası, 7 sayı) yeniden yayınlamaya başlamıştır ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atsız, bu açık mektupta, Marksistlerin artan faaliyetlerini belirtmekte idi ![]() ![]() Atsız, Orhun’un kapatılmaması üzerine, Nisan 1944′te yayımlanan 16 ![]() ![]() ![]() Bu arada Atsız’a yurdun her köşesinden mektup ve telgrafların gelmesi Ankara’daki yetkilileri tedirgin etmekte idi ![]() ![]() Orhun dergisi ise Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden kapatılmış, bu arada Sabahattin Ali de kışkırtılarak Atsız aleyhine hakaret davası açmaya zorlanmıştır ![]() ![]() Hakaret davasının 26 Nisan 1944 günü yapılan ilk oturumu olaylı geçmiştir ![]() ![]() “Sabahattin Ali - Nihâl Atsız davası” olmaktan çok “Komünizme karşı Türkçülük davası” halini alan bu davanın 9 Mayıs 1944 günü yapılan karar oturumunda, Sabahattin Ali’ye “vatan haini” dediği için 6 aya mahkûm edilen Atsız’ın cezası hâkim tarafından “milli tahrik” gerekçesi ile 4 aya indirilmiş ve 4 aylık bu ceza da ertelenmiştir ![]() Atsız, cezasının ertelenmesine rağmen 9 Mayıs 1944 tarihinde mahkemenin kapısından çıkarken tevkif edilmiştir ![]() 19 Mayıs 1944 törenlerinde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Atsız ve arkadaşlarını ağır şekilde itham eden nutkunu söylemiş ve bu nutuk üzerine de Atsız ve 34 arkadaşı İstanbul 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılanmaya başlamıştır ![]() ![]() ![]() Atsız, bu kararı temyiz etmiş ve Askerî Yargıtay, 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi’nin kararı esastan bozmuştur ![]() ![]() 5 Ağustos 1946 tarihinde 2 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi’nde tutuksuz olarak başlayan Atsız ve arkadaşlarının davası (bu dava Prof ![]() ![]() Nisan 1947′den Temmuz 1949′a kadar kendisine iş verilmeyen Atsız, Ekim 1945-Temmuz 1949 tarihleri arasında geçinmek için kitaplarından bazılarını satmak zorunda kalmıştır ![]() ![]() Atsız’ın sınıf arkadaşlarından Prof ![]() ![]() ![]() Bir müddet bu vazifede çalışan Atsız, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinden sonra 21 Eylül 1950’de Haydarpaşa Lisesi Edebiyat Öğretmenliği’ne tayin olmuştur ![]() 4 Mayıs 1952 tarihinde Ankara Atatürk Lisesi’nde vermiş olduğu “Türkiye’nin Kurtuluşu” konulu bir konferans üzerine Cumhuriyet Gazetesi, Atsız’ın aleyhine yalan yayın yapmıştır ![]() ![]() ![]() 31 Mayıs 1952 tarihinden itibaren emekliliğini istediği 1 Nisan 1969 tarihine kadar Süleymaniye Kütüphânesi’nde çalışan Atsız’ın en uzun süreli memuriyeti bu kütüphânedeki memuriyet olmuştur ![]() Atsız, 1950-1952 yıllarında yayımlanan haftalık Orkun dergisinin başyazarlığını yaptı ![]() ![]() ![]() Devrin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Gaziantep’e giderken bir işçinin kendisine “idareciler Araplara toprak veriyorlar, biz Türklere vermiyorlar” sözlerine karşılık, “Türk topraklarında yaşayan herkes Türk’tür ![]() ![]() Atsız bunun üzerine, Ötüken’in Nisan 1967′de yayınlanan 40, sayısından itibaren “Konuşmalar, 1″ (Sayı 40), “Konuşmalar, II” (Sayı 41), “Konuşmalar, III” (Sayı 43), “Bağımsız Kürt Devleti Propagandası” (Sayı 43), “Doğu mitinglerinde perde arkası” (Sayı 47) ve “Satılmışlar-Moskof uşakları” (Sayı 48) adlarıyla yayınladığı seri makalelerinde, bölücü Marksistlerin Doğu bölgelerimizde yaptıkları gizli çalışmaları açıklamıştı ![]() ![]() ![]() Ancak bu yazılar üzerine, Ankara’daki bölücü kuruluşlar tarafından Atsız aleyhine hazırlanmış ayrılıkçılığı ilan eden bildiriler sokaklarda dağıtılmış ve aynı günlerde Adalet Partisi’nin bir Diyarbakır Senatörü, senato kürsüsünden Atsız aleyhine ağır bir konuşma yapmıştır ![]() Bu sistemli girişimler sonucunda, Hasan Dinçer’in Adalet Bakanı olduğu dönemde, bakanlık tahkikat açmış ve Atsız mahkemeye verilmiştir ![]() ![]() ![]() Uzun duruşmalardan sonra mahkeme, Ötüken’in sahibi Atsız’ı ve sorumlusu Mustafa Kayabek’i 15′er ay hapse mahkûm etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kronik enfarktüs, yüksek tansiyon ve ağır romatizmadan rahatsız olduğu için Haydarpaşa Numune Hastanesine yazan Atsız’a, Haydarpaşa Numune Hastanesi tarafından “Cezaevine konulamayacağı” kaydı bulunan rapor verilmiştir ![]() ![]() Bunun üzerine infaz savcılığı 14 Kasım 1973 Çarşamba günü sabahı Atsız’ı evinden aldırarak Toptaşı Cezaevi’ne sevk etmiştir ![]() ![]() Atsız, kesinleşen 1,5 yıllık cezasını çekmek için hapse girince, Atsız’ın yazılarından, fikirlerinden ve eserlerinden feyiz alan milliyetçi bilim adamları, üniversite mensupları, gençlik kuruluşları, kültür dernekleri vasıtası ile Türk milleti, Cumhurbaşkanına başvurup Atsız’ın affını istemiştir ![]() Atsız, suç işlemediğini belirterek bizzat af talep etmediği halde, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, yüreğinde vatan ve millet sevgisi taşıyan her kesimden milyonlarca Türk’ün yoğun isteği karşısında kendi yetkisini kullanarak Atsız’ın cezasını affetmiştir ![]() 22 Ocak 1974′te Bayrampaşa Cezaevi’nden tahliye edilen Atsız, 1,5 yıllık cezasının 2,5 ay kadarını cezaevinde geçirmiştir ![]() İbnülemin Mahmut Kemal İnal’ın tarifi ile “Atlıyı atından indirecek derecede şiddetli yazılar yazan” Atsız, ateşli ve keskin bir üsluba sahip olması yanında, özel hayatında sakin, kibar, mülâyim, nüktedan ve şakacı idi ![]() ![]() Atsız, 1975 yılının kasım ayının ortalarında hasta olduğundan şüphelenmiş, ancak yapılan muayene ve testler sonucunda bir hastalık bulunamamıştır ![]() ![]() ![]() Yarım asırdır hiç bir kuvvetin Türk milliyetçiliğinin burcundan indiremediği bayraklarından birincisi olan Atsız’a Kurban Bayramı dolayısıyla ziyaret yapmak isteyenler, 13 Aralık 1975 tarihinde Kurban Bayramının ilk günü Kadıköy Osmanağa Câmii’nde son vazifelerini yerine getirdiler ![]() ![]() Türk milliyetçiliğinin öncüsü olan Nihâl Atsız, aynı zamanda güçlü bir Türkolog’tur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nihâl Atsız’n şiirleri “Yolların Sonu” adı ile kitap halinde defalarca basılmıştır ![]() Mekanın Türk Uçmağı olsun Atsız Atam… |
![]() |
![]() |
|