Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efsanesi, yaman

Yedi Yaman Efsanesi

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yedi Yaman Efsanesi




Yedi yaman Efsanesi

Komagene Kralı 1 Antiochus, Nemrut Dağı'nın en yüksek tepesine bir tapınak yapmaya karar verir Kendini en güçlü tanrılarla bir tutup onlarla aynı kategoriye sokmak için Komagene topraklarının en yüksek dağı olan Nemrut'u seçer Burada ölümsüzleşebileceğine ve tanrıların yükseklerde yeryüzüne daha çok hakim olacabileceğini düşünüp, büyük uğraşlar sonunda tapınağın yerini belirler Bu tapınağın kendisi için aynı zamanda bir anıt mezar olarak olarak tasarlanmasını emreder Bu arada görkemli anıt mezarın yeni bir dinin temelini atacağını düşünür

Tapınağın inşaası için yüzlerce heykeltıraş ve binlerce köle görev alır Tapınağı yapacak olan mimar ve heykeltıraşlar bu anıtın bitiminin çok uzun yıllar alabileceğini ve inşaasının çok zor şartlarda gerçekleşebileceğini söylerler Baş mimarlar buranın yılda en fazla üç ay çalışmaya elverişli olabileceğini de eklerler Çünkü diğer aylarda hava soğukluğu kimi zaman -30 dereceyi bile geçmektedir Çalışacak kölelerin bu şartlar altında çok çabuk ölebileceğini, heykeltıraşların soğuktan ellerinin donabileceğini hatta onların taşı oymak için kullandıkları metal keskilerin ellerine yapışabileceğini anlatırlar Aynı zamanda heykel ve anıtlar için yukarıya hiçbir taşın taşınamayacağını, bu iş için ancak dağın zirvesinin oyula oyula şekillenip, malzemenin tamamen buradaki taşlardan olacağını rapor ederler

Komagene Kralı Antiochus, şartların daha fazla zorlanıp tapınağın yapımına bir an önce başlanmasını emreder


Ve tapınağın yapımı başlar Tapınakta tasvir edilecek her tanrı için bir usta heykeltıraş ve en az 10-15 yardımcıyla işe koyulunur
Komagene Kralı Antiochus, heykelinin yapımı için o bölgenin en önemli heykeltıraşlarından, aynı zamanda putperestliğin en güçlü inananlarından biri olan Sorgon'u görevlendirir

Sorgon'un yedi tane oğlu vardır Sorgun, çok acımasız, sabit fikirli, kralına ve inancına oldukça bağlı, diktatör ruhlu, sevgi ve şefkatten uzak, zalim, otoriter bir baba olarak bilinir Yanında oğulları dışında kimseyi çalıştırmaz En zor işleri bile oğullarına yaptırır En tehlikeli işleri ölebileceklerini bile umursamadan onlara verir Sorgon kendi ailesi içinde kurduğu küçük krallığıyla kendini adeta tanrılaştırmış, evinin her tarafını taptığı tanrıların heykelleriyel süsleyip, en ihtişamlı yere de kendi heykelini yaptırmıştır Çocuklarına zorla bu heykellere tapınıp itaat etmelerini ve kendisini ailenin baş tanrısı olarak görmelerini emreder Oğulları bu zulüm ve acımasızlıklara yıllarca korku içinde itaat ederler Fakat bir türlü cesaretlerini toplayıp babalarının bu zulmüne başkaldıramazlar

Yedi oğlundan en küçük olanı Henun diğer kardeşlerine nazaran daha cesur ve daha isyankardır Arasıra abilerine bu anlamsızlıklara karşı başkaldırmaları gerektiğini söylese de buna cesaret edemezler


Tapınağın inşaası başlar, daha ilk ayında yüzlerce köle ve heykeltıraş asistandan kimi yıkılan kayaların altında kalarak kimi de güçsüz düşerek ölmeye başlar Baş mimarlar, Antiochus'a rapor verirken daha büyük kayıpların olacağını söylerler ama o buna aldırmaz Tapınağın yapımı için hiçbir bahaneyi kabul etmeyeceğini bildirir Sorgon, oğullarıyla birlikte Antiochus heykelini büyük bir istek ve keyifle yapmaya devam eder Oğullarının soğuğa ve dev kayaların ağırlığına dayanacak güçleri kalmamıştır Kardeşler her akşam iş bitişinde bir araya toplanıp bu zulmün, özellikle baba zulmünün bitmesi için dileklerde bulunurlar Tanrının gökyüzünde olabileceğini düşünüp gökyüzüne doğru kollarını açıp yalvarırlar Gökyüzündeki tanrının onları görebilmesi için de yedi tane mum yakarlar Yedi kardeşin en küçüğü ve en cesuru olan Henun, her gün kardeşlerini cesaretlendirip, babalarına ve bu anlamsız inanışa karşı ayaklanıp, güçlerini birlikte kullanmalarını önerir Kardeşler, çektikleri bu zulme karşı dayanacak güç ve takatlarının kalmadığına kanaat getirirler ve kardeşleri Henun'un çağrısına uymaya karar verirler Cesaretlenen yedi kardeş planlar yapmaya başlar Henun planını açıklar: "Yakında bu yılın çalışma sezonu bitecek ve evlerimize döneceğiz Babamız bütün cesaretini ve gücünü bu putlardan alıyor Eğer biz bu putları parçalayıp birliğimizi gösterirsek, otoritesinin bozulduğunu ve hiç bir gücünün kalmadığını görecek, bize uyguladığı zulme son verecektir

Çünkü, onun inanıp tanrılaştırdığı bu putların bize bir karşılık veremediğini ve kendilerini bile koruyamadığına şahit olursa babamız bütün gücünü kaybeder"
Kardeşler planlarını yaparlar ve kısa bir süre sonra evlerine dönerler Babaları evde olmadığı bir sırada heykellerin dizildiği büyük odaya girip en başta kendi babaları olan Sorgon'un heykelini parçalarlar ve daha sonra bütün heykelleri Kardeşler bu yaptıklarının büyük bir zafer olduğunu, bu gücü de gökyüzünde bulunan ve onlara ışık saçan tanrılarına borçlu olduklarını düşünürler Tanrılarının onlara verdiği bu güç için evin giriş avlusuna yedi tane mum yakarlar

Zalim baba Sorgon, eve geldiğinde evin avlusunda yanan yedi mum dikkatini çeker Hepsini tekmeleyip, mumları söndürürürken bağırıp çağırmaya başlar O hışımla eve girer ve evin her tarafında parçalanmış heykel parçalarını görünce sinirden deliye döner Oğullarının bunu yapacağını düşünüp her tarafta onları arar, fakat onlar evi çoktan terketmiştir


Yedi kardeş günlerce saklanırlar Sorgon oğullarını bulamayacağını anlayınca bir plan yapmaya karar verir Onlara ulaşabilecek akraba ve oğullarının arkadaşlarına; oğullarını affettiğini, onların haklı olduklarını, kendisini bir gaflet uykusundan uyandırdıklarını, putlar parçalandıktan sonra huzur bulduğunu söyleyip, eve geri dönmelerini ister Yedi kardeş bir süre sonra ikna olup evlerine dönerler Babaları onları affettiğini, onları haklı bulduğunu söyleyip sinsi planını sürdürür Oğullarının acıkmış olabileceğini düşünüp onlar için en güzel yemekleri hazırlattığını ve şereflerine bir ziyafet verdiğini söyleyip sofraya davet eder

Sofraya oturan yedi kardeş yemekleri yemeğe başlarlar Sorgon yemeklere en güçlü zehirleri katmıştır Yemekleri yiyen yedi kardeş anında ölürler Sorgon'un bu zulmü kısa sürede her yerde duyulur Ölen bu yedi kardeşe halk "Yedi Yaman" adını verir, anılarına her yıl yedi mum yakıp anmaya başlarlar Zaman içinde "Yedi Yaman" Adıyaman olarak o şehre isim olmuştur


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.