Prof. Dr. Sinsi
|
Tepegöz ile Basat
Tepegöz ile Basat
Dede Korkut Hikayeleri
Birgün, Oğuz otururken, düşman baskısına uğradı Gece vakti oradan göçtü Beraberindeki Uruz Koca'nın küçük oğlu, yolda düşmüştü Hiç farkında olmadılar Yollarına devam ettiler Yolda kalan bu çocuğu bir aslan alarak götürdü, besledi
Günlerden sonra, Oğuz gene gelip yurduna yerleşti O sırada Oğuz Han'ın atlarına bakan çoban bir haber getirerek dedi ki: "Ormanda bir arslan kükrüyor Uzaktan gördüm, salınarak yürüyüşü insan gibi Atları yakalayıp yatırarak kanlarını emiyor " dedi Çobanın bu sözü üzerine Uruz da Oğuz Han'a: "Hânım, belki göçtüğümüz vakit yolda düşen benim oğlumdur " dedi
Beyler, hemen atlarına bindiler Aslanın yatak yerine geldiler Uruk'un dediği gibi bu, kendi oğlu idi Oğlanı tuttular Uruz, oğlanı alıp evine götürdü Hep sevindiler Ziyafetler oldu Ama oğlan, yine durmadı Aslanın yatağına gitti Bir daha tutup getirdiler
Bunun üzerine Dede Korkut geldi ve: "Oğlum, sen insansın, hayvanlarla düşüp kalkma, gel iyi ata binmeyi öğren İyi yiğitlerle beraber yaşa Büyük kardeşinin adı, Kayan Selçuk'tur Senin adın da Basat olsun " dedi "Adını ben verdim Yaşını Tanrı versin " dedi
Oğuz, bir gün yaylaya gitti Uruk'un bir çobanı vardı Adına "Konur Koca Sarı çoban" derlerdi "Uzun pınar" diye un alan bir pınar vardı O pınara periler konmuştu Ansızın koyunlar ürktü Çoban da bunu keçilerden bilerek onlara kızdı İlerleyince gördü ki, peri kızları kanat kanata vermişler, uçuyorlar Çoban, kepeneğini üzerlerine attı Peri kızlarından birini tuttu
Zaman geçti Oğuz, yine yaylaya gitti Çoban da pınara geldi Yine koyunlar ürktüler Çoban, ilerledi Yerde bir yığın gördü Bu yığın, gittikçe büyüdü Çoban, korktu Bıraktı, kaçtı Urken koyunların pesine düştü
Meğer o zaman, Bayındır Han ile Beyleri gezmeye çıkmışlardı Bu pınarın yanına geldikleri zaman garip bir şeyin yattığını gördüler Etrafını aldılar İçlerinden bir yiğit, ayağı ile bunu tekmeledi Tekmeledikçe yığın büyüdü Uruz Koca da merak etti, atından inerek tekmeledi Fakat mahmuzu dokununca bu yığın yırtıldı ve içinden bir oğlan çıktı Bu oğlanın gövdesi, adam gövdesi gibiydi Ancak tepesinde bir gözü vardı Uruz, bu oğlanı alarak eteğine sardı ve "Han'ım, bunu bana verin, Oğlum Basat ile beraber besleyelim " dedi Bayındır Han da: "Senin olsun " dedi
Uruz, Tepegöz'ü aldı Evine götürdü Bir süt nine getirdiler Kadın, memesini Tepegöz'ün ağzına verdi Oğlan bir emdi, süt ninenin olanca sütünü aldı İkinci emişinde kanını aldı Üçüncüde de canını aldı Birkaç süt nine getirdiler Hepsini böylece öldürdü Baktılar ki olmayacak, "Sütle besleyelim " dediler Günde bir kazan süt yetmezdi Beslediler, büyüdü Gezmeye, oğlan çocuklarıyla oynamaya, oynarken de bunlardan birisinin burnunu, öbürünün kulağını yemeye başladı
Nihayet herkes, onun yüzünden çaresiz kaldı Uruz'a şikayet ettiler, ağlaştılar Uruz, her ne kadar Tepegöz'ü dövdü ise de bu hareketlerini önleyemedi Nihayet evinden kovdu
Bunun üzerine Tepegöz'ün peri olan anası gelerek oğlunun parmağına bir yüzük taktı ve "Oğlum, sana ok batmasın, vücudunu kılıç kesmesin " dedi
Tepegöz, Oğuz ilinden kaçtı Bir yüce dağa vardı Orada yol kesti Adam esir etti Büyük eşkıya oldu Üzerine bir kaç adam gönderdiler Onlar, Tepegöz'e ok attılar; batmadı Kılıç vurdular, kesmedi Hepsini yedi bitirdi Oğuz ilinden bile adam yemeye başladı Oğuz'lar, toplandılar; üzerine yürüdüler Bunu gören Tepegöz, kızdı Bir ağacı yerinden koparıp atarak elli - altmış kişiyi öldürdü
Nihayet Basat, bu Tepegöz'ün üzerine gitti Tepesindeki tek gözüne şiş saplayarak kör etti Bundan sonra da kafasını kesti Bütün Beyler, sevinç içinde kaldılar
Kaynak: "Türk Mitolojisi", Murat Uraz Düşünen Adam Yayınları, İstanbul, Şubat 1992
|