Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biyografijohn, hayatıjohn, john, kimdirjohn, locke

John Locke Kimdir-John Locke Hayatı-John Locke Biyografi-John Locke

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

John Locke Kimdir-John Locke Hayatı-John Locke Biyografi-John Locke



[color= Jhn Locke[/color]



John Locke ( 29 Ağustos 1632 — 28 Ekim 1704) yılları arasında yaşamış İngiliz filozof Locke 18 yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir Düşünce hürlüğünü, eylemlerimizi akla göre düzenlemek anlayışını en geniş ölçüde yayan ilk düşünür olduğu için Avrupa'daki aydınlanma ve Akıl Çağı'nın gerçek kurucusu olarak kabul edilir

John Locke, Bristol yakınlarında, Wrington'da doğdu Kumaş ticareti ile uğraşan bir aileden gelmektedirBabası ticaretle uğraşmak yerine noterliği tercih etmiştir, ibadetle sadelik isteyen Püriten mezhebinin koyu bir tarafçısıydı Locke'un daha sonra öne sürdüğü öğrenim kuramlarında babasının büyük etkisi sezilir Locke yüksek öğrenimini Oxford Üniversitesi'nde yaptı, en çok tabiat bilimleriyle tıp okudu Hayata atıldıktan sonra hem yazar, hem de siyast adamı olarak çalıştı Önce Brendenbur Dükalığı'nda İngiliz elçiliği katibi olarak bulundu İngiltere'ye döndükten sonra da 8 yıl Shaftsbury adın bir İngiliz aristokratının yanında özel hekimlik yaptı 1683'te Shaftsbury'nin Hollandaya kaçmak zorunda kalması üzerine Locke da İngiltereden ayrıldı Ancak 1689'da İkinci İngiliz Devrimi Başarı kazanınca İngiltereye dönebildi

Locke, bütün eserlerinde gelenek ve otoritenin her çeşidinden kurtulmak gerektiğini, insan hayatına ancak aklın kılavuzluk edebileceğini ileri sürer Bu düşünceleriyle Liberalizm'in, tabii bir din anlaşının, Rasyonel Pedagoji'nin öncüsü olmuştur En önemli eserleri' An essay Concerning Human Understanding' (İnsan Anlayış Gücü Üzerine Bir Deneme), 'Some Thoughts Concerning Education' (Eğitimle İlgili Bazı Düşünceler)dir Hükümet üzerine iki deneme adlı eseri vardır Mutlakiyet yönetimlerini ilk sarsan kişi olarak tarihe geçmiştir, mutlakiyet yönetimine açtıgı sarsıntılar sonucunda zamanla derin yarıklar oluşmuştur ve üç büyük devrimin temelleri oluşmuştur İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimlerinin temelini oluşturan filozof olarak akıllara yer etmiştir Doğal hukuk doktrinini savunanlardan biridir


John Locke Felsefesi;

Locke’un temel eserleri, An Essay concerning Human Understanding [İnsan Zihni Üzerine Bir Deneme] ve Two Treatises of Government [Yönetim üzerine İki Deneme]’dir Bilgi görüşleri: Empirist bir bilgi teorisinin temel öğretilerini, yani zihinde doğuş*tan düşünceler bulunmadığı ve bilginin de*neyimden üretildiği ilkelerini mekanik bir gerçeklik görüşüyle birleştiren John Locke modern felsefenin tavrına uygun olarak, felsefesinde öncelikle bilgi konusunu ele almıştır O iİnsan bilgisinin sınırlarına ve kap*samına ilişkin araştırmasında, İnsan zihninde idelerin nasıl ortaya çıktığını araştırır İdelerle de Locke, algı içeriklerini, izlenimleri, tasarımları, düşünceleri, kısacası bilincin tüm içeriklerini, insanın kendisiyle ilgili olarak bilinçli olduğu her şeyi anlar Ona göre, İnsan bilgi sahibi olan bir varlıktır Başka bir deyişle, o insan bilgisini açıklanmak durumunda olmayan, apaçık bir olgu olarak alır


alıntı


Alıntı Yaparak Cevapla

John Locke Kimdir-John Locke Hayatı-John Locke Biyografi-John Locke

Eski 06-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

John Locke Kimdir-John Locke Hayatı-John Locke Biyografi-John Locke



Locke, felsefe tarihindeki ilk deneyci olmamakla birlikte, kendi zamanından beri deneyciliğin ve ondan çıkan her şeyin kurucusu olarak kabul edilmiştir

John locke, (1632 –1704), İngiliz İç Savaşı’nda Parlamentocularla birlikte Krala karşı savaşan Batı İngiltereli bir avukatın oğluydu 1646’da, dönemin belki de en iyi okulu olan Westminster Scholl’a gönderildi Orada yalnızca klasıkleri değil, İbranice ve Arapça da öğrendi Oradan, yeni felsefeyle ve yeni bilimle tanışacağı ve sonunda tıp alanında uzmanlaşacağı Oxford Ünversitesi’ne geçti Sekreter ve danışman düzeyinde devlet işleriyle ilgilenmeye başladı 1667’de Kral II Charles’a karşı parlamentonun başını çeken Shaftesbury Kontu’nun malikanesinde onun, özel doktoru olarak kendisine bir yer ayrıldı; aslında konta başka, özellikle siyasi konularda hizmet verdi

1675-79 arasındaki dört yılı Fransa’da geçirdi Orada Descartes üzerine çalıştı ve çağın büyük zekalarından bazılarıyla ilişki kurdu 1681’de Shaftesbury Kontu hainlikle yargılandı, temize çıktı; fakat hayatından endişe duyduğundan ülkeden kaçarak Honlanda’ya yerleşti İngiltere’de kalan dostları için işler kötü gitmeye başlayınca, Locke da 1683’te İngiltere’den ayrılarak Hollanda’ya gitti 1671’den beri üzerinde çalıştığı şaheseri olan İnsan Anlığı Üzerine Denemesi’nin büyük kısmını Hollanda’dayken İngiliz siyasi sürgünlerinin entrikalarla dolu dünyasının bir parçası oldu Bir Hollandalı olan Orangeli William’ı İngiltere tahtına çıkarma planında, William’a tavsiyelerde bulunanlardan biri de Locke’tu Bu oyun tuttu Kral II James’in yurt dışına kaçtığı 1688 Muhteşem Devrim’in ardından, Şubat 1689’da Hollanda’dan İngiltere’ye gelen Orange Prensesi’nin maiyeti arasında Locke da vardı Prenses, Kral III William ile evlenerek Kraliçe Mary oldu Aynı yıl Locke ilk önemli siyasi eseri olan A Letter concerning Toleration’ı (Hoşgörü Üstüne Mektup) yayımladı Bunu 1690’da Two Treatises of Government (Hükümet Üzerine İki İnceleme) ile 1693’te Some Thoughts concerning Education (Eğitim Üzerine Bazı Düşünceler) izledi Locke, 72’sine kadar yaşadı ve başka konularda da yazdı, ama en etkili yazılarının tümü beş yıldan kısa bir sürede yayımlandı

Locke, felsefeden olduğu kadar pratik işlerden de büyük doyum sağladı ve her iki alanda da beklenmedik ölçüde etkili oldu Hiç evlenmedi, ama çok aşık oldu, çok dost edindi Canlı, cana yakın, nüktedan, akıllı ve mütevazıydı Kişisel ilişkilerinde olsun, siyasette ya da felsefede olsun, kendisini tutarsızlıklara bile sürüklediğinde, sağduyudan hiç ayrılmadı Ona apaçık ve düpedüz doğru görünen (basit olgular dediği) şeyleri inkar etmektense tutarsızlığa düşmeyi yeğledi Bu bakımdan tipik bir İngiliz olmakla birlikte, tamamen Fransız ve özellikle Kartezyen karşıtıdır Bazen gerçeklikle aramızda mesafe koyduğumuzda şeylerle ilgili görüşümüzün çok daha tutarlı olduğuna dair kesin bir sezgisi vardı

Bryan Magee - Felsefenin Öyküsü


tamamen alıntıdır


Alıntı Yaparak Cevapla

John Locke Kimdir-John Locke Hayatı-John Locke Biyografi-John Locke

Eski 06-24-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

John Locke Kimdir-John Locke Hayatı-John Locke Biyografi-John Locke



(1632-1704) — İngiliz filozofu, deneyin, bütün bilginin tek temeli olduğu görüşünü savunan görgücülüğün (empirisme) temsilcisi Anlayış Üzerine Deneme (1690) adlı kitabında, Locke, bilgi sorununun çözümü için deney ilkesine başvurur, doğuştan fikirlerin varlığını yadsır ve bütün tasarımları iki kaynaktan, dış duyu ve iç duyudan çıkartır

Locke, dış duyumları, şeylerin bizim üzerimizdeki etkisi ile açıkladığı ve zamanı için cesurca olan madde (eğer tanrı istemiş olsaydı) düşünebilirdi varsayımını ortaya attığı ölçüde, materyalist görüşte yeralır

Ama ruh ve tanrı fikirlerine —zaten ona göre inan alanına giren bu fikirlere— bağlı kaldığı ölçüde de ikici (yani dualist, dünyayı madde ve ruh halinde bölen) bir düşünürdür ve İngiliz tanrıcılığının gelişmesini başlatır Onun bilgi teorisinin temel özelliği, insan anlayışını "atomlaştırması"dır (atomisation), yani bizim zihnimizi, bir duyumlar toplamı, duyumlardan yapılma bir "mozayik" haline indirger

Bu bilinç mozayiği, atomlaşmış burjuva dünyasını aslı gibi yansıtan bir aynadan başka bir şey değildir Toplumsal siyaset konusundaki anlayışlarında Locke, burjuva çıkarlarının kararlı bir savunucusu olmuştur; liberalizm teorisyeni olarak anayasal monarşiden, tanrıtanımazlığa karşı hoşgörüden yana olmuştur Başlıca yapıtları: Anlayış Üzerine Deneme (1690), Hoşgörü Üzerine Mektuplar (1685-1704)

alıntıdır


Alıntı Yaparak Cevapla

John Locke Kimdir-John Locke Hayatı-John Locke Biyografi-John Locke

Eski 06-24-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

John Locke Kimdir-John Locke Hayatı-John Locke Biyografi-John Locke



[color=Jhn Locke Kimdir-John Locke Hayatı-John Locke Biyografi-John Locke[/color]



İngiliz empirizminin kurucusu olan ünlü filozof 1632-1704 yılları arasında yaşamış olan Locke'un temel eserleri, An Essay concerning Human Understanding (İnsan Zihni Üzerine Bir Deneme) ve Two Treatises of Government (Yönetim üzerine İki Deneme)'dir
Bilgi görüşleri: Empirist bir bilgi teorisinin temel ögretilerini, yani zihinde doğuştan düşünceler bulunduğunu ve bilginin deneyimden üretildigi ilkelerini mekanik bir gerçeklik görüşüyle birleştiren John Locke modern felsefenin tavrına uygun olarak, felsefesinde öncelikle bilgi konusunu ele almıştır O insan bilgisinin sınırlarına ve kapsamına ilişkin araştırmasında, insan zihninde idelerin nasıl ortaya çiktigini araştırır İdelerle de Locke, algı içeriklerini, izlenimleri, tasarımları, düşünceleri, kısacası bilincin tüm içeriklerini, insanın kendisiyle ilgili olarak bilinçli olduğu herşeyi anlar Ona göre, insan bilgi sahibi olan bir varlıktır Başka bir deyişle, o insan bilgisini açıklanmak durumunda olmayan, apaçık bir olgu olarak alır
Bilmek ise, zihinde birtakım idelere sahip olmaktan başka bir şey değildir Doğuştancılığa karşi çikan Locke, insanın bilgiye temel olan malzemeyi sonradan deneyim yoluyla kazandığını söyler Onun deyimiyle karanlık bir oda olan insan zihnine ışık getiren tek pencere, deneyimdir Bilginin kaynağı konusunda empirist olan Locke, biri dış deneyim, diğeri de iç deneyim olmak üzere, iki tür tecrübe bulunduğunu söyler Bunlardan birincisinde, yani dış deneyimde, insan beş duyu yoluyla dış dünyadaki şeyleri tecrübe eder; insan zihni, Locke'a göre, burada tümüyle alıcı olup, pasif durumdadır İkincisinde, yani refleksiyon veya içebakışta ise, insan varlığı, kendi zihninde, kendi iç dünyasında olup bitenleri tecrübe eder İnsan zihnindeki tüm ideler, işte bu iki kaynağın birinden ya da diğerinden gelir
İnsan zihnindeki tüm ideler, İngiliz empirizminin kurucusu olan Locke'a göre, basit ideler ve kompleks ideler olmak üzere, iki başlık altında toplanabilir Bu ayırım, Locke'a zihnin tümüyle pasif olduğu durumlarla aktif olduğu durumları birbirlerinden ayırma imkanı verdiği için, önemli bir ayırımdır Basit ideler, dış dünyadaki cisimlerin ve onların niteliklerinin duyu-organlarımız üzerindeki etkisi sonucunda, duyularımız aracılığıyla kazanılmış olan idelerdir İnsan zihni bu basit ideleri birbirleriyle çesitli şekillerde birleştirdiği zaman kompleks idelere sahip olur Locke'a göre, insan zihni basit ideleri biriktirdikten sonra, onları birbirlerinden ayırt eder, birbiriyle karşilaştırır ve birbiriyle çesitli şekillerde birleştirir Locke, insanda yeni bir ide icad etme gücü olmasa bile, insan zihninin kompleks ideleri meydana getirirken tümüyle aktif durumda bulunduğunu söyler Ona göre, basit ideler kompleks idelerden hem psikolojik ve hem de mantıksal bakımdan önce gelmek durumundadır
İnsan zihni, Locke'a göre, belli şekillerde faaliyet gösterir İnsan zihninin bu faaliyetleri ise, sırasıyla algı, bellek, ayırd etme ve karşilaştırma yetisi, birleştirme ve soyutlamadır Bu yetilerden en önemlilerinden olan birleştirme yetisi söz konusu olduğunda, insan zihni sahip olduğu basit ideleri bir araya getirir ve bu ideleri birleştirerek kompleks ideler meydana getirir Soyutlamada ise, insan zihni genel kavramları gösteren genel sözcüklere yükselir Varolan herşey, Locke'a göre, bireyseldir Bununla birlikte, insan varlığı çocukluktan yavaş yavaş çikarken, insanlarda ve şeylerdeki ortak nitelikleri gözlemler
Locke, bilginin söz konusu yetilerin algı yoluyla kazanılan basit ideleri işlemesinin sonucunda ortaya çiktigini savunur Ve bilgi, idelerin birbirleriyle olan bağlantısına ve uyuşmasına ya da birbirleriyle uyuşmayıp, birbirlerini kabul etmemelerine ilişkin algıdan başka bir şey değildir Locke'a göre, ideler arasında dört tür bağıntı vardır ya da ideler birbirleriyle dört bakımdan uyuşur 1 Özdeslik, 2 İlişki, 3 Birlikte varoluş ya da zorunlu bağıntı ve 4 Gerçek varoluş
Locke, özdeslikten söz ettiği zaman, bir idenin ne olduğunun ve onun başka idelerden olan farklılığının bilincinde olmayı anlar Burada söz konusu olan bilgi, her idenin kendi kendisiyle aynı olduğunu, her ne ise o olup, tüm diğer idelerden farklı olduğunu bilmekten oluşur Bu bilgi, idelerimizden her birinin (örnegin, ağaç, masa, beyaz, kare, üçgen vb idelerinin) tam olarak neyi içerdiğinin ve onun farklılıklarının (örnegin, beyazın siyah olmadığının, bir karenin daire olmadığının) bilgisidir Buna karşin, ilişkiden söz ederken Locke, idelerimizden bazılarının diğer idelerle bazı bakımlardan ilişkili olduğu olgusuna dikkat çeker Buna göre, beyaz ve kırmızı arasında, üçgenlerle yapraklar arasında söz konusu olmayan bir ilişki vardır; yine, bir ağaçla bir sandalye arasında, bir doğruyla bir bulut arasında söz konusu olmayan bir ilişki vardır
Birlikte varoluş ya da zorunlu bağıntıdan söz ettiği zaman da, Locke kompleks bir idenin, örnegin bir sandalye idesinin, bir sandalyeyi düşündüğümüz zaman birlikte düşündüğümüz çok sayıda basit idenin birleşiminden oluştuğu olgusuna dikkat çeker Burada söz konusu olan bilgi, belli bir kompleks ide gündeme geldiği zaman, hangi basit idelerin söz konusu kompleks idenin ayrılmaz parçaları olduğunun bilgisidir Locke dördüncü kategoriye, yani gerçek varoluşa geldiği zaman, idelerin birbirleriyle olan bağıntılarından çok, dış dünyadaki bir şeyle olan bağıntılarının bilgisinden söz eder Şimdiye dek olan bilgi türleri yalnızca kavramsaldı, ilk kez bu dördüncü bilgi türüyle varoluşla ilgili olan bir bilgiye ulaşilır Başka bir deyişle, burada söz konusu olan bilgi, bir ideyle uyuşan gerçek bir varlığın bilgisidir
Locke bu dört bilgi türüne ek olarak, insan için bu bilgi türlerine sahip olmanın üç farklı yolunun bulunduğunu söyler; bunlar sırasıyla sezgi, kanıtlama ve duyumdur Bilgimizin kapsamı söz konusu olduğunda, Locke gerçek bilgiye sezgi ya da kanıtlama yoluyla ulaşildığına inandığı ve kanıtlama ya da sezginin kendilerine dayandığı idelere birtakım sınırlamalar getirdiği için, bilgimizin kapsamının oldukça sınırlı olduğunu savunmak durumunda kalmıştır Özdeslik ya da farklılık bağıntısı söz konusu olduğunda, Locke'a göre, bizim tüm açık idelerimizin kendi kendileriyle aynı ve başka idelerden farklı olduklarına ilişkin olarak sezgisel bilgimiz vardır
İlişki söz konusu olduğunda ise, burası bilgimizin çok büyük bir parçasını meydana getirmekle birlikte, bu bilgi de idelerin birbirleriyle olan ilişkileriyle ilgili kanıtlamalarla sınırlanmıştır İdeler arasındaki karşilıklı bağıntılara ve içerme ilişkilerine dayanan bu bilgi, yalnızca kavramsal bir bilgidir Bu alandaki doğrular matematiğin doğrularıyla, günümüzde analitik olarak doğru olduğunu söylediğimiz önermelerden oluşur Ancak bu doğrular, yalnızca idelerimiz arasındaki ilişkilerle ilgili olan doğrular olduğu için, bize hiçbir zaman idelerimizden bağımsız olarak varolan bir şeyin bilgisini veremezler
İdelerimizin birlikte varoluşu ya da idelerimiz arasındaki zorunlu bağıntıya gelince, Locke bilgimizin kapsamının burada daha da daraldığını savunur Biz, birçok basit idenin birlikte ortaya çiktigini, belirli bir türden olan kompleks bir şeye ilişkin idemizin belirli basit idelerden oluşan bir toplamı içerdiğini gözlemleyebiliriz, fakat bu idelerin zorunlu olarak birbirlerine bağlanıp bağlanmadığını bilemeyiz Locke'a göre, ikincil bir nitelikle söz konusu niteliğin kendilerine bağlı olduğu birincil nitelikler arasında, insan tarafından keşfedilebilir olan zorunlu bir bağlantı yoktur Biz bir nesnenin şeklinden ve ebatlarından yola çikarak, onun belli bir renge ya da tada sahip olduğunu hiçbir zaman söyleyemeyiz
İdelerimizin birlikte varoluşu ya da idelerimiz arasındaki zorunlu bağlantıya ilişkin bilgimiz deneyimin kapsamına bağlı olduğundan, idelerimiz arasındaki zorunlu bağlantıları saptarken, sezgi yoluyla da kanıtlama yoluyla da pek ilerilere gidemeyiz Ve doğa bilimlerinin genel önermeleri farklı ideleri birbirlerine bağladıkları için, gerçek anlamda genel bir bilgi olmanın çok uzağında kalır Zira, bu bilimlerin birbirine bağladığı ideler arasında zorunlu bir bağıntının olup olmadığı, sezgi yoluyla da kanıtlama yoluyla da kavranamaz
Gerçek varoluş söz konusu olduğunda, bilgimiz kapsamı daha da daralır Locke'a göre, biz sezgi yoluyla kesin olarak yalnızca kendimizin varolduğunu biliriz Kanıtlama yoluyla ise, Tanrı'nın gerçek varoluşunu kanıtlarız Bir de duyusal bilgiyle, duyularımıza sunulmuş olan nesnelerin varolduğunu biliriz Bununla birlikte, kesin olmayan duyusal bilgi, bize gerçek bir bilgi veremez, çünkü bu bilgi herşeyden önce şimdi duyularımıza sunulmuş olan nesnelerle sınırlanmış olup, şimdi ve burada mevcut olan tikel nesnelerin ötesine geçemez İkinci olarak, duyusal bilgi yoluyla, bizim dışımızdaki nesnelerin varolduğunu bilsek bile, Locke'a göre, bu nesnelerin gerçek doğalarına ilişkin olarak pek fazla bir bilgimiz olamaz
Demek ki, Locke;
1 dolayımsız olarak bilincinde olduğumuz şeylerin, nesnelerin bizatihi kendileri değil de, zihinlerimizdeki ideler olduğunu, 2 idelerimizin tecrübeden türetilmek durumunda olduğunu, aksi takdirde anlamlı bir içerikten yoksun olacağını ve 3 genel bir önermenin sezgisel bakımdan ya da kanıtlama yoluyla kesin olmadıkça, gerçek anlamda bir bilgi olamayacağını kabul ettiği için, bilgimizin kapsamını oldukça daraltır O, bir empiristtir ve dolayısıyla bilgide deneyime önem verip, empirik olmayan ilkelerden türetilmiş mantıksal bir sistemin bize gerçekliğin resmini hiçbir şekilde veremeyeceğini kabul eder
Locke, bundan başka zihnimizde olan şeylerin, nesnelerin kendileri değil de, nesnelerle olan gerçek ilişkilerini hiçbir zaman bilemeyeceğimiz ideler olduğunu savunduğu ve neyin bilgi sayılıp neyin bilgi sayılamayacağı konusunda, hayli yüksek bir kesinlik ölçütü öne sürerek, yalnızca sezgi ya da kanıtlama yoluyla elde edilen bilgiyi kesin bilgi olarak gördüğü için, empirik ve bilimsel bilginin gerçek anlamda bilgi olamayacağını dile getirir
Dine Dair Görüşleri: Dinle bağlamında, Locke Hıristiyanlığın ahlaki boyutunu vurgulamaya özel bir önem atfeder ve kutsal kitapta bulunan ahlak kurallarının aklın keşfettiği kurallarla tam bir ahenk içinde olduğunu belirtir Akılla inanç arasındaki ilişkiler üzerinde de duran filozof, hem akıl ve hem de vahiy yoluyla keşfedilen hakikatler bulunduğunu öne sürerken, akılla çelisen hakikatler söz konusu olduğunda, bu doğruların, onların kaynağında vahyin bulunduğu söylense bile, hiçbir şekilde kabul edilmemesi gerektiğini savunur Buna karşin, akılla ne örtüsen ne de çakisan hakikatlere gelince, Locke bunların gerçek dinin özünü meydana getirdiğini öne sürer Fakat Locke aklın burada bile vazgeçilmez bir rol oynadığını vurgular: Akıl bir şeyin vahiy olup olmadığına karar vermeli ve vahyi ifade eden sözcüklerin anlamlarını incelemelidir Ona göre, akıl her konuda nihai yargıç ve yolgösterici olmalıdır O Hıristiyanlığın özünde pek az temel ve onsuz olunamaz inanç parçası bulunduğunu söylerken, mezhepler arasındaki çatismalara şiddetle karşi çikmis ve dini hoşgörüyü engelleyecek hiçbir şey bulunmadığını belirtmiştir Bu bağlamda, ona göre, dinin görevi insan ruhunu günahtan, kötülüklerden; hükümetin görevi ise bireyin yaşam, özgürlük ve mülkiyet haklarını korumaktır
Siyaset Felsefesi: Locke siyaset felsefesi alanındaki görüşleri bakımından da önemli bir filozoftur O, mutlakiyetçiliğe şiddetle karşi çiktigi ve güçler ayrılığını hararetle savunduğu için, liberalizmin kurucusu olarak görülmektedir Meşruti bir monarşiden yana olan ve toplumun bir sözleşme temeline dayanması gerektiğini savunan Locke, insanların hukuğun veya iktidarın sağladığı avantajlardan yoksun olarak birlikte yaşadıkları hipotetik bir doğa hali düşüncesinden yola çikmistir Böyle bir doğa halinin dezavantajları, insanların hukuğun ve devletin yönetimi altına girmeleri için bileyerek ve isteyerek bir sözleşme yapmalarını fazlasıyla haklı kılar Toplumsal sözleşmenin amacı, düzeni ve yasayı ihdas etmek, doğa halinin belirsizliklerini ortadan kaldırmak ve bireyin haklarını koruyacak kurumları yaratmaktır


alıntıdır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.