Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ali, ertekin, ozanlarımız

Ozanlarımız - Ali Ertekin

Eski 06-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ozanlarımız - Ali Ertekin



Ali Ertekin

Felek ile şu cihanı bölüştük
Saray aldı hanı bana bıraktı
Yer yüzünü adım adım dolaştık
Zevki aldı gamı bana bıraktı

Ertekin der felek sen de yanasın
Benim gibi aralarda kalasın
Şu dünyanın bütün zevk ü safasın
Kendi aldı derdi bana bıraktı



1929 yılında Başören köyünde doğmuştur Esef’le İslim Hanım’ın oğludur Ailesi, yüz yıl kadar önce dedesinin babası Malatya’nın Arapkir ilçesinin Eğinir köyünden gelip Çamoğa ve Gölören’e yerleşmiş, burada zenginlerin yanında çalışmış, dolayısıyla mal-mülk sahibi olamamıştır Daha sonra Başören’e yerleşmiştir Babası Esef, İstiklâl Savaşı gazisi olup, savaş sonrası üç çocuğuyla kimsesiz kalan ağabeyinin dul kalan karısı İslim’le evlenmiştir Esef’in bu evlilikten üç çocuğu olmuştur Ali, üçüncü çocuktur Elinden hemen her iş gelebilen Esef, geçinebilmek için bütün gayretiyle çalışmasına rağmen ailesini bir türlü refaha kavuşturamamıştır Kız çocukları evlenir, üvey ağabeyi gurbete gider, annesi vefat eder Babası mecburen dul bir kadınla evlenir

İçi okuma aşkıyla dolu olan Ali, köylerinde okul olmadığı için Şahin köyüne gidip ilkokulu orada okumuş ve birincilikle mezun olmuştur Ortaokulu okumak için Divriği’ye gitmiştir Ne var ki, bu sırada gözlerinden rahatsızlık başlamıştır 1946 yılında tedavi için Elazığ’a gitmişse de gözünün kapanmasına engel olamamıştır Daha sonra İstanbul Bakırköy’de ameliyat olmuş, diğer gözünü de burada kaybetmiştir Sonra babasını kaybetmiş; analığı da evi terk etmiştir Hayatta kendisine bakacak kimsesi kalmayan ve doğduğundan beri bir türlü yüzü gülmeyen Ali böylelikle konu-komşunun eline kalmıştır Otuz yaşlarındayken bu defa cüzzama yakalanınca da kendisini tam anlamıyla çileli bir hayatın içine bulmuştur Uzun süre İstanbul’da, yirmi sene kadar da Elazığ’da ruh ve sinir hastalıklarından dolayı tedavi görmüştür Halen yakınları ve yardımsever insanların desteğiyle çileli hayatına devam etmektedir

Şiire ve saza küçük yaşlarda başlamıştır İçinde bulunduğu acılı hayat, şiire yönelmesine sebep olmuştur Şiir tekniği oldukça iyidir ancak saz çalmamıştır Başta dert ve kader olmak üzere hemen her konuda şiiri vardır Hakkında kitaplar yazılmış olan Ali, şiirlerinde Ertekin mahlasını kullanmıştır Eserleri; Âşık Ali Ertekin, Çile Pınarı (Sivas, 1968), / Ali Ertekin, Yaşamak Güzel Ama, Ankara, 2001 *

2004 yılı mart ayı sonunda vefat etmiştir

Yrd Doç Dr Doğan Kaya
Çamşık Ozanları
Çamşık Hüseyin Abdal Derneği Yayınları


Eserlerinden bazıları:

KURTAR BENİ

Ey Allah’ım bin bir ismin hakkı için
Kurtar beni On ik’İmam aşkına
Ben bir kulum çoktur günahım suçum
Kurtar beni On ik’İmam aşkına

Muhammed’i ismin ile yazdırdın
Arş-a’lâda ceylan edip gezdirdin
Derdi verdin beni candan bezdirdin
Kurtar beni On ik’İmam aşkına

Şah Ali’ye verdin bunca kuvveti
Çoktur onun kerameti hizmeti
Çok çektirdin bana derdi mihneti
Kurtar beni On ik’İmam aşkına

İmam Hasan buyurmuştur fermanı
Şah Hüseyin Kerbelâ’nın kurbanı
Yetmez midir gönder bana dermanı
Kurtar beni On ik’İmam aşkına

İmam Zeynel Kerbelâ’da ağladı
Kâfir Yezit kollarını bağladı
Bu dert benim yüreğimi dağladı
Kurtar beni On ik’İmam aşkına

İmam Bakır cananını bilirim
Sabrederim daim şükür kılarım
Çeke çeke ben bu dertten ölürüm
Kurtar beni On ik’İmam aşkına

İmam Cafer Musa Kâzım cânânı
Asla sizden kesmiyorum gümanı
Bitmedi mi bu çilemin zamanı
Kurtar beni On ik’İmam aşkına

İmam Rıza, Taki, Naki, Askeri
Mehdi Resul cümlesinin serveri
Derdi verdin ettin beni serseri
Kurtar beni On ik’İmam aşkına

Gözüm aldın dünya oldu bana dar
Ben bir kulum yalvarmaya hakkım var
Eyup muyum sabrederim bu kadar
Kurtar beni On ik’İmam aşkına

Ertekin der Yaradan’a sözlerim
Gece gündüz sinek gibi sızlarım
Medet Mürvet sizden derman gözlerim
Kurtar beni On ik’İmam aşkına


ÇAMŞIHI

Issız gezdim Çamşıhı’nın köyleri
Issız çöle dönmüş güzel Çamşıhı
Hiç kimseye benzemezdi soyları
Yaşlıların yurdu olmuş Çamşıhı

Her ev köşesinde iki ihtiyar
Oturmuşlar birbirine dert yanar
Misafirle dolup taşan odalar
Baykuşlara mesken olmuş Çamşıhı

Fakir zengin çoğu köyü terk etmiş
Ankara İstanbul her yere gitmiş
Kimi evler bomboş kimisi çökmüş
Yıkık viraneye dönmüş Çamşıhı

Koyunsuz sığırsız kalmış yaylalar
Ağaçlar kurumuş susuz çayırlar
Ekilmemiş harıs kalmış tarlalar
Her tarafın mera olmuş Çamşıhı

Ertekin’im gören sana hayrandı
Günlerimiz sanki düğün bayramdı
Sende aydın ozan güzel kaynardı
Nerde kaldı o günlerin Çamşıhı


BENİM YARİM

Hele bakın nazlı yare maşallah
Selvi boylu bir incecik bel de var
Şu cihanda benzeri yoktur billah
Sarılmaya kulaç gibi kol da var

Ok kirpiği kalem gibi kaşı var
Elâ gözü inci gibi dişi var
On sekize yeni değmiş yaşı var
Sohbet için bülbül gibi dil de var

Saçı benzer turnaların teline
Kına yakmış tombul beyaz eline
Aynı benzer has bahçenin gülüne
Yanağında bir tomurcuk gül de var

Âşık oldum sana inan sözüme
Şöyle biraz başın koy da dizime
Doya doya bakam güneş yüzüne
İnkâr etme herhal sende bal da var

Ertekin der yarim gayet sürmeli
Bakın gelir ne kadar da edalı
Fiyatı da şu dünyanın bedeli
Doğru söylen böyle güzel nerde var


SEVGİLİ

Sevgilimi anlatayım sizlere
Selvi boyu ince gayet ince beli var
Âşık oldum o sürmeli gözlere
Tatlı sohbet bülbül gibi dili var

Alnı vardır yaylalara benziyor
Kalem kaşlar fermanları yazıyor
Ok kirpikler bu sinemi eziyor
Şöyle baksa acınacak hali var

Kud(u)retten gözlerinin sürmesi
Burnu vardır sanki Bağdat hurması
Yanakları Gümüşhane elması
Dudaklarda çok süzülmüş balı var

Gerdanına inci mercan takıyor
Ağ göğsünden ab-ı zemzem akıyor
Şeftaliler burcu burcu kokuyor
Meyve dolu bahçe bağı gülü var

Saçı benzer turnaların teline
Mor belikler inmiş ince beline
Kına yakmış tombul beyaz eline
Sarmak için çok kuvvetli kolu var

Bahane yok bu sevgili yarime
Yedi dağın çiçeğine gülüne
Ertekin’i bıraksalar haline
Bu yar için ölmenin de yolu var


PİRELER

Sanki heyet kurulmuştu bu gece
Bu gün beni uyutmadı pireler
Herhal çarktan yeni çıkmış iğneler
Bu gün beni uyutmadı pireler

Üç-beş tane ayağımda geziyor
Biri der ki düztabana benziyor
Bir tanesi hayır diye yazmıyor
Bu gün beni uyutmadı pireler

Bir grup da bacaklarda dolaşır
Bir tanesi iğne dürter uğraşır
Romatizma var mı diye çalışır
Bugün beni uyutmadı pireler

Biri geldi göbeğimde duruyor
Ellerini her tarafa sürüyor
Apandisit fıtık var mı arıyor
Bu gün beni uyutmadı pireler

Bir tanesi elin koydu nabıza
Birkaç tane hemen çıktı omuza
Sanki dersin modul dürter camıza
Bu gün beni uyutmadı pireler

Bir tanesi gelip baktı kalbime
Beş-on tane oturdular sineme
Biri gelir iğne dürttü çeneme
Bu gün beni uyutmadı pireler

Biri çıktı ince belde duruyor
Tık tık vurup kulağını veriyor
İçerimde hastalık mı arıyor
Bu gün beni uyutmadı pireler

Biri kodu koltuğuma derece
Biri sıktı yanağımı kibarca
Biri girdi kulağıma gizlice
Bu gün beni uyutmadı pireler

Biri tuttu bileğimden sıkıca
Canım yandı enjektörü sokunca
Başım döndü damardan kan çekince
Bu gün beni uyutmadı pireler

Ertekin der çaresini bilirdim
Param olsa Diazonel alırdım
Yatağıma birkaç pompa vururdum
Daha bana dokunmazdı pireler


DELİ GÖNÜL

Ben de şaştım bu gönlüme
Karakışta yaz istiyor
Bir cura geçmez elime
Dokuz telli saz istiyor

Kimseler yüzüne bakmaz
Evinden dışarı çıkmaz
Yatağından asla kalkmaz
Cemaatten söz istiyor

Söz ediyor nazlı yarden
Konuşmaya aciz dilden
Güzel kızdan gelinlerden
Cilve ile naz istiyor

Sözlerimde garazım yok
Bir dönümlük arazim yok
Evimde bir horozum yok
Meze ile kaz istiyor

Ertekin’im gözüm görmez
Kimse bana gönül vermez
Deli gönül halden bilmez
Bir kınalı kız istiyor BANA BIRAKTI

Felek ile şu cihanı bölüştük
Saray aldı hanı bana bıraktı
Yer yüzünü adım adım dolaştık
Zevki aldı gamı bana bıraktı

Kendi aldı şehir yayla dağları
Türlü meyve dolu bahçe bağları
Davar buğday peynir sebze bağları
Mısır darı unu bana bıraktı

Bana verdi sonbaharı güzleri
Kendi aldı ilkbaharı yazları
“Vermem” dedi güzel gelin kızları
Kızdı koca karı bana bıraktı

Gelmiş idi hayat bölme sırası
Sıhhat neşe mesut yuva safası
“Bunlar” dedi “hep anamın mırası”
Kendi aldı zârı bana bıraktı

Ertekin der felek sen de yanasın
Benim gibi aralarda kalasın
Şu dünyanın bütün zevk ü safasın
Kendi aldı derdi bana bıraktı


HAYRET

Aman dostlar nerde kaldı
Bir ay oldu zam gelmedi
Yoksa uykuya mı daldı
Bir ay oldu zam gelmedi

Hava deniz karada mı
Kasap bakkal kirada mı
Dolar markta dinarda mı
Bir ay oldu zam gelmedi

Taşıtlarda petrolde mi
Lokanta otel handa mı
Yoksa çıktı da yolda mı
Bir ay oldu zam gelmedi

Peynir yağ sebze ette mi
Mağaza etikette mi
Bakanlıkta pakette mi
Bir ay oldu zam gelmedi

Ertekin’im buna şaştı
Aradan çok zaman geçti
Yoksa radara mı düştü
Bir ay oldu zam gelmedi


FELEK

Felek bana bir ok vurdu
Kırdı belimi belimi
Bilmem bana düşman m’oldu
Çekmez elini elini

Gözyaşımı eyleyemem
Figan edip ağlayamam
Dertlerimi söyleyemem
Tutar dilimi dilimi

Yüreğimde yaram çoktur
Bu vurduğun zehir oktur
Merhamet insafın yoktur
Görmez halimi halimi

Dert elinden yandı canım
Yaralardan akar kanım
Sakatlandım perişanım
Vermez ölümü ölümü

Ertekin der nasıl edem
Kanlı yaşlar doldu didem
Gözüm görmez nere gidem
Göster yolumu yolumu


ÇALIŞ KARDEŞİM

Birgün konuşmuştum amele beyle
Dedim: “İşin nasıl?” Dedi ki: “Böyle
Dedim: “Bir şey sorsam?” Dedi ki: “Söyle
Dedim: “Tahsil var mı?” Dedi ki: “Yok yok

Dedim: “Memleketin?” Dedi ki: “Zara
Dedim: “Yevmiyen?” Dedi ki: “Yirmi lira
Dedim: “Evin var mı?” Dedi ki: “Kira
Dedim: “Bekar mısın?” Dedi ki: “Yok yok”

Dedim: “Şehirde misin?” Dedi ki: “Köy”
Dedim: “Zengin misin?” Dedi ki: “Ney?”
Dedim: “Ağa mısın?” Dedi ki: “Vay!”
Dedim: “Tarlan var mı?” Dedi ki: “Yok yok

Dedim: “Kaç nüfussun?” Dedi ki: “On
Dedim: “İşin çok mu?” Dedi ki: “Son
Dedim: “Ne yiyeceksin?” Dedi ki: “Zam
Dedim: “Sigortalı mısın?” Dedi ki: “Yok yok

Dedim: “Almanya’ya…” Dedi ki: “Hıllet
Dedim: “Yazılsana” Dedi ki: “Rüşvet
Dedim: “Darıldın mı?” Dedi ki: “Sen git
Dedim: “Dayın var mı?” Dedi ki: “Yok yok

Dedim: “Başka iş bul” Dedi ki: “Cahilim
Dedim: “Torpil yaptır” Dedi ki: “Sefilim
Dedim: “Patron nasıl?” Dedi ki: “Çok zalim
Dedim: “Çaresi ne?” Dedi ki: “Yok yok

Dedim: “Bu hayat mı?” Dedi ki: “Kahır
Dedim: “Köyüne git” Dedi ki: “Hayır
Dedim: “Ertekin’in?” Dedi ki: “Şair
Dedim: “Tanır mısın?” Dedi ki: “Yok yok


EYVAH

Ne hayaller kuruyordum
Kocamışım haberim yok
Kendimi genç sanıyordum
Kocamışım haberim yok

Öksürdükçe ağrır döşüm
Tıkanır çıkmaz nefesim
Nerde kaldı o gür sesim
Kocamışım haberim yok

Hep ağardı saçım başım
Ağzımda kalmadı dişim
Anca oldu elli yaşım
Kocamışım haberim yok

Rüzgâr esse üşüyorum
Çabuk gitsem düşüyorum
Baston gözlük taşıyorum
Kocamışım haberim yok

Güya Ali Ertekin’im
Topraklar başıma benim
Gencim diye öğünürüm
Kocamışım haberim yok


MİRASIM

Öldüğümde baykuş dostum sorarsa
Viran bağlar solmuş yaprak gül benim
Varisimdir mirasıma konarsa
Kuru ağaç boynu bükük dal benim

Kurtulmadım şu kaderin kışından
Anlatamam neler geçti başımdan
Sel misali gözlerimin yaşından
Coşan ırmak akan dere göl benim

Dertli dertler dolaşırım dillerde
Bütün ömrüm geçti gurbet ellerde
Ağlayarak nice gezdim yollarda
Göz yaşımdan çamur olan yol benim

Ertekin der can tatlıdır bezilmez
Anlımdaki kara yazı bozulmaz
Çilem çoktur kalem ile yazılmaz
Şu dünyada çok dert çeken kul benim


BEN OLDUM

Derdim çoktur dostlar beni kınaman
Mansur gibi darda kalan ben oldum
Duman çöktü gözlerime göremem
Tipi boran karda kalan ben oldum

Benim için yaratılmış dert çile
Kimse bilmez neler çeker bu sine
Ömrüm geçer bütün ahüzar ile
Bülbül gibi zarda kalan ben oldum

Ertekin’im çile akan pınarım
Kışın akar Ağustosta donarım
Ah çektikçe ateş saçar buharım
Kerem gibi narda kalan ben oldum


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.