Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
emrah, ercişli, ozanlarımız

Ozanlarımız - Ercişli Emrah

Eski 06-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ozanlarımız - Ercişli Emrah



Ercişli Emrah

Seherde uğradım ben bir güzele
Dedim sarhoş musun söyledi yoh yoh
Ağ elleri boğum boğum kınalı
Dedim bayram mıdır söyledi yoh yoh






Dedim sırma nedir dedi telimdir
Dedim İnce nedir dedi belimdir
Dedim Emrah nedir dedi kulumdur
Dedim satar mısan söyledi yoh yoh


Hayatı 'bir masalın sisli, görüntüleri arasında gömülü kalan Ercişli Emrah, Erzurumlu Emrah'la karıştırılmıştır XVII Yüzyılın ilk yarısında yaşadığı sanılan Ercişli Emrah, Erciş kafesine bağlı bir Karakoyunlu köyü olan Egans'ta doğmuştur Erciş kalesinin başbuğu Miroğlu'nun sazcısı Aşık Ahmet'in oğludur

Genç yaşta Miroğlu'nun kızı Selvihana aşık olarak sevgilisinin ardından İran ve Azerbaycan'ın batı kesimlerini gezmiş, gördüklerini duru bir Türkçe ile anlatmıştır

Emrah ile Selvihan hikayeleri Doğu ve Güney Anadolu'da birbirinden farklı beş ağızda söylenmektedir Bu ağızları karşılaştıran Ali Saraçoğlu aşağıdaki belirlemeleri yapmaktadır:

Emrah ile Selvihan hikayesinin Erzurum ağzı yedi, Erciş ağzı Emrah ile Selvihan hikayesi ise başlıca on parçaya bölünebilir

Aşk, her iki ağızda da bir nevruz sabahı başlar Emrah, Çelebibağı (Ercişin 5 kilometre batısında, Van gölü sahiline kurulmuş tarihi bir köy) yöresinde Şeker bulağının üstünde, uyurken pir elinden pir dolusu bade içerek Selvihana aşık olur

Erzurum anlatışında sevenler Emrah, Şah Abbas, Tiflis hakimi Kuğu Han'ın oğlu Mirze Ali, Sevilen: Selvi, Aldatıcı Kuğuhan ve Selvi'nin kardeşleri, Yardımcı: Yağıp Han, Selvi'nin tayası Nazlı, Emrah'ın babası Aşık Ahmet'tir

Erciş anlatışında Selvi'nin kardeşleri yoktur

Gaziantep anlatışında (Ali Rıza Yalgın derlemesi) Aşık Ahmet Erciş'e hariçten gelir Selvi İran padişahının kızıdır Emrah, Erciş'te bade içerek İran'a Selvi'yi aramaya gider Hikayenin kahramanları Emrah, Selvi, Aşık Ahmet, Serverşah, Acemşah, Haramiler başı Ahmet Turan'dır

Erciş anlatışı ile Gaziantep anlatışının birlik motifi, Emrah'ın esirliğidir Gaziantep anlatışında Emrah Haramiler başı Ahmet Turan'ın, Erciş anlatışında ise Ağrı dağında bir mağarada Kurtlarının başının elinde uzun zaman esir olarak kalır

Erciş anlatışında "Selvi" adı "Selbihan" olarak geçer

Erciş ve Erzurum anlatışlarının birleşik motifi önceleri Selbihan-Selvihan'ın aşık olan Şah Abbas'ın, sonradan Emrah'ın ve sevgilisinin koruyucu ve kurtarıcıları oluşudur Yedi, parçaya bölünebilen Erzurum anlatışının ikince ve üçüncü kısımlarında Emrah üç defa hasım aşıklarla meydanlaşır

1- Erciş'te Miroğlu'nun sarayında babası Aşık Ahmet'le

2- Horasan'da Hasan Han'ın divanında Lezgi Ahmet'le
3-İsfahan'da Şah Abbas'ın huzurunda Aşık Abbas'la Emrah, bu üç meydanlaşmada da hasımlarını mat ederek sazlarını almaktadır

Ali Rıza Yalgın derlemesinde Emrah, Koca Aşık ve Servarşah ile meydanlaşmakta, her ikisini de mat etmektedir

Bu iki hikayede ve şiirlerinde Divan tesiri yok denecek kadar azdır Emrah ile Selbihan hikayesinin Erciş ağzı:

1- Emrah'ın çocukluğu,

2-Babası ile Miroğlu'nun divanında meydanlaşması,

3- Şah Abbas'ın veziri Şah Budak'ın Van kalesini muhasarası,

4- Şah Budak'ın adamlarının Erciş'te, Hayvan bahçesinde Selbihan'ı kaçırarak İran'a götürmeleri,

5- Emrah'ın Selbihan'ı aramaya çıkması ve Şah Abbas'ın yanında bulması,

6- Emrah'ın Şah Abbas'ın aşıkları ile meydanlaşması,

7- Erciş'e dönüş,

8- Kuğuhan'ın oğlunun Selbihan'ı kaçırması,
9 Emrah, Kuğuhan'ın yüzünde ve işkencede,

10- Yağıp Han'ın yardımı ile Emrah'ın zindandan kurtuluşu, ikinci dönüş ve son parçalarına bölünmüştür

Her üç anlatışta da adlarının değişik olmasına karşılık bazı kahramanlar aynı hareketlerde bulunmakta, aynı olaylara sebep olmaktadırlar Bunlardan başka adları ve sebep oldukları olaylar aynı olan kişiler üç hikayede de esas kahramanlardır Hikayede sözü edilen Van kuşatması 1605'te başlamış ve Kuyucu Murat Paşa'nın sadrazam olduğu 1610 tarihine kadar sürmüştür; Ercişli Emrah'ın o yıllarda aşka tutulduğu ve aşağı-yukarı 18-20 yaşlarında olduğu düşünülürse, doğum tarihinin 1585 olduğu söylenebilir



Eserlerinden bazıları:

1
Ağalar gurbetten geldim
Geldim ki nazanım gitmiş
Sılam bana hor göründü
Salınıp gezenim gitmiş

İçmişim ezel şarabı
Yine kavuştur yarabbi
Destinde aşkın kitabı
Okuyup yazanım gitmiş
Hasret içtim elde bade
Oldu efganım ziyade
Ördek uçtu kaldı ada
Göllerde yüzenim gitmiş

Bir dahi saz almam ele
Mailim ben tatlı dile
Top zülfünü ince bele
Tarayıp düzenim gitmiş

Bir dahi içmeyem bade
Kuzum seni vermem yade
Süt beyaz üstüne sade
Giyinip tozanım gitmiş

İstemem bahçeyi bağı
İçirdiler bana ağı
Beyaz fese penhe bağı
Bağlayıp gezenim gitmiş

Bu dünya böyle kalırsa
Küffardan öç alınırsa
Va'de gelüben ölürsem
Mezarım kazanım gitmiş

Dün gece gördüm düşümde
Civan duruyor karşımda
Tarihim mezar taşımda
Okuyup yazanım gitmiş

Emrah eder nedir bela
Baba düştüm gurbet ele
Yine saz alayım ele
Eyveh ki nazanım gitmiş


(Emrah der ki hele hele
Baba kalk gidelim yola
Bir daha saz almam ele
Sazımı düzenim gitmiş)


2

Bir (y)iğit gurbete çıksa
Gör başına neler gelir
Sılası fikrine düşer
Yaş gözüne dolar gelir

Kalemnen çekilmiş kaşlar
Gözümden akıttım yaşlar
Yuvasın terk eden kuşlar
Yuvam diyer döner gelir

Emrah diyer servi boyun
Hürü melem midir soyun
Sürüden ayrılan koyun
Kuzum diyer meler gelir


3
Seherde uğradım ben bir güzele
Dedim sarhoş musun söyledi yoh yoh
Ağ elleri boğum boğum kınalı
Dedim bayram mıdır söyledi yoh yoh

Dedim ala nedin dedi gözümdür
Dedim şeker nedir dedi sözümdür
Dedim alma nedir dedi (y)üzümdür
Dedim öpeyim mi söyledi yoh yoh

Dedim İnci nedir dedi dişimdir
Dedim kalem nedir dedi kaşımdır
Dedim onbeş nedir dedi yaşımdır
Dedim daha var mı söyledi yoh yoh

Dedim ölüm nedir dedi aynımda
Dedim zulum nedir dedi boynumda
Dedim turunç nedİr dedi koynumda
Dedim ver ağzıma söyledi yoh yoh

Dedim sırma nedir dedi telimdir
Dedim İnce nedir dedi belimdir
Dedim Emrah nedir dedi kulumdur
Dedim satar mısan söyledi yoh yoh



3
Tutam yar elinden tutam
Çıkam dağlara dağlara
Olam bir yareli bülbül
İnem bağlara bağlara

Birin bilir binin bilmez
Bu dünya kimseye kalmaz
Yar ismini desem gelmez
Düşer dillere dillere

Emrah der ki bu günümdür
Arşa çıkan tütünümdür
Yare gidecek günümdür
Düşsem yollara yollara



4
Uca dağların başından
Perim güle güle gelir
Ondört onbeş nazeninnen
Elin vermiş ele gelir

Yeriyip terliyip izi
Humarlanıp ala gözi
Deriptir deste nergizi
Terin sile sile gelir

Emrah diyer üç-ce bayram
Olam gözlerine hayran
Ya maraldır ya da ceyran
Düşüp çölden çöle gelir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.