Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biyografisi, franz, haydn, joseph, kimdir

Franz Joseph Haydn - Franz Joseph Haydn Kimdir - Franz Joseph Haydn Biyografisi

Eski 06-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Franz Joseph Haydn - Franz Joseph Haydn Kimdir - Franz Joseph Haydn Biyografisi



1732 yılının bir nisan günü dünyaya gelen Franz Joseph, o güne kadar hiç duyulmamış olan Haydn ismini bütün dünyaya tanıtarak insanlığı şaşırttı Neşeli, şakacı, yaramazlıktan hoşlanan sevimli bir çocuktu Haydn’ların fakir yuvalarında da neşeye gerçekten büyük ihtiyaç vardı Avusturya’nın Rohrau kasabasındaki bu tek katlı köy kulübesinde keder ve ölüm devamlı misafirdi Haydn’ın babasının ilk eşinden olan oniki çocuğundan altısı daha bebekken ölmüşlerdi Baba Haydn’ın ikinci evliliğinden olan beş çocuktan da biri olsun yaşamadı Tabiat, o bitmek tükenmek bilmeyen denemelerinde bir şahaser meydana getirmek için pak çok yarım eseri bozup mahvetmeyi daima göze almıştır

Annesiyle babasının Sepperl adını verdikleri Franz Joseph daha küçük yaşta olağanüstü müzik kabiliyetiyle dikkati çekmişti Müzik öğretmenliği yapan bir akrabasının sayesinde Haydn Rohrau’nun oniki mil kadar ilerisindeki Hainburg Katolik Kilisesinin korosuna girdi

Altı yaşındaki yaramaz koro üyesi için “büyük şehir��? müzik, yaramazlık ve açlık karışımı bir yerdi Çeşitli ilahiler öğrenerek müzik bilgisini ilerletmeye bakıyordu ama koro çalışmaları sırasında önünde duran çocukların perukalarını çekerek onları kızdırmak da en belli başlı eğlencesiydi Suçüstü yakalandığı zamanlar bir güzel dayak yiyordu Haydn kısa bir zaman içinde birbirleriyle geçinmelerine hiç imkan olmayan iki komşuyu bir çatı altında birleştirmeyi başardı Bu geçimsiz komşular “boş mide��? ile “neşeli, kaygısız bir gönül��? dü

Bir gün Hainburg caddelerinde yapılacak bir törene hazırlanırken şehir bandosunun davulcusu hastalandı Tören günü davulcunun yerini Haydn almıştı Fakat Haydn öyle ufak tefekti ki davulun altında kayboluyordu Sonra bu çalgının nasıl çalındığını da hiç bilmiyordu Fakat bütün bunlar Haydn’ın davulu çalmasını önleyemedi Davul fazla ağır ve büyük geldiği için Haydn’dan daha iri ve güçlü kuvvetli bir çocuk davulu taşıyordu Haydn da elinde tokmaklarıyla yanında yürüyüp davulu çalıyordu

Kısa bir süre sonra Haydn’ın müziğe olan kabiliyeti Viyana’da St Stephen Katedralinin Koro şefi Johann Georg Ruetter’in de dikkatini çekti Hainburg’a kabiliyetli çocuklar aramak için gelmiş ve bu davul hikayesini duymuştu Bu arada Haydn’ın bir de şarkı söyleme kabiliyetini ölçtü Aldığı sonuç onu şaşırtmıştı Yalnız sesini titreterek şarkı söyleyememesini garipsemişti Çocuğa bunun sebebini sordu Haydn da :

- “Benim öğretmenimin yapamadığı işi ben nasıl yapabilirim��? cevabını verdi

Reutter, bu zeki bakışlı, sevimli çocuğu Viyana’ya götürdü, ona ülkenin en büyük kilisesinin korosunda ilahi söyletmek için gerekli çalışmaları yaptırttı Bu kilisenin korosunda çalışan çocukların her türlü ihtiyacını kilisede karşılıyordu Onlar da matematik, din, müzik, yazmak ve okumaktan başka hiç bir şeyle ilgilenmiyorlardı Ara sıra çocuklar Viyanalı zenginlerin evlerine konser vermeye gönderiyorlar, burada ev sahibinin cömertliği tutarsa çocuklara mutfakta sofradan arta kalmış yiyecekler veriliyordu Kilisede ise çocukların ancak açlıktan ölmelerini sağlayacak miktarda yiyecek veriliyordu

Doğrusunu söylemek gerekirse Avusturya’nın en büyük kilisesinin korosunda çalışan çocuklar burada sefil ve perişan bir hayat sürmekteydiler Haydn, onyedi yaşındayken Reutter ile arasında çıkan bir anlaşmazlık yüzünden koroyu terketti Kimsesi yoktu, cebinde beş kuruşu da kalmamıştı Üstelik kış da yaklaşıyordu Haydn’a başını sokacak bir yer lazımdı Rohrau’ya dönmeyi düşünmedi değil Fakat orada da babası günden güne kalabalıklaşan ailesinin ağır yükü altında ezilmekteydi Haydn Viyana’da kalıp, açlıktan ölmeyi tercih etti Fakat iyi tesadüfler onu ölümden korudu Eski arkadaşlarından tenor Spangler’e rastlamıştı Bu genç adam da çok fakir olmasına rağmen Haydn’a evinde yatacak yer gösterdi ve biraz para kazanıncaya kadar yiyecek verdi

Haydn’ın kendini kurtarması zor olmadı O devirde Viyana bir müzik şehriydi İş saatleri sona erince halk sokaklarda şarkı söylüyor, geç saatlere kadar dansediyordu Genç, yaşlı herkes eline bir çalgı alıp sokak sokak dolaşmayı adet edinmişti Haydn da eline bir keman alıp caddelerde dolaşmaya başladı Kalabalık grupların yanına sokulup onlara keman çalıyor, böylece cebine birkaç kuruş giriyordu Genç kızlar onun çevik hareketlerine, keman çalışına hayrandılar Kış aylarında da keman çalarak, zenginlerin baloları için dans parçaları besteleyerek para kazanıyordu

O güne kadar Haydn ciddi bir müzik eğitimi görmemişti Öğretmenlerinin köklü bilgileri olmadığı için Haydn’ı gelişigüzel yetiştirmişlerdi Ama şimdi durum tamamen değişiyordu Nicolo Porpora ona müzik hakkında bilmediklerinin hepsini öğretebilirdi Haydn’ın bu ciddi öğretmene ders ücretini ödemesine imkan yoktu, onun için yanına uşak olarak girmek zorunda kaldı Haydn, öğretmeninin elbiselerini fırçalıyor, perukasını tarıyor, öfkeli zamanlarında onu yumuşatmaya çalışıyor küfürlerini duymamazlıktan gelip onun müzik bilgisini kapmaya bakıyordu



Haydn gene uğur yıldızının yardımıyla Baron von Fürberg’den Kont Maximilian Morzin’den sonra da Prens Esterhazy’nin yanında çalışmaya başladı Bu son görev genç bestecinin meslek hayatını sağlam temeller üzerine kurmasını sağlamıştı

1760 yılı, Haydn’ın müzik ve his hayatında bir dönüm noktası oldu O yıl genç adam hem iyi bir patron, hem de bir iş bulmuştu Bir süreden beri Viyana’nın ünlü perukacılarından Johann Peter Keller’in genç ve güzel kızıyla ilgileniyordu Fakat Haydn ona evlenme teklifinde bulununca genç kız manastıra girmeyi kararlaştırdığını söyleyerek bu teklifi geri çevirmişti Keller, besteciye büyük kızının onunla evlenmeyi kabul edebileceğini söylemiş, böylece Haydn, sevdiği kızın ablasıyla evlenmek üzere hazırlıklara başlamıştı Fakat maalesef Keller’in kızı, Hayd’ın ince ruhunu anlayacak, onun dehasını takdir edecek özelliklere sahip değildir Bu bakımdan Haydn’ın evlilik hayatı hiç de mutlu olmadı Besteci, yıllar yılı anlayışsız bir kadınla hayatını paylaşmak zorunda kaldı



Besteci, Esterhazy ailesinin yanında tam otuz yıl kaldı, hayatının en parlak, en verimli devresini burada geçirdi Hayd, Esterhazy’lerin sarayına yerleştikten bir yıl sonra Prens ölmüş, yerine kardeşi Şahane Nicolas geçmişti Genç Prens, Haydn’ı kendi sarayına aldı, ücretini artırdı, orkestrasını geliştirmesini sağladı Orkestra üyeleri daima yanında bulunduğu için Haydn yeni bestelediği eserlerin denemesini hemen yapabiliyordu Hangi sazların hangi notaları çalmasının uygun olacağını bulması da kolay oluyordu Bu şekilde çalışmak, Haydn’ın pek hoşuna gitmişti Kısa zamanda her bakımdan kusursuz eserler meydana getirebilmesini de orkestra üyelerinin hep beraber olmasına borçluydu

Sosyal durumunun kötülüğünü ise evliliği gibi boyun bükerek kabullenmiş “kaderin bir cilvesi��? olarak benimsemişti “Bir başkasının kölesi olmak gerçekten çok acı ama��? diyordu, “Tanrının isteğine de karşı gelemem��? Zaten Esterhazy ailesinin fertleri müzikle uğraşan kölelerine daima çok iyi davranımlarıyla şöhret yapmışlardı Nicolas Esterhazy, Hayd’na durmadan eser bestelemesini emrediyordu “Zamanın bacaklarını kırmalısın��? diye de nasihatte bulunuyordu Prens Nicholas da “bariton��? adı verilen bir telli sazı çalmakta ustaydı Bu saz madeni ve bağırsak tellerin birbirleriyle titreşim yapmalarından meydana gelen tatlı sesler çıkaran bir sazdı Haydn bu saz için iki yüze yakın eser bestelemişti

Estarhazy, Haydn’ın ücretini artırdıktan başka onun sarayında özel dersler vermesine de ses çıkarmıyordu (Öğrencilerinden bir de genç Beethoven’di)

Haydn, müziği seviyordu, durumundan memnundu, hepsinden önemlisi o bütün insanları seviyordu Orkestrasında çalışanlara bir baba gibi davranıyordu Onlar da besteciye “Baba Haydn��? demeyi adet edinmişlerdi Hayd, basit bir hayat sürüyordu Boş zamanlarında balık tutuyor, yürüyüş yapıyor, ara sıra da ava çıkıyordu Akrabalarına, dostlarına sık sık para gönderiyor, karısının kaprislerine gülümseyerek boyun eğiyordu Bu arada eser bestelemekten geri kalmıyordu

Canlılığına, oynaklığına rağmen Haydn’ın bestelediği eserlerde insanın kalbini acıyla burkan kederli bir hava vardı Altın kafeste şarkı söyleyen bir bülbülün yalvarışlarını andırıyordu onun besteleri Haydn, seyahat etmeyi pek sevdiği halde patronu onun Viyana’ya kadar gitmesine bile izin vermiyordu Bir keresinde Haydn, Prens’ten Viyana’ya gitmek için izin istemiş, patronu isteğini geri çevirmişti Haydn bu üzüntüyle eline kağıdı kalemi alıp ünlü “veda senfonisi��? ni besteledi







Bazı çevrelerde Haydn için “senfoninin babasıdır��? derler Bu pek de doğru sayılmaz 1744 yılında, Haydn daha oniki yaşında bir çocukken Paris’de senfoni besteleyen müzikçiler vardı Ertesi yıl da Alman bestecileri bu yeni müzik çeşidini benimseyivermişlerdi O devirde senfoni üç bölümden meydana geliyordu Birkaç yıl sonra ise senfoniye dördüncü bir bölümün eklenmesi uygun görüldü Haydn olgunluk çağına eriştiği zaman Avrupanın büyük şehirlerindeki besteciler yüzlerce senfoni bestelemişlerdi Haydn ise bu yeni müzik çeşidini geliştirmek, daha sevilir bir şekle sokmak için çalışmış ve bunu başarmıştır Ama Haydn’ın binbir itinayla bestelediği senfoniler bile Mozart, Beethoven gibi bestecilerin senfonilerinin yanında sönük kalır



Haydn, her sabah, işe başlamadan önce Tanrı’ya o gün kendisine kabiliyet bağışlaması için dua ederdi Çalışmaları iyi giderse Tanrının o günkü duayı kabul ettiğine, kötü giderse, Tanrının o günkü duayı kabul etmediğine inanırdı Tanrının onu işlemiş olduğu günahlardan ötürü cezalandırdığını düşünürdü Ömrünü Tanrıya ve Prens Estarhazy’ye hizmet ederek geçirmeyi çok istiyordu Fakat 28 Eylül 1790 tarihinde Prens Estarhazy’nin ölümü üzerine Haydn da saraydaki görevini kaybetti Bereket ki, prens ona yılda beş yüz dolar tutarında bir para ödenmesini vaziyet etmişti Haydn, iki kere Londra’ya gitti Oxford Üniversitesinden fahri doktorluk ünvanını aldı

Alıntı Yaparak Cevapla

Franz Joseph Haydn - Franz Joseph Haydn Kimdir - Franz Joseph Haydn Biyografisi

Eski 06-23-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Franz Joseph Haydn - Franz Joseph Haydn Kimdir - Franz Joseph Haydn Biyografisi



Franz Joseph Haydn (d 31 Mart 1732 Rohrau, Aşağı Avusturya - ö 31 Mayıs 1809 Viyana) Klasik dönemin ünlü Avusturyalı Bestecisi Hem Mozart’ı hem Beethoven’ı etkilemiştir Baba Haydn olarak bilinir En çok senfoni türündeki eserleriyle tanınır; bu türde 104 eser vermiştir

Yaşamı

Joseph Haydn
Ressam:Thomas Hardy, 1791


31 Mart 1732’de Aşağı Avusturya’nın Rohrau kentinde doğan Haydn, yoksul bir ailenin çocuğu idi Ailesi onu, 6 yaşında iken bir koroya katılmak üzere Viyana’ya gönderdi Sesi kalınlaştıktan sonra da Viyana’da kalarak müzisyenlik yapmaya devam etti, bestecilik dersleri aldı 1761’de Esterházy ailesinin yanında iş buldu ve hayatının 30 yıldan fazlasını bu soylu aileye hizmet ederek geçirdi İşi, onların istekleri ve ihtiyaçlarına uygun müzik bestelemekti Diğer bestecilerden ve müzik çevrelerinden uzak oluşu, onun yaratıcılığını ortaya çıkardı, ününün yayılmasına ise engel olmadı 1780’lerde besteleri tüm Avrupa’da çalınmaktaydı Ününden ötürü çeşitli yerlere davet edilir ve davet edildiği şehirde ilk kez çalınmak üzere bir eser bestelemesi istenirdi Bu şekilde yazdığı Paris Senfonileri ve Londra Senfonileri en çok bilinenlerdir Yaylı dörtlüleri için yazdığı eserlerde de kendinden öncekilerden farklı olarak her çalgıya eşit rol vererek yenilik getirmiş ve bu düşüncesiyle Mozart’ı etkileyerek Haydn’a adanmış altı kuartet bestelemesine neden olmuştur Beethoven’ın ilk dönem eserlerinde de Haydn etkisi görülür İki sanatçının 1781’de başlayan arkadaşlıkları yıllarca sürmüştür Beethoven’a ise Esterhazy sarayında özel ders vermiştir
100 kadar senfoni, çok sayıda konçerto, oda müziği eserleri, 40 sonat, şarkılar, oratoryolar bestelemiştir
Haydn, Esterházy ailesinin müziksever üyesi Prens Nikalaus öldükten sonra emekli olmuş ve daha önce Viyana’ya kadar gitmesine bile izin verilmeyen ortamdan kurtulup seyahat özgürlüğüne kavuşmuştur 2 defa İngiltere’ye giden Haydn, Oxford Üniversitesi’nden fahri doktor unvanını aldı; ömrünün son yıllarında ise Viyana’ya yerleşerek koro ve orkestra için Yaratılış Oratoryosu, Mevsimler Oratoryosu gibi dini koro ve orkestra eserleri besteledi 31 Mayıs 1809’da Viyana’da öldü

Eserlerinin Hikayeleri

Haydn sefliginde Viyana'da bir yaylisazlar kuarteti


Eserlerinin çoğunun hikâyesi vardır Örneğin 45 numaralı senfonisi, Veda Senfonisi olarak bilinir Eserin dördüncü bölümünde 2 ya da 3 müzisyen kendi bölümlerini bitirir ve müzik halen sürürken sahneyi terk eder; bu, sahnede şef ve tek bir kemancı kalana kadar sürer Bu senfonide Haydn ve müzisyen arkadaşlarının kış mevsiminde şehirdeki ailelerinin yanına dönmek istediklerini Prens Esterházy’e anlatmak istedikleri hikâye edilir Prens mesajı almış ve onlara izin vermiştir Sürpriz Senfonisi denilen 94 numaralı senfonisini ise akşam yemeği sonrasındaki konserlerde dinleyicilerinin çoğunun uyuduğunu anladığında bestelediği söylenir Haydn’n çoğu senfonisi gibi canlı birinci bölümle başlayıp; yumuşak, yavaş tempolu ikinci bölümle devam eden senfoni dinleyicilerin uykuya daldığı sırada davullar ve çok yüksek sesli telli çalgıların melodisi ile onları uyandırır
Başlıca Yapıtları
Franz Joseph Haydn, hayatı boyunca 800'ün üzerinde besteye imza atmış, bunların yanında 450'nin üzerinde şarkının düzenlemesini yapmış klasik müzik tarihinin en verimli sanatçılarından biridir


Oratoryoları
Die sieben letzten Worte unseres Erlösers am Kreuz - 1796
Die Schöpfung - 1798
Die Jahreszeiten - 1780
Die Deutsch ist Spitze - 2010


Operaları
La Canterina-1766
II Mondo della Luna-1777
L'isola disabitata-1779
La fedelta premiata-1780
Armida-1783
Lé Enessé-2010

wikipediaorg

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.