Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdal, biyografisi, hayatı, kimdirpir, pir, sultan

Pİr Sultan Abdal kimdir-Pİr Sultan Abdal biyografisi,hayatı

Eski 06-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Pİr Sultan Abdal kimdir-Pİr Sultan Abdal biyografisi,hayatı



Pİr Sultan Abdal kimdir-Pİr Sultan Abdal biyografisi,hayatı

Pîr Sultan Abdal´in yasami üzerine, yazili kaynaklarda pek bilgi yoktur Dogum ölüm yillari bile bilinmiyor Yasami üzerine bilgiler, genellikle, kendi siirlerinden, halk söylentilerinden, kusaktan kusaga anlatilagelen menkibelerden, bir de yakinlarinin ya da baska ozanlarin onu anlatan siirlerinden çikarilir


Gene de bu yollardan epeyce bilgi edinilmistir, çünkü Pîr Sultan, baglandigi tarikatin din anlayisini, dünya görüsünü yansitmakta ya da derinlestirmek için soyut siirler yazan bir sanatçi degildir, dogrudan dogruya basindan geçenleri, kavgasini, özlemlerini, katlandigi acilari, yasaminin türlü yönlerini yansitan somut siirler yazmistir

Siirlerden, halk söylentilerinden çikarilan bilgilere göre, Pîr Sultan Sivas´in Yildizeli ilçesinin Çirçir Bucagina bagli Banaz köyünde dogmustur Yildizdagi eteklerinde, Çirçir´a kirk sekiz kilometre uzaklikta, denizden bin yedi yüz metre yüksekte, çogu tek katli ker*** evleri, soguktan korunmak için yari yariyariya topraga gömülü bir köy

Banaz´da bugün de Pîr Sultan´in oldugu söylenen bir ev, önünde sairin yasadigi dönemden kaldigina inanilan bir sögüt agaci, agacin altinda, asâsinin ucuna takip Horasan´dan getirildigine inanilan bir degirmen tasi vardir Pîr Sultan yaz aylarinin güzel havalarinda bu tasin üstüne oturup karisiyla sohbet edermis Köylüler bu evi, agaci, tasi kutsal sayarlar

Kizinin yaktigi agitta uzun boyluluguna, biçimliligine deginilen sairin asil adi, siirlerinde belirttigine göre, Haydar´dir Bir yerde soyunun Yemen´li oldugunu, bir yerde Peygamber´in öz torunu oldugunu söyler, bir yerde de Imam Zeynel-Âbidin´den "Zeynel dedem" diye söz eder Uzmanlara göre, Pîr Sultan´in bu sözleri söylemesinin nedeni halk üzerindeki etkisini arttirmak içindir Muhammed peygamber soyundan geldiklerini, "seyyid"liklerini ileri sürmek tarikat ululari arasinda bir gelenektir Genel kani, sairin Iran´in dogusundaki Türk yurdu Horasan´dan, önce Iran Azerbeycani´ndaki Hoy kasabasina, oradan da Anadolu´ya göçüp Sivas´a yerlesen bir Türkmen soyundan geldigi yolundadir

Çocuklugu çobanlikla geçen Pîr Sultan´in okuma yazma bildigi anlasiliyor, ama bilgin bir kisi oldugu söylenemez Tekke egitimi çerçevesinde kalmistir Halifeler tarihini, peygamber menkibelerini, evliya menkibelerini, tarikat kurallarini, Yunus Emre´yi, Hatâyî´yi bilir Bunlar disinda, çaginin bilimleriyle ilgilenmedigi gibi, divan edebiyati ile de ilgilenmemistir Siirlerinde Yunan mitolojisinin, Iran mitolojisinin izleri pek yoktur Ayrica, genel olarak bütün tarikatlarin kaynaklandigi Tasavvuf felsefesinin yüksek konularina da girmez

Söylentiye göre, Pîr Sultan´in üç oglu, bir kizi varmis ogullarindan Seyyit Ali Banaz köyünün üst yanindaki çam korusunda,Pîr Muhammed Tokat´in Daduk Köyünde, Er Gaib de Dersim´de gömülüymüsler Adi Sanem olan kizinin Pîr Sultan asildigi zaman söyledigi agit çok ünlüdür Bazi uzmanlar bu agiti Sanem´in agzindan bir tarikat ozaninin yazmis olabilecegini belirtirler Pîr Muhammmed ise babasi gibi sairdir Delikanli iken attan düserek öldügü, Pîr Sultan´in "Allah verdigini almaz dediler / Bana verdigini aldi n´eyleyim" derken bu olaya degindigi söylenir Siirlerinden uzun yasadigi, çok çocugu bulundugu açikça anlasilan sairin, sagliginda iki ogul acisi görmüs oldugunu ileri sürenler de vardir

Pîr Sultan Alevî-Bektasî tarikatindandir Tarikata girme arkadasi, yani musaibi, Ali Baba´dir Baglandigi tekkenin pîri ise, Ahmet Yesevî´nin Anadolu´ya gönderdigi dervislerden Koyun Babanin tekkesinde, Bektasîligin kurucusu Haci Bektas Veli´nin tekkesinde posta oturmus, yani en üst makamlara getirilmis Seyh Hasan´dir

Pîr Sultan, baglandigi tarikatça yalniz dinsel önder degil, devlet baskani olarak da görülen Iran Sahlari adina, Anadolu halkini Osmanlilar´a karsi kiskirttigi,ayaklanmaya çagirdigi, belki de bir aayaklanmaya öncülük ettigi için, Sivas Valisi Hizir Pasa´nin emriyle tutuklanmis, yolundan dönmeyecegi anlasilinca da asilmistir

Söylentiye göre, asildigi yer Sivas´da eskiden Keçibulan adini tasiyan, sonra uzun süre Daragaci diye anilan, simdi ise Kepçeli denilen yerdir Bugün Sanayi Çarsisi´nin karsisinda Mal Pazari olarak kullanilan bu alanin Gazhane bitisiginde, sira sögütlerin bitiminde bulunan, boyu bes metre, eni bir metreden fazla, bakimsiz toprak yigini onun mezaridir Üstündeki moloz taslar, asilmasi sirasinda Hizir Pasa´nin emriyle halkin attigi taslardir

Mezarinin, bir menkibeye göre Erdebil´de, Bektasî gelenegine göre de Merzifon´da oldugu söylenir Daha baska söylentiler de vardir, ama gerçege en yakin görünen söylenti asildigi yere gömüldügü, yakinlarinin, tarikat erlerinin, hükümet baskisi yüzünden ölüsünü alip köyüne bile götüremedikleridir

Siirlerinden, halk söylentilerinden çikarilan bu daginik bilgileri degerlendirebilmek için, önce, Pîr Sultan´in ne zaman yasadigini saptamak gerekir


NE ZAMAN YAŞADI ?

Uzmanlar "Yürüyüs eyledi Urum üstüne" diye baslayan siirindeki sözlerine bakarak, Pîr Sultan Abdal´in Sah Tahmasb zamaninda yasadigini söylüyorlar Bu siirinde söyle sözler var:

Aslini sorarsan Sah´in ogludur
()
Koca Haydar Sah-i cihan torunu
Ali nesli güzel imam geliyor

"Koca Haydar Sah-i cihan" diye anilan, Sah Ismail´in babasi Seyh Haydar´dir "Sah" diye anilan ise, Akkoyunlu Devleti´ni yikip Safevîogullari Devleti´ni kurarak Sîî mezhebi baskanligi ile devlet baskanligini birlestiren, Sah Ismail´in kendisidir Seyh Haydar´in torunu, Sah Ismail´in oglu da Sah Tahmasb´dir
Sah Tahmasb´in saltanat döneminin (1524-1578) büyük bir bölümü, Kanunî Sultan Süleyman´in saltanat dönemine (1520-1566) rastlar Bu iki hükümdar geçmisteki aci olaylar yüzünden, uzun süre ülkeleri arasinda barisi saglayamamislar, Iranlilar ile Osmanlilar, 1534´den 1554´e kadar, tam yirmi yili anlasmazliklar, çatismalar, savaslarla geçirmislerdir Kanunî Sultan Süleyman 1534´de yaptigi dogu seferinde, Iranlilar´in elinde bulunan Bagdat´i Osmanli topraklarina katmis, Sah Tahmasb 1548´de Anadolu´ya girerek Kemah´a kadar ilerlemis, 1552´de Ercis, Ahlat kalelerini geri almistir

Pîr Sultan´in siirlerindeki olaylarin Sah Tahmasb dönemindeki olaylara uymasi, daha sonraki Iran sahlarinin Anadolu üzerine "yürüyüs eylemis" olmalari, bazi uzmanlarin kesin konusmalarina, sairin bu dönemde yasadigindan süphe edilemeyecegini söylemelerine yol açar

Oysa bu dönemde Sivas´da valilik etmis bir Hizir Pasa yok, ama 1552´de Köstendil, 1554´de Sam, 1560´da Bagdat beylerbeyliklerinde bulunmus bir Hizir Pasa var Uzmanlar 1567´de ölen bu Hizir Pasa´nin, Bagdat´a giderken, Sivas´a ugrayip oradaki ayaklanmayi bastirmis olabilecegini söylüyor Bu görüs dogruysa, Pîr Sultan 1560´da asilmis demektir

Pîr Sultan´in dili on altinci yüzyilin ikinci yarisinin dilidir, diyen bazi uzmanlar ise sairin 1560´da asilmis olabilecegini kabul etmiyorlar Onlar halk söylentisini degerlendirerek baska bir yoldan gidiyor, Sivas´da valilik etmis Hizir Pasa´yi ariyorlar

Sofi Aziz Mahmut Hüdâyi Efendi´nin I Ahmed´e yazdigi bir mektupta, Alevîler ile Seyh Bedreddin´e bagli olanlari iyi taniyan, onlarla ugrasmasinin bilen bir Hizir Pasa´dan söz ediliyor Belgenin ilgili bulundugu dönemde ise iki Hizir Pasa yasamis Birinin özellikleri söyle:

Deli Hizir Pasa, Van Beylerbeyi (1582), Kars Beylerbeyi olarak Iran seferine katilma (1587), Erzurum Beylerbeyi (1588), Sivas Valisi (1588), Diyarbakir Valisi (1589), gene Sivas Valisi (1590), Tuna Muhafizi (1602), Budin Muhafizi (1605), ölümü (1607)

Deli diye anilmasi gözü pek, acimasiz bir kimse oldugunu gösteriyor Ayrica Iran seferine katilmis, yani Safevîlere karsi savasmis Safevî yanlisi Alevîlere düsmanlik besleyebilir Iki kere Sivas´a vali gönderilmis, ikincisinde oldukça uzun kalmis Alevîleri iyi tanidigi, onlarla ugrasmasini bildigi anlasiliyor

Pîr Sultan´i astiranin Sivas Valisi Deli Hizir Pasa oldugunu söyleyen uzmanlarin görüsü dogruysa, sairin ölümü 1588´de, ya da 1590´dan sonradir

Gene uzmanlara göre, Pîr Sultan 1534´de Bagdat´in Osmanlilar´a geçisi üzerine, Iran Sahina,


Güzel Sah´im çok yerlerden görünür
Asli nedir niye verdin Bagdat´i
diye siir yazmistir 1534 ile 1590 arasinda 56 yil var Pîr Sultan bu siiri yazdiginda, diyelim 20 yasindaysa, 76 yasinda ölmüs olur

Böyle uzun bir ömür sürdügü kabul edilirse, uzmanlar arasindaki görüs ayriliklari da sona erebilir Çünkü bu uzun ömre hem Pîr Sultan´in siirlerindeki olaylara uygun düsen Sah Tahmasb dönemi, hem de Deli Hizir Pasa sigdirilabiliyor

Gene de bazi durumlarin açiklanmasi kolay degil Örnekse, Pîr Sultan´in siirlerinde bir Alevî ayaklanmasindan söz ediliyor, oysa Deli Hizir Pasa döneminde Sivas´da böyle bir ayaklanma olmamis

Uzmanlar arasindaki görüs ayriliklarinin ötesinde, kesin olan sudur: Pîr Sultan abdal on altinci yüzyilda Anadolu´da, Sivas yöresinde yasadi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.