06-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Savaşmak mı? Kaçmak mı ?
Bu yazıyı yazma amacım kimseye ders vermek değildi, uzun olmayan ama dolu dolu geçen ömrüm boyunca gözlemlerim ve başımdan geçenler olaylar sayesinde elde ettiğim tecrübelerim ve son zamanlarda başımdan geçen birkaç olay bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettirdi ve yazdım Mutlaka katılıp katılmadığınız yerler olacaktır bunları da yorumlarınızda belirtirseniz çok sevinirim
İnsanlar yaşamları boyunca ister istemez çok sayıda problemlerle karşılaşırlar bunların ortaya çıkardığı sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kalırlar Bu sıkıntılar çok çeşitlidirler ve bir çoğu insanların ortak sıkıntılarıdırlar Yazımın amacı bu sıkıntılar karşısında insanların düştükleri durum ve sonuçları ile ilgilidir
İnsanlar için ayakta kalmak diye adlandırılan bir ruh hali durumu vardır Bu şu anlamda kullanılmaktadır daha çok Sıkıntılar gördüm bu sıkıntılar karşısında yıkılmadım, pes etmedim ve bunun sonucu olarak ta yıkılmadım Hepimizin ağzından bir kere bile olsun bu söz çıkmıştır Benim gözlemlerimde şöyle bir sonuç ortaya çıktı; insanların bir çoğu “yıkılmadım” sözünü kendini kandırmak için kullanıyor veya hiç savaş vermiyor, gelene git, gidene gel dememek suretiyle sorunlar karşısında tepkisiz kalıyor bu sayede yıkılmak gibi bir durumla karşılaşmıyor
Sıkıntıların büyük bir kısmı kendi yaptığımız hatalar yüzünden ortaya çıkmaktadır, bu işin en önemli noktasıdır Bu yüzden sıkıntılar karşısında savaşmayı bırakırsanız, yüzleşmekten çekinirseniz, sıkıntı çekmekten korkarsanız bu zaman içerisinde sizde kalıcı sorunlara sebep olmaktadır Kendinizden nefret etmeye başlarsınız, insanların size değer vermediğini düşünürsünüz bir süre sonra kabuğunuza çekilmek zorundan kalırsınız Yaptığınız hatalarla savaşmak savaş meydanında başka insanlarla ölümüne yapılan bir savaştan daha zor olmaktadır bazı zamanlarda Bundan ötürü bu savaşı çoğu insan veremez ve bundan korumak için kendisine çözümler bulur ve bunları uygular
Her savaşın sonu zafer olmaz bunu bilmelidir insan Ama her savaşın sonu onur, gurur, cesaret, sonuna kadar ayakta kalmak,utanmamak, mutluluk olabilir Bu sizin kötü durumlar karşısında duruşunuzla ilgilidir Yapılan en büyük hata genelde şu olur;
Çevrenizdeki insanların gözünde suçluluk duygusundan kurtulabilmek için veya sevdiklerinizi mutlu edebilmek için inandığınız şeyler vazgeçmek olur Bu çevreyi yeterince memnun eder çoğu zaman ve şu söylenir hatasından döndü
Çevreniz sizin mutlu olmanızı ister, sıkıntılardan uzak durmanızı ister Hiçbir zaman şunu düşünemezler, acaba ne hissediyor Savaş alanın da yaptığınız bir hatadan dolayı ölen arkadaşlarınızın suçluluk duygusu içinde yanıp tutuşurken sizi bir anda çekip çıkarırlar savaş meydanından ve bunun sizin için doğru olduğunu kabul ettirmeye çalışırlar size Sizde zaten bir acı vardır acıyı on katına çıkarırlar farkında olmadan Size güvenerek yola çıkan arkadaşlarınız ölmüştür size uzun süre onların acısını çekmek düşer kalıp savaşmak yerine Bu olaylar sıkça tekrarlanır ve bir süre sonra sizde savaşmak adına bir şey kalmaz Himaye altına alınmış, özgürlüğü sıfıra indirilmiş bir insan olarak bir karmaşıklığın içinde yaşamaya devam ederseniz Burada söylemek istediğim şudur, cesaretiniz varsa kimseye aldırmadan inandığınız değerlerin arkasında durun sonradan doğru olmadıklarını görseniz de
İnsanlar genel anlamda ikiye ayrılırlar bu durumlarda Cesareti olmayanlar ve cesareti olanlar diye Cesareti olmayanlar hiç bir şeyin mesuliyetini almazlar yada almamaya dikkat ederler Onların en büyük güçleri görmezden gelmektir Her şeye ama her şeye arkalarını çok çabuk dönebilirler Kendi ayıplarına bile katlanamazlar, hiçbir sıkıntının önünde duramazlar Bu insanların doğruları çok azdır, sevinçleri de hüzünleri de saman alevi gibidir Mutluluğu gülmek olarak algılarlar yada dans etmek yada müzik dinlemek Bu kadar basittir mutluluk bu insanlar için Mutluluk bu kadar basit olabilir mi ? İnsanların bir kısmı mutlu oldukları 1 günü bile hatırlayamazken bunlar için mutluluk bu kadar basittir Aşırı derecede eğlenme hissiyatları vardır, çok fazla zaman yalnız kalamazlar Düşünmek bu insanlar için eziyet olur düşünmekten kaçarlar her zaman
Diğer gurup cesareti olanlardır Tabii ki bu cesarette her insanda bir değildir ama ben genel anlamda değineceğim bu konuya Bu guruptaki insanların duygu yoğunlukları genelde çok fazla olur Severler, korurlar, giderler yada gelirler, sevmezler, nefret ederler, gülerler, ağlarlar ama arada kalmazlar Ne hissediyorsalar o dur Cesaretli insanlar çok dikkatli yaşamak zorundadırlar Çünkü hayatları boyunca devamlı yorulurlar Savaşmak yorar bu insanları yorulurlar ama tüm duyguları gerçek anlamalarında yaşarlar
Cesaretli bir insan savaşmayı bıraktığı an çok kötü bir yaşam kendilerisi bekler Bu hayat gerçekten zordur ve çok yıpratır insanı Buda çokça olur dikkatli bakarsanız bu insanlardan çok sayıda görebilirsiniz Bir gün bıkar ve savaşmaktan vazgeçersiniz Artık basit durağan bir hayat istersiniz Her şeyin fazlasından kaçarsınız İlk zamanlar kroki durumu oluşur ve ani gelen bir darbe yüzünden kabuğunuza çekilirsiniz Kabuğumuz çok önemlidir, bizim güvende olabileceğimiz tek yerdir aslında ve hepimiz zaman zaman çekiliriz kabuğumuza Ama çekilme sebebiniz bir şeylerden kaçmak ise bu kabul sizin sonunuz olabilir Kabuğuna bu sebepten çekilen insan artık her şeyi az az yaşamaya başlar Bu insanın dünyasında artık her şey az dır Ama her şey öyledir Sevgiler, ümitler, sevinçler hatta insanlar bile az az dır Her şey kaldırabileceğiniz kadardır Bir süre bu huzurlu güçlü olduğunuz dünyada yaşamak mutlu eder sizi Bu dünyada en büyük dostlarınız genelde kitaplar,müzik ve filimler olur Bunlarda yapamadıklarınızı bulursunuz biraz kandırırsınız da kendinizi Bende olsam öyle yapardım derseniz zaman zaman Aslında yapamadığınız için hayran hayran okurusunuz, izlersiniz veya dinlersiniz Kendinize mutlaka pay çıkarırsınız çünkü çıkarma ihtiyacı hissedersiniz Aslıdan kaçmasaydınız filimler de gördüklerinizden daha imkansız daha zor şeyleri başarabilirdiniz ama o an bunları düşünmezsiniz
Bu dünyada olduğunuz sürece sizi gerçekten tanımayan yakınlarınız çok mutlu olurlar Artık üzülmeyen bir insan vardır karşılarında, sorunları olmayan hatta çok mutlu görürler sizi Dünyanız dışardan o kadar güzel görünür ki içeri bakma ihtiyacı bile duymazlar Eğer şanslı iseniz sizi tanıyan sizi seven biri bir gün gelir bu süslü dünyanızın içine bakar ve sizi çıkarmak için uğraş verir Çünkü bu sebepten dolayı içine girdiğiniz bu dünyadan kendi başınıza çıkmanız çok zordur İçinde kaldığınız bu süre içinde cesaretiniz iyice kırılmıştır Kabuğunuz dar olduğundan içeri her şeyi alamazsınız Tüm duyguları az az yaşamayı öğrenirsiniz İçeri başka insanları da sokmak istersiniz ama sokamazsanız çünkü sizin dünyanıza ayak uyduramamasından korkarsınız Zaten sokmak istediğiniz insanları da tanıyamazsınız, genelde birkaç güzel hareketinden, yada sadece görünüşü den karar verirseniz
Pencereden bakan bir çocuk gibisinizdir dışarıda gördüğünüz bir çocuğun sizin en iyi arkadaşınız olabileceğini düşünürsünüz Bu zamanlarda ani patlamalarda yaşabilirsiniz Sizin için kılını bile kıpırdatmayacak insanlara kapınızı bile açarsınız şuh ursuzca Sizin için dünyasından vazgeçecek insanlara da kapınızı sonuna kadar kapatabilirsiniz Anlayacağınız durumlar gerçek anlamda kötüdür Eğer kalkanlarınızın yerini hatırlayabilirseniz durumu kurtarma şansınızda vardır aslında Ama şunu unutmadan hareket ederseniz Kabuktan ilk çıkışlar çok zor olur Bir çok darbe alabilirsiniz, birden bire karşınızda acımasız bir ordu bulabilirsiniz Çünkü bu kadar zaman boyunca yaşamanız gereken ve yaşamadığınız bir sürü olumsuzluk sizi bekliyor olacaktır İşte bu zamanlarda sizde bir filim çevirecek yada bir kitap yazacak kadar malzeme bulabilirsiniz
Devamını sonra yazacağım…
|
|
|