06-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Irak ve İran Cephesi
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti
Osmanlı Devleti'nin Savaştığı CephelerIrak ve İran Cephesi
Hint Okyanusunda kuvvetli bir devletin bulunmasını istemeyen ve Basra Körfezinin kontrolüne çok önem veren İngiltere, Alman-Türk yakınlaşmasının askerî bir ittifaka dönüşmekte olduğunu görünce; bölgede politik ve askerî bazı önlemler aldı Türkiye’nin Almanya’nın yanında savaşa gireceğinin belli olmasıyla da Ekim 1914’te Bahreyn Adasına asker çıkardı Irak ve Basra bölgesi, zengin petrol yatakları ve Abadan’daki rafineriler bakımından da İngiltere için çok önemliydi İngilizlerle Kasım 1914’de başlayan muharebelerde, Arap erlerinin firar etmesi ve Arap halkının düşmanca tavırları nedeniyle, bu bölgedeki Türk kuvvetleri İngilizler karşısında tutunamadı ve İngilizler 23 Kasım’da Basra’yı ele geçirdiler Devam eden muharebelerde İngilizler Güney Irak’ı büyük ölçüde ele geçirdiler Daha sonraki günlerde Türk kuvvetleri Basra’yı tekrar almak, İngilizler ise Bağdat’ı ele geçirmek amacıyla buradaki kuvvetlerin sayısını artırmaya başladılar Eylül 1915’teki “Birinci Kutülammare Muharebelerini” İngilizler kazandı Bu bölgedeki Türk kuvvetlerinin başında Nurettin Paşa bulunuyordu İngiliz kuvvetlerine ise General Townshend komuta ediyordu İngilizler yeniden bir taarruz harekatı başlatmıştı; ancak yapılan savunma ve karşı taarruz hareketi üzerine İngilizler ağır kayıplar verdiler ve geri çekildiler İngiliz Generali bu muharebenin ilk günü akşamı hatıra defterine şunları yazacaktır “Avrupa da hiçbir asker yoktur ki, savunmada Türklerle mukayese edilebilsin Talihsizliğimin cezasını çekiyorum ” İngilizler, uğradıkları başarısızlık üzerine geri çekilerek tekrar Kutülammare mevzilerinde savunma yapmaya başladılar
Kutülammare’de Türk kuvvetleri İngiliz birliklerini kuşattılar Bu kuşatma 4 5 ay devam etti İngilizler birkaç defa kuşatmayı yarmak istemişlerse de başarılı olamadılar Nihayet, 29 Nisan 1916 tarihinde İngiliz Generali Townshend ve kuvvetleri kayıtsız şartsız teslim oldu Kutülammare’de, 5 General, 481 subay ve 13 300 civarında asker esir alındı Ölenler ve teslim olanlarla birlikte İnglizler burada 40 000 den fazla zayiat verdiler Kutülammare’deki İngiliz kuvvetlerinin teslim olmasından sonra bu bölgede Ruslar da Bağdat’ı almak için taarruza geçmişler, Hanikin’i ve Kasrışirin’i ele geçirmişlerdi Bunun üzerine, Irak’taki Türk kuvvetleri 6 Türk Ordusu olarak yeniden yapılandırıldı Bir taraftan Rusların, diğer taraftan İngilizlerin taarruzları sonucunda; Ruslar durdurulmuşlarsa da İngilizler 11 Mart 1917’de Bağdat’ı aldılar Türk kuvvetlerinin Bağdat’ı geri almak için yaptıkları muharebelerden bir sonuç alınamadı İngilizler’de Musul’u ele geçirmek istiyorlardı, fakat yaptıkları taarruzlarda onlarda başarılı olamadılar Bu bölgedeki Türk kuvvetleri 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’ne kadar Musul’u İngilizlere karşı başarıyla savundular Bilahare mütarekenin imzalanmasından sonra İngilizler, mütareke hükümlerini gerekçe göstererek 3 Kasım 1918’de Musul’u işgal ederek ele geçirdiler Libya Cephesi Hârekatı
İtalyanların Trablusgarp’i işgalleri ile başlayan Türk-İtalyan savaşı, Balkanlarda yeni bir savaşın çıkması üzerine, 5 Ekim 1912 tarihinde imzalanan Uşi Antlaşmasıyla sona ermişti Osmanlı Devleti, bu antlaşmayla Trablusgarp ve Bingazi’yi İtalya’ya bırakmıştı Ancak Türk subaylarının komutasındaki yerli halk İtalyanlara karşı mücadelelerini sürdürüyorlardı Birinci Dünya savaşının başlamasıyla, Osmanlı Devletine karşı sempatisi devam eden yerli halkın direniş ve mücadele azminin artırılması, İtalyanların bölgeden kovulması ve Mısır’daki İngiliz kuvvetlerine baskın taarruzları yapılarak Mısır bölgesine daha fazla İngiliz kuvvetinin bağlanması plânlanıyordu Böylece Libya’da kaybedilen Osmanlı hakimiyeti yeniden sağlanacak ve Almanların diğer cephelerde karşısına daha az İngiliz kuvvetinin çıkması sağlanacaktı Osmanlı Devleti’nin savaşa girerken 14 Kasım 1914’de ilân ettiği “Cihad-ı Ekber” bölgede duyulunca, İtalyanlara karşı yapılan direnişler arttı Trablusgarp cephesinde İtalyanlara karşı mücadeleler 30 Ekim 1918’e kadar devam etmişti Sonuç olarak; I Dünya Savaşı’nda Trablusgarp’ta büyük sayıda kuvvetler ayırmadan, çok az sayıdaki uzman kadronun yetiştirdiği yerli kuvvetlerle, İtilâf Devletlerinin 100 000 den fazla askerîni bu cephede tutmayı başarmışlardı
|
|
|