Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anneye, babaya, verilmez, zekat

Anneye ve Babaya zekat verilmez mi?

Eski 06-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Anneye ve Babaya zekat verilmez mi?



Zekât genel anlamda kullanılan bir kelime olup, Allah yolunda, onun rızasını kazanmak adına, harcayacağımız para ya da mal olarak kazancımızdan, gelirimizden durumu iyi olmayanlara verdiklerimizdir Bunlar, infak, hayır, sadaka olarak değişik isimlerde adlandırılır Hepsindeki ana amaç Allah adına, malımızdan ya da kazancımızdan fakirlere vermek, onların ihtiyaçlarını gidermektir


Allah bir ayetinde bizleri zekât vermeye, hayırlarda bulunmaya davet için, öyle güzel bir benzetme yapar ve örnek verir ki, üzerinde çok ama çok düşünmemiz gerekir



Bakara 245: Kimdir Allah’a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir Ancak O’na döndürüleceksiniz



Allah için hayır yapan bir kişinin, (zekât veren, infakta bulunan, sadaka veren) Rabbim kendisine borç vermiş sayıyor Bu ne güzellik, bu ne muazzam bir fırsat bizler için Bir atasözü vardır, sanırım bu ayetten sonra, bu sözün doğru olmadığını anlayacağız ( Kefenin cebi yoktur) Demek ki varmış Yaşadığımız bu Dünyada yaptığımız hayırların, Allah için verdiğimiz zekâtların hepsini, birlikte Rahmanın huzuruna ***üreceğimiz çok açıktır, hem de kat kat fazlasıyla geri alarak




Allah yoluna yapacağımız tüm hayırların, kimlere verileceğini de, Kur’an da açıklanmıştır Gelin şimdide ona bakalım Acaba anaya, babaya zekât verilir mi, ya da hangi şartlarda verilir




Tevbe 60: Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolcuya mahsustur Allah pekiyi bilendir, hikmet sahibidir




Yukarıda ki ayette Rabbim, kimlere sadaka( zekât) verileceğini çok açık anlatmış Rabbim her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız der bizlere Kur'an da Hiçbir eksik bırakmadığı konusunda, da açıklık getirir Şimdide yine aynı konuda, Allah rızası için, Allah yolunda nerelere infak edeceğimizi, harcayacağımız konusuna açıklık getirmeye, bakın nasıl devam ediyor Kur’an




Bakara 215: Sana neyi infak edeceklerini sorarlar De ki: 'Hayır olarak infak edeceğiniz şey, ANNE - BABAYA, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır Hayır, olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir




Demek ki anaya babaya hayır verilmez diyerek, toplumu yanlış yönlendirmek, büyük hata olur Fakat bir şartla verilir, şimdide aşağıdaki ayeti önce okuyalım, anlamaya çalışalım ve üzerinde düşünelim



Bakara 219: ……Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar De ki: İHTİYAÇTAN ARTA KALANI' Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz



Burada Allah, ihtiyaçtan arta kalanı sözüyle, bakmakla yükümlü olduğumuz, ailemizin geçimini sağladıktan, ihtiyaçlarını gördükten sonra, artan kısımdan zekât vermemizi, hayır yapmamızı yani infak etmemizi söylüyor ve vereceğimiz zekâtın miktarını da bizzat kendimize bırakıyor Tabi yine Kur’an da birçok ayetinde de, bolca zekât vermemiz için teşvik ediyor Rabbim bizleri Tıpkı yazımızın başında verdiğimiz örnek ayet gibi İşte imtihanımızın en zor kısmı da bu olsa gerek, malımızdan, paramızdan ihtiyacı olanlara gönülden verebilmek



Eğer anne ve babamızın geçimini bizler sağlıyorsak, onlara bizler bakıyorsak, başka gelirleri yoksa elbette onlara hayır adı altında zekât veremeyiz Yok, eğer geçim kaynağımız farklı, kazançlarımız ayrı ise, o zaman Bakara 215 ayet devreye giriyor Burada da Allah ne diyordu hatırlayalım






('Hayır olarak infak edeceğiniz şey, ANNE- BABAYA, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır)




Bizler ne yazık ki Kur’an ı rehber almaktan uzak, onu anlamaya çalışmak yerine, öyle batıl inançlarla yaşıyoruz ki, bunun cezasını da hep birlikte toplum olarak çekiyoruz



Hatırlayınız öyle aileler var ki, geçimleri, gelir kaynakları çok farklı Farklı yerlerde yaşıyorlar evlatlarıyla Anne babalar, zor durumda, fakat çocukları farkında bile değil Çünkü evlatlarının bunu anlamasını, hissetmesini istemiyorlar Evlatlar ise, anne babayı unutmuş, birde anne babaya hayır yapılmaz, zekât verilmez, düşüncesi ile ilk yardım edeceğimiz yerden değil, belki de en son yerden başlarız hayırlarımızı, zekâtlarımızı vermeye Bizler Kur’an ın rehberliğinden uzaklaştırılmışız Ne yazık ki, beşerin rivayetleri olmuş rehberimiz Öyle olunca da, ne huzur kalmış toplumda, nede mutluluk, nede adalet



Değişik Kur’an meallerine lütfen bakınız, araştırınız Birçoğunda zekât, infak, Allah yolunda harcama anlamında kullanılmış ve çevrilmiştir Bunu dikkatle araştırınız lütfen Yani Allah yolunda malımızdan gelirimizden harcamak, hem zekât hem de infak olarak çevrilmiş, bazılarında Allah yolunda harcamak diye meal edilmiş



Bu iki kelimeyi farklı anlamamız bizi yanıltmaktadır Eğer farklı olsaydı, bu konuda Allah gereken açıklamayı yapardı Ama böyle bir açıklama yok Kur’an da Çünkü Allah birçok kez, her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız Kur’an da diyor Rabbim Dikkat ediniz bu farklı kelimeleri kullandığınızda, istenilen amaç aynı Allah yolunda fakire, olmayana harcamak Farklı anlamları olduğu konusunda tek bir açıklama bile yok



Örneğin Ali Bulaç meali:


Bakara 254: Ey iman edenler, hiç bir alış-verişin, hiç bir dostluğun ve hiç bir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin Kâfirler Onlar zulmedenlerdir


Diyanet İşleri başkanlığı



Bakara 254: Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın İnkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir



Aynı iki ayeti karşılaştırdığımızda, birisinde rızık olarak verdiklerimizden infak edin diyor Diğerinde ise Allah yolunda harcayın diyor Bakın ikisi de aynı anlamda, farklı sözcükle anlatılmış Zekât içinde aynı sözler söylenip, Allah yolunda harcayın denmiyor muydu? Eğer anlamları ve amaçları farklı olsaydı, Allah gereken açıklamayı, detayı bizlere vermez miydi?



Peki, zekât konusunu anlatırken ne diyordu Bakara 110 ayetinde;



(Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür)



Demek ki zekât vermek, kendimiz için Allah uğruna fakire ihtiyacı olana yaptığımız iyilikler, hayırlarmış Aynı manaya gelen sözcükleri Allah infak etmek, sadaka vermek gibi sözcüklerde de kullanmıştı hatırlayınız


Şimdi daha önce verdiğim, örnek üzerinde düşünelim




Diyanet İşleri Başk Meali:


Tevbe 60: Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir



Yukarıdaki ayete baktığımızda, genel anlamda kullanılan sadaka, yani yine Allah yolunda harcananlardan bahsederken, sadaka kelimesini genel bir anlamda kullanmış ki, Kur’anı meal eden, parantez içine açıklama gereği duymuş ve parantez içine zekât kelimesini de yazmış Demek ki birbirinden farklı anlamları yok Bu anlamları veren bizleriz




Diyanet Vakfı meali:


Bakara 271: Eğer sadakaları (zekât ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne ala! Eğer onu fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır Allah da bu sebeple sizin günahlarınızı örter Allah, yapmakta olduklarınızı bilir



Yine yukarıdaki ayette sadakaların nasıl dağıtılacağını anlatırken, sadaka kelimesinden sonra açıklama gereği duyulmuş ve zekât ve benzerleri diye açıklık getirilmiş Bu farklılığı yaratan Kur'an değil, ne yazık ki bizler yaratıyoruz



Dikkat ederseniz, sorun Kur’anı meal eden kişilerden kaynaklanmakta ve sanki farklı anlamlara geliyor izlenimi yaratılmış Sorun bizlerde Zekât yani infak, daha açıkçası Allah yoluna harcayacaklarımız, zekât, infak, sadaka sözcükleri ile anlatılmış Esas sorun sanırım kendi içimizde yaratılmaktadır



Gelin şimdide onu düşünelim Bizler Allahın asla bu konuda farklı bir açıklama yapmamasına rağmen, bu ayrımı yaparak, çok büyük bir yanlışa imza atmışız ve zekât yılda bir verilir demişiz İşte bu hataların affedilmeyecek olanıdır Bir Allahın kulu Kur’an dan bu hükmü çıkarabilir mi? Kesinlikle çıkaramaz Peki, Allah böyle bir hüküm vermediği halde bizler, nasıl söyleyebilmişiz, işte onu bilemiyorum



Yine kendimizce infak kelimesine öyle bir anlam vermişiz ki, doğrusu şaşırmamak elde değil İnfak kelimesinin nafaka olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmişiz Buradan yola çıkarak bunun yılda bir değil, ihtiyacı olanın ihtiyacını karşılamak anlamına getirmişiz Sadakada yine bu anlamda her zaman verilir ama zekat çok farklıdır, bu yılda bir kez gelirimizin kırkta birini vermektir diyerek, Kur’an dan ne yazık ki uzaklaşmışız Bu bilgiye ve inanca Kur’an asla onay vermez Allah fakiri, garibi yılda bir hatırlamamızı istiyor demek, ne kadar büyük bir yanlış olduğunu, sanırım bu Dünyada öğrenmemiz mümkün görünmüyor Onun içinde gelir dağılımı konusunda, toplumlarda uçurum gittikçe açılmaktadır



Şimdi sizlere soruyorum, zekâtın yılda bir verilmesi gerektiğini nereden çıkartıyoruz? Kur’an dan mı? Elbette hayır Peki, nereden, işte üzerinde düşünmemiz gereken en önemli soru Allah sizlere her konuda açıklama yaptım, Kur’an ın hükümlerinden hesaba çekeceğim dedikten sonra, namaz kılın emrinin yanında her zaman tekrar ettiği, zekât verin emrine açıklama getirmemesini düşünebiliyor musunuz? Eğer yılda bir ve kazancımızın kırkta birini vermemiz gerekseydi, Yüce Rabbim onu da Kur’an da en güzel bir şekilde açıklardı Yılda bir fakiri hatırlamak, Rabbin adaletine asla sığmaz Bu olsa olsa devlete verilecek vergi olabilir, buda konumuz dışı




Bizler ne yazık ki Kur’anı topluma anlatırken, inandığımız rivayetleri Kur’an dan kanıt bulmak için, öyle yanlışlar yapıyoruz ki, doğrusu daha sonra bizlerde inanıyoruz İşin kötüsü düzeltmek ve Allahın söylediğini anlamakta o kadar zorlaşıyor



Gerçekten anne ve babaya hayır yapmayı kabullenmek, alıştığımız fikirlerden sonra bizlere zor geliyor Bana da zor geliyor Ama Kur’an ın gerçeklerinden sapmamız, kendi duygularımızla hareket etmemiz düşünülemez Tepkilerin geleceğini biliyorum, fakat bu konuyu gündeme getirmek ve Bakara 215 ayeti tartışmaya açmak zorundaydım Bu gerçekle artık yüzleşmemizin zamanı geldi diye düşünüyorum Çünkü bizler ne yazık ki en yakınımız olan Anne ve Babalarımızı unuttuk Ama sözle çok güzel hatırlıyoruz ve anneye babaya hayır yapılmaz, biz onlara zaten bakmakla yükümlüyüz diyor ve geçiştiriyoruz Özellikle çağımızda, bu acı gerçeğin farkına varmalıyız diye düşünüyorum Allah çok açık Bakara suresi 215 ayette bir şeyler anlatıyor bizlere, lütfen onu anlamaya çalışalım



Ben bu yazım la sizleri, ayetler üzerinde düşünmeye davet etmek istedim Karar sizlerin Bazı sorularımızın cevaplarını bizler kendimiz Kur'an dan bizzat aramalıyız İşte o zaman Rahmanın rehberiyle aydınlanıp, doğruları apaçık göreceğimizden kuşkumuz olmasın Her beşer kendi imtihanından sorumludur





Gelin Allah ın nurunu rehber alalım Gelin Rahmanın güneşi ile aydınlanalım, onun ne anlatmak istediğini anlamak için çaba harcayalım Gelin rivayetlere göre değil, Kur’an a göre dinimizi yaşayalım Elbette Kur’an a uyan her bilgiden, peygamberimizin hadislerinden de istifade edelim, faydalanalım ama Kur’an ın süzgecinden geçirerek İşte o zaman farkını anlayacak ve yaptığımız yanlışın farkına varacağız


Dilerim Rabbimden İslam âlemi, bu gerçeğin geç olmadan farkına varır Eğer farkına varamazsak, sonumuzu düşünmek bile istemiyorum


Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.