|  | Anlatım Bozukluğu |  | 
|  06-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Anlatım BozukluğuAnlatımın yazılı ve sözlü olmak üzere iki temel yolu vardır  İki anlatım yolu arasında kullanılan dil açısından farklılıklar olması doğaldır  Anlatımın işlek, açık ve etkili olması için kişinin anadilini iyi bilmesi ve doğru kullanması gereklidir  İşlek, açık ve doğru anlatım eğitim yaşamının her döneminde önemlidir  Anlatım kişinin seviyesini belirler  Yazılı ve sözlü anlatımda başarı, istediklerimizi derli toplu ve düzenli anlatmaya bağlıdır   Anadili Prof  Dr  Doğan Aksan anadilini şöyle tanımlıyor: "Anadili başlangıçta aileden ve yakın çevrelerden öğrenilen, insanın bilinçaltına inen ve bireylerin toplumla en güçlü bağlarını oluşturan dildir" (Aksan, 1990)  Başka uluslar da kendi dillerini ifade etmek için "ana" sözcüğü ile oluşturulmuş kavramlar kullanmaktadır  Aynı anadili içinde, özellikle konuşma dilinde yörelere özgü kimi farklılıklar olduğunu görebiliriz  Bu tür söyleyiş farklılıkları yalnızca kullanıldıkları ağız içinde geçerlidir  Ortak dilin özellikleri olarak kabul edilemez   Ortak Dil Bütün ülkelerde değişik ağız yapıları vardır  Her ülke bunlardan birini bilim ve kültür dili olarak seçer  Seçilen bu ağza ortak dil ya da standart dil adı verilir  Türkiye Türkçesi için kabul edilen ortak dil İstanbul ağzıdır  Ortak dil aynı ülkede yaşayan, aynı dili konuşan insanların hepsinin ortaklaşa kullanabilecekleri bir dil gereksiniminden doğar  Bir toplumda bireysel, kültürel, bilimsel ve ekonomik gelişmeler, o toplumu oluşturan bireylerin ortak bir dili doğru kullanabilmeleriyle gerçekleşir   Anlatım Bozukluklarının Nedenleri Kişi amacını söz veya yazıyla anlatmak için önce düşüncelerini belirler, düzenler; sözcükleri seçer, sıraya koyar; cümleler kurar  Bu düzen konuşurken çoğu kez kendiliğinden işler  Yazarken uzun uzun düşünme, uygun sözü ve biçimi bulma, araştırma olanağı vardır  Yine de çoğu kez duyguları, düşünceleri daha etkili anlatabilmek için gereksiz tekrarlar, yersiz sözcükler, bozuk cümleler anlatımı doldurur  Kuşkusuz, anadilini iyi öğrenememek, anadili bilincini kazanamamış olmak anlatım bozukluklarının en önemli nedenidir  Özellikle gençlerin dilinde, şoke olmak, gümlemek, yolunu bulmak, araklamak, kazıklamak, ineklemek    gibi argo sözcükler gereğinden fazla kullanılmakta ve gittikçe çeşitlenerek artmaktadır  Daha çok konuşmada görülen bölge ağızlarına ait özelliklerin birçok öğrencide yazıda da görüldüğü dikkat çekmektedir: mahsustan, savul (sağol), levha (levha), bastırma(pastırma), moderin, heşte üzülmen, arabaynan, bunnardan, dinnendim, boşanan kadroya, diyerekten, bitaki, bissürü    gibi  Yani, şey, yahu, tabii, durum, olay, vaziyet, fayda ve yarar, çağdaş uygarlık ve medeniyet, çocukların terbiye ve eğitimi, açık ve net gibi sık sık kullanılan ve anlatımı bozan sözler,Türkçenin çok zengin olan söz dağarcığının, iyi kullanılamadığını göstermektedir   Sözcüklerle İlgili Anlatım Bozuklukları Anlatım bozukluklarının önemli bir bölümü sözcük düzeyindedir  Anlatımda, varlıkların niteliklerini ve eylemlerini, durumları ve duyguları iyi anlatabilmek için bunların dildeki karşılıkları olan sözcüklerin dikkatli seçilmesi gerekir  İyi seçilememiş bir sözcük cümlenin anlamını bozar  Sözcük düzeyinde yapılan yanlışları şu başlıklar altında toplayabiliriz: Yapıları Yanlış Olan Sözcükler Sözcüklere yanlış ekler ya da sözcükler eklenerek bu tür yanlışlar yapılır  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Yemek yiyilip, kahveler içildikten sonra konuya geçildi  =yenilip ("yemek" eyleminin edilgeni yenilmek"tir) • Toplantıda Doğu'daki bazı bölgevi meseleler ele alıdı  ="bölgesel" sözcüğü kullanılmalıdır   • "Eva Peron" belgeselinde halkın tezahüratları abartılıydı  =gösterileri ("tezahürat" zaten çoğuldur) • Her yaz Boğaz'da bir sayfiyelik ev kiralarız  =yazlık ("sayfiye" yazlık anlamındadır  Üzerine bir de Türkçe +lık eki getirilmektedir  ) • Yeşil beldemizi güzelletelim  ="güzelleştirelim" sözcüğü kullanılmalıdır   • Bu yöntem bana gayripratik göründü  =kolay görünmedi ("gayri" Arapça, "pratik" Fransızcadır  ) • İki ülke arasındaki kardeşane ilişkiler geliştirilmelidir  =kardeşçe ("kardeş" Türkçe, "ane" eki Farsçadır  ) • Hafta içi taşıt araçları cadde üzerinde on dakikadan fazla kalamazlar  =taşıtlar, araçlar, taşıma araçları • Kendisini yakinen tanırım  =yakından ("yakın" Türkçe, "en" eki Arapçadır  ) • Bayramınızı kutlular, ellerinizden öperim  ="kutlar" sözcüğü kullanılmalıdır   • Rahmetlik amcam bu günleri göremedi  ="rahmetli" sözcüğü kullanılmalıdır   Birbiriyle Karıştırılan Sözcükler Bu tür yanlışlar sesçe birbirine yakın sözcüklerin karıştırılmasından doğmaktadır  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Bu iki sözcüğü birbirine karıştırıyoruz  Oysa aralarında küçük de olsa bir ayrıntı vardır  Ayrıntı (=teferruat, detay)  Bu cümlede ayrım (=fark) sözcüğü kullanılmalıdır   • Mahalleler birbirine yaklaşık olarak kurulmuştu  ="yakın" sözcüğü kullanılmalıdır   • Almanya'dan öğretim durumumu gösteren bir belge istiyorlar  Öğretim (=öğretme) eylemidir  Bu cümlede öğrenim (=öğrenme) eylemi olmalıdır   • Onların azımsadığı genç edebiyatçılar çok başarılı oldu  ="küçümsediği" sözcüğü kullanılmalıdır   • Başkanın konuşması bütün ülkede olumlu tepkiler yarattı  Tepki (=bir olaya, bir güce karşı geri tepme)  Bu cümlede "etki" sözcüğü kullanılmalıdır   • Çekimserliği yüzünden hiç hakkını arayamaz  ="çekingenliği" sözcüğü kullanılmalıdır   • Çocuğun bütün vücudunu büyük büyük yaralar kapsamıştı  Kapsamak (=içine almak)  Bu cümlede "kaplamıştı" sözcüğü kullanılmalıdır   Birbiriyle karıştırılan sözcüklerin bazıları da şunlardır: Mahsur: kuşatılmış mahzur: engel Mütehassıs: uzman mütehassıs: duygulu Mütevazı: paralel mütevazı: alçak gönüllü Portre: insan resmi porte: bir işin genişlik ve Önem derecesi Rekabet: binme rekabet: rakiplik Yönetmenlik: "yönetmen"lik mesleği yönetmelik: tüzük Vâris: mirasçı varis: toplardamar genişlemesi Gereksiz Kullanılan Sözcükler Eşanlamlı sözcüklerin aynı cümle içinde bir arada kullanılması ya da gereksiz bir sözcüğe cümlede yer verilmesi anlatımın gücünü azaltır  Söylenilenin kolaylıkla anlaşılmasına engel olur  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Yer yer iki metreyi bulan kar yağışına rağmen ilçeye ulaşılmaya çalışılıyor  Ölçülebilen yağış değil kardır  Yer yer iki metreyi bulan kara rağmen     • Zamanlama çok yanlış bir vakte denk geldi  "Zamanlama yanlış oldu" şeklinde cümle gereksiz sözcüklerden kurtarılabilir   • Duvarlara kalemle yazı yazmayınız  "kalemle" sözcüğü gereksizdir   • İki lider, beş saat süreyle görüştüler  "süreyle" sözü gereksizdir   • Seçimlerin tarihi yaklaştıkça partilerin faaliyeti gittikçe artıyor  "gittikçe" sözcüğü gereksizdir   • Bu görüş ayrılığının sebebi neden kaynaklanıyor?"Bu görüş ayrılığının sebebi nedir?" • İlk yüzmeye başladığım zaman sudan korkardım  "İlk" sözcüğü gereksizdir   Gereksiz Yinelenen Sözcükler Bu tür yanlışlar genellikle, aynı sözcüğün Türkçesiyle, yabancı dillerden gelen şeklinin aynı cümle içinde kullanılmasıyla olur  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Çocuk kitapları çocuklara, merhameti ve acımayı da öğretmelidir   • Her dersin kendine özgü ilke ve prensipleri vardır   • Burada bana yeni olanaklar sağlayacak imkanlar bulamadım   • Kendini düşünen, egoist insanlardan korkarım   • İlgi ve alakanızı esirgemeyeceğinizi biliyorum   • Hepinize sonsuz teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum   • Yarışma birazdan başlamak üzere   • Eski geçmiş günleri hatırladım birden   Gereksiz Kullanılan Yardımcı Eylemler Türkçede kimi ad soylu sözcükler etmek olmak yardımcı eylemleriyle birlikte kullanılmaktadır  Günümüzde bu eylemlere yapmak, bulmak, eylemleri dek atılmıştır  Oysa yardımcı eylemlerle cümleyi doldurmak yerine sözcüklerin eylem olanını kullanma yoluna giderek, Türkçenin zenginliğinden ve gücünden yararlanarak, daha duru bir anlatıma sahip olabiliriz  Umut ediyorum yerine umarım, dilerim kuşku etmek yerine kuşkulanmak başvuruda bulunmak, başvuru yapmak yerine, başvurmak duyuru yapmak yerine duyurmak etki etmek yerine etkilemek Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   Son günlerin en çok istek alan parçası yine bir numarada="istenen veya beğenilen" olmalıdır   Burada bekleme yapılmaz  ="beklenmez veya durulmaz" olmalıdır   Stüdyomuza gelme isteğinde bulunanlar  ="gelmek isteyenler" olmalıdır   Yavrulama yapan kediler kobay olarak kullanıldı  ="yavrulayan" olmalıdır   Çelişen Sözcükler Bir yazı ya da konuşmada, birbirini tutmayan, çelişen sözler kullanılması okuyanı, dinleyeni şaşırtır  Anlatım inandırıcılığını yitirir, karışıklığa yol açar  Türkçede karışıklığa yol açan sözlerden bazılarını cümleler üzerinde inceleyelim   • Belki bugün çarşıya çıkacağız tabii belki - tabii • Kuşkusuz duyduğum onun sesi olmalı  Kuşkusuz - olmalı • Eminizki iradeli bir insan olan öğretmenimiz bu sorununu da herhalde çözmüştür  eminizki - herhalde • Üç ayrı yerde başlayan yangında mutlaka kasıt ihtimali var diyorlar  Mutlaka - ihtimali • Aşağı yukarı tam beş yıldır görüşemiyoruz  Aşağı yukarı - tam • Kısmen de olsa kendimi ona karşı tamamen sorumlu hissediyorum  Kısmen – tamamen Yanlış Okunan, Yazılan ve Söylenen Sözcükler Bu yanlışlar genellikle başka dillerden Türkçeye girmiş sözcüklerin okunmasında, yazılmasında ve söylenmesinde görülür  Çoğunlukla yabancı sözcüklerin anlamının tam ve doğru olarak bilinmemesinden ileri gelir  Anlamı tam ve doğru olarak bilinmeyen yabancı sözcüklerin yerine Türkçelerinin seçilmesi anlatımın doğru ve açık olmasını sağlar  Aşağıda bu tür sözcüklerin bir kısmının yanlış ve doğru şekilleri liste halinde verilmiştir  Yanlış Doğru adele adale afaroz aforoz arazöz arozöz asvalt asfaltâyar ayareyitim eğitimhâtırâ hâtıraherkez herkeshîbe hibeihtibaren itibarenkavonoz kavanozklavuz kılavuzlağzım lazımmefta mevtamahfetmek mahvetmekmeşgâle meşgalemuaffak muvaffakörneyin örneğinrâkip rakipsezeryan sezaryensilüet siluetşevkat şefkattarikatler tarîkatlertafsiye tasfiyeteşfik teşvikTürkiya Türkiye vâhim vahimyalnış yanlışyanlız yalnız Cümle Kuruluşu ile İlgili Anlatım Bozuklukları Dilde sesler bir araya gelerek sözcükleri, sözcükler bir araya gelerek cümleleri oluşturur  Sözcükleri doğru seçmek kadar, onları cümlede yerli yerinde kullanmamak da anlatımı etkiler   Cümlenin Öğeleriyle İlgili Anlatım Bozuklukları Cümleler duygu, düşünce ve isteklerimizi en kolay ve en kısa anlatma araçlarıdır  Kurduğumuz cümleler her zaman açık ve anlaşılır olmalıdır  Cümleyi oluşturan öğeler anlatılmak istenen amaca göre belirli bir düzen içinde sıralanır  Öğelerin dizilişi amaca uygun olmazsa ya da cümle içinde bir sözcük eksik olursa cümle istediğini anlatamaz  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Burası bu tartışmanın ne yeri ne de zamanı  "Burası bu tartışmanın yeri" olmayabilir ama "burası bu tartışmanın zamanı    " biçiminde bir anlatım doğru değildir   • Okulun onarımı üç ay içinde bitecek ve eğitime başlayacaktır  Bitecek olan "okulun onarımı"dır  Eğitime başlayacak olan ise "okul”dur  İkinci cümlenin öznesi olan "okul" sözcüğü kullanılmadığı için cümlede anlatım bozukluğu vardır   • O seni inandırmak için yalvarıyor, biz de sizi kuşkuyla izliyorduk  İnandırmaya çalışan "o"dur  İzleyen ise "biz"  İki ayrı yargı, iki ayrı özne vardır  Birinci cümlenin yüklemi yalvarıyordu" olmalıydı   • Senin bu işi yapacağına inanıyor ve bekliyorum  "bekliyorum" yüklemi geçişli bir eylem olduğundan bir nesne ile kullanılması gerekirdi  Bu cümlede bekliyorum yükleminden önce "bunu" sözcüğünün de bulunması gerekirdi   • Gençlerimizi sevmeliyiz, güvenmeliyiz  "gençlerimizi" sözcüğü, "sevmeliyiz" yükleminin nesnesidir  Ancak "gençlerimiz" sözcüğü "güvenmeliyiz" sözcüğüne nesne olamaz  Çünkü "güvenmeliyiz yüklemi bir dolaylı tümleçle birlikte kullanılmalıdır  Bu cümlede "güvenmeliyiz" yükleminden önce "onlara" tümlecinin de bulunması gerekirdi   • Dişçi çocuğun dişini çekip eve gönderdi  "Dişçi çocuğun dişini çektikten sonra onu evine gönderdi" olmalıydı   • Evin eşyaları boşaltıldı ve yakıldı  Bu cümlede yakılan nedir? Ev mi yoksa eşyalar mı? Aşağıdaki cümlelerdeki anlatım bozukluklarını gidermeye çalışın   • Buna ancak okurlar karar verir, uygular   • Ayşe'yi çok sever, daima güvenirim   • Bütün kitapların adı listeye yazıldı ve kütüphanedeki raflara yerleştirildi   • Öğretmen sayısı çok olan bölgelerden alıp az olan bölgelere vereceğiz   Olumlu ve Olumsuz Yargıların Birlikte Kullanımından Doğan Anlatım Bozuklukları Olumlu ve olumsuz yargıların birlikte kullanıldığı cümlelerde yargıların birbirine karışmamasına dikkat etmek gerekir  Genellikle virgülle, noktalı virgülle (ve ama fakat ancak gibi) bağlaçlarla birbirine bağlanan, düşüncelerin art arda sıralandığı sıralı cümlelerde olumlu ve olumsuz yargıların birbirine karıştırıldığı olur  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Düşüncelerinde ısrarlı ama inatçı değildi  "değildi" yüklemi "inatçı" sözüyle birlikte, "ısrarlı" sözcüğünün de yüklemi durumunda  Düşüncelerinde ısrarlıydı ama inatçı değildi, olmalıdır   • Tereyağı tam sağlıklı ve yaşlı olmayan kimselerce yenmelidir  "tam sağlıklı" ve "yaşlı olmayan" sözlerinden "sağlıksız" ve "genç" anlamları çıkıyor  Tereyağı tam sağlıklı ve genç kimselerce yenmelidir, olmalıdır   • Herkesin temiz olmasını ve yere hiçbir şey atılmasını istemiyorum  Herkesin temiz olmasını istiyorum ve yere hiçbir şey atılmasını istemiyorum, olmalıdır   Aşağıdaki cümlelerdeki anlatım bozukluklarını gidermeye çalışın   • Çalışkan ama girişken bir öğrenci değildi   • Peyniri az zeytini hiç yemem   Yardımcı Eylem Eksikliğinden Doğan Anlatım Bozuklukları Türkçede sık karşılaşılan anlatım bozukluklarından biri de yardımcı eylem eksikliğinden doğan anlatım yanlışlarıdır  Özellikle sıralı ve bağlı cümlelerde yardımcı eylemlerin unutulması cümlede anlatım bozukluğuna yol açmaktadır  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Öğretmenlerin içinde bulunduğu koşullar tesbit ve bu koşullar eğitimi olumlu yönde geliştirecek biçimde düzeltilmelidir  "tesbit" sözcüğünden sonra "etmek" yardımcı eyleminin "edilmeli" biçimi getirilmelidir   • Öğrencilerimizi tebrik ve hepinizin adına teşekkür ederim  "tebrik" sözcüğünden sonra "etmek" yardımcı eyleminin "eder" şekli getirilmeli  Ayrıca "adına" sözcüğünden sonra "kendilerine" sözcüğü getirilerek cümledeki dolaylı tümleç eksikliği de giderilmelidir   • Okullardaki eşyayı tahrip ve onlara zarar verenler disiplin kuruluna verilir  "tahrip" sözcüğünden sonra "etmek" yardımcı eyleminin "eden" biçimi getirilmelidir   Sözcük ve Sözcük Öbeklerinin Yerinde Kullanılmamasından Doğan Anlatım Bozuklukları Bir cümle içinde sözcükler, bulunması gereken yerde bulunmazsa anlam karışıklığı, anlatım bozukluğu ortaya çıkar  Cümlenin anlamında belirsizlik olur  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Ali'nin sınıf başkanlığı otuza karşı, on iki oyla reddedildi  Bu cümleye göre Ali'nin başkanlığı on iki oyla reddedilmiş oluyor  Oysa anlatılmak istenen otuz oyla reddedildiğidir   • Çırılçıplak gazetecilere yakalanan sanatçı ateş püskürdü  "Çırılçıplak" olan "gazeteciler" mi yoksa "sanatçı" mı? Aşağıdaki cümlelerdeki anlatım bozukluklarını gidermeye çalışın   • Haberlerde tekrar tekrar yıkılan köprüleri izledim   • Bütün gün bomboş evde oturdum   • Su gibi içkiler içiliyor, çılgınca eğleniyordu   •  Dersanesi öğrencileri ücretsiz üniversite sınavına hazırlıyor   • Henüz bu dersin sağladığı yararlar öğrencilerimize tam olarak yansımış değil   • İzinsiz inşaata girilmez   Özne-Yüklem Uyumsuzluğundan Doğan Anlatım Bozuklukları Özne ile yüklemin uyumsuzluğu cümlenin anlatımını bozar  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Ayla ile Serap'ın anlatımında hem yanlışlar var hem de kitap diline hiç uygun değil  "hiç uygun değil" yükleminin öznesi "Ayla ile Serap'ın anlatımı" olmalıdır   • Meteor yağmurları her yıl düzenli olarak tekrarlar  "bir şey" tekrarlamaz, tekrar etmez fakat tekrarlanır, tekrar edilir   • Bu gibi olayları saymakla bitmez  "bitmez" eyleminin öznesi "bu gibi olaylar" olmalıdır   • O yıl eğlenceyi seven ne kadar öğrenciler varsa bu derslere ilgi gösterdi  "öğrenci" sözcüğü tekil kullanılmalıdır   • Ellerime uğur böcekleri konuyorlar  Cümledeki özne çoğul hayvan adı veya çoğul bitki adı olursa, cümlenin yüklemi tekil olur  "konuyor" sözcüğü kullanılmalıdır   • Bacakları tutmuyor, gözleri artık görmüyorlardı  Cümledeki özne organ adlarından birini gösteren çoğul bir sözcükse yüklem tekil olur  "görmüyordu" sözcüğü kullanılmalıdır   • İşlerimiz artık çoğaldılar  Cümledeki özne eylem bildiren çoğul bir özneyse yüklem tekil olur  "çoğaldı" sözcüğü kullanılmalıdır   • Kamyonların gürültüleri bütün sokağı kaplıyorlardı  Özneleri çoğul cansız varlık olan cümlelerin yüklemi tekil olur  "kaplıyordu" sözcüğü kullanılmalıdır   • Saniyeler geçmek bilmiyorlardı  Saat, dakika, saniye, ay, yıl gibi zaman adlarından birini gösteren çoğul öznelerin yüklemi tekil olur  "bilmiyordu" sözcüğü kullanılmalıdır   Aşağıdaki cümleyi inceleyin, anlatım bozukluğunun nedenini bulmaya çalışın   Haftanın en güzel günlerinden biridir cumartesi, pazar   Düşünme Hatalarından Doğan Anlatım Bozuklukları Türkçenin özellikle sözlü anlatımında düşünme hatalarından doğan anlatım bozuklukları da görülmektedir  Aşağıdaki cümleleri inceleyelim   • Otomobilin bagajından bir kamyon dolusu silah çıktı  (Otomobilin bagajına bir kamyon dolusu silah sığmaz  ) • Aşağıya indiğimizde arabamızı çalınmış olarak bulduk  (Araba ya vardır ya da yoktur  Çalınmış olarak bulunamaz  ) • Bir koltukta ölü olarak uyanmak istemiyorum  (Öldükten sonra uyanmak mümkün değildir  ) • Bu yılki salgın hastalıkta hayvan ölümü sayısı 275 olarak gerçekleşti  (275 sayısı, hayvan ölümü sayısı değil, ölen hayvan sayısıdır  ) • Bütün bildiklerimi ve bilmediklerimi oğluma öğretmek istiyorum  (Bildiklerimizi öğretebiliriz ama bilmediklerimizi öğretemeyiz  ) • Bugün yapılan antrenmanda iki futbolcu arasında sözlü bir tartışma geçti  (Antrenman sırasında, futbolcular arasında elbette sözlü tartışma yapılacaktır  O anda yazılı bir tartışma olamaz  ) • İlk kez gerçekleşen gösteriye katılım rekor düzeydeydi  (İlk kez yapılan bir gösteriye gelen izleyici sayısının, rekor düzeyde olup olmadığı bilinemez  ) • Yangında ihmal var  (İhmal, yangında değildir  Ancak yangının çıkmasına neden olan kişilerin ihmali söz konusu olabilir  ) | 
|   | 
|  | 
|  |