Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fabl

Fabl

Eski 06-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fabl



Bir tür küçük öyküdür Olaya dayalı bir anlatımı vardır Hayattan alınan küçücük kesitler, hayvanlar ya da bitkiler arasında geçmiş gibi anlatılır Bugün daha çok çocuk edebiyatında yer alan fablların, toplumu eğitici; örneklendirme ile kötü davranışlardan caydırıcı özelliği ile eskiden büyükleri eğitmede de kullanıldığı sanılmaktadır


Fabllerde soyut konular, olay plânıyla hem somutlaştırılarak hem de hareket kazandırılarak işlenir Olaylar bizi güldürürken eğitir İnsanlar arasında geçen iyi-kötü, cesur-korkak, dürüst-ikiyüzlü, gözü tok-aç gözlü vb çatışmalar; bu niteliklerin yakıştırıldığı hayvan kahramanlar arasında geçmiş gibi gösterilirFablin de dört ögesi vardır; kişiler, olay, zaman, yer


� Kişiler: Fablin konusu olan olay, kişileştirilmiş en az iki hayvanın başından geçer Bunlardan biri iyi ahlâklı bir tipi, diğeri kötü ahlâklı bir tipi canlandırırFablde ikinci derecede kişiler çok azdır, bazen yoktur Kişi betimlemesi yokturKahramanlar arasında tilki varsa biz onu kurnaz insan yerine koyarız; arslan varsa cesaretine güvenen biri yerine koyarız Kısa olay bile bütün yönleriyle değil, yalnızca fable konu olan yönüyle tanımlanır Derinlemesine duygu çözümlemelerine yer verilmez Fabllerde bir de anlatıcı kişi vardır Bu kişinin de betimlemesi yapılmaz, cinsiyeti verilmez Anlatıcı kahramanları izler, dersini alır Böylece dinleyen ile aynı görüşü paylaşır


� Olay: Fablin konusu insan başına gelebilecek her hangi bir olaydır Olay,kahramanın eyleme dönüşmüş beğenme, istek, özlem, öfke, korku gibi tutkuya dönüşmüş duygularından doğar Fablin gövdesini bir olay oluşturur, asıl önemli olan fablin anlatılış nedenidir Buna "ders" denir Fabl plânı dört bölümdür: Serim, düğüm, çözüm, öğüt


Serim: Olayın türüne, çıkarılacak derse göre kişileştirilmiş hayvanlar veçevre tanıtımının yapıldığı bölümdür


Düğüm: Olay o çevrede verilmek istenen derse göre gelişir Kısa ve sıkkonuşmalar vardır Hemen birkaç konuşma ile olay düğümlenir


Çözüm: Olay beklenmedik bir sonuçla biter Fablin en kısa bölümüdür


Öğüt: Ana fikir bu bölümde öğüt niteliğinde verilir Bu bölüm kimi zaman başta, kimi zaman sondadır Kimi zaman da sonuç okuyucuya bırakılır


� Yer: Tasvir yapılmaz fakat çevre çok iyi verilmelidir: Orman, göl kenarı,yol gibi Olayın geçtiği yer olayla birlikte değişebilir


� Zaman: Her olay gibi fabldeki olay da bir zaman diliminde geçer Kronolojik zaman kullanılır


Dünyanın en ünlü fabl yazarları Ezop ve Jean de La Fontaine'dir Ezop'un fablları İÖ 300 yılında derlenerek yazıya geçirilmiştir ABD'li James Thurber ve İngiliz George Orwell çağdaş fabl yazarlarıdır Fablı ilk olarak yazanlar Hititlerdir Hititler fablları taş tabletlere yazıp resimliyorlardı

Fabl Özellikleri (özet)


� İnsanlar arasında cereyan eden olayları hayvanlar bitkiler ya da cansız varlıklar arasında geçiyormuş gibi göstererek bu yolla insanlara ahlak ve ibret dersi vermek örnek göstermek ya da bir düşünceye güç kazandırmak isteyen bir çeşit masaldır

� Teşhis ve intak sanatları üzerine kurulmuştur

� En önemli bilinen kişileri Beydeba, Ezop ve La Fontaine�dir

� Türkiye'de ise Ahmet Mithat Efendi ve Şinasi'dir

� Dünya edebiyatında ilk ve önemli fabllar Hint yazarı Beydeba�ya aittir Beydeba'nın fablları Kelile ve Dimne adlı bir eserde toplanmıştır

� Türkçedeki ilk örneği 'Harname' (Şeyhi)dir

� Fabllar manzum(şiir) veya nesir(düz yazı) biçiminde yazılabilirler

Fabl örneği/Keçi Can Pazarında


Keçiciğin aklı bir karış havada ya, sürüsünü bir yana bırakmış, bir başına otlaya otlaya çekip gitmiş Hain koca kurt, kaçırır mı; hemen görmüş keçiciği:

"Heh, işte ağzıma lâyık bir lokma Yaşasın!" demiş

Keçicik, bakmış can pazarı Hiç kurtuluş murtuluş yok:

"Eh, n'apalım, demek kaderimizde sana yem olmak varmış kurt " demiş "Madem ölüm kapıya geldi, bari bana biraz kaval çal ki, neşeleneyim, kendimi unutup öyle öleyim"Kurt, "Son isteği zavallının "demiş Bulmuşbir kaval, füyt füüyt çalmaya başlamış Kurt çalmış, keçicik, oynamış Derken ötelerden kaval sesini alan köpekler koşturmuşlar; gelmişler, kurdu önlerine düşürüp bir güzel kovalamışlar Kaçmadan önce, kurt, durumu anlayıp oyuna geldiğini sezinlemiş:

"Suç sende değil bende Neme gerekti benim kaval çalmak, neme gerekti bana köçekli kurban!" demiş


Zamansız bir işe kalkışmanın sonu budur Ölçmeli, biçmeli adımını ona göre atmalı Tersi oldu mu, işte böyle Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurundan olursun (Aisopos, Ezop Masalları, Tarık Dursun K Mayıs 1981)

Fabl Örneği-2 Horoz ile Tilki


Görmüş geçirmiş, anasının gözü bir horoz

Tünemiş bir ağacın dalına

Kurnaz tilki, sesini yumuşatarak, ona

Dedi ki: �Kardeşçiğim, artık dostuz;

Barış oldu hayvanlar arasında

Müjde getirdim sana, in de bir öpüşelim;

Ama Allah aşkına oyalanma;

Çünkü bilirisin ya, başımdan aşkım işlerim

Oysaki siz serbestsiniz daima,

İşleri düşünemeye bilirsiniz;

Hem artık siz yardım da ederiz

Ama, kuzum, in de aşağıya bir

Doya doya öpeyim gözlerinden�


�Kardeşim� dedi horoz, �Bu mutlu haberinden

Daha güzel bir haber almazdım şüphesiz

Bu nefis

Bu mutlu haberinden

Üstelik bunu senden öğrenmekle

Sevincim iki kat oldu Ama, dur hele�

Bunu müjdelemek için olacak,

Bak iki tazı geliyor koşarak�

Hızlı da koşuyorlar; haydi ben ineyim de

Hep birden öpüşelim tazılar geldiğinde

�Hoşça kal � dedi tilki, �Yolum biraz uzunca,

Kutlarız bu barışı yeniden buluşunca

Çabuk toplayıp tası tarağı,

Külhani bir anda tırmandı dağı

Bir iş çıkmamıştı numarasından

O sırada çalının arkasından,

İhtiyar horoz kıs kıs gülüyordu

Oyunbazı oynatmak pek tatlı oluyordu


La Fontaine�den çeviren; Orhan Veli Kanık

Fabl Örneği-3 / Aslan ile Fare


Herkes herkese yardım etmeli,

Ben büyük, o küçük dememeli

İki masalım var bunun üstüne,

Başka da bulurum isteyene


Aslan toprakla oynuyormuş bir gün;

Birde bakmış pençesinde fare,

Aslan, aslan yürekliymiş o gün,

Kıymamış canına, bırakmış yere

Boşuna gitmemiş bu iyiliği

Kimin aklına gelir,

Farenin aslana iyilik edeceği?


Etmiş işte, hem de canını kurtarmış

Günün birinde aslan

Biraz çıkayım derken ormandan,

Düşmüş bir tuzağa,

Ağla içinde kalmış;

Kükremiş durmuş boşuna;

Bereket fare usta yetişmiş imdada;

Bu iş kükremekle değil,

Kemirmekle olur demiş


Başlamış incecik dişlerini işletmeye

Gelmiş ipin hakkından kıtır kıtır

Bir ilmik kopunca ağdan hayır mı kalır?

Sabır, biraz da zaman

Güçten, öfkeden daha yaman

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.