![]() |
Oğuz Kağan Destanı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Oğuz Kağan Destanı5 ![]() 5 ![]() ![]() M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oğuz Kağan Destanının bugün bilinen tek bir yazma nüshası vardır ![]() Kitaplığının Türkçe Yazmalar bölümünde 1001 numarada kayıtlı olan bu destan, Uygur harfleri ile yazılmıştır ![]() ilkin Türkolog W ![]() ![]() sonra W ![]() ![]() ![]() da 1936'da Oğuz Kağan Destanı adıyla Türkçe olarak yayınlanmıştır ![]() Bu destanda Oğuz, doğuştan güzel olan, doğduktan kırk gün sonra büyüyüp gelişen, halka eziyet eden canavarı öldüren, büyüyünce yeryüzünün dört bir yanına elçiler gönderip o ülkeleri bayrağı altına alan, yaşlanınca yurdunu altı oğlu arasında paylaştıran bir Türk hükümdarı ve kahramanıdır ![]() ve yaşadıkları etrafında örgülenmiştir ![]() gerçekte, Türk-Hun hükümdarı Mete olduğu söylenmektedir ![]() tarihi kişiliği ile destan kahramanı Oğuz'un serüvenleri arasında büyük bir benzerlik vardır ![]() Oğuz Kağan Destanının dört ayrı şekli bilinmektedir ![]() andığımız Paris Ulusal Kitaplığı'ndaki Uygurca yazılmış nüshadır ![]() Câmi'ü't-Tevârih kitabının ikinci cildindeki "Tarih-i Oğuzân ve Türkân" kısmındaki metindir ![]() ki H ![]() ![]() Ebulgâzi Bahâdır Han'ın Şecere-i Terâkime'sindeki anlatma parçadır ![]() 5 ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() doğurdu ![]() ![]() daha güzeldi ![]() Doğan çocuğa Oğuz adı verildi ![]() ![]() Çiğ et, çorba ve şarap istedi ![]() ![]() oynadı ![]() göğsü gibi idi ![]() ![]() O çağda, orada büyük bir orman vardı ![]() duyulurdu bu ormanda ![]() güzeldi ![]() ![]() ![]() Oğuz Kağan gözü pek ve yiğit bir kişi idi ![]() ![]() kargı, yay, ok, kılıç ve kalkanla ava gitti ![]() ağaca bağladı ve oradan uzaklaştı ![]() ![]() Oğuz Kağan bir ayı tuttu, onu altın kuşağı ile ağaca bağladı gitti ![]() canavarın ayıyı da yiyip gittiğini anladı ![]() ![]() geldi ve başı ile Oğuz'un kalkanına vurdu ![]() ![]() kesti, alıp gitti ![]() Yine geldiği zaman bir ala doğanın, canavarın bağırsaklarını yediğini gördü ![]() doğanı öldürdü, başını kesti ![]() ![]() öldürdü ![]() ![]() ![]() diyip oradan uzaklaştı ![]() Yine günlerden bir gün Oğuz Kağan bir yerde Tanrıya yalvarmakta idi ![]() bir ışık indi ![]() ![]() ışığın içinde yalnız oturan bir kız vardı ![]() idi ![]() ![]() onu görünce aklı gitti; sevdi ve aldı ![]() doğurdu ![]() ![]() Yine bir gün Oğuz Kağan ava gitti ![]() çok güzel bir kız gördü ![]() gibi beyaz idi ![]() ![]() ![]() ![]() sonra kız, üç erkek çocuk doğurdu ![]() adını koydular ![]() ![]() ve kırk sıra yaptırdı ![]() ![]() sonra Oğuz Kağan beylere buyruk verdi : Ben sizlere oldum kağan Alalım yay ile kalkan Nişan olsun bize uğur Bozkurt olsun savaş parolası Demir kargı olsun orman, Av yerinde yürüsün kulan Daha deniz, daha nehir Güneş bayrak, gök çadır ![]() Ondan sonra Oğuz Kağan dört yana buyruklar yolladı, bildiriler yazdı ve elçilere verip gönderdi ![]() Bu bildirilerde şöyle yazılıydı: "Ben Uygurlar'ın kağanıyım ve yeryüzünün dört köşesinin kağanı olsam gerektir ![]() itaat dilerim" ![]() Yine o zamanlarda sağ yanda Altun Kağan adında bir kağan vardı ![]() Kağan'a itaat etti ![]() ![]() ![]() ![]() Oğuz Kağan gazaba gelerek onun üzerine yürümek istedi, bayrağını açarak askeriyle ona karşı yürüdü ![]() Kırk gün sonra Buz Dağ adında bir dağın eteğine geldi ![]() ![]() Tan ağarınca Oğuz Kağan'ın çadırına güneş gibi bir ışık girdi ![]() yeleli büyük bir erkek kurt çıktı ![]() üzerine yürümek istiyorsun; ey Oğuz, ben senin önünde yürümek istiyorum" dedi ![]() Gök tüylü ve gök yeleli bu büyük erkek kurt bir kaç gün sonra durdu ![]() adında bir deniz vardı ![]() ![]() Mürenin suyu baştan başa kıpkırmızı oldu ![]() ![]() Sonra Oğuz Kağan askerleriyle İtil adındaki ırmağa geldi ![]() ![]() onu gördü ve: "İtilin suyunu nasıl geçeriz?" dedi ![]() Askerler arasında iyi bir bey vardı ![]() ![]() ![]() bu yerde pek çok dal ve pek çok ağaç var ![]() ![]() Kağan sevindi, güldü ve "sen burada bey ol, senin adın Kıpçak Bey olsun" dedi ![]() Yine ilerlediler ![]() ve Suriye taraflarına yürüdü ![]() ve kendi yurduna kattı ![]() Yine söylenmeden kalmasın ve belli olsun ki, Oğuz Kağan'ın yanında ak sakallı, kır saçlı, tecrübeli bir ihtiyar vardı ![]() ![]() ![]() Türk idi ![]() ![]() üç ok da şimale doğru gidiyordu ![]() anlattı ve dedi ki: "Ey kağanım, senin ömrün hoş olsun; ey kağanım, senin hayatın hoş olsun ![]() ![]() bağışlasın!" Oğuz Kağa, Uluğ Türk'ün sözünü beğendi, onun öğüdünü dinledi ![]() küçük oğullarını çağırttı ve: "Benim gönlüm avlanmak istiyor ![]() artık cesaretim yoktur; Gün, Ay ve Yıldız doğu tarafına siz gidin; Gök, Dağ ve Deniz sizler de batı tarafına gidin" dedi ![]() Doğuya gidenler yolda bir altın yay buldular ![]() ![]() getirip babalarına verdiler ![]() olsun, yay gibi okları göğe kadar atın ![]() ![]() oklar sizlerin olsun ![]() ![]() ![]() Ondan sonra Oğuz Kağan büyük kurultayı topladı ![]() ![]() ve "Üç Oklar" diye anılan oğulları arasında paylaştırdı ve dedi ki: Ey oğullarım, ben çok aştım; Çok vuruşmalar gördüm; Çok kargı ve çok ok attım; Atla çok yürüdüm; Düşmanları ağlattım; Dostlarımı güldürdüm ![]() Ben Gök Tanrıya (borcumu) ödedim ![]() Şimdi yurdumu size veriyorum ![]() |
![]() |
![]() |
|