06-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk diyor ki,
Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz
Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur
Hiç bir zafer gâye değildir Zafer, ancak kendisinden daha büyük olan gâyeyi elde etmek için gerekir en belli başlı vasıtadır Gâye, fikirdir
Zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz) O, boş bir gayrettir
Her büyük meydan muhare-besinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem (dünya) doğmalıdır, doğar Yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur
Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir fendir
Din bir vicdan meselesidir Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir Biz dine saygı gösteririz Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz
Biz kimsenin düşmanı değiliz Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız
Ne mutlu "Türküm" diyene
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır
Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü öğretemedim
Yurtta sulh, cihanda sulh
Memleketin efendisi hakiki müstahsil olan köylüdür
|
|
|