Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bingöl, efsanesi

Bingöl efsanesi

Eski 06-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bingöl efsanesi



Ölümsüzlüğe Giden Yol

Bingöl

Aldık kalemi ele, düştük yola Döne dolaşa geldik Bingöl'e Sorduk, soruşturduk dinlediklerimizi bir bir size anlatalım diye Öyle çok efsane dinledik ki Bingöl'de, bir değil, bin tane İsterseniz önce adından başlayalım, birkaçını bu diziye dökelim:

Bingöl'de sıra dağlar, dağların üzerinde de büyüklü küçüklü sayısız krater gölleri var Derler ki:

Bir zamanlar, Bingöl dağlarında sefere çıkan bir bölük asker, içecek su bulamaz, karşıdan gelen ikinci bölüğe suları olup olmadığı sorarlar Onlar da, karşıdaki dağın ardında bir göl gördüklerini, oradan su alabileceklerini söyler Bölük, dağın tepesine ulaşınca, aşağıda bir değil, pek çok gölün bulunduğunu görerek, seslenirler:

- Burada bir değil, bin göl var!

O günden sonra, bu dağlara "Bingöl" derler

Efsanelere göre, bu göllerden biri, insanı ölümsüzlüğe götüren "ab-ı hayat" yani "hayat suyu" dur Ama bu hangi göldür, bilinmez Yıllar yılı aranır, durur, bulunmaz

Bir zamanlar, bu dağlarda avlanan bir avcı, bir keklik avlar Kanlı kekliği buradaki göllerden birinde yıkar, tüylerini yolar, torbasına atarak köyüne döner Evine geldiği zaman torbayı açar, açmasıyla keklik "Pırrr" Diye uçar, gider O zamanla anlar ki kekliği yıkadığı göl, "'b-ı hayat" tır Koşar dağlara Şu göl senin, bu göl benim arar da arar, bir türlü bulamaz O gün bugündür, ararlar da bulamazlar 'b-ı hayat gölünü Yılda bir kez "Hızır Peygamber" in, "'b-ı hayat" gölünde yıkandığı, abdest tazelediği söylenir Ama ne zaman, hangi gölde bunu kimse bilemez Bilinmemesi için de, Tanrı bir değil, bin göl yaratmış burada, derler

Evliya Çelebi, gezileri sırasında, Bingöl'e de uğrar, bir çok gölleri, adlarıyla defterine yazar Bu göllerden bazılarının suyunu içen hastaların iyileştiğini söyleyerek der ki:

- İçlerinde Harem gölü dirler bir göl vardır Burada yıkanan avretler semiz ve iri olurlar Doğururken asla acı çekmezler Er gölü vardır, şekerden lezizdir Ballı göl vardır, sabah vakti kenarında kudret helvası bulunur Salbaş gölü vardır, birkaç kere içenin başı sallanır Kerkis gölü vardır, bu gölden bir adam içse, ak sakallı pîr olur Şor gölünden yeter miktar su alınsa, yemeğe konsa, 'l' leziz olur Bundan gayri göller, 'b-ı hayat'tan nişan verir Tatlı sular olup, esvap yıkanırken sabuna lüzum kalmaz Amma, 'b-ı hayat gölünü kimse bilmez

Köroğlu'nun da bir gün, yolunun buralara düştüğü, Kıratının bu sulardan içtiği söylenir

Hatta bir kez, Köroğlu, 'b-ı hayat'ı bulmuş, tam içeceği sırada, bir fırtına kopmuş, göl coşmuş, köpürmüş; Köroğlu avuçladığı bir köpüğü ağzına götürmüş Ondan sonra yiğitliği ölümsüz olmuş Eğer sudan içseymiş, Hızır gibi o da ölümsüzlüğü ulaşacak, dünya durdukça yaşayacakmış, derler Kırat'a gelince o bu dağlarda yaşarmış, ama kimse göremezmiş

Bingöl’de Bahar

Bingöl'de "ab-ı hayat" arana dursun, biz inelim Bingöl'ün, göz alabildiğine yeşil, ünlü yaylalarına Gerçekten de Bingöl yaylaları, ilkbaharda bir yer yüzü cennetidir Bingöl'de bahar, bir başka bahar Bingöl baharını yaşayan, renklerden, çiçeklerden, kokulardan esinlenen nice ozanlar, Bingöl'ün baharına özlem duyarlar Bakınız şairimiz Feyzi Halıcı "Bingöl'de Bahar" şiiriyle bu özlemi nasıl dile getirir:

İstanbul'da köprü üstü

Herkesin bir işi vardır

Uzakta, çok uzaklarda

Şimdi Bingöl'de bahardır

Mavi mavi aynalardır

Günüm, güneşim, hasretim,

Suya belendi kasvetim

Şimdi Bingöl'de bahardır

Saadet yakında değil,

Dağlarda bir avuç kardır

Nerde renkli kalemlerim?

Şimdi Bingöl'de bahardır

Y'r, pul pul durdu içime,

Cemre düşürdü içime,

Kimseler farkında değil,

Şimdi Bingöl'de bahardır

Gayri zamanın seyridir,

Benim derdim apayrıdır

Kulağımda o türkü hep

Şimdi Bingöl'de bahardır

Kavalın Öyküsü

Bingöl yaylalarının geniş otlaklarında, adım başı sürülere rastlanır Her sürünün başında bir çoban, her çobanın elinde bir kaval vardır Her kavaldan bir ses dökülür Yanık yanık, uçsuz - bucaksız yaylalara Bu ses, gönülden dökülür kavala, umutsuz bir aşkın yürek yürek içli nağmeleridir Bir de efsanesi vardır çoban kavalının, bunu söyleşir herkes Bingöl yaylalarında

Anadan öksüz, babadan yetim, kimsesiz, şıvgın vücutlu, yağız benizli bir genç, çoban olmuş, katmış sürüsünü önüne, inmiş Bingöl yaylalarına Derken koyunlar kuzulamış, kuzular meleşmiş, çoban hayatından memnun, yaşantısını sürdürüp giderken, bir gün Ağa'nın fidan boylu, kömür gözlü kızı, sürüye gelmiş, birkaç kuzu seçerek götürmüş İşte ne olduysa o gün olmuş, çobanın yüreği yerinden oynamış, bağlarında köz köz ateşler yanmış, bir kara sevda onu yakmış kavurmuş Ne yapsın, ne etsin? Derdini kimselere açamaz, açsa kimseler dinlemez Sustukça aşkı alevlenmiş, alevlendikçe aşkı dayanılmaz olmuş Varmış bir sulağın başına, çevresine bakmış kimsecikler yok, var gücüyle içini boşaltmış sulara:

Ekinler harman olsun,

Gönlüme ferman olsun,

Haber verim ağama

Derdimi derman olsun

İçini dökmüş, sırrını söylemiş ya çoban, biraz olsun ferahlamış Derken bu sulakta kamışları çobanlar kaval yapmışlar Kavaldan dökülen içli, yanık sesler ağa kızının sevdasıyla yanıp tutuşan çobanın gönül iniltileriymiş

Bingöl yaylalarının yanık kaval seslerini de geride bırakarak, eski Çapakçur kasabasının yanında kurulan, şimdiki Bingöl şehrine geliyoruz Murat suyuna karışan Göynük çayı buradan geçer 24 kilometre güneyde, Genç ilçesiyle Elazığ - Tatvan demiryoluna bağlanır 1937 yılında il merkezi olan Bingöl, son depremden sonra, yeniden kuruluyor Eskisinden daha güzel, daha modern

Söz burada biter, ama Bingöl bitmez Bingöl, efsaneleriyle konuşur, türküleriyle konuşur Bingöl kültüründe öz, folklorda sözdür

+

Mehmet Önder - Şehirden Şehire (Efsaneler, Destanlar, Hikayeler) - Yapı Kredi Bankası - Kültür Yayınları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.