Canım İstanbul |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Canım İstanbulRuhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale İstanbul benim canim; Vatanim da vatanim ![]() ![]() İstanbul, İstanbul ![]() ![]() Tarihin gözleri var, surlarda delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik ![]() ![]() Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kir at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat ![]() ![]() Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare? Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet ![]() ![]() O manayı bul da bul! İlle İstanbul’da bul! İstanbul, İstanbul ![]() ![]() Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir Her aksam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar ![]() ![]() Bir ses, bilemem tambur gibi mi, uda gibi mi? Cumbalı odalarda inletir katibi mi ![]() ![]() Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak İstanbul, İstanbul ![]() ![]() Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler! Yedi renk, yedi sesten şayisiz belirişler ![]() ![]() Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar ![]() ![]() Gecesi sümbül kokan Türkçe’si bülbül kokan, İstanbul, İstanbul ![]() ![]() Necip Fazıl Kısakürek |
|
|
|