Güver Kanyonları |
06-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Güver KanyonlarıGüver Kanyonu Akdeniz bölgesi yer alan Güver Kanyonu Antalya ili sınırları içerisinde kalmaktadır Kanyon Antalya İl merkezine 9 km uzaklıkta olup Korkuteli karayolu yakınındadır Güver Kanyonu 28032007 tarihinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce Tabiat Parkı alanı ilan edilmiştir Toplam 4044 hektar alan kaplayan tabiat parkı alanında traverten yaygın olarak görülür Kanyon 115 metre derinlikte ve yaklaşık 2 km uzunluktadır Kanyon vadinin iki yamacı arasındaki genişliği 20-30 metre kadardır Kanyonun oluşumunu açıklayabilmek için traverten tanımı yapmakta fayda vardır Traverten: Kalsiyum bi karbonatlı suların yeryüzüne çıktığı veya basıncın azaldığı yerlerde, içindeki CO2 gazının uçması ile, çoğu zaman muntazam tabakalar halinde oluşan, boşluklu kalkerlerdir Güver Kanyonun Temelini Oluşturan Antalya Travertenlerinin Genel Özellikleri: Kahve renkli, yer yer ince-orta tabakalı, yersel masif veya kalın tabakalı, boşluklu, bazen sıkı dokulu ya da süngerimsi dokuludur Azami 300 metre kalınlığa ulaşır Birim Üst Pliyosen-Kuvaterner yaşlı kabul edilmiştir Antalya travertenleri olarak giren birim yaklaşık olarak 630 km2’lik bir alanı kaplamakta olup, ortalama kalınlığı 300 m kadardır Kanyon Vadiler Kanyon vadiler, enine profillerine göre boğaz vadi grubu içerisinde yer alırlar Enine Profile Göre Vadi Tipleri Her vadi, iki yamaç ile sınırlanmışı olduğuna göre, vadilerin enine profillerinin karakteri, yamaçların taşıdıkları özelliklere bağlıdır Enine profillerine göre bazı vadi tipleri ayırt etmek mümkündür (Şekil) MAĞARALAR Yeraltında bulunan, en az bir insanın girebileceği kadar genişliğe sahip olan boşluklara mağara denir Bunlar bir kaç metreden, kilometrelerce uzunluk ve yüzlerce metre derinlik veya yüksekliğe ulaşabilirler Mağaralar oluşum şekline göre: doğal ve yapay mağaralar olarak iki gruba ayılır İnsanların kazdığı (kaya mezarları ile volkanik tüf veya marnlarda açılan yeraltı şehirleri, kaya evleri ve tapınaklar, meyve-sebze depolarıvb ) veya hayvanların oyduğu boşluklar yapay mağaraları oluştururlar Buna karşılık ana kaya oluşurken veya oluştuktan sonraki fiziko-kimyasal olaylarla oluşan mağaralara da doğal mağara adı verilir Bu grup mağaralar oluştuğu kayaya bağlı olarak, gelişim zamanına göre birincil mağaralar veya ikincil mağaralar olmak üzere iki alt gruba ayrılırlar Ana kaya ile birlikte oluşan mağaralara birincil mağara adı verilir Lav mağaraları, buzul mağaraları, traverten boşlukları gibi Anakaya oluştuktan sonra gelişen mağaralara da ikincil mağaralar adı verilir Karbonatlı (kireçtaşı, dolomitik kireçtaşi, dolomit, karbonat çimentolu konglomera ve kumtaşı), sülfat (jips) ve klorürlü (tuz) kayaların yeraltısuları tarafından aşındırılması sonucu oluşan mağaralar bu grupta yer alırlar Mağaraların oluşumuna ortam hazırlayan en önemli kaya, kireçtaşıdır Bu kayaların kimyasal bileşimi ve bol çatlaklı yapıları mağara gelişimine uygun ortam hazırlamışdır (Cumayanı Mağarası-ZONGULDAK) (Mağara Oluşumu) Derinlikleri yüzlerce metreyi bulabilen bu mağaraların araştırması son derece zor ve tehlikelidir Buna karşılık ova, göl veya nehir seviyesine yakın bölgelerde veya hemen altlarında geçirimsiz birimlerin bulunduğu kireçtaşlarında son derece uzun ve yatay mağaralar gelişmiştir Bu mağaralara dışarıdan su girse de (düden veya subatan), çoğunlukla içinden su çıkan kaynak durumundadır Birbirine bağlı bir kaç kattan oluşan bu mağaraların içleri yer yer göller, damlataş havuzları ve her türden damlataşlar ile kaplı olabilir |
|