08-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Can Yücel
HAYATI Şair, yazar, felsefe hocası, milletvekili, konservatuar ve köy enstitülerinin kurucusu Hasan Ali Yücelin oğlu Can Yücel, 1926da İstanbulda dünyaya geldi Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu 1950 de yurda geri döndü ve aynı yıl babasının önerisi ve desteği ile ilk kitabı yazmayı çıkarttı 1956 yılında Güler Yücel ile evlendi Bu yıllarda Che Guevera ve Maodan çeviriler yaptığı gerekçesiyle 15 yıla mahkum oldu İki yıl sonra genel bir afla dışarı çıktı Dışarı çıkışının ardından Bir Siyasinin Şiirleri adlı kitabını yayınladı Şairin bu kitabı için ilk kez yoğun ve ciddi şiirle ilgilendiği dönemin şiirlerini içerir diyebiliriz Bir Siyasinin Şiirleri nin önsözünü yazan Refik Durbaş, kitabı Can Yüceli geniş okuyucu kitlesiyle buluşturan, kişisel ve toplumsal yaşamın acı bir dönemini dile getiren, öfkeli, alaycı, boyun eğmeyen, siyasal şiirlere ağırlık verilen bir kitap olarak değerlendirir Can Yücel ise yazdıktan seneler sonra, kişinin dış baskıların hışmı karşısında kendi özünü hırpalattırmamak için, hatta yitirmemek için kullandığı bir savunma mekanizması, baskının, acının üstüne gidiş olarak nitelendirir Şair 1973de Sevgi Duvarı kitabıyla kitlelerle daha yaygın bir şekilde buluştu Şiir kitapları ardarda gelmeye başladı : Ölüm ve Oğlum, Şiir Alayı, Rengahenk, Gökyokuş, Gece Vardiyası, Güle Güle Seslerin Sessizliği     Bunlardan bazıları Can Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Brecht gibi ünlü yazarların oyunlarından çeviriler yaptı Bu kendine has çeviriler kimi zaman beğenilip ayakta alkışlanırken, kimi zaman eleştiri konusu oldu Son yıllarda her hafta Lemanda her ay Öküz de yazıları ve şiirleri yayınlandı Mekanım Datça Olsun demişti 12 Ağustos 1999 gecesi yitirdiğimiz şair, çok sevdiği Günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datçaya gömüldü 1988 de kendisiyle yapılan bir söyleşide bu ifadeyi kullanan Can Yücel, müziğe geçişini şöyle anlatır : İlk şiirimi on yaşında yazdım Babamın metresi olan hanımın yuvasındayken Yuvada bir çocuk öldü Çok üzüldüm, arkasından bir şiir yazdim Şiirime babamın yardımı çok oldu Şiire elverişli bir dünya yaratmıştı babam bana  Hep şiir çevresindeydim Dili iyi biliyorsan, şiirin ne olduğunu biliyorsan yazmadan duramazsın Şairin şiire bakış açısını düşündüğümüzde, Octavia Pazla ilişkilendirmekte zorlanmayız Bu ilişkiyi kuran ortaklık, Tek bir şiirin, kendini bütün şairlere yazdırması düşüncesidir Octavia Paz, Şairler aslında bir tek şiiri yazar derken, Can Yücel şunları söyler : Ben şiiri ciddiye almıyorum ki zaten, yeter ki şiir beni ciddiye alsın! Davetsiz misafirdir  Pat diye gelir O, ya bir afrika menekşesini ya ölen bir delikanlıyı bahane eder, oturur karşıma, kaldırabilirsen kaldır artık Şiiri yaşamı çepeçevre saran bir bütünsellik olarak değerlendiren şairin şiirindeki temel öğeler, bu bütünsellik anlayışıyla bağdaşır
|
|
|