08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ziya Özel
[Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın  ]
Ziya Özel
--------------------------------------------------------------------------------
Ziya Özel’in internet adresi
[Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın  ]
Ziya Özel’in e-posta adresi
zozel@aim com
--------------------------------------------------------------------------------
Dr Özel değişik hastalıklardan muztarip insanlara yardıma kendini adamış bir Türk cerrahıdır Anvirzel müseccel markası ile bilinen Nerium Oleander ekstrelerinin mucididir
Oleander ekstrelerinin bağışıklık sistemini düzenleme (modüle etme) özelliği vardır Kanser ve bağışıklık sistemi düşkünlüğünden kaynaklanan hastalıkların tedavisinde kullanılırlar
Bu sitede Nerium Oleander tedavisinin geçmişi ve güncel durumu ile ilgili bilgiler sunulmaktadır
DR HÜSEYİN ZİYA ÖZEL KİMDİR ?
Dr Özel İçel'in Kürkçü köyünde 1927 yılında dünyaya geldi İlk ve orta okulu köyünde ve Silifke'de okudu Parasız yatılı imtihanını kazanarak Kayseri Lisesi'ni bitirdi 1946'da girdiği askeri tıbbiyeden 1952'de mezun oldu Askeri doktor olarak beş yıl hizmet verdi 1957-1961 yılları arasında Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde genel cerrahi ihtisası yaptı 1962'de ordudan istifa etti ve Muğla Devlet Hastanesi'nde göreve başladı 1969'dan sonra Başhekimliğini de yaptığı Muğla Devlet Hastanesi'nden 1974'te emekliye ayrıldı, İstanbul'a taşındı
NERIUM OLEANDER ( N O ) ( Zakkum ) - HİKAYESİ
Dr Özel N O ile çalışmaya 1966 yılında Muğla Devlet Hastanesi'nde iken başladı Terminal safhadayken N O ile tedavi olarak iyileşen hastaları 20 Eylül 1973'te Ankara'da yapılan 4 Balkan Tıp Günleri sempozyumunda takdim etti Bu sempozyuma katılırken amacı; bilim camiasının dikkatini etki mekanizması klasik kemoterapi ilaçlarından çok farklı ve bazı vakalarda kanserin türüne bakmaksızın etkili olan N O tedavisine çekmekti Bu tedavi saç dökmüyordu, lökosit sayısını düşürmüyordu İntramüsküler iğne ile verildiğinde aşı olduktan sonra görülene benzeyen bir ateş yükselmesi görülüyordu Bu ateş; dozu ayarlayarak kolayca kontrol edilebiliyordu, kanser vücuttan yok olduktan sonra da çıkmaz oluyordu Umudu; sempozyumdan sonra N O ile ilgili ciddi, kapsamlı bilimsel araştırmaların yapılacağı, ve N O tedavisinin insanlığın hizmetine bir an evvel gireceği yönünde idi
Sempozyumdaki tebliğine reaksiyon hiç de umduğu gibi olmadı Klasik tedavi uygulayıcısı bazı onkologlar, farmakologlar ve üniversite okutmanları N O tedavisinin yasaklanması yönünde Sağlık Bakanlığı'na baskı yaptılar
Ancak, Dr Özel çalışmalarından vaz geçmedi ve daha başka vakaları Türk tıp dergisi Dirim'de yayınladı
N O ile ilgili çalışmalarını sürdürebilmek, bilimsel araştırma kurumları ile ilişkiler kurabilmek gayesi ile Muğla Devlet Hastanesi'nden emekliye ayrılarak Nisan 1974'te İstanbul'a taşındı İstanbul'da değişik üniversitelerle ilişki kurdu Ancak, beklediği neticeleri alacak çalışmalar yapılamadı
1985'te yurt dışında araştırma kurumları aramaya başladı N O ekstreleri ile ilgili patent başvurusunu A B D Patent ve Müseccel Marka Ofisi'ne yaptıktan sonra sanayileşmiş değişik ülkelerde bir düzine ilaç firmasına N O tedavisini tanıtan birer paket gönderdi Bunlardan İsviçre'nin Sandoz firması (Sandoz daha sonra başka bir İsviçre ilaç firması ile birleşerek Novartis adını aldı) konu ile ilgilendi ve N O ekstre örneklerini test etmek istedi Testlerin neticesinde N O ekstrelerinin bağışıklık sistemini harekete geçirdiği rapor edildi Sandoz bilimcileri N O ekstreleri için "immünomodülatör" (bağışıklık sistemi düzenleyicisi) tabirini kullandılar Değişik nedenlerden dolayı Sandoz ile irtibat devam etmedi
N O ektresinde bulunan aktif maddeleri tesbit etmek ve ayırmak gayesi ile 1988 yılında Münih Üniversitesi Farmakoloji Enstitüsü'nde bir araştırma grubu kuruldu Bağışıklık sisteminin aktivasyon ve düzenlenmesine katkısı olabileceği düşünülen bazı polisakkaritler ayrıldı Neticeler 17-22 Temmuz 1990'da Almanya'da Bonn'da toplanan Doğal Aktif Maddelerin Biyoloji ve Kimyası (Biology and Chemistry of Active Natural Substances (BACANS)) sempozyumunda takdim edildi Ancak, araştırma grubunun bazı üyeleri neticelere ve N O ekstresine kendi başlarına sahip olma gayreti içine girince grup dağıldı
Dr Özel'in 1986'da başvurusunu yaptığı patent 1992 yılında A B D 'de, birçok Avrupa ülkesinde, Kanada, Japonya, Avustralya'da tescil edildi
1995'te bir Amerikan risk kapital şirketi [o zamanki adı ile Pharmaceutical Ventures Trust, daha sonra Ozelle Pharmaceuticals, Inc (OPI)] patentlerin lisanslarını talep etti Dr Özel şirketin N O ekstrelerini geliştirip, insanlığın hizmetine girecek hale getirmesi halinde lisansı verebileceği yönünde şartlı anlaşma imzaladı
OPI AnvirzelTM ismini tescil ettirdi, ve bazı laboratuvar araştırmalarını finanse etti Faz I klinik deneylerin Cleveland'da Cleveland Kliniği'nde yapılmasını sağladı
Bu sitenin amacı; Dr Özel'in tecrübe ve gözlemlerine dayanarak N O tedavisini tanıtmaktır Arzusu; güçlü bir N O ekstresi ile Faz II denemelerinin yapılması ve N O ekstresinin insanlığın hizmetine girebilmesidir
--------------------------------------------------------------------------------
HAKKINDA YAZILANLAR
SÖYLEŞİ
Türkiye’de ‘Şarlatansın’ dediler dünya tıp literatürüne geçtim
ESRA CENGİZ
ecengiz@stargazete com
Star 20 Nisan 2008
Dr Ziya Özel 46 yıl zakkumun kanseri tedavi ettiğini söyledi durdu Ürettiği formülün patentini ABD’den aldı Ama ona kimse inanmadı 81 yaşındaki Özel, ilaç üretme çalışmalarının Amerika’da sürdürüldüğünü söylüyor Ama kendisi öyle yılmış ki ‘Artık ne hasta bakmak ne de mücadele etmek istiyorum’ diyor
Dr Ziya Özel’in adını pek çoğumuz ilk kez bundan 20 yıl önce duyduk 1988’de katıldığı bir televizyon programında kansere zakkumla çare bulduğunu anlatmıştı 1962’de Muğla’da tanıştığı bir bitkiyi incelemeye başlayan Özel o yıllarda kendi deyimiyle ‘Türkiye’yi dünyanın en zengin ülkelerinden biri yapacak olan bir buluş’a imza attığına inanmıştı Çünkü Özel bu bitkinin kanser üzerindeki etkilerini keşfetmişti Ne olduysa tam da Özel’in bu bilgileri tıp dünyasının hizmetine sunmak istemesiyle oldu Onun için ‘Şarlatan’ ve ‘Haddini bilmez’ diyorlardı Adı artık tedavisinin esasını oluşturan bitkiyle birlikte ‘zakkumcu Ziya’ olarak anılır olmuştu Çalışmaları uluslararası düzeyde bilinir hale gelse hatta ABD’de ilaç üzerine çalışmalar başlasa da Türkiye’de hak ettiği itibarı bulamadığını söylüyor Tüm yaşadıklarını yakında yayımlanacak bir kitapta toplayan Özel ‘Tek derdim bu ilacı yaparak Türk insanını korumaktı Tek başıma bu kadar başarabildim Artık hasta bakmıyorum’ diyor
Neden başka bir bitkiyi değil de zakkumu incelemeye başladınız?
Ben cerrahım 1962’de Muğla Hastanesi’ne tayin oldum Tatil günlerimde civar köyleri geziyordum Oralarda köylülerin cilt kanseri olan yerlerine zakkum yapraklarını koyduklarını gördüm Ankara Hıfzıssıhha’da bir araştırma yaptım ve orada Fransızca bir kitap gördüm, içinde şöyle bir cümle vardı: ‘Olaender bitkisinin (zakkum) terkibi tam araştırılsa bir ilaç hazinesi olduğu görülür ’ Acaba bundan ilaç nasıl yapılır diye araştırmaya başladım O sırada bana cilt kanseri bir hasta başvurdu Kadını ışın tedavisine gönderdim ancak gitmedi Zakkumun usaresinden bir pomat hazırladım, yaraları iyileşti Sonra araştırmaya başladım
‘SEN KİM OLUYORSUN’ DEDİLER
Bu arada hasta kabul etmeye başladınız değil mi?
Hiç istemiyordum ama akın akın hasta geliyordu Hatta dönemin Tarım Bakanı İlyas Karagöz’ün bir yakını son umut olarak bana geldi Midesini açtım ama hemen kapattım çünkü kanser her yerini sarmıştı Eczacılık ve ziraat fakültelerinde okuyan iki oğlu vardı, onlara babalarının çok kısa bir ömrü kaldığını anlattım Ama onlar yaptığım çalışmayı babalarına uygulamam için ısrar ettiler Epey bir iyileşme oldu ama uzunca bir süre hastadan haber alamadım Aradan bir buçuk sene geçti, bir adam geldi ve ‘Ben mide kanseri olan hastayım’ dedi Adam sapasağlamdı Doğru yolda olduğumuzu anladım
Bu çalışmaları meslektaşlarınızla ilk ne zaman paylaştınız?
Bütün hastaları, vakaları topladım ve 1973’te Tıp Günleri Toplantısı Kongresi’nde anlattım Orada ‘Elimde kansere iyi geldiğini tespit ettiğim bitkisel bir ekstre var Bu, bugüne kadar kullanılan kanser ilaçlarına benzemiyor Ne saç döküyor, ne kan değerlerini düşürüyor Hiçbir yan tesiri yok’ dedim Yani ilk kez kanserde bağışıklık sisteminin altını ben çizdim Ama ertesi gün kıyamet koptu ‘Sen kim oluyorsun?’ dediler
Sonra ne oldu?
Türkiye’deki şartlar böyle bir bilginin kabul görmesini engelledi İlk televizyona çıkışım zaten öyle oldu Orada yaptığım sunumu haberlerde yayınladılar Bu hakaretlerden sonra yine de çalışmalarıma devam ettim 1988’de bir haber programa çıkardılar Birkaç gün sonra da üç saatlik bir açıkoturuma çıktım ‘Söylediğinizin hiçbir geçerliliği yok’ dediler
RAPORU AÇIKLAYAMADIK
Televizyonda tartıştığınız hekimlerin karşı çıktığı nokta neydi?
Bu kişilerden biri o dönem Türk Tabipler Birliği ikinci başkanıydı ‘Zakkumun kanser üzerinde hiçbir etkisi yok Buna ait Hacettepe Tıp Fakültesi’nde Dinçer Fırat’ın bir araştırması var’ dedi Ben ‘Dinçer Fırat literatürden bulduğu bilgilerle TÜBİTAK’a bir rapor verdi Benim çalışmamla alakası yok’ dedim ‘Bilim adamı yalan söylemez’ dedi Televizyon programında bu şahıslardan biri ‘Bağışıklık sistemine etki eder demek önemli bir iddia Kim bilir hangi uydurma laboratuardan bu raporu aldınız? Sandoz, Roche gibi önemli şirketlerden alsanız öper de başıma koyarım’ dedi Programda dönemin Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı da vardı Akarcalı’nın çantasında da Sandoz’un bizim ilaç üzerine yaptığı araştırmanın raporu vardı Ancak üzerinde gizlilik damgası bulunuyordu Dolayısıyla açıklayamadık Bir süre sonra bir gazete Sandoz’un raporunu yayımladı Sonra gazeteciler bu hekime gidip ‘Sandoz bu araştırmayı yaparsa öpüp başıma koyarım demiştiniz’ dediler Bu kez o hekim ‘Sandoz’a ben kırmızıbiberi yollasam içinde iki tane immün sistemini etkileyen madde vardır diye rapor verir Onların yaptığı çalışmaya güvenmiyorum’ dedi
Formülü evinin mutfağında üretti patentini ABD’den aldı
l Zakkumla ilgili yurtdışındaki çalışmalar nasıl başladı?
Bu ilacın dünya önüne çıkması için aşılması gereken çok merhaleler vardı Bunlar benim maddi gücümün çok ötesinde şeyler Mesela patent konusunu Türkiye’de bilen yok Patent için ABD’ye başvurduk Eğer yararı ve kullanılabilirliği ispat edilmezse ABD’den patent alamazsınız Bizim patentimiz altı yılda çıktı Oğlum başvuruyu 1986’da yaptı Patent için yaptığım çalışmayı bir bilimsel dergide yayımlatmamız gerekiyordu Daha bilgileri bırakır bırakmaz bir dergiden arayıp oğluma ‘Kansere ilaç bulmuş olamazsınız Böyle bir şey olsa Türkiye köşeyi döner Böyle bir çalışmaya önce devletiniz sahip çıkar Siz doğru söylemiyorsunuz’ demişler Bu cevap karşısında çok müşkül durumda kaldık ABD’de yayımlanan yazarını hiç tanımadığım bir kitapta Bitkisel Ajanların Kansere Etkisi başlığı altında zakkumu anlatıyor ve bizim ilacımız olan Anvirzel’den şöyle bahsediyor: ‘25 yıl önce Türk doktor Ziya Özel zakkumdan toksik olmayan Anvirzel’i elde etti Özel kendi ülkesinde kabul görmedi Çalışmak için evinin mutfağını kullanma mecburiyetinde kaldı 1992’de ABD’den patent aldı 494 hastasını tıp kongrelerinde takdim etti ’
İlacın sahtesini üreten Honduras köşeyi döndü
Türkiye’de hala çalışmalarınıza ilgi gösterilmiyor mu?
Dünya tıp literatürüne ismim geçti Ama Türkiye hala ilgisiz Memphis’deki Danny Thomas Araştırma Merkezi benim formülümü incelerken Türkiye’den Sağlık Bakanlığı oraya ‘Bu adam sahtekar’ diye yazı gönderdi 1996’daki bu araştırma kesildi Bulduğum formülden üretilen Anvirzel adlı ilaç İrlanda’da kullanılıyor İrlanda beni davet etti, oradaki doktorları yetiştirdim Honduras’ta bu ilacın sahtesi yapılıp satılıyor, köşeyi döndüler İrlanda Tıp Birliği’nin şeref üyesi oldum Ama Türkiye’de mesleğinin 50 yılını dolduran hekimlere verilen Türk Tabipler Birliği plaketini bile bana layık görmediler
ABD’deki çalışmalar ne durumda?
İlacın patentini aldık Faz I denemeleri tamamlandı Ama faz II için anlaşacak hastane ve onun imkanlarını karşılayacak bir şirket bulunması için çalışmalar devam ediyor
İlacımla kanser olan kardeşimi de ve kendimi de tedavi ettim
Türkiye’de olduğu gibi dünyanın her tarafında kanser ilacının bulunmasını engelleyecek karşı teşebbüsler olacağını hesap edebilirsiniz Kemoterapi sektörü trilyon dolarların döndüğü bir piyasa
Kız kardeşim tiroit kanseri oldu, teşhisini ben koydum Ameliyatını ben yaptım Şu anda hiçbir şikayeti yok Ben de kanser oldum Yüzümde bir ben çıktı Kanserli olabileceğinden şüphelendim Aldırdıktan sonraki tahlilde cilt kanseri çıktı Dört buçuk ay kendime iğne yaptım ve iyileştim
Şu anda televizyonlarda yalan yanlış o kadar çok şey söyleniyor ki bitkilerle ilgili Türkiye’deki duruma üzülüyorum Kanserli hasta artıyor Beyin tümörlerinde artış var, bunu cep telefonlarına bağlıyorum
Çok sayıda hekim hastam oldu Ama onlar da seslerini çıkarmadı
O kadar çok hasta iyileştirdim ki sayısını bile hatırlamıyorum
Yılmadınız mı hiç uğraşmaktan?
Bu suali beni gören herkes sorar Fakat bir hastanızı iyileşmiş sapasağlam görünce size mücadele etmek için yeniden güç geliyor Size ölüm halinde hastalar geliyor ve siz kendi gözlerinizle onların iyi olduğunu görüyorsunuz Ondan sonra bu mücadeleyi nasıl bırakacaktım ki  Ama artık hasta kabul etmiyorum Bir kişi tek başına Türkiye’ye yetmez Binlerce kanserli hasta var Tedavi ettiğim kişilerin sayısını hiç bilmiyorum İyileştiğinden haberim olmayan onlarca hasta var Bazen tesadüfen öğreniyorum Bir kitap yazdım, şu anda yayınevleriyle görüşme halindeyim, yakın zamanda yayımlanacak Şimdilik adı Dr Ziya Özel ve Zakkum Gerçeği Kitapta bütün hayatımı ve yaşadığım her şeyi yazdım
Bundan sonrası için beklentiniz nedir?
Gönül ister ki bir kuruluş bunu sahiplenip, piyasaya çıkaracak hale getirsin Dünya ne yapıyor en azından bunu incelesinler Honduras’ta bu ilacın etkileri ne olmuş, İrlanda’da Hepatit C tedavisinde bu ilaçtan nasıl bir netice almışlar Ona baksınlar Benden bu kadar; yoruldum ve bıraktım Günün birinde bu ilaçlar yurt dışından ithal edilecek Eğer daha evvel harekete geçebilseydik Türkiye’nin kimseye borcu kalmazdı
--------------------------------------------------------------------------------
Zakkumcu doktora ABD sahip çıktı  
Milliyet 4 Eylül 2003
Bir dönem "Zakkum kansere deva" iddiasıyla adını duyuran ancak kendisine dolandırıcı bile denilen Doktor Ziya Özel'in yaptığı ilaç şimdi ABD tarafından üretilecek
Zakkumla kansere deva olacağı yönündeki iddiasıyla bir dönem adını duyuran ancak kamuoyundan olumsuz tepki alan Genel Cerrah Opr Dr Ziya Özel'in adı dünya tıp literatüründe geçti Tempo'nun bugünkü sayısında yer alan bir habere göre; zakkumun kanser üzerindeki etkileriyle ilgili yaptığı araştırmalarla bir dönem adı "dolandırıcı"ya bile çıkan Özel, 1992'de ABD'den zakkumdan elde edilen "Oleander" maddesinin bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi üzerine patent aldı 1995'te bu konudaki araştırma haklarını bir ABD firmasına satan Özel'in oluşturduğu ilaç, ABD'de Teksas eyaletinin San Antonio kentinde bulunan Ozelle Pharmaceuticals Laboratuvarı'nda üretilmeye başlandı İlaçla ilgili M D Anderson Kanser Merkezi, Cleveland Kanser Kliniği gibi önde gelen merkezler de ciddi klinik çalışmalar yapıyor Klinik çalışmaların faz 1 denemeleri FDA tarafından onaylanarak faz 2 çalışmalarına başlanmasına izin verildi
İlaç eczanelerde
Dr Robert Buckowski başkanlığındaki Cleveland Kanser Kliniği'nde gerçekleştirilen ve zakkumdan elde edilen hammaddenin tümörlere karşı etkili olduğunu gösteren klinik çalışma, ABD'de Amerikan Klinik Onkoloji Cemiyeti'nin 2001 yılında düzenlediği konferansta da sunuldu İrlanda'da bazı durumlarda ilacın kullanılmasına izin verilmişken, Honduras'ta ilaç resmen eczanelerde satılmaya başlandı
|
|
|