![]() |
Hüseyin Movit |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hüseyin Movit9 Ocak 1940 tarihinde İstanbul’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Okuduğum ve bir daha okumayacağım kitap benim değildir” diyerek, ihtiyacı olanlara kitap vermek başlıca alışkanlıkları içindedir ![]() ![]() ![]() ![]() TRT'de Geçici Danışma Kurulu üyeliği yaptı (1998) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ulusal Kanal’da “Konuşamadığımız Türkçe” adlı eleştiri programını sundu (2002-2004) Radyo Barış’ta “Gözümüzdeki Mertek” adlı eleştiri programını hazırlayıp sundu (2004) ![]() Hâlen Truva Yayınları’nda, Genel Yayın Yönetmenliği, editörlük ve düzeltmenlik yapmakta ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayını olan Bizim Gazete’de, 1996’dan bu yana, “Medyanın Dili” köşesinde eleştiri yazıları yazmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ESERLERİ: Konuşamadığımız Türkçe ve … (Avcıol Basım Yayın-2005), Suçlular Aramızda-Medyacının El Kitabı (Avcıol Basım Yayın 2008), Kim Bunlar, Kim Bunlar?-Medya Okuryazarlığı El Kitabı (Basım aşamasında ![]() Radyo ve Televizyon Yayınlarında Türk Dilinin Kullanımı-Tebliğler (TRT-1998, Tebliğ veren 50 kişiyle birlikte) SÖYLEŞİ Hüseyin Movit ile Türkçe Üzerine Mülâkat Mehmet Nuri Yardım Günümüzde Türkçe hakkında önemli çalışmalar yapan yazarlar arasında Hüseyin Movit’in adı öne çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MEHMET NURİ YARDIM: Yüreğinizdeki Türkçe sevgisini ilk yeşerten kişi, İ ![]() ![]() ![]() HÜSEYİN MOVİT: 13/14 yaşlarındaydım ![]() aktörü, rahmetli İ ![]() ![]() ![]() ![]() yanlıış, yanlıış!” dedi ![]() ![]() ![]() ![]() Bu olay bende dil bilincinin gelişmesini sağladı ![]() ”kibrit”e “kibrit”, “Alpulu”ya “Allı pullu”, “kirpik”e “kiprik”, “modern”e “moderin”, “lüks”e “lüküs”, “fötr”e “fötür”, “iğne”ye “inne”, “pamuk”a “pambık” diyenlere rastladıkça bende bir merak uyanmaya başladı ![]() ![]() Lisede Millî Savunma dersine gelen hocamıza (binbaşı), “Bittabi, bahusus, seciyeli/seciyesiz, derakap, binnetice” kelimelerinin Türkçeleri yok mu? Onları kullanabilir misiniz?" dediğim için ilk karnede sıfır aldım ![]() Beyoğlu Ticaret Lisesi’nde meslek dersleri olarak, “Borçlar Kanunu” ve “Türk Ticaret Kanunu”nu okuduk ![]() bu kanunları bilmeyen mezun olamıyordu ![]() Türkçesini hatmetmiş olduk ![]() YARDIM: Farklı bir mesleğiniz var ![]() ![]() MOVİT: Ben ana diline âşık, amatör bir Türkçe gönüllüsüyüm, eleştirmenlik ve düzeltmenlik yapıyorum ![]() eleştirmeni” yazıyor bu konuda iddialıyım ![]() Şimdi sorunuza cevap vereyim : Efendim, kurucu başkanı olduğum, Türkçe Gönüllüleri-Dil İzleme Grubu’nun ve arkadaşlarımın özelliklerinin başında ayrıntıya düşkünlüğümüz geliyor ![]() Bu konuda söylenilmiş, “Mükemmel, ayrıntıların bileşkesidir, o ayrıntılardan biri, yalnızca biri çekilip çıkarılırsa mükemmel artık 'mükemmellik' niteliğini yitirir ![]() ![]() Aidiyetimiz altındaki bahsini geçirdiğimiz özelliklerimizden biri de eleştirilerimizin yalnızca, “Tenkit meydana getirelim de ne olursa olsun ![]() ![]() Türkiye'de medya (Ne yazık ki gitti o güzelim “Basın-Yayın”), Yasama, Yürütme ve Yargı’dan sonra, dördüncü kuvvet olarak kabul edilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Milletin vekillerini istifa noktasına getirir, bakanları hatta hükûmetleri dahi düşürür ![]() ![]() Özetleyecek olursak medya, âdeta bir “atom bombası”dır ![]() ![]() ![]() Bu “medya” yanlış yapacak da biz susacağız! İşte bunu bizden kimse beklemesin ![]() ![]() ![]() Türkiye’de bir imlâ (Yoksa “yazım” mı?) sorunu var ![]() ![]() Hâl böyle olunca kelimelerin yazılış şekilleri de farklı oluyor ![]() tutarsızlıklar var ![]() Bugün “sütyen” dediğine yarın “sutyen”; bugün “mokasen” dediğine yarın “makasen”; bugün “kaparo” dediğine yarın “kapora”, bugün “beysbol” dediğine yarın “beyzbol”, bugün “saksofon” dediğine yarın “saksafon” diyenleri mi ararsın? Ne ararsan var ![]() ![]() ![]() Adam Yazım Kılavuzu, Afyon'un “İscehisar” ilçesini yıllardır “İncehisar” yapmış (24 ![]() İscehisarlılar dâhil kimseden çıt çıkmıyor ![]() Dil eleştirmenliği yapan kişi “Top taca çıktı” diyor yazısında, “Top taça çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() farkı öğretebildik ![]() farkı ve diğerlerini öğretmeye ![]() ![]() ![]() demeye devam etti, “yardımcı hakem” demek varken! “Hakem” yerine “orta hakem” deme alışkanlıklarını da bir bırakabilseler, ah bir bırakabilseler ![]() ![]() ![]() Bu arada başkasına ait yazılarla, yabancı dillerden tercüme edilen eserleri "kes yapıştır" sistemiyle yürütenleri de unutmayalım ![]() kelimeleri eş anlamlıları ile değiştirerek, bazen de bölümlerin yerlerini değiştirerek yakalanmayacaklarını sanan gafiller var ![]() Bunların bir kısmını, "Suçlular Aramızda" adlı kitabımda faş ettim ![]() Diğerlerini de yakında çıkacak olan "Kim Bunlar Kim Bunlar Bunlar?" adlı kitabımda faş edeceğim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çapa Tıp Fakültesi-Psikiyatri Ana Bilim Dalı'nın eski Başkanı Sayın Prof ![]() ![]() kelimeyle konuştuğunu tespit etmişti ![]() işte bir sorun (Yoksa "mesele" mi?) var demektir! Hâl böyle olunca gençlerimizin beyin kapasitesi, o sekiz yüz kelime ile sınırlanmıyor mu? Ben “dile dolama, dilden düşürmeme” yerine “virdizeban”, “uluslararası” yerine “arsıulusal”, “aralık” yerine “kânunuevvel”, “ocak” yerine “kânunusani”, “coşkunluk” yerine “cuşuhuruş”, “kan dolaşımı” yerine “deveran-ı dem”, “güzel yazı sanatı” yerine “hüsn-ü hat”, “iletki” yerine “minkale”, “üçgen” yerine “müselles”, “artık yıl” yerine “sene-i kebise”, “ailece” yerine “maaile”, “seve seve” yerine “maalmemnuniye”, “damıtılmış su” yerine “ma-yı mukattar”, “altın suyu” yerine “ma-yı zerrin”, “yıllık” yerine “senevi”, “altıncı duyu, önsezi” yerine “hiss-i kablel vuku” (kimilerine göre “hiss-i kalben vuku”) denilsin demiyorum; ama bilinmesinde yarar vardır ![]() ![]() Dil gereğini yapmış yapmasına da Arapçadan gelen “verem”i atıp, Fransızcadan “tüberküloz”u buyur etmiş ![]() atarak, Fransızcadan “iskelet”i aldığı gibi; yine Arapçadan gelen “kâtib-i adil”i uçurarak Fransızcadan “noter”i almış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi, “aylardan kasım” derken “kasım”ın iki hecesini de kısa olarak seslendiriyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Medyadaki dil yanlışları ile uğraşmaya başlayalı neredeyse 15 yıl olmuş ![]() örneği varken, “neme lazım” diyemem ![]() ![]() ![]() mu oynayalım ![]() Tam emekliliğin tadını çıkarıp, torunlarımla öpüşüp koklaşmak varken, vaktimin büyük bir kısmını bu işlere ayırıyorum ![]() bir zevk veriyor bana ![]() ![]() ![]() ![]() Her yıl merak edilen bir konu var: “Rumelihisarı Konserleri” mi, “Rumeli Hisarı Konserleri” mi? Doğrusu tabii ki “Rumeli Hisarı Konserleri” ![]() ![]() ![]() bahsediyorsanız “Rumeli Hisarı” ![]() ![]() ![]() Ertuğrul Özkök, Nur Batur’a sahip çıkarak, “kameriye”ye “kamelya” da denilebileceğini savunuyor ![]() ![]() Kadın” demeye alışalım (!) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada konuşma ve telaffuz özürlü bazı kişilerin de diksiyon hocalığına soyunduğunu görüyoruz ![]() ![]() İçlerinde, hâlâ “Ankara” demek varken “Aankara” diyenleri var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haber okurken, tekleyenleri mi ararsınız, nefes kontrolü yapamayıp yutkunanları mı ararsınız; nefesi yetmeyince “atladı” yerine “atlad”, “demişti” yerine “demişt” diyenleri mi ararsınız; kelimelerin sonundaki “r” harfini yutarak, “geliyo”, “gidiyo”, “yapıyo” diyenleri mi ararsınız; “kakofoni”nin (Kimilerine göre “kakafoni” ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaman, Sabah, Milliyet, Yeni Şafak, Akşam, CNN-Türk (Yoksa “TURK” mu?) ve ntvmsnbc, Rumen ile Romen arasındaki farkı bilmeyecek; yine Hürriyet ve Milliyet, “komplo teorisi” ni “komple teorisi” yapacak ![]() ![]() ![]() de güzel “Bana komple yaptılar ![]() ![]() diyerek dolanıp dururdu etrafta ![]() ![]() ![]() Milliyet, Hürriyet, Sabah ve CNN-Türk, başkenti Quito olan Ekvador’u Ekvator yapacak ![]() ![]() ![]() (Sabah) uzun bir süre “Hayır doğrusu ‘Ekvator’dur” dedikten ve bize bir güzel çattıktan sonra, üçüncü olduğumuz Dünya Kupası’yla ilgili bir yayında (NTV), “Bu akşam Ekvator’un maçı var” diyen Haşmet Babaoğlu’na, “Orası ‘Ekvator’ değil ‘Ekvador’dur” diyecek ![]() ![]() ![]() Milliyet, Hürriyet, Yeni Şafak, Yeni Asya, Haber 7 ve TRT, güzelim “şeb-i arus”u (Düğün Gecesi), “şeb-i aruz” yapacak ![]() ![]() ![]() Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük’te (2005 baskısı) “kilometre”nin anlamını, “Bin kilometrelik uzunluk ölçüsü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YARDIM: Bu çerçevede "Türkçe Gönüllüleri-Dil İzleme Grubu"nu oluşturdunuz ![]() MOVİT: “Türkçe Gönüllüleri-Dil İzleme Grubu”nu Korhan Akderin ve rahmetli arkadaşım Avni Taşar ile birlikte 1993’te oluşturduk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugüne kadar 5 ![]() ![]() ![]() ![]() Gözcü gazetesinin Asabi ekinde beş yıla yakın eleştiri köşesi yazdım ![]() Gazete’de 10 yılı aşkın bir süredir “Medyanın Dili” köşesini hazırlamaktayım ![]() YARDIM: Basın ve yayın organlarında yapılan vahim hataları bulup ortaya çıkarmakla tanınıyorsunuz ![]() MOVİT: Grup üyelerimizi en çok üzen olayların başında, bilinen yanlışların tekrar edilmesidir ![]() ![]() Aynı-ayni, anlaşma-antlaşma, âşık-maşuk, ayrıcalık-farklılık, âşık-aşık, atlet-atlet fanilası, avare-avara (avare kasnak!!!), amatör-armatör, aktör-aktris, astragan-Astrahan, bilhassa-bilakis, bilemek-bilenmek, bekar-bekâr, bugün-bu gün, buzul-buzdağı, balyoz-balyos, birebir-bire bir, boran-bora, bordo-borda, başucu-baş ucu, böğür-bağır (Kırat'ın bağrına “evet”i basacaksın!!!), boğa-boa, cefakâr-cefakeş, cürüm-cirim, çıkarma-çıkartma, çözmek-çözümlemek, delalet-dalalet, dolayısıyla-vecibesiyle, direk-direkt, doyumsuz-doyulmaz, darı-mısır, dansör-dansöz, eşgal-eşkâl, etkin-etken, etkin-edilgen, folklor-halk oyunları, filaman-Flaman, grup-gurup, güven-güvenç, hasep-hesap, halef-selef, isale-izale, ikiyüzlü-iki yüzlü, irtica-iltica, ilahi-ilahî, ihsan-insan, istinaf-istinat, intiba-intibah, karşı-karşın, kaçak-mülteci, kaçak-göçmen, küpeşte-güverte, kozmik-kozmetik, kişmiş-kişniş, kıyam-kıyım, lombar-lomboz, laik-layık, mahiyet-maiyet, mahzar-mazhar, masör-masöz, mahzun-mahsun, mahkûm-sanık, mahsur-mahzur, mahfaza-muhafaza, matine-suare, muhabere-muharebe, muhasip-musahip, muhasebe-musahabe, mürteci-mülteci, meşrutiyet-meşruiyet, maruz-mazur, masumiyet-masuniyet, mülteci-göçmen, madalya-madalyon, manto-palto, mürtet-mürteci, mahkeme-muhakeme, mahiyet-maiyet, merhun-merhum, mevhum-merhum, meteor-meteorit, metroloji-meteoroloji, nahif-naif, nakkaş-hattat, nevruz-nevroz, nitelik-nicelik, nüfus-nüfuz, özdeşleşmek-özleşmek, öksüz-yetim, öğretim-öğrenim, ortodoks-Ortodoks, otel-motel, otomobil-taksi, ölçü-ölçüt, öncel-öncül, öneri-önerme, özel-özgü, özgür-bağımsız, öznel-nesnel, ölümcül-öldürücü, parka-parke, porte-portre, paten-patent, Patnos-Patmos, pırıltı-parıltı, rakip-râkip, Romen-Rumen, seri-serî, sitil-stil, sanat-zanaat, sanayi-sınai, sanık-suçlu, savunmak-iddia etmek, sonuç-son, soru-sorgu, söylence-söylem, suç-kabahat, sükût-sukut, süre-süreç, şantör-şantöz, şok-şoke, teskere-tezkere, tahayyül-hayal, tasarı-tasarım, teamül-temayül, teori-hipotez, tevsi-tevzi, tüm-bütün, türbin-tribün, tasfiye-tavsiye, taktir-takdir, tabi-tabii, tahrifat-tahribat, tanıtmak-tanıştırmak, tefriş-teşrif, tehdit-tahdit, tellal-tellak, tellak-natır, tahsis-tashih, temrin-temren, umarsız-umursamaz, uluslararası-uluslar arası, umursamaz-umarsız, uğraş-uğraşı, vareste-vabeste, vaka-vakıa, vazetmek-vaaz etmek, vamp-vampir, veya-ya da, yad-yâd, yakinen-yakından, yaklaşık-yakın, yaşam yaşantı, yayın-yayım, yetke-yetki, yönetmelik-yönetmenlik, -zade- -zede ![]() Bir de gereksiz anlamla ilgili (semantik) tekrarlamalar yapılarak, “ticari taksi” (ticari olmayanı varmış gibi), “kapalı spor salonu” (açık spor salonu varmış gibi), “kadın müdire”, “ilk tanışmak”, “sıfırın altında eksi”, “taşıt aracı”, “jüri heyeti”, “davranış biçimi” deniliyor ki hiç affedilemez ![]() ![]() ![]() YARDIM: Hataları bildirdiğinizde insanların size teşekkür etmesi ve aynı hataları tekrarlamaması gerekiyor ![]() nasıl bir tavırla karşılaşıyorsunuz? MOVİT: Üzülerek belirteyim ki medya mensupları eleştirilmekten hoşlanmıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YARDIM: Yazılarını düzenli okuduğunuz hâlde hata bulamadığınız veya konuşmalarını radyo ve televizyonlarda takip ettiğiniz hâlde yanlışlarına tesadüf etmediğiniz "örnek" diyebileceğiniz isimleri açıklar mısınız? Gençler hangi yazarları, sunucuları, spikerleri kendisine örnek alsın ![]() MOVİT: Yazılarını beğendiğim kişilerin başında Şiar Yalçın ustamız geliyor, Hakkı Devrim, Nail Güreli, Oktay Ekşi de beğendiğim diğer yazarlar ![]() ![]() ![]() affolmaya” yazdım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() tanıyorum ![]() ![]() ![]() YARDIM: Türkiye’de bir imlâ problemi var ![]() ![]() de farklı oluyor ![]() ![]() ![]() Türkçemizin imlâ kılavuzu ne zaman sağlıklı, sağlam ve esaslı bir şekilde yazılacak ![]() edeceğiniz hangisidir? MOVİT: Üzülerek belirteyim ki yıllardır süren imlâ (yazım) sorunuyla kimse ilgilenmiyor ![]() Turizm Bakanlığı, Edebiyat Fakülteleri başta olmak üzere herkese görev düşmektedir ![]() ![]() Akademisinin önemini belirten bir alıntı yapalım: “Dilde arıcılık düşüncesindekilerin kültür kelimelerine saldırmasına rağmen, gelişen teknolojinin bir neticesi olarak dile giren yabancı kelimelere gecikmiş olarak karşılık bulmaya kalkışmasını bir samimiyetsizlik olarak görür ![]() 'otobüs' kelimesinde olduğu gibi köylere kadar ulaşmıştır, öyle veya böyle binlerce yazıya girmiştir ![]() kelimelere hemen karşılık bulunması gerektiğini belirten Tarık Buğra, bu hususta Fransa Dil Akademisi’nin bir faaliyetine dikkatleri çeker: 'Amerika ilk atom denemesini yaptığı zaman, haberi alan Fransız Dil Akademisi, vaktin gece olmasına rağmen toplandı ve bu hâdisenin getireceği ve getirdiği terimlerin Fransızca karşılıklarını bulmak, bu işi de onlar halka intikal etmeden yapmak kararı aldı ![]() ![]() önemlidir ![]() ![]() Faks makinesi ülkemize geleli neredeyse 30 yıl oldu, “faks” (kimilerine göre “fakıs”), “fakslamak” (kimilerine göre “fakıslamak”) kelimeleri dilimize yerleşti ![]() “Ahmet yazıları belgegeçerledin mi?” derseniz, Ahmet size nasıl cevap verir acaba? “Belgegeçerledim ama karşı tarafın belgegeçeri hep meşgul” derse bu kulak tırmalamaz mı? İşte “Fransız Dil Akademi”sinin çalışmaları, işte bizim Türk Dil Kurumu’nun davranışı ![]() YARDIM: Biliyorsunuz 2005 yılında Kubbealtı Lugatı yayımlandı ve büyük bir ilgi ve takdir ile karşılandı ![]() yeniden yayımladı ve geniş bir kampanya ile yayıldı ![]() ![]() kuruluşlar ile kişilerin hazırladıkları sözlükler de yolda ![]() sözlükleri değerlendirmenizi istesek neler söylemek istersiniz? MOVİT: Kubbealtı Lugatı sık sık başvurduğum bir kaynak, tek tük eksikliklerine rağmen pek beğeniyorum ![]() hı, lamelif, sad) var; ikinci anlamı olan, " 1) Kazık atma, müşteriyi aldatma ![]() ![]() Türk Dil Kurumu’nun çıkardığı Türkçe Sözlük (2005) pek beklediğim gibi olmadı ![]() ![]() ![]() ![]() 1- “İri”nin karşıtı, “ince” olarak belirtilmiş ![]() ![]() 2- “Elmasiye”nin anlamı, “Dondurulmuş meyve suyundan yapılan bir tür "pelte" olarak belirtilmiş ![]() eritilmiş jelatinle karıştırılıp, içine çeşitli meyve parçaları konularak hazırlanmış jölemsi bir tatlı çeşididir ![]() 3- “Erik kompostosu” karşılığı olarak “erik hoşafı” verilmiş ![]() az şekerli olarak hazırlanır ![]() 4- “Rodeo”nun anlamı, “Bir binicinin yabani at veya öküz üzerinde durabilmesine dayanan Amerikan oyunu” olarak belirtilmiş ![]() kıpırdatmaz ![]() ![]() olmuşlar ![]() 5- “Koç”un anlamı, “damızlık erkek koyun” olarak belirtilmiş ![]() 6- “Boğa”nın anlamı, “damızlık erkek sığır” olarak belirtilmiş ![]() Sorumuz: “Damızlık olmayan erkek sığıra ne ad verilir?” 7- “Uçan daire”nin anlamı, “Ne olduğu, nereden geldiği bilinmeyen, başka gezegenlerden uçup gelerek dünyamızda görüldüğü sanılan, yassı yuvarlak biçimde uçan araç” olarak belirtilmiş ![]() ![]() 8- “Telve”nin anlamı, “Fincanın dibine çöken kahve tortusu” olarak belirtilmiş ![]() 9- “Krank” maddesindeki hata (2003'ten beri uyarmamıza rağmen) aynen duruyor ![]() ![]() Ötüken Türkçe Sözlük de geniş bir içerikle yayımlandı ![]() ![]() Çağbayır’ı candan kutluyorum ![]() ![]() Sözlüklere rağbet gösterilmesi çok sevindirici bir olaydır ![]() ![]() YARDIM: Bugüne kadar dil hakkında yüzlerce makale yazdınız ![]() El Kitabı adını taşıyan iki kitapta toplandı ![]() MOVİT: Ocak ayı içinde yayımlamayı düşündüğüm “Kim Bunlar, Kim bunlar?” adlı bir eleştiri kitabımın bütün çalışmaları bitti, son düzeltmeleri yapıyorum ![]() ![]() ![]() ![]() YARDIM: Son zamanlarda Türkçeyi Doğru ve Güzel Konuşma kursları arttı ![]() ![]() ![]() MOVİT: Bu konuda Rahmetli Burhan Felek ne demiş, önce ona bakalım: “Müfredat programlarında kıraat yani diksiyon dersi yok ![]() yetiştirirsek, sonuçlarına da katlanırız ![]() Önce öğretmenlerimizi çok iyi bir şekilde eğiteceğiz, Öğretmenliğe başlayacaklara bütün kaynak kitaplar bedava olarak üzerlerine zimmetlenecek, eğitimle ilgili diğer yayınlar da ücretsiz ve düzenli olarak adreslerine gönderilecek ve takibi yapılacak ![]() ![]() İş yalnızca diksiyonla kalmayacak, dil bilgisinin bütün esasları öğretilecek ve genel kültür seviyeleri en üst seviyelere çıkartılacak ![]() ![]() Müfredat konusu da esaslı bir şekilde çağın şartlarına göre yeniden düzenlenmelidir ![]() YARDIM: Türkçemizin son yıllarda karşılaştığı en mühim problemler size göre nelerdir ve bu meselelerin çözümü için neler yapılmalıdır? MOVİT: Türkçemizle ilgili sorunlar saymakla bitecek gibi değil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() dursun, Cumhuriyet dönemi dilini bile anlamakta güçlük çekiyorsak, bu, bizim cahilliğimizden kaynaklanır ve eğitim sistemimizin bir yerlerde aksadığını gösterir ![]() Sanatalemi ![]() 05 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|