|  | Seyyat Aran |  | 
|  07-13-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Seyyat AranROPÖRTAJ Seyyat Aran: Türkiye Daha Neyi Bekliyor? Dünya Gündemi 8 Aralık 2006 Azerbaycan’ın yeni İstanbul Başkonsolosu Seyyat Aran'ın Türkiye'deki ilk röportajı "Türk Birliği gelecekte bir hayal olmayacaktır  Bir hakikat olacaktır  Fakat maalesef Türk Birliği’nin gerçekleşmesi için yeterli çabalar ve çalışmalar yapılamıyor  Mesela, ister Türkiye için olsun, isterse de Azerbaycan devleti için, büyük bir engel olan “sözde ermeni soykırımı” ve Ermenilerin Karabağ’ı, bizim tarihi topraklarımızı işgal ederek, orada hem ordu barındırdıklarını, hem de uyuşturucu transferi için koridor açtıklarını, bizim Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev , Antalya’daki 10  Türk Dünyası Kurultayı’ndaki konuşmasında söyledi ve “Ermeniler üzerine birlikte hücuma geçmek, daha sert fikir bildirmek lazımdır” diye beyan etti  Bizim Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne zaman zaman teklif ettiğimiz meselelerden biri de, Hocalı Soykırımı’nın tanınmasıdır  Türkiye bu istikamette kesin bir yaklaşım sergilemiyor  Bu yaklaşım kararı kabul etmekten geçer  " TÜRKİYE, İstanbul: Azerbaycan’ın yeni İstanbul Başkonsolosu Seyyat Aran görevine başladı  Aran Türkiye’de ilk röportajı bizimle yaptı  Soru: Azerbaycan’dan bakıldığı zaman Türkiye nasıl gözüküyor  Yani Türkiye sizce kimdir, nedir ve beklentileriniz nelerdir? Cevap: Azerbaycan’dan baktığımız zaman Türkiye’nin, Türk dilli devletlerin, bütünlükle Türk Müslüman dünyasının en kudretli ve büyük bir devleti gibi görüyoruz  Türkiye bugün manevi değerleri ile aynı zamanda ekonomik yönden Avrupa’ya ve dünyaya yakın olan bir ülkedir  Türk ve Müslüman devletler arasında Türkiye’nin bu kalkınması şüphesiz ki, göz önündedir  Son 15–20 yılda Türkiye ekonomisi çok hızla gelişmiştir  Tabii ki, tüm bunlar bizleri, Azerbaycan Türklerini çok mutlu etmektedir  Bir Azerbaycan Türkü olarak ben çok isterim ki Türkiye en kısa zamanda Avrupa Birliği’ne üye olsun ve Türkiye’nin buna tam hakkı vardır  Maalesef bazı AB yetkilileri de Türkiye’nin AB’ye girmesi yönündeki müzakere yolunun kapanmasına çalışmaktalar  Türk’ü istemeyen bazı devletler, Türkiye’nin AB’ye üye olması konusunda “Türkiye Kıbrıs Rum Kesimi’ni bir AB üyesi olarak tanımadığı sürece AB üyeliğine alınmamalıdır” diye engellemekteler  Meşhur Almanya siyasetçilerinden biri konuşmasında şöyle demişti: “Hıristiyan kulübünde Türkün ne işi var”  Sonradan bunu yalanlayarak, boş laf olduğunu beyan etti  Ama artık ok yaydan çıkmış, söz söylenmişti ve bu söz bütün Hıristiyan dünyasına bir mesaj olarak iletilmişti  Veya tarihin daha enteresan anlarından biri: 3 Ekim 2006 tarihinde Fransa cumhurbaşkanı J  Chirac, Erivan’a resmi ziyareti zamanı Türkiye’nin AB’ye girmesi için “sözde Ermeni soykırımı”nı resmen tanıması gerektiğini belirtmişti  Bunun ardından Fransa Parlamentosu, Türkiye’yi tercih durumuna zorlayan bir karar kabul etti: “Türkiye hatalarını kabul edip “sözde Ermeni katliamını” tanımazsa, Türkiye’nin AB’ye girme şansı azalacak ve bu ülke ciddi sorunlar yaratacak” dendi  Türkiye’nin kalkınması, Avrupa’nın kalkınması demektir  Türk-Avrupa ilişkileri ne kadar çabuk gelişirse, bundan Türkiye’den daha çok, Avrupa kazanır, çünkü Türkiye, Avrupa devletleri için yatırım açısından oldukça elverişli bir ülkedir   Soru: Bir tartışma var  Ağabey meselesi    Türk Cumhuriyetlerinden bazı yetkililer geldiğinde şu söyleniyor: Türkiye bize ağabeylik yapmasın, evet Türkiye büyüğümüz, ama bize ağabeylik taslamasın, bu ağabey tartışması hakkında ne söyleyeceksiniz? Cevap: Bugün dünyanın en küçük devletleri bile bağımsız olarak iç ve dış siyasetlerini kendileri idare etmek istiyorlar  Mesela Estonya 1,5 milyon nüfusu var  Ama bağımsız bir ülke    Azerbaycan’da şöyle diyorlar: “Büyük ağabeylik gerekmez  ” Biz Azerbaycan Türkleri çok isterdik ki, Türkiye bütün dünyada sorunların çözülmesi bakımından bir örnek teşkil edeydi  Azerbaycan’a bir ağabey mevkiinden değil, oradaki Türk kardeşlerine daha duyarlı bir şekilde yaklaşarak Sovyetler döneminin 70 yıl süren ağabeyliğini üzerinden atmasını sağlasın  Buna benzer bir fikri Nobel ödüllü ünlü Rus yazarı Soljenitsın Rusya Cumhurbaşkanına şöyle anlatmıştı: “Bırak bu Kafkasları, Orta Asya’yı  Bırak onlar kendileri çırpınsınlar, karar versinler, ölmek üzereyken Rusya’ya müracaat etsinler  O zaman ne istesek onlar razı olacaklar ve böylelikle bize döneceklerdir  Bırak bunların hepsi çekip gitsinler  Siz Rusya’nın gelişimi, ekonomisi ve insanları hakkında düşünün”  Ben, bu meselelerde de ülkeniz örnek bir devlet olmalı ve başkalarının ondan rica etmesini beklemeli diye düşünüyorum  Yine de tekrar söylemek istiyorum ki, biz iyi, kötü, güçlü, güçsüz tamamen bağımsız siyaset istiyoruz ve büyük “ağabey” istemiyoruz   Soru: Azerbaycan’ın nüfusunun önemli bir bölümü Şii  Bu çerçevede Türkiye-Azerbaycan ve İran ilişkileri nasıl olmalı? Çünkü Güney Azerbaycan meselemiz var  Türkiye’den İran’a karşı nasıl bir tavır bekliyorsunuz? Cevap: Türkiye’nin İran’a karşı bir baskısı olacağını sanmıyorum  Öncelikle devletler arasında muahedeler var, kontratlar var, askeri, siyasi, kültürel vs anlaşmalar yapılmıştır  Bu açıdan Azerbaycan’la İran arasında da, bu tür komşuluk ilişkileri ve anlaşmalar vardır, şimdi de münasebetlerimiz çok normaldir  Özellikle bu bölgede gündemde olan esas mesele şudur: İran’da yaşayan Azerbaycan Türklerinin milli, medeni değerlerinin tanınması, korunması ve bunlardan yararlanmanın bağımsız bir şekilde hayata geçirilmesini görmek, arzu etmek, bazen de talep etmek  Mesela, İran’daki Ermenilerin okulları var, tiyatroları, enstitüleri var ve bunların hepsi de Ermeni dilinde ffliyet göstermektedir  Oysa İran’daki Ermeni nüfusu Türk nüfusuna rağmen oldukça komik bir sayıdadır  Ama aynı özerklik hakları - yani bir halkın özünü yaşatmak için milli, medeni ve manevi değerlerini korumak için- onlara tam serbestlik verilmektedir, Azerbaycanlılara ise hiçbir hak tanınmamaktadır  Doğrudur, Azerbaycan dilinde de bazı dergi ve gazeteler yayınlanıyor  Ama Azerbaycan dilinde okullar, üniversiteler yoktur  Şarkılar okuyorlar, ama etkin bir tiyatro yoktur  Buna rağmen İran nüfusunun yarısı Türkçe konuşan Azerbaycanlılardan oluşmaktadır  Soru: Türkiye’ye kendisine yapılacak “İran’a beraber saldırma teklifi” durumunda Ankara nasıl hareket etmeli? Yani Güney Azerbaycan meselesini nasıl çözmeliyiz? Hem Azerbaycan hem Türkiye, Güney Azerbaycan meselesinde neler yapabilir? Cevap: Devletin parçalanmasına müsaade edilmeyecektir  Ama o devletin içinde bir özerklik elde edip, kendi hak ve hukuklarını, bin yıllardan gelen geleneklerini korumak, onu geliştirmek, dünyaya yayılma açısından halkın hakkıdır ve kendine verilmelidir   Soru: Amerika Irak’ı işgal etti  Afganistan aynı şekilde işgal altında  Rusya’nın Gürcistan’la ilgili bir takım planları var  Kafkasya’nın etrafında çok ciddi sorunlar var  Bu sorunlar içinde acaba Türk Cumhuriyetleri bir araya gelebilir mi? Türk Birliği bir hayal mi, Türk Birliği’nin önünde bir engel var mıdır? Türk cumhuriyetleri neler yapmalı, nasıl hareket etmelidirler? Cevap: Türk Birliği gelecekte bir hayal olmayacaktır  Bir hakikat olacaktır  Fakat maalesef Türk Birliği’nin gerçekleşmesi için yeterli çabalar ve çalışmalar yapılamıyor  Mesela, ister Türkiye için olsun, isterse de Azerbaycan devleti için, büyük bir engel olan “sözde ermeni soykırımı” ve Ermenilerin Karabağ’ı, bizim tarihi topraklarımızı işgal ederek, orada hem ordu barındırdıklarını, hem de uyuşturucu transferi için koridor açtıklarını, bizim Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev , Antalya’daki 10  Türk Dünyası Kurultayı’ndaki konuşmasında söyledi ve “Ermeniler üzerine birlikte hücuma geçmek, daha sert fikir bildirmek lazımdır” diye beyan etti  Bizim Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne zaman zaman teklif ettiğimiz meselelerden biri de, Hocalı Soykırımı’nın tanınmasıdır   Türkiye bu istikamette kesin bir yaklaşım sergilemiyor  Bu yaklaşım karar kabul etmekten geçer  Mesela, Fransa Parlamentosu malum kararı kabul ettiği günün ertesinde Azerbaycan Parlamentosu bu kararı kınayan bir beyanat yaydı ve tüm dünya ülkelerine, devletlerine bildirdi  Ancak Türkiye’den bu konuda bir girişim yapılmadı  Soru: İran’ın Ermenistan’la müttefiklik durumu var  Bu konuda neler yapılabilir? Cevap: Eski Ermnistan Cumhurbaşkanı söylemiştir ki, “eğer İran 2 gün doğalgazı kapatırsa, kapıları açmazsa, Ermenistan kendi ihtiyacı içinde boğulabilir  ” Ermeniler de bu bakımdan çok kurnazca davranıp İran’la ilişkilerini mükemmelleştirdiler  Diğer bir mesele ise, İran’daki bazı güçlerin Ermenistan’la dostluğa daha çok önem vermesi, Azerbaycan’la olan ilişkileri ise soğuk mecraya yönelterek sorun yaratmalarıdır  Biz İran’la ilişkilerimizin kötüye gitmesini istemiyoruz  Aksine, İran’la dost olmak ve barış ortamında yaşamak istiyoruz  Ticari, medeni ilişkilerimizi güçlendirmek, gidiş gelişi daha basit bir biçimde hayata geçirmek istiyoruz, ama birçok konuda arzuladığımızı göremiyoruz  Soru: Peki Karabağ ve Nahçıvan’da çatışma ve savaşların olduğu dönemde Türkiye’den bazı gönüllü gençlerin savaşmak için oraya gittiğini öğrendik  Türkiye’den o dönemde beklediğiniz desteği bulabildiniz mi? Cevap: Bu konuda bende herhangi bir bilgi yoktur  Fakat böyle bir olay varsa, bu Türk kardeşlerimizin Azerbaycan devletine ve Azerbaycan halkına muhabbetinin ifadesidir  Bizim hem Karabağ’ı, isterse Nahçıvan’ı korumaya gücümüz yeter  Sadece biz AGİT Minsk Grubu’nun faaliyetinin sonucunu bekliyoruz ki, buradan nasıl bir karar çıkacak? Savaşmaya da tam gücümüz var, silahımız da var, askerimiz de  Ve Azerbaycan halkı şüphesiz ki, Karabağ’ı mutlaka geri alacak  Soru: Yani böyle bir hazırlık içinde mi Azerbaycan? Cevap: Evet böyle bir hazırlık içinde çalışmalarımız var  Her hangi bir durumda eğer Cumhurbaşkanımız emrederse biz vatanımızı, toprağımızı azat etmeye hazırız   Soru: İzin verirseniz şunu sormak istiyorum  Bu bir yalan olabilir ya da bir iddia da olabilir: Azerbaycan’da “Talış” ya da “Lezgi” gibi bir ayırım-kavga var mı? Cevap: Belki de zaman zaman Azerbaycan’ı istemeyen güçler, topraklarımız üzerinde başka başka devletler kurmak istemişlerdir, ama hem Lezgiler, hem Talışlar Azerbaycanlılarla birlikte olduklarını, yıllardır birlikte yaşadıklarını beyan ederek, bu bölücülüğe girmemişlerdir  Ama yine de aynı güçler siyasi açıdan etkin olmayan insanları yerinden oynatmağa muvaffak olmuşlardır  Lakin devlet, özellikle bu bölgede yaşayan nüfuzlu insanları, bu tür komplolarda halkı propaganda yapanların sözlerine uymamaları konusunda bilgilendirmektedir  Soru: Azerbaycan’ı parçalayıp Lezgistan kurma çalışmaları var  Burada Rusya ve Ermenilerin de kışkırtması var  Bu durum, Azerbaycan’ın geleceğinde ciddi bir sorun mu? Cevap: Ben ciddi bir tehlike görmüyorum, Birleşmiş Milletler tüzüğünde, Paris Şartı’nda, Helsinki Beyannamesi’nde dünyadaki devletler tanınmış, sınırlar belirlenmiş ve sebepsiz olarak bir devletin yaranması veyahut sınırlarının değiştirilmesinin mümkün olmadığı beyan edilmiştir  Bazen Türkiye’de de bu karara bakmadan muhtelif azınlıklar kendi devletlerini kurma hakkında beyanatlar vermekteler  Gürcistan’da da böyle, Azerbaycan’da da, Moldova’da da vs    Ama dünya bunu artık kabul etmiyor  Bu sadece propagandacıların Azerbaycan’ı yahut Gürcistan’ı, Moldova veya Türkiye’yi tehdit etmek için gündeme getirdikleri bir bahane   Soru: Teör örgütü PKK’nın Azerbaycan’da faaliyette olduğu söyleniyor, bu doğru mu, doğru ise buna niye müsaade ediliyor? Cevap: Doğru değil, bunu bizim düşmanlarımız uydururlar  Azerbaycan’da yüzyıllar boyunca Azerbaycanlılarla birlikte Lezgiler, Talışlar, Avarlar, Kürtler, Malakanlar yaşamaktalar  Bunun yanı sıra, Belaruslar, Ruslar, Tatarlar, Gürcüler de var  Türkiye’de olduğu gibi Azerbaycan’da da birçok milletin temsilcileri yaşıyorlar ve bunlar bir sıra durumlarda azınlıklar içine giriyorlar  Tekrar ediyorum, Azerbaycan’da böyle bir şey yoktur, sadece bazı güçler zaman zaman bu meseleyi ortaya atıp, münakaşa yaratmak istiyorlar  Soru: Bağımsız bir Lezgizistan adına kurulmuş Sadval diye bir örgüt gerçekte var mı? Kapandı gitti mi? Cevap: Böyle bir teşkilat faaliyet göstermektedir  Lakin kesin olarak onların yeri, mekanı, teşkilatı bir şehirde veya bir ilçede yerleşmesi hakkında kesin bilgi yoktur   Ama böyle bir teşkilatın olduğu hakkında ara sıra konuşuyorlar, onlar hakkında broşürler yayınlanıyor, insanlara dağıtılıyor   Soru: Bu örgütle Ermenistan’ın, Rusya’nın bir ilgisi var mı? Cevap: Olabilir, fakat bu devletlerin resmi destekleri yoktur  Azerbaycan’la Rusya arasında, Azerbaycan ve Dağıstan halkları arasında temelsiz bir münakaşa yaratarak istikrar ortamı gerilmek istenmektedir  Soru: Son bir soru sormak istiyorum  Azerbaycan’ın Türkiye’den beklentisi nedir? Cevap: Güçleri toparlayarak, Türk dünyasını birleştirerek, Türkün hak sesini dünyaya yaymak ve Türkün haklı olduğunu beyan etmek  Yakın geçmişte ben gazetelerin birinde, Başbakan Sayın Recep Tayip Erdoğan’a Londra’dayken bir Ermeni “sizin halk Ermenileri niçin katletti?” diye soru sormuş  Recep Tayip Erdoğan ona demiş ki, “Meydan okuyorum  Başkanınıza söyleyin, arşivlerinizi açsın  Bizde arşivlerimizi açalım ve bakalım görelim kim kime borçlu çıkacak”   Ben Sayın Başbakanın bu tutumunu çok beğendim  Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev’in Antalya’daki 10  Türk Dünyası Kurultayında “İki kardeş halkın birleşerek hakikati dünyaya duyurması onların en büyük hakkıdır” demesi, Türk devletlerinin birleşmesi için bir çağrıdır, bir işarettir, bir değinmedir  Ayrıca, tüm Türk devletlerinin ortak bir dil birliği olmalıdır  Bu bakımdan ister Türkiye şivesi veya Azerbaycan şivesi yahut Özbek şivesi tek başına dikkate alınmamalıdır  Bu halkların her birisinin dilinden sözler alınmalıdır  Herkesin anladığı ve her bir dilde aynı anlama gelen ifadeler kullanılmalıdır  Tabii ki, umum Türk alfabesi yaratılmalıdır  Soru: Yani ne olmalıdır  Latin mi, Arap mı? Cevap: Ben, dünya gerçeklikleri, bilgisayar, elektronik teknoloji göz önünde bulundurularak, Latin alfabesini kabul etmenin daha uygun olacağını düşünüyorum  Soru: Sizce bu Türk Birliği’nin önünde bir engel var mı? Cevap: Dışardan engeller var  Dünyadaki bazı güçler Türk halklarının birleşmesini istemiyorlar   Ünlü Azerbaycanlı yazar Hüseyin Cavit’in bir beyti var: “Bir zamanlar kişnediğinde Türkün atı, kırılırdı bir ülkenin kanadı”  Soru: Napolyon diyor ki, “Hiçbir zaman bir Türk’e kılıcını çektirmeyin…” Cevap: Unutulmayan tarih çoklarının uykusunu karıştırıyor  Şimdi dünyada mücadele sivil platformda sürmektedir   Soru: Türk Birliği konusunda hükümetler bir şey yapmıyorlar, hükümetleri aşıp bir şey yapmak gerekmiyor mu? Cevap: Bana öyle geliyor ki, bu doğru değil  Bizim anlayışımızda devlet ve halk birdir  Her bir devlet kendi halkı için çalışmalı, halk da devletini korumalıdır  Devleti devre dışı bırakarak bu tür çalışmalar yapılmasını doğru ve verimli bulmuyorum   | 
|   | 
|  | 
|  |