06-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ab-ı Hayat
Alm Lebenselexier Lebenswasser (n), Fr Eau de Fontaine de jouvence, İng Elixir of life Dirilik suyu Ayrıca ab-ı hayvan, ab-ı Hızır, ab-ı cavidani, ab-ı zindegi, ab-ı İskender, ab-ı cüvan ve aynü’l -hayat da denilmektedir Bazı rivayetlerde bu suyu, karanlıklar ülkesinde rastlayarak içen Hızır ile İlyas aleyhimesselamdır Hızır aleyhisselamın ruhu, bazı velilere feyz vermiştir Öldükten sonra, ruhu insan şeklinde görünüp, gariplere ve darda kalıp sıkıntıya düşenlere yardım etmektedir Ab-ı hayatın kaynağı karanlıklar içindedir ve nerede olduğu bilinmemektedir Hızır aleyhisselamın teyzesinin oğlu olan İskender-i Zülkarneyn de bu suyu karanlıklar ülkesinde aramış, fakat bulup kavuşamamıştır Dünya tarihinde üç İskender’e rastlanmaktadır Bunlardan birincisi İskender-i Zülkarneyn olup peygamber veya veli olduğu bilinmektedir Yafes’in soyundan olan bu zat, Yemen’de yaşayan Münzir İskender ile Aristo’nun talebesi olan Makedonyalı İskender’den önce yaşamıştır İbrahim aleyhisselamla birlikte haccetmiş, Hızır’ı kumandan yapmış ve dünyayı şirk ehlinden temizlemiştir
İslami kaynaklarda, canlılık veren ve diriliğe sebeb olan başka bir sudan da bahsedilmektedir Musa aleyhisselam genç arkadaşı ile (Yuşa aleyhisselam) ile birlikte Hızır’ı (aleyhisselam) iki denizin kavuştuğu yerde aramaya gitmiştir Hızır’ı bulmasına alamet olarak da Allahü teala ona, zenbil içine tuzlanmış bir balık koymasını ve balığın canlanıp denize aktığı yerde o zatı bulacağını bildirmiştir Bunun üzerine yolculuğa çıkmışlar, iki denizin birleştiği mevkide konaklamışlar ve dinlenmek için başlarını yere koyup uzanmışlardır Bu anda sepetteki balık canlanıp bir yol bulup, denize gitmiştir Bir rivayette Yuşa aleyhisselamın abdest suyundan damlayan sular bu canlanmaya sebep olmuştur Yuşa aleyhisselam bunu unutmuş, tekrar yolculuğa başlamışlar daha sonra hatırlayınca geriye dönerek konakladıkları yerde hazret-i Hızır’ı bulmuşlardır Artık hazret-i Musa ile Hızır aleyhisselamın arkadaşlığı başlamıştır Hızır aleyhisselam, hazret-i Musa’ya Allahü tealanın kendisine bir ilim verdiğini bunu onun, bilmediğini; Musa aleyhisselamdaki bilgileri de kendisinin bilmediğini ve sabır etmesini söylemiştir Hızır aleyhisselamdaki bu ilim ledünni bilgidir Bu sebeple tasavvuf ehlinin ıstılahında Hızır bast-ı kalb, yani kalb genişliğinden kinaye olduğu için Ab-ı hayat da ilm-i ledün yerinde kullanılmıştır Bunun için bir mürşidin (rehberin) sözleri ve nasihatları insanları hak yola çağırmada mühim rol oynar Böylece ölü kalbler dirilmiş olur Velilerin batınları yani kalbleri de ab-ı hayattır Bunlardan bir damla nasibi olan ebedi hayatı bulmuş ve saadete kavuşmuş olur
Bundan başka olarak, yine tarikat ehline göre, hakiki aşk ve gerçek sevgi de ab-ı hayattır Çünkü kalpler aşkla dirilmiş ve Hakk’a yönelmişlerdir
Şairlere göre ise, sevgilinin ağzından çıkan sözler de ab-ı hayatı andırır Bu sözler, tıpkı mutasavvıflardaki gibi, ister mecazi (gerçek olmayan), ister hakiki aşkta olsun; saf, nazik ve latiftir Aşık bu sözlerle dirilir
Coğrafyada da ab-ı hayata yer verilmiştir Bu durumda, Katip Çelebi ve Ebü’l - Fida’ya göre İbn-i Battuta Çin’deki Buzun veya Puzine (Wosung) Çayı için Ab-ı hayat veya Aynü’l-Hayat demektedir Bu çayın kaynağı Pekin şehri yakınlarındaki Büzüne (Maymun) veya Kurt Dağıdır
|
|
|