|  | İmam-ı Malik |  | 
|  07-11-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   İmam-ı MalikAdı, Doğumu ve Yetişmesi Hem hadis hem de fıkıh ilminde önemli yeri olan ve Müslümanlar arasında en çok yayılan dört fıkıh mezhebinden de birinin imamı olarak bilinen İmam Malik'in tam adı Malik ibnu Enes ibni Malik ibni Ebi Amir el-Asbahi'dir  Künyesi Ebu Abdillah'tır  Medi-ne'de dünyaya gelmiştir  Doğum tarihi hakkında farklı rivayetler bulunmaktadır  Ancak yaygın olan rivayete göre h  93 (M  711 - 712) yılında doğmuştur  Ailesi Yemen asıllıdır  Dedesi Malik ibnu Ebi A-mir'in Yemen valisinden zulüm görmesi sebebiyle Medine'ye hicret ettiği rivayet edilir  İbnu Hacer el-Askalani, el-İsabe adlı eserinde dedesinin babası olan Ebu Amir'in sahabeden olduğunu dile getirir  Daha başka kaynaklarda da onun ashabdan olduğu ve Bedir savaşı hariç Resulullah (s  a  s  )'ın birçok ileri gelen sa-vaşına katıldığı bildirilmiştir  Malik ibnu Enes, çocukluk yaşlarında Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek hafız oldu  Kur'an-ı Kerim'i ez-berledikten sonra Resulullah (s  a  s  )'ın hadislerini ez-berlemeye ve bu alanda ilim tahsil etmeye başladı  İlmi tahsiline Medine'nin ileri gelen alimlerinden ders alarak başladı  Bunların başında da uzun süre kendi-sinden ders almış olduğu Abdurrahman ibnu Hurmuz gelmektedir  Onun yanı sıra Rabia ibnu Abdirrahman, İbnu Şihab ez-Zuhri, Ebu Zinad, Yahya ibnu Said el-Ensari başta olmak üzere yüz kadar ilim adamından ders almıştır   Medine, Resulullah (s  a  s  )'ın İslam devletini kur-duğu şehir olduğundan ve İslam ahkamının uygulanı-şına beşiklik ettiğinden ilmi yönden de son derece zengin bir beldeydi  Bu yüzden Malik ibnu Enes de o-rada ilim tahsilinde kendilerinden istifade edebileceği birçok değerli ilim adamı bulabilmiştir  Dolayısıyla Medine dışına pek çıkmamış, ilim öğrenimini de öğ-retimini de orada sürdürmüştür  Hatta bazı rivayetler-de hacc haricinde Medine dışına çıkmadığı bildirilir   Hadis Aldığı Kişiler İmam Malik ilim tahsilinde hadis öğrenimine bü-yük önem vermiştir  Bu amaçla birçok kişiden hadis dinlemiştir  Hadis dinlediği kişilerin başta gelenleri i-se şunlardır: Abdullah ibnu Ömer'in kölesi Nafi Mu-hammed ibnu'l-Munkedir, Ebu'z-Zubeyr, İbnu Şihab ez-Zuhri, Amir ibnu Abdillah, Abdullah ibnu Dinar  Bunlardan Nafi ibnu'l-Muktedir'den aynı zamanda Hz  Ömer (r  a  )'in ve Abdullah ibnu Ömer'in fetvala-rını öğrenmiştir   Malik ibnu Enes, ilim hayatında Medine dışına pek çıkmadığından ve diğer bazı muhaddisler gibi i-lim seyahatlerinde bulunmadığından kendilerinden hadis aldığı kişiler genellikle Medineliydiler   Kendilerinden hadis naklettiği kişilerin sika (gü-venilir), zühd ve takva sahibi olmalarına dikkat ettiği gibi aynı zamanda hadis ehlinden olmalarına da dik-kat ederdi  Bu konudaki hassasiyetini şu sözleriyle di-le getirmiştir: "(Mescidi Nebevi'nin sütunlarını gös-tererek) Şu sütunların dibinde, "Peygamber (s  a  s  ) şöyle dedi" diyen yetmiş kişiye rastladım  Bunların hiçbirinden bir şey almadım  Bunlar belki beytulmal kendilerine emanet edilecek kadar güvenilir kişilerdi  Fakat onların hiçbiri buna (kendilerinden hadis alın-maya) ehil değillerdi  " İlimdeki Metodu ve Yeri İmam Malik, hocalarından İbnu Şihab ez-Zuhri ve Rabia ibnu Abdirrahman'a ders verip veremeyeceğini sormuş ve onların olumlu cevap vermelerinden sonra ders ve fetva vermeye başlamıştır  Onun bu hareketi bir tür icazet alma niteliği taşıyordu   Malik ibnu Enes, bir hadis alimi olmasının yanı sıra aynı zamanda ünlü bir fıkıh alimi ve mezhep imamıy-dı  Kitap ve sünnetten hüküm çıkarmada ün kazanmış-tı  Bunun yanı sıra cerh ve ta'dil ilminde yani ravilerin rivayetlerinde ne derece güvenilir olduklarının belir-lenmesinde, kimlerin rivayetlerinin delil olup kimleri-ninkinin olamayacağının tespitinde de maharetli ve ge-niş bilgi sahibiydi  Hatta cerh ve tadil ilminin birçok kuralının onun tarafından konulduğu nakledilir  İlmi çalışmalarını genellikle Medine'de yürüttü-ğünden İmamu Dari'l-Hicre (Hicret Yurdunun İmamı) diye anılır  Hadisleri ve sahabilerden nakledilen söz ve fiilleri (eserleri) tasnifatının yanı sıra fıkhi konu-larda fetva vermekle de meşgul oldu  Fetva verirken yavaş ve dikkatli hareket eder, mesele üzerinde etraf-lıca düşünürdü  Bazen soru soran kişiyi geri gönderir konu üzerinde araştırma yaparak bir neticeye vardık-tan sonra görüş bildirirdi  Resulullah (s  a  s  )'ın sünne-tinden sapacağı veya farazi meseleleri gündeme ge-tirmede bir aşırılığın kapısını açabileceği korkusuyla vukua gelmemiş farazi meseleler hakkında görüş bil-dirmekten kaçınırdı  Nitekim sonraki dönemlerde ilim adamları bazen farazi meselelerle ilgili görüşler beyan etmekten vukua gelmiş konularla ilgilenmeye vakit bulamayacak kadar bu konuda ileri gitmişlerdir  Kendi Medine'den çıkmadıysa da hacc için Hi-caz'a giden ve bu vesileyle Medine'yi ziyaret eden pek çok ilim adamıyla görüşmüş, onlarla ilmi meselelerde sohbetler yapmıştır  Bu çerçevede İmamı Azam Ebu Hanife'yle de görüşmeleri olmuştur  Onun dışında da çağının ileri gelen pek çok ilim adamıyla görüşme ve fikir alış verişinde bulunma fırsatı elde etmiştir   Sünnete Bağlılığı ve Hz  Peygamber (s  a  s  )'e Saygısı İmam Malik sünnete son derece bağlı biriydi  Hz  Peygamber (s  a  s  )'e de ileri derecede saygılıydı  Yaş-landığı zamanlarda bile Medine'de herhangi bir hay-vana binmez ve: "Allah'ın peygamberinin medfun ol-duğu bu şehirde ben hayvana binmem" derdi  Hadis rivayet edeceği zaman önce abdest alır, temiz ve yeni elbiseler giyer, güzel kokular sürünür sonra büyük bir saygı ve vakar içinde hadisi naklederdi  Şemaili ve Kişiliği İmam Malik, heybetli biriydi  Takva ve vakarı bu heybetine manevi bir hava da katıyordu  Hafızası çok güçlüydü  Çoğu zaman dinlediklerini bir dinlemede ezberleyebiliyordu  Zühd ve takvasıyla ün kazanmış biriydi  İlmi öğrenme ve öğretme işinde herhangi bir maddi çıkar gözetmemiş sadece Allah'ın rızasını ara-mıştı  İlmin bir nur olduğunu ancak bu nurun sadece kalbini takva ve ihlasla doldurmuş kimselerin gönül-lerine yerleşebileceğini söylerdi  İhtilaflı mevzularda insanlarla tartışmaya girmekten kaçınır ve bu tür tar-tışmaların kin ve nefret sebebi olacağını söylerdi  O-nun döneminde yaşamış pek çok ilim adamı kendi-sinden övgüyle söz etmişlerdir   Vefatı İmam Malik ibnu Enes, h  179 (m  795) yılında, 85 yaşındayken Medine'de vefat etti ve oraya defnedildi   el-Muvatta İmam Malik'in el-Muvatta adlı hadis kitabı bu a-landa yazılmış temel kaynaklardan biri olduğu gibi aynı zamanda günümüze kadar gelen hadis kaynakları arasında ilk tedvin edileni niteliği taşımaktadır  On-dan önce tedvin edilen hadis eserleri de genellikle ha-dis sahifesi niteliği taşıyan küçük çaplı eserlerdi  el-Muvatta, Kutubi Tis'a (dokuz temel hadis kaynağı) a-rasında yer almaktadır  (Kutubi Tis'a, Kutubi Sitte'ye ek olarak, İmam Ahmed'in Müsned'ini, Darimi'nin Sünen'ini ve İmam Malik'in Muvatta'ını içerir  ) Daha önceki yazılarımızda hadis kitaplarının ted-vin şekillerine göre tasnif edildiğini söylemiştik  İ-mam Malik'in Muvatta'ı konulara göre (ale'l-ebvab) tasnif edilmiş hadis kaynakları arasında yer almakta-dır  Ancak cami'ler grubuna girecek kadar kapsamlı değildir  Sünen'ler gibi sadece fıkhi konulara da mün-hasır kılınmamıştır  Rivayete göre İmam Malik önce on bin hadis ihti-va eden bir kitap oluşturdu  Ancak her yıl kitabını ye-niden gözden geçirerek bazı hadisleri çıkarıyordu  Sonuçta elimizdeki, 1720 hadis ihtiva eden eser kaldı  Kitapta Resulullah (s  a  s  )'dan nakledilen merfu ha-dislerin yanı sıra sahabe ve tabiinden nakledilen mursel, maktu ve mevkuf eserler de yer almaktadır  Muvatta şarihi Zürkani'nin tespitlerine göre bu eserde yer alan rivayetlerin 600'ü merfu, 222'si mursel, 613'ü mevkuf, 285'i maktu'dur  Ancak bunların 4'ü dışında hepsi muttasıldır  (Bu terimlerin açıklaması hakkında dergimizin 24  sayısının 39  sayfasına bakabilirsiniz  ) İ-mam Malik'in senedlerini tam olarak vermediği 61 riva-yetin 4'ü dışında kalanlarının senedlerini İbnu Abdilberr ortaya çıkarmıştır  İbnu Abdilberr, Muvatta'nın mursel ve munkatı hadislerinin muttasıl rivayetleriyle ilgili bir kitap da yazmıştır  Bu yüzden Muvatta, en sahih hadis kaynakları arasında zikredilmiştir  Muvatta'nın en meşhur ravisi Yahya ibnu Yahya'-dır  Ancak onun dışında 15 kişi daha Muvatta'yı İ-mam Malik'ten rivayet etmiştir  Bu yüzden Muvatta'-nın 16 ayrı rivayeti bulunmaktadır  Ancak bugün yay-gın olan nüsha Yahya ibnu Yahya'nın rivayet etmiş olduğu nüshadır   Muvatta'ya birçok şerh yazılmıştır  Bunların ba-şında İmam Zurkani'nin yazdığı şerh gelir  İmam Su-yuti de, Tenviru'l-Hevalik adlı bir şerh yazmıştır  Ebu'l-Velid Süleyman ibnu Halef el-Baci de el-Mun-teka adıyla bir şerh yazmıştır   | 
|   | 
|  | 
|  |