|  | Kemal Kılıçdaroğlu |  | 
|  07-05-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Kemal KılıçdaroğluKemal Kılıçdaroğlu'nun sükûnetini, ne sorarsam sorayım hiç kızmadan, sesini yükseltmeden gülümseyerek cevap vermesini sevdim  İstanbulluların oyunu alabilir mi bilemem  Samimiyeti gerçekse, seçilse de seçilmese de CHP Genel Merkezi ile ufukta çatışma görüyorum  Ankara'daki politbüronun istediği tavizlere pabuç bırakmayacağı anlaşılıyor  Bırakırsa, yıldızını parlatan bu "doğrucu Davut" tiplemesini kendi elleriyle yıkmış olur  Çünkü Sevigen hakkındaki iddiaları ciddiye alarak "Gereğini yapmalıdır" diyebildi, Baykal'sa ben bu söyleşiyi yaparken henüz bu konuda görüş oluşturamamıştı  Sevigen de istifa etmemişti     Siz belediyeciliği, seçilirseniz mi öğreneceksiniz? Ben biliyorum belediyeciliği  Belediyelerin yasalarını, topladıkları paraları, sundukları hizmetleri biliyorum   Ama teorik olarak  Bugüne kadar çeşnicibaşıydınız  Görevi sadece yemeğin iyi mi kötü mü olduğunu söylemek olan bir çeşnicibaşının, bir patates soymadan sınıf değiştirip aşçıbaşı olması akıl kârı bir iş mi? Ben aşçıbaşılık yaptım  Türkiye bütçesinden sonraki en büyük bütçeyi yönettim   Ama yedi yıl boyunca zarar ettiniz  İyi yönetemediniz ki     Bu doğru değil  Sosyal güvenlik sisteminde ilk açık 1971'de ortaya çıktı  İlk önlem alınmasını isteyen, Uluslararası Çalışma Örgütü uzmanı Zelenka'ydı  Raporunda, "Önlem almazsanız kurum yakın bir gelecekte aylık ödeyemez  " dedi  Önlem almadılar   Hangi mazeret başarının yerini tutabilir ki?    Sistemin bütün kurallarını kim belirliyor? Parlamento  Ben Parlamento'nun üstünde bir güce sahip değilim  Ben, kişilere sen 34 yaşında emekli olacaksın diye bir karar alıp, o kararın sonucunda kurumu batırmışsam haklısınız  Ama o karar yanlıştır, bu uygulama yanlıştır diye o dönemde bile bunu söylüyorsam, ben işi doğru yapıyorum demektir   Başarısızlığı Parlamento'ya yüklüyor ama olmayan başarıyı üstleniyorsunuz! Bakın, bürokrat, yetkilerini sağlıklı kullanırsa başarılı olur  Yetkilerini sağlıklı kullanamazsa başarısız olur  Türkiye'de ilk eşdeğer ilaç uygulamasını başlatan benim  Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tasarrufunu yapan benim  Ve bunun içindir ki; ben o dönemde yılın en başarılı bürokratı seçildim   Kim seçti? Ekonomi Trend dergisi   Politikaya girmeseydiniz sadece SSK genel müdürlüğünüzle nasıl anılırdınız acaba? Bana beş tane SSK genel müdürünün ismini sayabilir misiniz? Sayamam   Güzel  Ama Kemal Kılıçdaroğlu adı SSK Genel Müdürlüğü ile özdeşleşmiştir  Niçin? Yakınlarınızı işe yerleştirdiğiniz ve ihalelerde usulsüzlük yaptığınız için olabilir mi? Hayır  SSK genel müdürü olarak çizdiğim performans başarılıdır  Kurumda 65 bin kişi çalışıyor  Ben Tunceli'de de sınav yaptım  Bir tek akrabam Tunceli'de sınava girmedi  Hiçbirisine izin vermedim, torpil olur, söz olur diye   70 akrabanızın işe girdiği iddiası?    Efendim soyadı Karabulut olan ne kadar insan varsa, hepsini alt alta yazıyorlar  Bunların eski soyadı Karabulut, akrabasıdır diye   Sadece Karabulut değil, iki soyadı daha var  Gündüz ve Düzgün     Yok, onları bırakın  65 bin kişinin çalıştığı kurumda eğer ben yakınlarımı, akrabalarımı oraya doldurmak isteseydim, kurum tarihinde ilk kez ÖSYM aracılığıyla sınav yapmazdım  Kimin sınav kazandığının belgelerini, isimlerini noter huzurunda açtıran benim   SSK'da bir yakınınız bile çalışmadı mı yani? Var efendim, çalışıyor  Ben genel müdür olmadan önce de yakınlarım vardı  Ama hiç kimse şu yakınını şurada müdür yapmıştır diyemez  Sınavı kazanmış gelmiştir  Düz memurdur, çok istediği halde asla müdür olmamıştır   Diyelim belediye başkanlığını kazandınız  Bu sefer de iktidar para musluklarını kesti, şöyle oldu, böyle oldu diye sürekli topu başkalarına mı atacaksınız? 30 Mart'ta inşallah İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına oturacağım  Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kapısına beş kuruş talep etmek için dahi gitmeyeceğim   Mümkün değil  İhtiyacınız olacak   Hayır efendim, 10 milyar dolar bütçesi var bu kentin  Sorun şu: Bir liraya yaptıracağınız işi beş liraya yaptırıyor ve kaynak savurganlığına yol açıyorsunuz  Ben burada iddialıyım  10 milyar dolarla İstanbul'u İstanbul yapacağım  Zaten Tayyip Bey'in korkusu da o  Acaba diyor, bu adam gelir, gerçekten beş yılda bizim on beş yılda yaptığımızı yaparsa ne olacak? Topbaş, sizin hesap hatası yaptığınızı söylüyor  Siz daha önce İstanbul'un 15 yıllık bütçesi 150 milyar dolar demiştiniz   Ben bütçesi demedim  İstanbul'a harcanan para dedim 150 milyar dolar  Gerek Sayın Tayyip Erdoğan, gerek Sayın Kadir Topbaş, benim ne söylediklerimi dinlemiyorlar  Kendi algılarına uygun olarak benim söylemlerimi alıyorlar   Topbaş hesaplamış, son 15 yıllık bütçe 59 milyar dolar  Nasıl olur da 150 milyar dolar harcayabilirler? İstanbul'a harcanan para bu  Bunun içinde belediyenin harcamaları dışında merkezî hükümetin ve il özel idaresinin harcamaları da var  Benim sözlerimi çarpıtıyorlar  Dedim ki beş yılda 80 kilometre metro yapacağız  Sayın Topbaş'ın yanıtı, "Bunlar hayal âleminde geziyor  Bir yılda 80 kilometre metro nerede yapılmış?" oldu  Ben bir yılda demedim ki   Bir kilometre metronun maliyeti 50 milyon dolar  80 çarpı 50 eşittir 4 milyar dolar lazım beş yıl için  Nereden bulacaksınız bu parayı? Beş yıllık bütçe 50 milyar dolar  Buradan 4 milyar dolarını metroya ayırırsanız ne olur? Çok mu büyük para? Kaldı ki 50 milyon dolara bunlar mal ediyorlar  Dünya fiyatları 30 ile 40 milyon dolar arasında değişiyor   Siparişi verir vermez hemen yapabiliyorlar mı? Hayır   Önümüzdeki beş yıl içinde bunu tamamlamanız mümkün değil yani? Mümkün  İlk bir iki yıl biraz ağır gider, ondan sonra süratli gider   Diyorlar ki, dünyada üç tane metro üreticisi var  Şu anda kapılarını çalsan ancak üç yıl sonra işe başlayabiliyorlar   Siz bir ihale açın bakalım  Kaç firma giriyor ihaleye   Yani üç üretici yok mu? Hayır efendim  Metro, bir sistemler bütünüdür  Bunların yaptığı bir bütün olarak ihale etmemeleri  Sorun da oradan çıkıyor  Tüneli birisine veriyorsunuz  Sinyalizasyonu birisine veriyorsunuz  Başka bir işi başkasına veriyorsunuz  Sonra bunlar bir araya gelmiyor  Metroyu adam gibi bir firmaya verirsiniz  Düğmeye basar, tıkır tıkır gider her şeyiyle beraber   Üçlü yönetime gelelim  "Bu üçlü çok güçlü" sloganıyla ortaya çıktınız  Ama daha seçilmeden bu üçlünün bir ayağı genel merkezle ihtilafa düştü  Sizi neredeyse yarı yolda bırakıyordu  İstifanın eşiğinden döndü   İstifanın eşiğinden dönme diye bir şey yok   Var var   Aday belirleme sürecinde her partide olduğu gibi kırgınlıklar olur  Birisi gider, öbürü gelir  Bunlar işin doğası gereği  Bizim üçlüde bir ayrılık yok  Ben şahsen liste işine girmiyorum  Çünkü ben öyle partinin iç sorunlarına girersem başkan adaylığımı yapamam   Ankara'daki politbüro, İstanbul'da işi bilen insanlara müdahale ediyor  Gürsel Bey de direniyor  Madem troykasınız, bu problem sizin de aynı zamanda   Hayır  Ben belediye başkanlığı koltuğuna oturduğumda görevim İstanbul'a hizmet etmek  Siyasi partiye değil  Eğer birisi gelip benden ihale ve iş ister, "Ben onun için oy verdim" derse baştan söyleyeyim, bana oy vermesine gerek yok  Seçildikten sonra, Gürsel Bey de artık o üçlü yönetim içinde partiyi değil, İstanbul'u düşünmek zorunda   O zaman Gürsel Bey il başkanlığını bir başkasına mı devredecek? Hukuki olarak, il başkanlığı yapar mı, yapmaz mı? O süreci bilmiyorum  Seçilirsek, ortak tek bir hedefimiz var: İstanbul'u 21  yüzyılın dünya markası haline getirmek   Genel merkez ile kent teşkilatları arasındaki kısır çekişmeler bu hedefi saptırmaz mı? Siz beni tanımıyorsunuz  Ben en uzun süre SSK genel müdürlüğü yaptım  İki veya üç bakan hariç bütün bakanlarla kavga ettim   Ufukta CHP yönetimi ile bir kavga mı görünüyor? Hayır  Ben İstanbul'la ilgili bütün sağlıklı önerilere bakarım  Bunun illa partiden olması şart değil  AKP'den de gelebilir, vatandaştan, üniversiteden, yerel aktörlerden de gelebilir  Ama bana illa şunu yapacaksın, şuna şu işi vereceksin diyemez kimse  Derse kavgamı ederim   Sevigen hakkındaki iddiaları ciddiye alıyor musunuz? İddialar ciddi  Önce ses kaseti çıktı, sonra belgeler  Kendisi zaten böyle bir durumda yönetimden ve milletvekilliğinden ayrılacağını açıkça söylemişti  Bu durumda gereğini yapmalıdır   Baykal'dan neden hâlâ ses çıkmıyor? Bilemiyorum  Ben gerçekten genel merkezden hiçbir yetkili ile bu konuyu konuşmadım   Kağıthane yerine Kağıttepe diyerek diliniz sürçmeseydi gidip orada ev tutar mıydınız? Evet  Seçim Koordinasyon Merkezi'ne yakın olduğu için tuttum o evi   Niye 850 liraya ev tuttuğunuzu cümle âleme teşhir ediyorsunuz? Cümle âleme değil  Medya istedi bunu  Bana kalsa ben yapmayacaktım  Ama medya mensupları çok ısrar etti  Öyle bir noktaya geldi ki; ya gidelim biz de kurtulalım, siz de kurtulun dedik  Kabul ediyorum, eleştiri de aldım bu yüzden   Medyanın gazına geldiniz yani  Peki mokasen ayakkabılarla çamurlara batmanızı da medya mı istedi? Sayın Başbakan, "İstanbul'da çöp, çamur, çukur yoktur  " dedi  Biz de var dedik  Yoksa ben hiçbir zaman İstanbul'un çöpünü, çukurunu ve çamurunu eleştiri konusu yapmadım   Ama yaptınız     Başbakan söyledikten sonra  Söylemese yapmayacaktım   Bu kadar kolay mı gaza geliyorsunuz? Hayır, ama söyleyen kişi bir başbakan   Sizi komik duruma düşürdü ama  Aranılmış, bulunmuş, işte çamur! Çok eski moda yani   Hayır, aranmış bulunmuş değil  Gerçekten bu bölgeye gittiğimizde insanların şikâyeti vardı  Biz gittikten sonra oraya mıcır döktüler  Böyle de bir katkımız oldu   Siz gerçekten halk çocuğu musunuz? Evet   Nasıl oluyor da tıraş olduğunuz berbere yüz lira bahşiş verebiliyorsunuz? Ben yüz lira bahşiş vermedim  Ama gazeteler öyle yazdı  Berber benden para bile almadı  Normalde Parlamento'da tıraş oluyorum  Orada da yaklaşık on lira para veriyorsunuz   İmaj-maker'ınız, size akıl verecek profesyonel bir ajansınız yok mu sizin? Bu kampanyanın en büyük özelliği, çok sayıda gönüllü arkadaş geliyor, bana yardımcı oluyor   Ama yanlış yapıyorlar  Ben profesyonel bir ajansın yetkilisi olsaydım ne sizi o çamurlara batırırdım, ne evinizde medyaya çay demletirdim ne de o berbere gidip tıraş olurdunuz   Onu da bizim politikadaki yeniliğimize verin  Bunu çok samimi söylüyorum   İstanbul'un bir Paris, bir Tokyo olamamasını parti ayrımı yapmadan "Çünkü akıllı adamlar yönetmedi" diye açıkladınız  Bunca belediye başkanı geçti İstanbul'dan  Kendinizi hepsinden daha mı akıllı görüyorsunuz? Hayır  Öyle bir iddiam yok  Ben ortak aklı yürütebileceğimizi ve bu konuda sağlıklı projeler üretebileceğimizi düşünüyorum  Ben bir hesap uzmanıyım  Kaynaklarla öncelikli sorunları kıyaslamak lazım  Bunları denk düşürmezseniz kentin sorunu çözülmez   Akıllı adamlar yönetmedi diyerek, gelmiş geçmiş başkanları töhmet altında bırakmanın size ne faydası var? Belki bu akıllı sözcüğü ile, haklısınız biraz dozunu kaçırmış olabilirim  Ben devlet adamı eksikliğini dile getirmek istedim   Baykal'ın sizi aday göstermesi parlayan yıldızınızın matlaşma operasyonu muydu? Bunu diyenler var ama sanmıyorum  Beni siyasete davet eden Sayın Baykal'dır   Kemal Derviş'in de başına aynı şey geldi, Yaşar Nuri Öztürk'ün de  Onları da davet etmişti  Kimler geldi, kimler geçti Baykal'ın değirmeninden   Benim ayrıcalığım var  Ben, hırsları olan bir insan değilim  Ben bulunduğum konumun görevini hakkıyla yapmayı seven bir insanım  Bana bir görev verilir  Bu görevi elimden gelen en iyi şekilde yerine getiririm   Seçilirseniz belediye çalışanlarını işten atacak mısınız? Hayır  İşini yapan herkes görevinde kalacak  Bir kişi gidecek, o da Sayın Kadir Topbaş   Türbanlılar kalacak yani belediyede? Elbette  O konuda hiçbir tereddüt yok   Türbanı sadece temizlik işçisine layık gördüğünüz yalan mı? Yalan  O konu çarpıtılıyor  Efendim türbanlı temizlikçi kalacakmış, öbürü gidecekmiş  Olur mu öyle bir şey? Soyunuzda Alevi dedeliği var, değil mi? Ben dede soyundan gelmekle beraber dedelik yapmadım  Dedelikte kendinizi o yola adamanız lazım  O zaman bürokrasiyi bırakmanız lazım  Dedelikte içinizde olağanüstü bir sevgi olmalı  Kesinlikle kin tutmamalısınız   Öyle olmadığınız için mi dede olmadınız? Hayır, ben öyleyim  Kimseye beddua etmiş değilim  Eğer bir yerde bir yanlışlık varsa önce kendimde kusur ve eksik aramaya çalışırım   Kendinizi dindar biri olarak mı tanımlarsınız? İnanan birisi olarak tanımlarım  İnanca da saygı gösteririm  Çok sayıda Refah Partisi belediye başkanı vardır çocukluk arkadaşım  Hâlâ birbirimizi çok severiz, konuşuruz  Önyargıları kırdığınız zaman sevilmeyecek insan yoktur   Başbakan gibi "Yaradılanı severiz Yaradan'dan ötürü" mü diyorsunuz? Bir halk ozanı şunu söyler: Cehennem dediğin dal odun yoktur, herkes ateşini buradan götürür  Olağanüstü felsefesi olan bir ikilemdir  Eğer bu dünyada kötülük yapmıyorsanız insanlara, cehennemden korkmaya gerek yoktur  Zaman 22 Şubat 2009 /NURİYE AKMAN xxx CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı | 
|   | 
|  | 
|  |