Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
selim, sultan, yavuz

Yavuz Sultan Selim

Eski 06-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yavuz Sultan Selim



Osmanlı sultanlarının dokuzuncusu ve İslam halifelerinin yetmişdördüncüsü Amasya'da doğdu Küçük yaştan itibaren Kur'an-ı Kerim, tefsir, hadis, ve fıkıh dersleri yanında yüksek fen ilimlerini de öğrendi Çok çevik ve zeki olup ok atmak, güreş tutmak ve kılıç kullanmak hususunda maharet sahibiydi Arabi ve Farisi'yi mükemmel bir şekilde konuşurdu Bbası ikinci Bayezid padişah olduktan sonra, askeri sevk ve idare ile devlet yöneticiliğini öğrenmesi için Trabzon'a vali tayin olundu

Yavuz Sultan Selim Trabzon valisi iken, Şah İsmail'in(1502-1524) siyasi-dini faaliyetleri ile Osmanlı Devleti için çok büyük bir tehlike arzettiğini görüyor ve ona göre tedbirler düşünüyordu Hatta zaman zaman bu devlet üzerine küçük çapta akınlar da yapıyorduNitekim, 24 Nisan 1512'de babasının yerine geçince de ilk seferini, Osmanlı Devleti'ni önce bölüp parçalama,sonra da yıkma emelleri güden Safeviler üzerine yaptı İstanbul'da Eyüp ve diğer mübarek kabirleri ziyaret ederek zafer duaları yaptıktan sonra ordusuyla harekete geçen Selim Han günlerce yol aldıktan sonra nihayet 23 Ağustos1514'de Çaldıran ovasında Safevi ordusuyla karşılaştı Yavuz ve ordusunun kudreti ile ateşli silahların üstünlüğü sayesinde Osmanlılar parlak bir zafer kazandıİran ordusunun büyük bölümü imha edilirken bir çok safevi kumandanı ile Şah İsmail'in zevcesi esir alındıİran'ın başşehri Tebriz'e giren Yavuz Sultan Selim Han, şehirdeki camileri tamir ettirdi ve halka huzur verdi

Bu zafer ile Osmanlı hududu Fırat'tan Azerbaycan'a ve İran içlerine kadar uzandıYavuz Sultan Selim ikinci seferini Memlukler üzerine yaptı Bu seferin asıl sebebi Memluklerin Osmanlı Devleti'nin kuvvetlenmesinden endişe ederek şii Şah İsmail ile ittifak içerisine girmesi idi Şah İsmail'i bir dar- bede saf dışı bırakan Cihangir padişah bu defa da yıldırım sürati ile, Mısır ordularını, 24 Ağustos1516 da Mercidabık ve 26 Mart 1517'de Ridaniye'de kazandığı zaferler ile perişan etti Artık Memluk devleti kalmamış, bütün arap ülkeleri Osmanlı hakimiyetine girmişti Bu durum üzerine Mekke ve Medine emiri mukaddes şehirlerin anahtarlarını "Hadimü'l Haremeyn=Mekke ve Medine'nin hizmetçisi" şekline çevirerek aldı ve evladlarına böyle miras bıraktı

İki büyük seferin zaferle neticelenmesinden sonra bilhassa donanma faaliyetine hız veren Yavuz, devrin büyük alimi Kemal-paşazade'ye niyetinin feth-i Efrenciye yani Avrupa olduğunu bildirmiştiAncak yüce Hakan'ın yine Eyüp türbesini ziyaretle başladığı bu seferine yakalandığı amansız şirpençe hastalığı mani oldu Vefat etmeden önce musabihi Hasan Can kendisine hakka teveccüh etmesini söyleyince, "Bunca zamandan beri bizi kiminle biliyordunCenab-ı Hakka teveccühde bir kusur mu gördün" buyurarak Yasin-i Şerif okumasını istediKendiside okurken ruhunu teslim etti Naşı kendi adı ile anılan camiin avlusundaki türbesindedir

Osmanlı Devletinin topraklarını iki buçuk mislinden fazla genişletti Babasından devr aldığı 2373000 km2 olan ülke toprakları, 6557000 km2 ye çıktı

Devlet işlerinde kesin niyet ve kati programla hareket eden Selim Han, herhangi bir devlet işini fiiliyata koymadan evvel, muhtelif yollarla onun hakkında alim vezir ve sair ilgililerin fikirlerinden istifade eder ve günlerce düşünür, nihayet son kararını verdikten sonra ondan dönmez ve bu kararın aleyhinde söz söyleyenleri en şiddetli şekilde cezalandırırdıMuntazam bir casus teşkilatı vardı Bu sayede gerek memleket dışından ve gerek içeriden devamlı bilgi alırdıMühim işlerde bizzat tahkikat yapardı İhtişam ve debdebeye ehemmiyet vermez, sadeliği sever ve sade giyinirdi Kendisi için fazla para sarfıyla köşk ve lüks şeyler yapılmasını istemezdi Bir defasında oğlu Şehzade Süleyman çok süslü bir elbise ile huzuruna girince;"Süleyman annen ne giysin" diyerek sitem etmiştiHazinenin devamlı dolu olmasına dikkat ederdi

Sultan Selim Han evliyaya rağbet eder onların sohbetlerine katılmayı bulunmaz bir nimet sayardı Devamlı;"Padişah-ı alem olmak bir kuru kavga imiş-Bir veliye bende olmak cümleden ala imiş" buyururdu Yavuz Sultan Selim'in Şam'da Salihiyye'de Muhyiddin-i Arabi'ye yaptırdığı cami,imaret ve türbeden ve bir de Konya'da Mevlevi tekkesine getirdiği sudan başka bir hayır yapmasına vakti ve zamanı müsaid olmamıştır Hatta başlattığı camiinin bile yanlız temellerini attırabilmiş fakat tamamlayamamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.